Böyle bir konu açmayı hiç istemezdim

18 yaşında bir kızım var, öz be öz evladım olduğu halde bazen katlanamaz hale geliyorum. Kıyamayıp açık bıraktığım her kapıdan süzülmeye çalışır. Çünkü hem fırsatlarını değerlendirme konusunda çok zekiler hemde yaşlarından dolayı önünü arkasını düşünemezler. Ben iki çemkiririm, çok zorladığında istediği bir şeyden mahrum bırakırım yada harçlığından keserim önünü alırım biraz ama siz yapamazsınız. Yaparsanız ilişkinizi onarılmaz hasar verirsiniz.

Sizin evde ki kuzunun yaşadıkları benim kızımın yanından bile geçmez. Düşünsenize küçücük yaşta annesiz kalmış, yaşadığı ilkleri anlatacağı soracağı hemcinsi yok. Eminim çok çok özlemiştir annesini, onu düşünmediği bir günü bile yoktur. Çevresinde annesi ile yaşayan yaşıtlarını gördükçe özeniyordur bu yüzden de hayata karşı isyan halinde. Empati yapın inanın onun yerinde olmayı istemezdiniz.

Eşimin bir arkadaşı karısını kaybetti, iki çocukla kaldı adam. Kızı ergenliğe girdiği dönemleri babasıyla yaşadı. Eşimle dertleşmişler yakın zamanda "kız çocuğu özel anları oluyor, söylemeye çekiniyor. İlk adet olduğunda ağlarken ne yapacağımı şaşırdım. Ped nasıl kullanılır bilmem ki nasıl yardımcı olacağımı şaşırdım" diye anlatmış.

Normal bir evde ailesi ile yaşayan bir ergen bile hayatından hep şikayetçi iken, o nasıl normal davransın ki. Ona bu konularda hak vererek bakarsan olaylar daha az gözüne batar ve daha doğru çözümler bulmaya çalışırsın. Evet otorite gerekli ama neyi nasıl söylediğin asıl önemli olan. Çünkü oda algıladığı şekliyle cevap verecek sana.

Misal kızıma "sofrayı topla makineye yerleştir" dediğimde aldığım yanıtla "annecim bugün çok yoruldum sofrayı kaldırıp, makineye yerleştirir misin. Bende kahve yapayım iki muhabbet edelim, sıkıldım biraz" dediğimde aldığım yanıt aynı değil. Odası içinde ki özgürlüğüne hiç karışmayın mesela. Bırakın o rahatsız olsun ki yapmak istesin. Bir gün laf arasında "odanın düzeni ile ilgili fikir ve yardım ister misin" dersiniz. Yargılamayın, suçlamayın hep ona hak vererek söyleyin taleplerinizi.

Sofra da yaşadığınız olayla ilgili alın karşınıza konuşun mesela.
"X ben senin bu yaşına kadar zor şeyler yaşadığının farkındayım. Ama ne kadar güçlü bir kız olduğunun da farkındayım. Keşke annen hep yanında olsaymış ama bazen hayat bize istemediğimiz şeyler yaşatabiliyor. Bu yaşadıklarımıza rağmen ne kadar güçlü olduğumuz, hayata kendimizi nasıl hazırladığımızdır önemli olan. O çok sevdiğin annen seni eminim bir yerlerden izliyor, ona layık güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olmak için çabala. Oku, yüksel, gez hayatın tadını çıkar ki oda övünsün seninle.
Ben sana anne olmaya yada onun yerini almaya gelmedim. Senin annen zaten var. Ama sana çok iyi bir abla olabilirim, çünkü seni seviyorum. Sohbet ederiz, gezeriz, dertleşiriz bildiğim kadarıyla her konuda desteğin olabilirim. Ama bana kapılarını aç biraz, önyargılarını kır. Bana seni sevdiğimi göstermeme izin ver. Belki çok seveceksin beni, belki anne olduğunda en büyük destekçin olacağım. Belki babanla konuşamadığın şeyleri anlatabileceksin, buna ihtiyacın olduğundan eminim. Çünkü bende genç bir kız oldum. Ben henüz hiç anne olmadım, hiç çocuk bakmadım. Elbette hatalı davranışlarım olacaktır. Kırılırsan gel anlat bana, saygı çerçevesinde eleştiriye açığım. Öğrenmenin yaşı yok eminim sende bana çok güzel şeyler öğreteceksin." tarzı bir konuşma yapın.

