Gerçekten süpersiniz. Benim için artık geçti diye düşünüyordum şuan özel sektörde çalışıyorum ve çok sıkıntılarım var. Yazdıklarınız bana umut verdi. Bu konularda hiç araştırma yapmamıştım.. İyi ki varsınız
Mesajınız beni de sevindirdi, yardımcı olabildiysem ne mutlu bana :) bir şey olursa özelden de yazabilirsiniz bilgim dahilinde yardımcı olmaya çalışırım
Ben her ne kadar üniversiteyi bitireli yıllar olsa da her sene bir ÖSYM sınavına giriyorum :) DGS, ALES, YDS derken mecburen sınavları takip ediyorum
Benim de kafamda aynı düşünce var :) eşim sürekli ne gerek var deyip duruyor çünkü yakınımızda bu bölüm yok. Ben sayısal bi alandan öğretmenlik mezunuyum, acaba 2.üniversiteye gidince ortak derslerden muaf olur muyuz? Gerçi mezun olalı 7 sene oldu
İkinci üniversiteyi açıktan okursanız sadece YÖK'ün zorunlu dersleri olan İnkılap tarihi, Türk Dili, Bilgisayar dersi (Bilişim Teknolojisi/Temel bilgi teknolojisi gibi farklı isimler olsa da özetle bilgisayar

) ve yabancı dilden muaf olursunuz onun haricinde alınan dersler ikinci kez alınıyor maalesef benim hem örgünde hem aöfte ayrı ayrı aldığım aynı dersler mevcut.
Fakat örgün olarak ikinci kez üni. okuyacaksanız, önceki okulda almış olduğunuz dersleri saydırabiliyorsunuz kayıt esnasında (ya da sizi şu zaman verin diye yönlendirirler) yazılı dilekçe ve transkript sunuyorsunuz. Ne kadar zaman geçerse geçsin üstelik alınan dersin adı değişse bile, içeriğe bakıp bazen muaf edebiliyorlar. Hatta mesela sizin aldığınız ders haftada 3 ama kredisi 4 diyelim ama ikinci üni.de kredi 5 ama haftalık ders saati 2; o zaman muaf sayabiliyorlar. Yani detaylı inceleme yaptıklarında kredi ve ders saatlerini de dikkate alıyorlar.
okunmaya okunur, puanda kesilmiyor. Ama bana bu yaştan sonra bile oturup ders çalışmak zor geliyor. Belki saçma sapan bir sürü bilgi olmasından dolayı da olabilir. Zira eğer uzmanlığı kazanabilirsem, kendi bölümümün text booklarını zevkle okuyabileceğimi düşünüyorum. Çünkü artık o benim işim olacak. Ama şimdi gereksiz bir ton bilgi ezberlemem gerekiyor. 32 yaşında olmanızın zorluğu eski bilgilerin değişmiş olabileceği ve sizin birçok şeyi unutmuş olmanızdır. Ama artık teknoloji gelişti. Direk olarak oturduğunuz yerden bedavaya internetten birebir ders videoları izleyebiliyorsunuz. Eğer tüm gün boşsanız günde 6-7 saat çalışıp ilk 10.000 e bile girebilirsiniz.
Aslında şimdiki sınavlar eskiye göre daha kolay. Belki yaşı küçük olanlar kızabilir bana ama ben 2015te YGS'ye girmiştim deneme maksatlı. Sorular zor değildi ha ben 200lerde bir puan aldım o da bir çok konuyu unutmuşum, yoksa liseden mezun olduğumdaki bilgilerimle gayet yapılabilecek düzeydeydi hatta bizim zamanımızda daha zormuş onu farkettim :) Eskisi kadar çok bilgi yüklemesine gerek yok yani
Evet ben de İşletmeyi üç senede bitirdim.
Sözelde Kpss açısından Okul Öncesi Öğretmenliği ve Özel Eğitim Öğretmenliği avantajlı sanırım. Ancak benim yapabileceğim meslekler değil bunlar. Zira bugün komşunun çocuklarının ağlaması bile sinirimi bozdu.
Üzülüyorum. Keşke insanlarla çok muhatap olunmayacak bir meslek olsa.
Şimdi o işi profesyonel olarak yapmak var, özel hayatında insanlarla uğraşmak var. Mesela bizim iş yerinde zihinsel engelli de var, sınavla atanmış ama onların sınavlarının IQ seviyesi daha düşük oluyor. Bir şekilde atanmış ve ilk zamanlar benim ilgilenmem istenmişti. Sonuçta ben özel eğitim öğretmeni değilim, öğretmen bile değilim, pedagoji eğitimim yok, mesleğimle uzaktan yakından bile alakası yok ama onun sayesinde psikolojiye ilgi duyduğumu farkettim ve insanları daha iyi gözlemlemeye başladım. Hatta geçenlerde bir arkadaşım özel ihtiyaçlı öğrencilere seminer vereceğini ve nasıl davranacağını bilmediğini söyledi ben de ona göz kontağı kuruyor mu, seninle iletişim şekilleri nasıl gözlemlersen anlaşırsın dedim ve verdiği eğitim harika geçmiş.
Gerçekten ne istediğinize karar verirseniz, o yolda bir adım atabilirsiniz. Engelli bireylerle ilgilenmek (zihinsel olanlar yani), çocuklarla ilgilenmek gibi ama bunun Down Sendromlusu var, otistik olanı var, disleksi/diskalkuli gibi öğrenme güçlüğü çekeni var. Bunlar size eğitiminiz süresince öğretilecek zaten.
Ben işaret dili eğitimi almıştım, ikinci düzeyine işim dolayısıyla geçemedim ama açıktan sosyal hizmetler bölümüne kaydolmayı istiyorum (Atatürk üniversitesinde düşünüyorum). Hatta yüksek lisans yapacaktım ama zamanını kaçırmışım bari sıfırdan okuyayım dedim (tamamen kişisel gelişim amaçlı yoksa işle ilgili zerre katkısı yok )
Demem o ki, dezavantajlı denen grupla çalışmak zor ama işin bir de manevi boyutu var, yardımcı olmak size iyi gelecekse neden denenmesin? Sabırlıysanız ve gerçekten gönülden arzu ediyorsanız şansınızı deneyin derim hatta başlangıç olarak iki yıllık çocuk gelişimi okuyabilirsiniz açıktan.