Böyle bir konu açmayı hiç istemezdim

18 yaşında bir kızım var, öz be öz evladım olduğu halde bazen katlanamaz hale geliyorum. Kıyamayıp açık bıraktığım her kapıdan süzülmeye çalışır. Çünkü hem fırsatlarını değerlendirme konusunda çok zekiler hemde yaşlarından dolayı önünü arkasını düşünemezler. Ben iki çemkiririm, çok zorladığında istediği bir şeyden mahrum bırakırım yada harçlığından keserim önünü alırım biraz ama siz yapamazsınız. Yaparsanız ilişkinizi onarılmaz hasar verirsiniz.

Sizin evde ki kuzunun yaşadıkları benim kızımın yanından bile geçmez. Düşünsenize küçücük yaşta annesiz kalmış, yaşadığı ilkleri anlatacağı soracağı hemcinsi yok. Eminim çok çok özlemiştir annesini, onu düşünmediği bir günü bile yoktur. Çevresinde annesi ile yaşayan yaşıtlarını gördükçe özeniyordur bu yüzden de hayata karşı isyan halinde. Empati yapın inanın onun yerinde olmayı istemezdiniz.

Eşimin bir arkadaşı karısını kaybetti, iki çocukla kaldı adam. Kızı ergenliğe girdiği dönemleri babasıyla yaşadı. Eşimle dertleşmişler yakın zamanda "kız çocuğu özel anları oluyor, söylemeye çekiniyor. İlk adet olduğunda ağlarken ne yapacağımı şaşırdım. Ped nasıl kullanılır bilmem ki nasıl yardımcı olacağımı şaşırdım" diye anlatmış.

Normal bir evde ailesi ile yaşayan bir ergen bile hayatından hep şikayetçi iken, o nasıl normal davransın ki. Ona bu konularda hak vererek bakarsan olaylar daha az gözüne batar ve daha doğru çözümler bulmaya çalışırsın. Evet otorite gerekli ama neyi nasıl söylediğin asıl önemli olan. Çünkü oda algıladığı şekliyle cevap verecek sana.

Misal kızıma "sofrayı topla makineye yerleştir" dediğimde aldığım yanıtla "annecim bugün çok yoruldum sofrayı kaldırıp, makineye yerleştirir misin. Bende kahve yapayım iki muhabbet edelim, sıkıldım biraz" dediğimde aldığım yanıt aynı değil. Odası içinde ki özgürlüğüne hiç karışmayın mesela. Bırakın o rahatsız olsun ki yapmak istesin. Bir gün laf arasında "odanın düzeni ile ilgili fikir ve yardım ister misin" dersiniz. Yargılamayın, suçlamayın hep ona hak vererek söyleyin taleplerinizi.

Sofra da yaşadığınız olayla ilgili alın karşınıza konuşun mesela.
"X ben senin bu yaşına kadar zor şeyler yaşadığının farkındayım. Ama ne kadar güçlü bir kız olduğunun da farkındayım. Keşke annen hep yanında olsaymış ama bazen hayat bize istemediğimiz şeyler yaşatabiliyor. Bu yaşadıklarımıza rağmen ne kadar güçlü olduğumuz, hayata kendimizi nasıl hazırladığımızdır önemli olan. O çok sevdiğin annen seni eminim bir yerlerden izliyor, ona layık güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olmak için çabala. Oku, yüksel, gez hayatın tadını çıkar ki oda övünsün seninle.
Ben sana anne olmaya yada onun yerini almaya gelmedim. Senin annen zaten var. Ama sana çok iyi bir abla olabilirim, çünkü seni seviyorum. Sohbet ederiz, gezeriz, dertleşiriz bildiğim kadarıyla her konuda desteğin olabilirim. Ama bana kapılarını aç biraz, önyargılarını kır. Bana seni sevdiğimi göstermeme izin ver. Belki çok seveceksin beni, belki anne olduğunda en büyük destekçin olacağım. Belki babanla konuşamadığın şeyleri anlatabileceksin, buna ihtiyacın olduğundan eminim. Çünkü bende genç bir kız oldum. Ben henüz hiç anne olmadım, hiç çocuk bakmadım. Elbette hatalı davranışlarım olacaktır. Kırılırsan gel anlat bana, saygı çerçevesinde eleştiriye açığım. Öğrenmenin yaşı yok eminim sende bana çok güzel şeyler öğreteceksin." tarzı bir konuşma yapın.