Günde bir kez kahve yapıp sohbete çağırın, çok sevdiği filmi açıp mısır patlatın birlikte izlemeyi teklif edin. Açtığı müzikte sizde iki dans edin, sonra "komşulara çok ses gitmiştir hadi biraz kısalım sesini, başımız ağrımasın" deyip bir öpücük kondurup çıkın odasından. Biraz safa yatıp bilmiyormuş gibi bir konuda yardımını isteyin ve sonrasında teşekkür edin. Ne kadar becerikli ve akıllı bir kız olduğunu söyleyin. Yaptığı resimleri övün, yaptığı yemeği ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yemiş gibi beğenin. Abla kardeş günleri yapın, sahilde yürüyüş teklif edin. Siz bunları yapar sevginizi gösterir her şeye rağmen sabrınızı korursanız güzel bir geri dönüş alacağınıza yemin edebiirim.

"Bunu niye yaptın" demekle "bu sana hiç yakışmadı bebeğim, şöyle mi yapsaydın" demek arasında dağlar kadar fark var. Birinde suçluyorsun kılıçları çektiriyorsun, diğerinde mahçup ediyorsun.

Eşinin de çocuk gelişiminden çok anlamadığı aşikar. Kızıyla ilgili iletişiminde araya sokma bence onu. Öz babası olmasına rağmen ben bile kızımla her konuda yüz yüze getirmiyorum eşimi. Bazen fikir almam gereken konularda "böyle bir durum var ama şu an kontrolümde sen bilmiyormuş gibi davran" diyorum. Anneler baba kız ilişkisinde köprüdür ve bu kuzunun o köprüsü yok. Nasıl sağlıklı yol alsın.
Kesinlikle harikasınız.
 
Çok zor bir durumdasınız maalesef. Bir yetişkin kadın için bile annesinin vefatından sonra babasının başka bir kadınla evlenmesi hayal kırıklığı, ihanete uğramışlık, sanki annesi yeterince sevilmemiş ve hop hemen yenisi gelince unutulmuş hissi yaratırken genç bir ergen kızın dünyasından kim bilir nasıl görünüyordur. Bir de bu yaşlarda etrafındakilerden, arkadaşlarından hatta hayattan nefret eder, olur olmadık şeye öfkelenir ya da ölümüne boşverirsin. Öyle olmasa da öyle güçlü, aldırmaz veya içine kapanık, asosyal geçirirsin. Her türlü duygu geçişi, kimlik bunalımları, aidiyet arayışları, alayına isyan akar durur damarlarında...Anladığım kadarıyla baba nasıl iletişim kuracağını bilemiyor onun yerine seneye üniversite ile gider ve o okurken hayat evinde de normalleşir diye düşünüyor. Oysa baba-kız uçurumu hızla büyüyor. Ergen kızımız tarif edilmez ileride de izleri kalacak derin tramvalar yaşıyor, yaşayacak. Ki derslerini boşvermiş olması gelecek adımları konusunda mantıklı düşünemediğinin ve umutsuzluğunun, kendisine hedef koyamadığının en büyük alameti. Çok geç olmadan babası ve siz, çocuklarla sağlıklı iletişim kurmanın yollarını aramalısınız. Gerekirse bir uzmandan yardım alabilirsiniz ancak çocuğa sorunlu muamelesi yapmamaya özen göstermeli bu yardım alma sürecini de daha çok anlaşmazlıklarımızı çözmek için yol gösterecek görüş ve yaklaşım edinmek şeklinde açıklayabilirsinız. Geleceğine yön vermesi içinde gerek sert gerekse yumuşak uyarılarla motive edici yaklaşımlar sergilemekte fayda var. Ama sizin sorunuz bir aile gibi olmak değilde kendim ve kocamla rahat edeyimse cevabım aldırmayın kullaklık kullanın işinizi bu şekilde sessizce yürütün odanızdan. Yemek dışında odanızdan çıkmayın. Haftasonu kocanız dahil herkes temizliğe el atsın. Gerekirse babalarının dayatması ve zoruyla.
Not: Duvarları, sağı-solu boyamak,yüksek sesle müzik dinleyip huzursuzluk çıkarmak bence dikkat çekip buradayım demenin ergence yolu.
 
