Boşanırım diye ben söyledim, söz hakkım doğdu sanırım

ahlak bekçiliği yapacak bir insan değilim.Ama ben kendimi tekrar ifade edeyim, evet evlilikte çok fazla problem olabiliyor, saçma sapan şeyleri çekmek zorunda kalabiliyor insan.Ama bunlar için kafada düşünüp nedenler sıralanıyor, eşin aile yapısından, kendini gerçekleştirmiş olma potansiyeline kadar pek çok şeyi düşünüp ona göre ilişkiye şans tanınıyor.Bu şansın tanınma nedeni kendi adıma, eşimle hala aramda iyi bir şeyler olabileceğine dair onun beni benim onu sevdiğimiz sürece düzelebileceğine dair umut.Lakin kalkıp başka bir kadını kafaya taktığını düşünsem, gidip harıl harıl sosyal medyasını didiklediğini, kedisinin renginden kendine pay çıkardığını görsem samimiyetle söylüyorum ayrılırım.Çünkü uğraşacak, enerji harcayacak pek bir şey kalmamış demektir benim için.Belki başka insanların başka kriterleri olabilir, ona da sözüm yok.Dövmüyor, kumar oynamıyor, ne bileyim hakaret etmiyor o zaman başkasını uzaktan gözden geçirse bile benim için sıkıntı yok diyebilir.Ama benim için böyle değil, başka bir kadını partner gözüyle incelediği an ve öğrenmişsem benim için ilişkinin sonuna gelinmiş demektir.Hislerinizi anlık olarak kontrol edemezsiniz belki ama kalkıp adam hakkında araştırma işine girişmek çok başka bir şey.Platonik aşık gibi yaptığı her hareketten mana çıkarmaya çalışmak, aşka atılan ilk adım olur.Ayrıca evet benim için bedensel aldatmayla zihinsel aldatma arasında hiçbir fark yok açıkçası.Fiiliyat hukukta bir anlam ifade eder suç konusunda, kişisel ilişkilerde ben buna göre hüküm veremem.