Günde bir kez kahve yapıp sohbete çağırın, çok sevdiği filmi açıp mısır patlatın birlikte izlemeyi teklif edin. Açtığı müzikte sizde iki dans edin, sonra "komşulara çok ses gitmiştir hadi biraz kısalım sesini, başımız ağrımasın" deyip bir öpücük kondurup çıkın odasından. Biraz safa yatıp bilmiyormuş gibi bir konuda yardımını isteyin ve sonrasında teşekkür edin. Ne kadar becerikli ve akıllı bir kız olduğunu söyleyin. Yaptığı resimleri övün, yaptığı yemeği ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yemiş gibi beğenin. Abla kardeş günleri yapın, sahilde yürüyüş teklif edin. Siz bunları yapar sevginizi gösterir her şeye rağmen sabrınızı korursanız güzel bir geri dönüş alacağınıza yemin edebiirim.

"Bunu niye yaptın" demekle "bu sana hiç yakışmadı bebeğim, şöyle mi yapsaydın" demek arasında dağlar kadar fark var. Birinde suçluyorsun kılıçları çektiriyorsun, diğerinde mahçup ediyorsun.

Eşinin de çocuk gelişiminden çok anlamadığı aşikar. Kızıyla ilgili iletişiminde araya sokma bence onu. Öz babası olmasına rağmen ben bile kızımla her konuda yüz yüze getirmiyorum eşimi. Bazen fikir almam gereken konularda "böyle bir durum var ama şu an kontrolümde sen bilmiyormuş gibi davran" diyorum. Anneler baba kız ilişkisinde köprüdür ve bu kuzunun o köprüsü yok. Nasıl sağlıklı yol alsın.
 
18 yaşında bir kızım var, öz be öz evladım olduğu halde bazen katlanamaz hale geliyorum. Kıyamayıp açık bıraktığım her kapıdan süzülmeye çalışır. Çünkü hem fırsatlarını değerlendirme konusunda çok zekiler hemde yaşlarından dolayı önünü arkasını düşünemezler. Ben iki çemkiririm, çok zorladığında istediği bir şeyden mahrum bırakırım yada harçlığından keserim önünü alırım biraz ama siz yapamazsınız. Yaparsanız ilişkinizi onarılmaz hasar verirsiniz.

Sizin evde ki kuzunun yaşadıkları benim kızımın yanından bile geçmez. Düşünsenize küçücük yaşta annesiz kalmış, yaşadığı ilkleri anlatacağı soracağı hemcinsi yok. Eminim çok çok özlemiştir annesini, onu düşünmediği bir günü bile yoktur. Çevresinde annesi ile yaşayan yaşıtlarını gördükçe özeniyordur bu yüzden de hayata karşı isyan halinde. Empati yapın inanın onun yerinde olmayı istemezdiniz.

Eşimin bir arkadaşı karısını kaybetti, iki çocukla kaldı adam. Kızı ergenliğe girdiği dönemleri babasıyla yaşadı. Eşimle dertleşmişler yakın zamanda "kız çocuğu özel anları oluyor, söylemeye çekiniyor. İlk adet olduğunda ağlarken ne yapacağımı şaşırdım. Ped nasıl kullanılır bilmem ki nasıl yardımcı olacağımı şaşırdım" diye anlatmış.

Normal bir evde ailesi ile yaşayan bir ergen bile hayatından hep şikayetçi iken, o nasıl normal davransın ki. Ona bu konularda hak vererek bakarsan olaylar daha az gözüne batar ve daha doğru çözümler bulmaya çalışırsın. Evet otorite gerekli ama neyi nasıl söylediğin asıl önemli olan. Çünkü oda algıladığı şekliyle cevap verecek sana.