Çok zor bir durumdasınız maalesef. Bir yetişkin kadın için bile annesinin vefatından sonra babasının başka bir kadınla evlenmesi hayal kırıklığı, ihanete uğramışlık, sanki annesi yeterince sevilmemiş ve hop hemen yenisi gelince unutulmuş hissi yaratırken genç bir ergen kızın dünyasından kim bilir nasıl görünüyordur. Bir de bu yaşlarda etrafındakilerden, arkadaşlarından hatta hayattan nefret eder, olur olmadık şeye öfkelenir ya da ölümüne boşverirsin. Öyle olmasa da öyle güçlü, aldırmaz veya içine kapanık, asosyal geçirirsin. Her türlü duygu geçişi, kimlik bunalımları, aidiyet arayışları, alayına isyan akar durur damarlarında...Anladığım kadarıyla baba nasıl iletişim kuracağını bilemiyor onun yerine seneye üniversite ile gider ve o okurken hayat evinde de normalleşir diye düşünüyor. Oysa baba-kız uçurumu hızla büyüyor. Ergen kızımız tarif edilmez ileride de izleri kalacak derin tramvalar yaşıyor, yaşayacak. Ki derslerini boşvermiş olması gelecek adımları konusunda mantıklı düşünemediğinin ve umutsuzluğunun, kendisine hedef koyamadığının en büyük alameti. Çok geç olmadan babası ve siz, çocuklarla sağlıklı iletişim kurmanın yollarını aramalısınız. Gerekirse bir uzmandan yardım alabilirsiniz ancak çocuğa sorunlu muamelesi yapmamaya özen göstermeli bu yardım alma sürecini de daha çok anlaşmazlıklarımızı çözmek için yol gösterecek görüş ve yaklaşım edinmek şeklinde açıklayabilirsinız. Geleceğine yön vermesi içinde gerek sert gerekse yumuşak uyarılarla motive edici yaklaşımlar sergilemekte fayda var. Ama sizin sorunuz bir aile gibi olmak değilde kendim ve kocamla rahat edeyimse cevabım aldırmayın kullaklık kullanın işinizi bu şekilde sessizce yürütün odanızdan. Yemek dışında odanızdan çıkmayın. Haftasonu kocanız dahil herkes temizliğe el atsın. Gerekirse babalarının dayatması ve zoruyla.
Not: Duvarları, sağı-solu boyamak,yüksek sesle müzik dinleyip huzursuzluk çıkarmak bence dikkat çekip buradayım demenin ergence yolu.
Dediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Ve inanın burada konu boyunca yazılanların büyük bir kısmını sekiz ay boyunca yapmaya çalıştım. Sanki duvara çarptı çabalarım. O yüzden şuanki umutsuzluğum zaten. Dedikleriniz arasında boşvermişlik tutuyor bizimkini. Herseye boşvermiş durumda. Ben Çalışkan bir gençtim ve düzenli ders çalışırdım. İstiyorum ki onunda bir düzeni planı olsun. Bu yaşa kadar kazanamamış bu davranışı belki bundan sonra yoluna sokar diyorum ama yok. Sert bir şekilde söylemem zaten mümkün değil iyice ters teper ama bizde durum yumuşak konuşuncada olumsuz davranışları artarak devam etme şeklinde oldu. Dikkat çekmek için yapıyor desem zaten ona endeksli yaşanıyor evde. Yani ben ne yapacağımı şaşırdım.
 
Dediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Ve inanın burada konu boyunca yazılanların büyük bir kısmını sekiz ay boyunca yapmaya çalıştım. Sanki duvara çarptı çabalarım. O yüzden şuanki umutsuzluğum zaten. Dedikleriniz arasında boşvermişlik tutuyor bizimkini. Herseye boşvermiş durumda. Ben Çalışkan bir gençtim ve düzenli ders çalışırdım. İstiyorum ki onunda bir düzeni planı olsun. Bu yaşa kadar kazanamamış bu davranışı belki bundan sonra yoluna sokar diyorum ama yok. Sert bir şekilde söylemem zaten mümkün değil iyice ters teper ama bizde durum yumuşak konuşuncada olumsuz davranışları artarak devam etme şeklinde oldu. Dikkat çekmek için yapıyor desem zaten ona endeksli yaşanıyor evde. Yani ben ne yapacağımı şaşırdım.
Uzman görüşü size şart bence. Görüş alın eğer derseki uzman rest çekin ya da ona göre yaşamayın siz normalleşin o da zamanla adapte olacaktır gibi örnekler çoğaltılabilir. Ben yaklaşım konusunda bir bilir kişi değilim yanlış yönlendirmek istemem. Uzman görüşüne göre hareket edersiniz. Sonuçta sizde ve tüm üyeler mutlu olmak istersiniz haklı olarak.
 
Allah yardımcın olsun canım umarım üniversiteye gider de sen de rahata kavuşursun...
 
Aslında çocuk normal hemen hemen o yaşlarda kardeşim var aynı anlattığınız gibi. Ergenlik üstüne bi de hayatta pek çoğumuzun en büyük desteği olan annesi vefat etmiş. Daha ağır yaşaması normal sizi kabullenememesi de öyle.

Bana durumu pek anlamıyor gibi geldiniz. Bunları yaşamak zorunda değilsiniz ama kabul edip evlenmişsiniz yapacak bi şey yok siz de çocuk gibi inatlaşamazsınız. Bence eşiniz ve siz ergen çocuklara nasıl yaklaşılır bu konuda biraz okuyun araştırın. Soğuk savaş yapmanın manası yok çocukla. Ya da ben bu deveyi güdemedim der terkedersiniz diyarı. Başka çözüm yok malesef.
 
Arkadaşlar konu boyunca yazdıklarınız, tavsiyeleriniz ve anlayışınız için teşekkür ederim. Çok fazla takılmayıp yaptıklarına bir süre daha bu şekilde bazen konuşarak bazen sessiz kalarak devam etmeye karar verdim. Dün eşimle zaten bu konuda ciddi bir konuşma yaptım inşallah faydası olur. Pedagog fikri benimde aklımda işle ilgili sorunlar hallolur olmaz bu konuyu da açacağım eşime. Evet kendim için huzurlu bir ortam istiyorum ve bunları belki de kendimi düşünerek yapıyorum ama ortada geleceği ellerinden kayıp giden de bir çocuk var. Bu yaşta gelecek planlarının olmaması bana yanlış geliyor. İnşallah zamanla durumlar düzelir.
 
18 yaşında bir kızım var, öz be öz evladım olduğu halde bazen katlanamaz hale geliyorum. Kıyamayıp açık bıraktığım her kapıdan süzülmeye çalışır. Çünkü hem fırsatlarını değerlendirme konusunda çok zekiler hemde yaşlarından dolayı önünü arkasını düşünemezler. Ben iki çemkiririm, çok zorladığında istediği bir şeyden mahrum bırakırım yada harçlığından keserim önünü alırım biraz ama siz yapamazsınız. Yaparsanız ilişkinizi onarılmaz hasar verirsiniz.

Sizin evde ki kuzunun yaşadıkları benim kızımın yanından bile geçmez. Düşünsenize küçücük yaşta annesiz kalmış, yaşadığı ilkleri anlatacağı soracağı hemcinsi yok. Eminim çok çok özlemiştir annesini, onu düşünmediği bir günü bile yoktur. Çevresinde annesi ile yaşayan yaşıtlarını gördükçe özeniyordur bu yüzden de hayata karşı isyan halinde. Empati yapın inanın onun yerinde olmayı istemezdiniz.

