- 23 Ağustos 2011
- 5.411
- 9.344
- 148
- Konu Sahibi iyotsuztuz
- #1
Evde bir tane kaplumbağam var, küçük. Daha yaşını doldurmadı. Annem geçen gün arkadaşının kaplumbağası olduğunu, bakamadığını, eve getireceğini söyledi. Bir şey demedim. Çünkü ne olacak bir kaplumbağadan... Hem diğer kaplumbağam öldüğü için arkadaş olur diye düşündüm.
Bu akşam getirmiş. Kaplumbağa tüm elimden büyük, kocaman. Aynı yerde bakamayız benim oğlumla. Annem de bunu bile bile getirmiş. Çok sinirlendim ama kendimi kontrol edemedim. Ağlamaya başladım, kusmaya başladım, o kaplumbağa gidecek diye tutturdum ki hala aynı fikirdeyim. Hayvanla aynı odada durmaya katlanamıyorum, daralıyorum. Bu arada fenalaşınca annem hastaneye gitmek istedi ama kaplumbağayı verdiği arkadaşını arayıp da bakamayacağımız söylemedi diye ona da feci kızgınım.
Kendimi odaya kilitledim, neden bilmiyorum. İstemiyorum onu bu evde. Kedim gitti, kaplumbağamın biri gitti derken nereden çıktı bu. İstemiyorum.
Ben kendi oğluşuma ne güzel akvaryum yapmıştım motoruna kadar. Bu kaplumbağayı verenler o plastik ortası palmiyeli abuk kapta senelerdir bakıyorlarmış. Annem bi' de o büyük diye onu akvaryuma almış, benim kaplumbağamı o plastik kaba almış. Ya olacak şey mi? Neymiş, o kaptan çıkıyormuş. Çıkar tabi, gayet normal. Plastik kapta kaplumbağa mı bakılır? Benim kaplumbağama yazık değil mi?! Senelerce baktılarsa daha da baksınlar bize ne? Hani sebepleri de yok, sıkılmışlar.
Ben gidecek dedikçe mantıklı sebep göster diyor. Ya sebep göstermeme ne gerek var, istemiyorum ki söylediklerim gayet mantıklı şeyler.
Sonunda annem kızdı, geri adım atacağımı düşündü de "atarım camdan!" dedi. At deyince bir şey yapamadı. Amacı atmak değil, beni geri adım attırmak.
Ben bu kaplumbağayı istemiyorum, eve geldiğimden beri kusmaktan, ağlamaktan, titreyip durmaktan yoruldum.
Kimseye anlatamıyorum, sevgilim bile "kaplumbağadan o kadar mı korktun?" falan diyor, korkuyla alakası yok. İstemiyorum.
Ne yapayım da veren arkadaşına göndereyim, kriz geçiricem nerdeyse. Resmen nefes alamıyorum.
Bu akşam getirmiş. Kaplumbağa tüm elimden büyük, kocaman. Aynı yerde bakamayız benim oğlumla. Annem de bunu bile bile getirmiş. Çok sinirlendim ama kendimi kontrol edemedim. Ağlamaya başladım, kusmaya başladım, o kaplumbağa gidecek diye tutturdum ki hala aynı fikirdeyim. Hayvanla aynı odada durmaya katlanamıyorum, daralıyorum. Bu arada fenalaşınca annem hastaneye gitmek istedi ama kaplumbağayı verdiği arkadaşını arayıp da bakamayacağımız söylemedi diye ona da feci kızgınım.
Kendimi odaya kilitledim, neden bilmiyorum. İstemiyorum onu bu evde. Kedim gitti, kaplumbağamın biri gitti derken nereden çıktı bu. İstemiyorum.
Ben kendi oğluşuma ne güzel akvaryum yapmıştım motoruna kadar. Bu kaplumbağayı verenler o plastik ortası palmiyeli abuk kapta senelerdir bakıyorlarmış. Annem bi' de o büyük diye onu akvaryuma almış, benim kaplumbağamı o plastik kaba almış. Ya olacak şey mi? Neymiş, o kaptan çıkıyormuş. Çıkar tabi, gayet normal. Plastik kapta kaplumbağa mı bakılır? Benim kaplumbağama yazık değil mi?! Senelerce baktılarsa daha da baksınlar bize ne? Hani sebepleri de yok, sıkılmışlar.
Ben gidecek dedikçe mantıklı sebep göster diyor. Ya sebep göstermeme ne gerek var, istemiyorum ki söylediklerim gayet mantıklı şeyler.
Sonunda annem kızdı, geri adım atacağımı düşündü de "atarım camdan!" dedi. At deyince bir şey yapamadı. Amacı atmak değil, beni geri adım attırmak.
Ben bu kaplumbağayı istemiyorum, eve geldiğimden beri kusmaktan, ağlamaktan, titreyip durmaktan yoruldum.
Kimseye anlatamıyorum, sevgilim bile "kaplumbağadan o kadar mı korktun?" falan diyor, korkuyla alakası yok. İstemiyorum.
Ne yapayım da veren arkadaşına göndereyim, kriz geçiricem nerdeyse. Resmen nefes alamıyorum.