Misal kızıma "sofrayı topla makineye yerleştir" dediğimde aldığım yanıtla "annecim bugün çok yoruldum sofrayı kaldırıp, makineye yerleştirir misin. Bende kahve yapayım iki muhabbet edelim, sıkıldım biraz" dediğimde aldığım yanıt aynı değil. Odası içinde ki özgürlüğüne hiç karışmayın mesela. Bırakın o rahatsız olsun ki yapmak istesin. Bir gün laf arasında "odanın düzeni ile ilgili fikir ve yardım ister misin" dersiniz. Yargılamayın, suçlamayın hep ona hak vererek söyleyin taleplerinizi.

Sofra da yaşadığınız olayla ilgili alın karşınıza konuşun mesela.
"X ben senin bu yaşına kadar zor şeyler yaşadığının farkındayım. Ama ne kadar güçlü bir kız olduğunun da farkındayım. Keşke annen hep yanında olsaymış ama bazen hayat bize istemediğimiz şeyler yaşatabiliyor. Bu yaşadıklarımıza rağmen ne kadar güçlü olduğumuz, hayata kendimizi nasıl hazırladığımızdır önemli olan. O çok sevdiğin annen seni eminim bir yerlerden izliyor, ona layık güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olmak için çabala. Oku, yüksel, gez hayatın tadını çıkar ki oda övünsün seninle.
Ben sana anne olmaya yada onun yerini almaya gelmedim. Senin annen zaten var. Ama sana çok iyi bir abla olabilirim, çünkü seni seviyorum. Sohbet ederiz, gezeriz, dertleşiriz bildiğim kadarıyla her konuda desteğin olabilirim. Ama bana kapılarını aç biraz, önyargılarını kır. Bana seni sevdiğimi göstermeme izin ver. Belki çok seveceksin beni, belki anne olduğunda en büyük destekçin olacağım. Belki babanla konuşamadığın şeyleri anlatabileceksin, buna ihtiyacın olduğundan eminim. Çünkü bende genç bir kız oldum. Ben henüz hiç anne olmadım, hiç çocuk bakmadım. Elbette hatalı davranışlarım olacaktır. Kırılırsan gel anlat bana, saygı çerçevesinde eleştiriye açığım. Öğrenmenin yaşı yok eminim sende bana çok güzel şeyler öğreteceksin." tarzı bir konuşma yapın.

Günde bir kez kahve yapıp sohbete çağırın, çok sevdiği filmi açıp mısır patlatın birlikte izlemeyi teklif edin. Açtığı müzikte sizde iki dans edin, sonra "komşulara çok ses gitmiştir hadi biraz kısalım sesini, başımız ağrımasın" deyip bir öpücük kondurup çıkın odasından. Biraz safa yatıp bilmiyormuş gibi bir konuda yardımını isteyin ve sonrasında teşekkür edin. Ne kadar becerikli ve akıllı bir kız olduğunu söyleyin. Yaptığı resimleri övün, yaptığı yemeği ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yemiş gibi beğenin. Abla kardeş günleri yapın, sahilde yürüyüş teklif edin. Siz bunları yapar sevginizi gösterir her şeye rağmen sabrınızı korursanız güzel bir geri dönüş alacağınıza yemin edebiirim.

"Bunu niye yaptın" demekle "bu sana hiç yakışmadı bebeğim, şöyle mi yapsaydın" demek arasında dağlar kadar fark var. Birinde suçluyorsun kılıçları çektiriyorsun, diğerinde mahçup ediyorsun.

Eşinin de çocuk gelişiminden çok anlamadığı aşikar. Kızıyla ilgili iletişiminde araya sokma bence onu. Öz babası olmasına rağmen ben bile kızımla her konuda yüz yüze getirmiyorum eşimi. Bazen fikir almam gereken konularda "böyle bir durum var ama şu an kontrolümde sen bilmiyormuş gibi davran" diyorum. Anneler baba kız ilişkisinde köprüdür ve bu kuzunun o köprüsü yok. Nasıl sağlıklı yol alsın.
siz ne kadar güzel ruhlu bir annesiniz, kızınız çok şanslı.
 