Eşimin bir arkadaşı karısını kaybetti, iki çocukla kaldı adam. Kızı ergenliğe girdiği dönemleri babasıyla yaşadı. Eşimle dertleşmişler yakın zamanda "kız çocuğu özel anları oluyor, söylemeye çekiniyor. İlk adet olduğunda ağlarken ne yapacağımı şaşırdım. Ped nasıl kullanılır bilmem ki nasıl yardımcı olacağımı şaşırdım" diye anlatmış.

Normal bir evde ailesi ile yaşayan bir ergen bile hayatından hep şikayetçi iken, o nasıl normal davransın ki. Ona bu konularda hak vererek bakarsan olaylar daha az gözüne batar ve daha doğru çözümler bulmaya çalışırsın. Evet otorite gerekli ama neyi nasıl söylediğin asıl önemli olan. Çünkü oda algıladığı şekliyle cevap verecek sana.

Misal kızıma "sofrayı topla makineye yerleştir" dediğimde aldığım yanıtla "annecim bugün çok yoruldum sofrayı kaldırıp, makineye yerleştirir misin. Bende kahve yapayım iki muhabbet edelim, sıkıldım biraz" dediğimde aldığım yanıt aynı değil. Odası içinde ki özgürlüğüne hiç karışmayın mesela. Bırakın o rahatsız olsun ki yapmak istesin. Bir gün laf arasında "odanın düzeni ile ilgili fikir ve yardım ister misin" dersiniz. Yargılamayın, suçlamayın hep ona hak vererek söyleyin taleplerinizi.

Sofra da yaşadığınız olayla ilgili alın karşınıza konuşun mesela.
"X ben senin bu yaşına kadar zor şeyler yaşadığının farkındayım. Ama ne kadar güçlü bir kız olduğunun da farkındayım. Keşke annen hep yanında olsaymış ama bazen hayat bize istemediğimiz şeyler yaşatabiliyor. Bu yaşadıklarımıza rağmen ne kadar güçlü olduğumuz, hayata kendimizi nasıl hazırladığımızdır önemli olan. O çok sevdiğin annen seni eminim bir yerlerden izliyor, ona layık güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olmak için çabala. Oku, yüksel, gez hayatın tadını çıkar ki oda övünsün seninle.
Ben sana anne olmaya yada onun yerini almaya gelmedim. Senin annen zaten var. Ama sana çok iyi bir abla olabilirim, çünkü seni seviyorum. Sohbet ederiz, gezeriz, dertleşiriz bildiğim kadarıyla her konuda desteğin olabilirim. Ama bana kapılarını aç biraz, önyargılarını kır. Bana seni sevdiğimi göstermeme izin ver. Belki çok seveceksin beni, belki anne olduğunda en büyük destekçin olacağım. Belki babanla konuşamadığın şeyleri anlatabileceksin, buna ihtiyacın olduğundan eminim. Çünkü bende genç bir kız oldum. Ben henüz hiç anne olmadım, hiç çocuk bakmadım. Elbette hatalı davranışlarım olacaktır. Kırılırsan gel anlat bana, saygı çerçevesinde eleştiriye açığım. Öğrenmenin yaşı yok eminim sende bana çok güzel şeyler öğreteceksin." tarzı bir konuşma yapın.

Günde bir kez kahve yapıp sohbete çağırın, çok sevdiği filmi açıp mısır patlatın birlikte izlemeyi teklif edin. Açtığı müzikte sizde iki dans edin, sonra "komşulara çok ses gitmiştir hadi biraz kısalım sesini, başımız ağrımasın" deyip bir öpücük kondurup çıkın odasından. Biraz safa yatıp bilmiyormuş gibi bir konuda yardımını isteyin ve sonrasında teşekkür edin. Ne kadar becerikli ve akıllı bir kız olduğunu söyleyin. Yaptığı resimleri övün, yaptığı yemeği ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yemiş gibi beğenin. Abla kardeş günleri yapın, sahilde yürüyüş teklif edin. Siz bunları yapar sevginizi gösterir her şeye rağmen sabrınızı korursanız güzel bir geri dönüş alacağınıza yemin edebiirim.