18 yaşında bir kızım var, öz be öz evladım olduğu halde bazen katlanamaz hale geliyorum. Kıyamayıp açık bıraktığım her kapıdan süzülmeye çalışır. Çünkü hem fırsatlarını değerlendirme konusunda çok zekiler hemde yaşlarından dolayı önünü arkasını düşünemezler. Ben iki çemkiririm, çok zorladığında istediği bir şeyden mahrum bırakırım yada harçlığından keserim önünü alırım biraz ama siz yapamazsınız. Yaparsanız ilişkinizi onarılmaz hasar verirsiniz.

Sizin evde ki kuzunun yaşadıkları benim kızımın yanından bile geçmez. Düşünsenize küçücük yaşta annesiz kalmış, yaşadığı ilkleri anlatacağı soracağı hemcinsi yok. Eminim çok çok özlemiştir annesini, onu düşünmediği bir günü bile yoktur. Çevresinde annesi ile yaşayan yaşıtlarını gördükçe özeniyordur bu yüzden de hayata karşı isyan halinde. Empati yapın inanın onun yerinde olmayı istemezdiniz.

Eşimin bir arkadaşı karısını kaybetti, iki çocukla kaldı adam. Kızı ergenliğe girdiği dönemleri babasıyla yaşadı. Eşimle dertleşmişler yakın zamanda "kız çocuğu özel anları oluyor, söylemeye çekiniyor. İlk adet olduğunda ağlarken ne yapacağımı şaşırdım. Ped nasıl kullanılır bilmem ki nasıl yardımcı olacağımı şaşırdım" diye anlatmış.

Normal bir evde ailesi ile yaşayan bir ergen bile hayatından hep şikayetçi iken, o nasıl normal davransın ki. Ona bu konularda hak vererek bakarsan olaylar daha az gözüne batar ve daha doğru çözümler bulmaya çalışırsın. Evet otorite gerekli ama neyi nasıl söylediğin asıl önemli olan. Çünkü oda algıladığı şekliyle cevap verecek sana.

Misal kızıma "sofrayı topla makineye yerleştir" dediğimde aldığım yanıtla "annecim bugün çok yoruldum sofrayı kaldırıp, makineye yerleştirir misin. Bende kahve yapayım iki muhabbet edelim, sıkıldım biraz" dediğimde aldığım yanıt aynı değil. Odası içinde ki özgürlüğüne hiç karışmayın mesela. Bırakın o rahatsız olsun ki yapmak istesin. Bir gün laf arasında "odanın düzeni ile ilgili fikir ve yardım ister misin" dersiniz. Yargılamayın, suçlamayın hep ona hak vererek söyleyin taleplerinizi.

Sofra da yaşadığınız olayla ilgili alın karşınıza konuşun mesela.
"X ben senin bu yaşına kadar zor şeyler yaşadığının farkındayım. Ama ne kadar güçlü bir kız olduğunun da farkındayım. Keşke annen hep yanında olsaymış ama bazen hayat bize istemediğimiz şeyler yaşatabiliyor. Bu yaşadıklarımıza rağmen ne kadar güçlü olduğumuz, hayata kendimizi nasıl hazırladığımızdır önemli olan. O çok sevdiğin annen seni eminim bir yerlerden izliyor, ona layık güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olmak için çabala. Oku, yüksel, gez hayatın tadını çıkar ki oda övünsün seninle.
Ben sana anne olmaya yada onun yerini almaya gelmedim. Senin annen zaten var. Ama sana çok iyi bir abla olabilirim, çünkü seni seviyorum. Sohbet ederiz, gezeriz, dertleşiriz bildiğim kadarıyla her konuda desteğin olabilirim. Ama bana kapılarını aç biraz, önyargılarını kır. Bana seni sevdiğimi göstermeme izin ver. Belki çok seveceksin beni, belki anne olduğunda en büyük destekçin olacağım. Belki babanla konuşamadığın şeyleri anlatabileceksin, buna ihtiyacın olduğundan eminim. Çünkü bende genç bir kız oldum. Ben henüz hiç anne olmadım, hiç çocuk bakmadım. Elbette hatalı davranışlarım olacaktır. Kırılırsan gel anlat bana, saygı çerçevesinde eleştiriye açığım. Öğrenmenin yaşı yok eminim sende bana çok güzel şeyler öğreteceksin." tarzı bir konuşma yapın.

Günde bir kez kahve yapıp sohbete çağırın, çok sevdiği filmi açıp mısır patlatın birlikte izlemeyi teklif edin. Açtığı müzikte sizde iki dans edin, sonra "komşulara çok ses gitmiştir hadi biraz kısalım sesini, başımız ağrımasın" deyip bir öpücük kondurup çıkın odasından. Biraz safa yatıp bilmiyormuş gibi bir konuda yardımını isteyin ve sonrasında teşekkür edin. Ne kadar becerikli ve akıllı bir kız olduğunu söyleyin. Yaptığı resimleri övün, yaptığı yemeği ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yemiş gibi beğenin. Abla kardeş günleri yapın, sahilde yürüyüş teklif edin. Siz bunları yapar sevginizi gösterir her şeye rağmen sabrınızı korursanız güzel bir geri dönüş alacağınıza yemin edebiirim.

"Bunu niye yaptın" demekle "bu sana hiç yakışmadı bebeğim, şöyle mi yapsaydın" demek arasında dağlar kadar fark var. Birinde suçluyorsun kılıçları çektiriyorsun, diğerinde mahçup ediyorsun.

Eşinin de çocuk gelişiminden çok anlamadığı aşikar. Kızıyla ilgili iletişiminde araya sokma bence onu. Öz babası olmasına rağmen ben bile kızımla her konuda yüz yüze getirmiyorum eşimi. Bazen fikir almam gereken konularda "böyle bir durum var ama şu an kontrolümde sen bilmiyormuş gibi davran" diyorum. Anneler baba kız ilişkisinde köprüdür ve bu kuzunun o köprüsü yok. Nasıl sağlıklı yol alsın.
Çok teşekkür ederim bu kadar açıklayıcı ve beni de düşünerek bir cevap yazdığınız için. Umarım bu şekilde davranabilirim ve karşılığını alabilirim.
 
Ergen psikolojisi, annesini kaybetmiş olduğundan normal bir ergenden daha kontrolsüz. Annesi olsa bu kadar sapıtamaz tabii, ama sizin bir yere kadar kontrol sahibi olabileceğinizi biliyor. Gelecek planları ile ilgili etkileyebilirsiniz belki, üniversite hayali olursa resim yapmak yerine ders çalışmayı tercih edebilir. Allah yardımcınız olsun. Ama sabredin bence de herkes için pandemi çok zor geçiyor.
 
Kızı babasını tamamen bankamatik gibi görüyor. Onun dışında babasını ve beni bir küçümseme var. Herşeyin iyisini doğrusunu o biliyor biz hiç bir şey bilmiyoruz. Tamamen çıkar ve faydacılık mantığıyla yaşıyor yani
Bahsettiginiz şey tamamen ergenlik biz de o dönem annemizi babamızı begenmezdik Açıkçası.
Daginikliklari toplamayin kızın psikoljik destek almasi konusunda babasını ikna edin.
 
Ben sizi çok çok anlayışsız buldum.bence en baştan evlenmemeliydiniz ne bekliyordunuz ki? Karşınızdaki genç çok yaralı bi genç kız ,muhtemelen yaptığı şeylerin bilinçli olarak kendi dahi farkında değil ve siz kendinize anlam çıkarıyorsunuz bir de.baba annenin vefat sürecinden sonra ilgilenmemiş ilgilendiyse de yetmemiş.kızdan evcil hayvan gibi bahsediyosunuz yemi suyu şuyu buyu tam daha ne diye.bence siz toparlayabilecek yapıda biri değilsiniz ben çok üzüldüm kıza
Siz iyi misiniz ? Ruh haliniz pek iyi değil galiba. Yüzünüze bi su çarpıp gelin bence ağır saçmalıyorsunuz çünkü
 
Konu sahibi. Ergenlik falan hikaye 17 yaşında kız artık biraz kendini bilir. Duvar mobilya boyamak nedir.