"Bunu niye yaptın" demekle "bu sana hiç yakışmadı bebeğim, şöyle mi yapsaydın" demek arasında dağlar kadar fark var. Birinde suçluyorsun kılıçları çektiriyorsun, diğerinde mahçup ediyorsun.

Eşinin de çocuk gelişiminden çok anlamadığı aşikar. Kızıyla ilgili iletişiminde araya sokma bence onu. Öz babası olmasına rağmen ben bile kızımla her konuda yüz yüze getirmiyorum eşimi. Bazen fikir almam gereken konularda "böyle bir durum var ama şu an kontrolümde sen bilmiyormuş gibi davran" diyorum. Anneler baba kız ilişkisinde köprüdür ve bu kuzunun o köprüsü yok. Nasıl sağlıklı yol alsın.
Nasıl da güzel anlatmışsınız:KK200:
Her cümlenize katılıyorum.
Yasamayana 4 yaş,9 yaş,17 yaş o kadar da büyük geliyor ki.Her sorunla baş etmesi bekleniyor.
Gecen de biri,eşinin 4 5 yasındaki cocugu için,kendi yıkanabilir filan yazmıstı=/

Bazen kendilerini,küçücük sorunların içinde bogulmuş buluyorlar,onları kucaklayıp kaldırmak değil fakat ellerinden tutmak gerekiyor.
Odalarını harman yerine cevirip pekala da içinde yasayabiliyorlar,bir düzene girmek,bir yerden başlamak çok zor geliyor.
Ben artık,gel beraber toparlayalım diyordum,bir iki seyi kaldırınca hevesle işe girişiyordu.
Maddi manevi yalnız bırakmamak gerekiyor,dediğiniz gibi biz de genç kız olduk,destek bulduk ya da bulamadık,bulamamanın ne oldugunu bilen biri olarak hep yanındayım cocuklarımın.
 
Arkadaşlar konu boyunca yazdıklarınız, tavsiyeleriniz ve anlayışınız için teşekkür ederim. Çok fazla takılmayıp yaptıklarına bir süre daha bu şekilde bazen konuşarak bazen sessiz kalarak devam etmeye karar verdim. Dün eşimle zaten bu konuda ciddi bir konuşma yaptım inşallah faydası olur. Pedagog fikri benimde aklımda işle ilgili sorunlar hallolur olmaz bu konuyu da açacağım eşime. Evet kendim için huzurlu bir ortam istiyorum ve bunları belki de kendimi düşünerek yapıyorum ama ortada geleceği ellerinden kayıp giden de bir çocuk var. Bu yaşta gelecek planlarının olmaması bana yanlış geliyor. İnşallah zamanla durumlar düzelir.
Gelecek planları olusacaktır.
Önce yarası iyilessin,ergenliği tamamlansın bir.
Gecen gün bir belgeselde görmüştüm.
Bir tırtıl başka zararlıların saldırısına ugradı,derisi zarar gördü.
Artık oluşumunu tamamlayamayacak,koza örüp kelebek olamayacakmış.
Yarım kalmışlık en kötü olan.
 
Kızı haklı bulanlar olmuş ne alaka yahu? 9. 10 yasında çocuk olur amenna anlarım. Boyada yapar , ortalığı da dağıtır. En az 18 yaşındaki bir kızdan bahsediliyor. Her şeyin farkında bence. Bilerek sizi bezdirmeye çalıştığını düşünüyorum ben. Yanlız bu durumun buralara getiren de baba. İnsan arada bir dur demeli çocuğuna. Konu sahibi gayet anlayışlı daha ne yapacak Kadın ? Biz de 18 yasında olduk hiç bu kadar çizgiyi aşmadık.
Eğer maddi durumunuz varsa şöyle bir iki ay kafanızı dinleyin. Ayrı eve falan cıkın. Gerekirse de babayla okkalı bir konuşma yapın.
Babalar gibi bakış açınız var:)
Arada bir dur desin cocuguna:)
Yaklaşım bu olmalı yani sizce.Dur deyince halloluyor sorunlar.
Çok gencsiniz eminim,bir cocugunuz olsun,o zaman anne babalıgın durla susla olmadıgını göreceksiniz.
 