Çocukların odasını toplamayın. Herkes kendi toplasın. Bulaşığını yıkasın bırakp gitmesin. Müzik konusu sorun.kulaklık kullansın.

Bunları önce babası ile konuşun o söylesin kızına. Çocuğuna terbiye veremiyorsa evlenmeydi beyefendi. Kimse onun çocuğunun kölesi değil.


Siz aradan çekilin babası uğraşsın kızıyla. Dağınıklıkları falan toplamayın görsün kendi de. Bu nedir yahu. Hepimiz ergen olduk. Bu ergenlik falan değil düpedüz şımarıklık
 
siz ne kadar güzel ruhlu bir annesiniz, kızınız çok şanslı.
Teşekkür ederim ama insanız her zaman olması gereken gibi hareket edemiyoruz, bazen benim de fevri çıkışlarım oluyor.
Bugün arkadaşı ile sahile gitmesine izin vermediğim için anlayışsız anneyim mesela. :olamaz:
Zaten açık havada maskelerimizle yürüyeceğiz diye savunma yapıyor birde. O sahile gitmek için bineceği toplu taşımayı hesaba katmıyor hiç. 3-4 defa arayıp telefonda zorladığı için hayır diyerek yüzüne kapatmak zorunda kaldım.
Ardından watsappta yazdığı mesajları görseniz zincire bağlayıp, kızgın şişle vücudunu dağlayan anneyim sanırsınız
"Akşama konuşalım tatlım, evi bir süpürge tutuver" yazdım kapattım şimdilik konuyu.
Kızımın gözünden bakarsan bugün onun için hayat çok zor, çekilmez, kimse onu anlamıyor... :KK70: Ergen kafası işte.
Ama yaşanan şey bu kadar basit.
 
Çok teşekkür ederim bu kadar açıklayıcı ve beni de düşünerek bir cevap yazdığınız için. Umarım bu şekilde davranabilirim ve karşılığını alabilirim.
Rica ederim, ihtiyacın olduğunda mesaj atabilirsin. Yaşları yakın sonuçta fikir alışverişi yapabilirim.
 
Anne vefat etmiş. Ben de ne yapacağımı şaşırdım gerçekten. Dağıttıklarını toplamıyorum o da toplamıyor böyle böyle her yer leş gibi oluyor. Eşim işten gelince bazen toplamaya çalışıyor ama onun da kızına karşı eli kolu bağlı. Hiç bir şey söyleyemiyor ona
Kolay degldir zaten annelik emin olun tahammül ister sabır ister. Aynı evde yaşayan iki arkadaş bile birbirine sabır edemez bazen. Yada en basiti bazen bizde anne baba evinde bile tahammül edemeyiz birşeylere. Öncelikle o toplanıyor bende toplamyrm çok yanlış bir davranış inat ediyorsunuz. Kendi evimde kendi.annemle yaşarken bile bu yaşlarda bende çok daginikmisjm çok miskin tembel. Şuan ise evim pırıl piril. Anneme en çok yardım eden benimdir. Gençlik diyin siz ona ışık olmayı deneyin. O sizin enerjinizi hissediyor emin olun şiddet sadece fiziksel olay değildir aslında şuan onu bezdiriyorsunz oda sizi bezdirmeye çalışıyor ama karşinizda bir yetim varmış herşeyden .önemlisi bence bu. Onu kazanmaya çalışın abla ilişkisi yada anne olun demiyorm kazanın diyorum bence eşiniz içinde çok zor bir durum açıkçası kisme kızıni kaybetmek istemez
 
Iste bu yüzden cocuklu biriyle evlenmek isteyenler cok iyi düsünmeli.. Ben olsam bu durumla basedemezdim sanirim. Cocugun huyuna gidin kendinizi sevdirin belki sizi dinler
 
Kız ergen muhtemelen.
Siz de üvey annesiniz.
Öz annesi bilerek yapmasını istiyor olabilir.
Akli sıra sizi yıldırıp babasini kurtaracak.
Dürüst olup eşinizle konuşun.
Içinizde kalmasindansa eşiniz bilsin ona gore bir yol çizilsin.
 
18 yaşında bir kızım var, öz be öz evladım olduğu halde bazen katlanamaz hale geliyorum. Kıyamayıp açık bıraktığım her kapıdan süzülmeye çalışır. Çünkü hem fırsatlarını değerlendirme konusunda çok zekiler hemde yaşlarından dolayı önünü arkasını düşünemezler. Ben iki çemkiririm, çok zorladığında istediği bir şeyden mahrum bırakırım yada harçlığından keserim önünü alırım biraz ama siz yapamazsınız. Yaparsanız ilişkinizi onarılmaz hasar verirsiniz.

Sizin evde ki kuzunun yaşadıkları benim kızımın yanından bile geçmez. Düşünsenize küçücük yaşta annesiz kalmış, yaşadığı ilkleri anlatacağı soracağı hemcinsi yok. Eminim çok çok özlemiştir annesini, onu düşünmediği bir günü bile yoktur. Çevresinde annesi ile yaşayan yaşıtlarını gördükçe özeniyordur bu yüzden de hayata karşı isyan halinde. Empati yapın inanın onun yerinde olmayı istemezdiniz.

Eşimin bir arkadaşı karısını kaybetti, iki çocukla kaldı adam. Kızı ergenliğe girdiği dönemleri babasıyla yaşadı. Eşimle dertleşmişler yakın zamanda "kız çocuğu özel anları oluyor, söylemeye çekiniyor. İlk adet olduğunda ağlarken ne yapacağımı şaşırdım. Ped nasıl kullanılır bilmem ki nasıl yardımcı olacağımı şaşırdım" diye anlatmış.

Normal bir evde ailesi ile yaşayan bir ergen bile hayatından hep şikayetçi iken, o nasıl normal davransın ki. Ona bu konularda hak vererek bakarsan olaylar daha az gözüne batar ve daha doğru çözümler bulmaya çalışırsın. Evet otorite gerekli ama neyi nasıl söylediğin asıl önemli olan. Çünkü oda algıladığı şekliyle cevap verecek sana.

Misal kızıma "sofrayı topla makineye yerleştir" dediğimde aldığım yanıtla "annecim bugün çok yoruldum sofrayı kaldırıp, makineye yerleştirir misin. Bende kahve yapayım iki muhabbet edelim, sıkıldım biraz" dediğimde aldığım yanıt aynı değil. Odası içinde ki özgürlüğüne hiç karışmayın mesela. Bırakın o rahatsız olsun ki yapmak istesin. Bir gün laf arasında "odanın düzeni ile ilgili fikir ve yardım ister misin" dersiniz. Yargılamayın, suçlamayın hep ona hak vererek söyleyin taleplerinizi.

Sofra da yaşadığınız olayla ilgili alın karşınıza konuşun mesela.
"X ben senin bu yaşına kadar zor şeyler yaşadığının farkındayım. Ama ne kadar güçlü bir kız olduğunun da farkındayım. Keşke annen hep yanında olsaymış ama bazen hayat bize istemediğimiz şeyler yaşatabiliyor. Bu yaşadıklarımıza rağmen ne kadar güçlü olduğumuz, hayata kendimizi nasıl hazırladığımızdır önemli olan. O çok sevdiğin annen seni eminim bir yerlerden izliyor, ona layık güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olmak için çabala. Oku, yüksel, gez hayatın tadını çıkar ki oda övünsün seninle.
Ben sana anne olmaya yada onun yerini almaya gelmedim. Senin annen zaten var. Ama sana çok iyi bir abla olabilirim, çünkü seni seviyorum. Sohbet ederiz, gezeriz, dertleşiriz bildiğim kadarıyla her konuda desteğin olabilirim. Ama bana kapılarını aç biraz, önyargılarını kır. Bana seni sevdiğimi göstermeme izin ver. Belki çok seveceksin beni, belki anne olduğunda en büyük destekçin olacağım. Belki babanla konuşamadığın şeyleri anlatabileceksin, buna ihtiyacın olduğundan eminim. Çünkü bende genç bir kız oldum. Ben henüz hiç anne olmadım, hiç çocuk bakmadım. Elbette hatalı davranışlarım olacaktır. Kırılırsan gel anlat bana, saygı çerçevesinde eleştiriye açığım. Öğrenmenin yaşı yok eminim sende bana çok güzel şeyler öğreteceksin." tarzı bir konuşma yapın.