Kızı babasını tamamen bankamatik gibi görüyor. Onun dışında babasını ve beni bir küçümseme var. Herşeyin iyisini doğrusunu o biliyor biz hiç bir şey bilmiyoruz. Tamamen çıkar ve faydacılık mantığıyla yaşıyor yani
Aynılarını bana öz kizim yaptığı için ne diyeceğini bilemedim. Tipik ergen davranışları. Ben çekmeye mecburum kendi evladım. Ama siz mecbur değilsiniz. Çok zor bence uzaklaşın kafanızı dinleyin olmuyor bosanin. Gerçekten zor sizi çok iyi anlıyorum.
 
Arkadaşlar konu boyunca yazdıklarınız, tavsiyeleriniz ve anlayışınız için teşekkür ederim. Çok fazla takılmayıp yaptıklarına bir süre daha bu şekilde bazen konuşarak bazen sessiz kalarak devam etmeye karar verdim. Dün eşimle zaten bu konuda ciddi bir konuşma yaptım inşallah faydası olur. Pedagog fikri benimde aklımda işle ilgili sorunlar hallolur olmaz bu konuyu da açacağım eşime. Evet kendim için huzurlu bir ortam istiyorum ve bunları belki de kendimi düşünerek yapıyorum ama ortada geleceği ellerinden kayıp giden de bir çocuk var. Bu yaşta gelecek planlarının olmaması bana yanlış geliyor. İnşallah zamanla durumlar düzelir.

Kaldiramayacaginiz bir evliligi keske yapmasaydiniz. Kusura bakmayin ama bana gore iyi bir uvey anne degilsiniz. ‘Bu yasta gelecek planlarinin olmamasi bana yanlis geliyor’ diyorsunuz. Cokta anormal degil bence. Siz ilk olarak baskalrini kendinizle kiyaslamayin. Bu zamanin ergenleriyle hele hic kiyaslamayin. Annesi olmus cocukla hic hic hic kiyaslamayin. Siz bu konuyu hakli oldugnuzu duymak icin acmissiniz sanki. Ben size hak veremiyorum. Olan kizcagiza oldu, yazik..
 
Anne vefat etmiş. Ben de ne yapacağımı şaşırdım gerçekten. Dağıttıklarını toplamıyorum o da toplamıyor böyle böyle her yer leş gibi oluyor. Eşim işten gelince bazen toplamaya çalışıyor ama onun da kızına karşı eli kolu bağlı. Hiç bir şey söyleyemiyor ona
16 yasına gırmıs kızım var, oz kızım.. derslere canı isteyınce girer uc gunde bır kavga edıyoruz, muzık film son ses.. psıkologa danıstım online yoksa kafayı yıcem. Dedı kı bana siz bu yasta gerıldınız bır de onu dusunun. Onlıne ders ogretım teknıgı acısından her öğrencıye uygun değil. Anlamadıgın bır dersten saatlerce bır koltukta oturup dınledıgını dusun, atom fızıgı dınleyebılır mısın hergun saatlerce dedı, o da dısa böyle vuruyor dedı. Heryerı dagıtıyor toplama yok. Dısarı cıkar hava alsın beraber film izleyip alısverıs yapın online falan dedı. Gercekten onun yası kıpır kıpır zamanları hıc dusunemedım. Bunu onunla konustum bu sabah hep aksı ınat kızım hungur hungur agladı ilk defa. Anne patlıcam deslerı anlamıyorum kafayı yıcem bu ne zaman bıtecek evde delırıyorum dıye. Demem o kı annesı yokmus bak siz neler yasıyorsanız o yası dolayısı ile ıcınde bunu abartarak bın katı yasıyor.
 
Aklıma şey geldi, acaba resimle mi ilgilenseniz? Alın elinize kağıt kalem malzeme, yapmaya çalışın. Gelip kendisi bakar zaten napıyor bu diye. Bir süre sonra tatlı bir dille yardım isteyebilirsiniz. Buradan yürüyün. Yavaş yavaş konuşmaya başlarsınız. Burada en büyük suçlu eşiniz, söylemeden geçemeyeceğim.
 
X