Günde bir kez kahve yapıp sohbete çağırın, çok sevdiği filmi açıp mısır patlatın birlikte izlemeyi teklif edin. Açtığı müzikte sizde iki dans edin, sonra "komşulara çok ses gitmiştir hadi biraz kısalım sesini, başımız ağrımasın" deyip bir öpücük kondurup çıkın odasından. Biraz safa yatıp bilmiyormuş gibi bir konuda yardımını isteyin ve sonrasında teşekkür edin. Ne kadar becerikli ve akıllı bir kız olduğunu söyleyin. Yaptığı resimleri övün, yaptığı yemeği ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yemiş gibi beğenin. Abla kardeş günleri yapın, sahilde yürüyüş teklif edin. Siz bunları yapar sevginizi gösterir her şeye rağmen sabrınızı korursanız güzel bir geri dönüş alacağınıza yemin edebiirim.

"Bunu niye yaptın" demekle "bu sana hiç yakışmadı bebeğim, şöyle mi yapsaydın" demek arasında dağlar kadar fark var. Birinde suçluyorsun kılıçları çektiriyorsun, diğerinde mahçup ediyorsun.

Eşinin de çocuk gelişiminden çok anlamadığı aşikar. Kızıyla ilgili iletişiminde araya sokma bence onu. Öz babası olmasına rağmen ben bile kızımla her konuda yüz yüze getirmiyorum eşimi. Bazen fikir almam gereken konularda "böyle bir durum var ama şu an kontrolümde sen bilmiyormuş gibi davran" diyorum. Anneler baba kız ilişkisinde köprüdür ve bu kuzunun o köprüsü yok. Nasıl sağlıklı yol alsın.

Çok güzel özet yapmışsınız. ♥️♥️♥️
 
Peki oturup ucunuzun konuşup sorunları çözebileceği bir ortam olmuyor mu?
Sonuçta büyükte olsa, küçükte olsa herkes dönüp gelebileceği bir baba evi olsun ister. Insanin çocuğu okula gitti, evlendi gitti kurtuldum gibi bakilabilecek bir durum değil.
Olayın basında işler nasildi?
Nerede bozuldu?
Birisi Benim ilk evliliğimden, bir diğeri eşimin ilk evliliğinden 2 evladım var. Kavga, tartışma çözüm değil. Ben bu tip süreçlerde herkesin mutlu olmak adına elini taşın altına koymasından yanayım ki ilk 3 5 ay ciddi anlamda zorlandık. Ama şimdi çok şükür o durum yok. Herkes güzelce konuşarak derdini anlatabiliyor. Bu çocuklar ikimizin. Ben evde kimsenin ablası değilim ikisinin de annesiyim. Esimde ikisininde babası.
Size tavsiyem önce eşinizi karşınıza alıp konuşmanız. Sonra çocuğunuzu. Evet zor bir ergen ama hayatta annesini kaybetmiş bir birey olmak eminim ki çok zordur. Allah kimseye vermesin.
Sizi asla yargılamıyorum.kesinlikle bilmişlik yapmıyorum. Ama mutlu olmak istiyorsanız bunu konuşarak irtibat kurarak yapabilirsiniz. Sabrederek degil.
Ama derseniz ki bizim süreç sizinkinden farklı eşim orta yolu bulamıyor, çocuğu beni anlamıyor. Size tavsiyem boşanmanız. Çünkü insan kendi evinde rahat edemeyince Allah korusun hayat çekilmez oluyor.
Insallah sonuç ne olursa olsun 3unuz içinde en hayırlısı olsun.
 
Kız ergen muhtemelen.
Siz de üvey annesiniz.
Öz annesi bilerek yapmasını istiyor olabilir.
Akli sıra sizi yıldırıp babasini kurtaracak.
Dürüst olup eşinizle konuşun.
Içinizde kalmasindansa eşiniz bilsin ona gore bir yol çizilsin.
Annesi vefat etmiş çocuğun
 
Back
X