• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bugünkü skandal cuma hutbesi: İş güvenliğinde aşırılık Allah'a güveni sarsar.

Ben sizin kötü niyetle yazdığınızı düşünmüyorum amacım tartışmak da değil yanlış anlamayın öncelikle. Birbirimizi anlayalım istiyorum.

Diyorsunuz ki ölüm kaderdir, değiştirilemez. Evet doğru ölüm her canlının kaderidir -gerçi bir ölümsüz bir denizanası türü var ama şimdi konumuz o değil- ama bu ölümün nasıl ve nerede gerçekleşeceğini biz, yaşadığımız olaylar, üçüncü kişiler vs birçok şey belirler. Öyle olmasaydı bizler önüne oynayacakları senaryo önceden yazılıp verilmiş bir oyuncudan farklı olmazdık değil mi? Haliyle hareketlerimizden, yaptıklarımızdan da bir sorumluluğumuz olmazdı çünkü bize biçilen rolü oynayıp oyundan çıkıyor olurduk.

Örnek verdiğiniz ayetin şöyle bir meali daha vardır; "Her millet, (toplum, devlet, medeniyet) için bir vade belirlenmiştir. Vadeleri dolduğu zaman, ne erteleyebilirler, ne de öne alabilirler." Bu ayet Araf suresinde geçmektedir ve Araf suresinin geneline baktığınızda Adem ile Havva'nın cennetten kovulmasından, yeryüzünde yaşayıp ölmesinden ve kavimlerin helakından bahseder. Bu açıdan bakınca ayetin bireysel bazda ölüm süresini değil devletlerin, toplumların yok olmasını anlattığını yorumlamamız yanlış olmaz. Ayrıca yine aynı surenin 10. ayetinde "Yeryüzünde size imkan ve iktidar verdik, birçok geçim imkanı sağladık" der. Yani bu dünyada yaşadıklarımıza elimizdeki imkanların, gücün etkisi var. Buna ölüm de dahil.

Son olarak zaten bilmediğinizi düşünmüyorum ama İslam'da tevekkül vardır. "Her" tedbiri alırsın, elinden gelen "her" şeyi yaparsın ondan sonra Allah'ın takdirine bırakırsın. Siz ben sıkı giyinince daha çok hasta oluyorum o yüzden çok sıkı giyinmeyip Allah'ım sana bırakıyorum diyorum diyorsunuz ama buna bir de şu açıdan bakın, bizler bu dünyada bizlere emanet olarak verilmiş olan bu bedenleri üst düzeyde korumakla mükellefiz. Kendimize elimizden geldiğince iyi bakmalıyız ve tehlikeden kaçınarak yaşamalıyız. Çok tedbir almayıp Allah'a güvendim demek onun emanetine yeterince iyi bakmadığımız anlamına gelir. Bu yüzden kaynaklanan bir ölümden ya da hastalıktan ben mesul olmam ben Allah'a güvenmiştim diyemeyiz. Çok tedbir almak Allah'a güvenmemek değil bilakis Allah'ın emanetine gelebilecek zararları minimuma indirgemeye çalışmaktır.
söyledikleriniz doğru ben ona bişey demiyorum mesala ben kış günü yazlıklarla durmaktan bahsetmedim zaten evet vucüt bize emanet ama ben gereği kadar korumaktan bahsettim .çok tedbir derken şu aslında demek istediğim biz millet olarak o kadar çok sebeblere takılıyoruz ki malesef müsebbibini göremiyoruz mesala şuraya gitmeseydim böyle olmazdı şöyle olurdu falan diye .tabiki insanın iradesi vardır bunda ama ben bazı şeyleri değiştirebileceğimizi düşünüyorum bazı şeyler de değişmez diye. sonuçta bizi idare eden biri var .bide aklıma şu geldi mesala japonyada ki tusinamiyi hatırlarsınız.o zaman televizyonda izlediğimde aklıma şu gelmişti .dedim evlerini o kadar sağlam yapmışlar ki evler yıkılmamış fakat kökünden sökülüp gitmiş demek Rabbimin birşeyi taktir etmesi buymuş dedim.bu konuda hala anlaşılmadığımı düşünüyorum onun için uzatmak istemiyorum bu konuyla alakalı çok kitap var elimde tevekkülü yanlış anlıyoruz malesef .tedbir kuldan taktir ALLAH tandır...
 
söyledikleriniz doğru ben ona bişey demiyorum mesala ben kış günü yazlıklarla durmaktan bahsetmedim zaten evet vucüt bize emanet ama ben gereği kadar korumaktan bahsettim .çok tedbir derken şu aslında demek istediğim biz millet olarak o kadar çok sebeblere takılıyoruz ki malesef müsebbibini göremiyoruz mesala şuraya gitmeseydim böyle olmazdı şöyle olurdu falan diye .tabiki insanın iradesi vardır bunda ama ben bazı şeyleri değiştirebileceğimizi düşünüyorum bazı şeyler de değişmez diye. sonuçta bizi idare eden biri var .bide aklıma şu geldi mesala japonyada ki tusinamiyi hatırlarsınız.o zaman televizyonda izlediğimde aklıma şu gelmişti .dedim evlerini o kadar sağlam yapmışlar ki evler yıkılmamış fakat kökünden sökülüp gitmiş demek Rabbimin birşeyi taktir etmesi buymuş dedim.bu konuda hala anlaşılmadığımı düşünüyorum onun için uzatmak istemiyorum bu konuyla alakalı çok kitap var elimde tevekkülü yanlış anlıyoruz malesef .tedbir kuldan taktir ALLAH tandır...

Japonya'da tedbirde aşırıya kaçıp binaları çok sağlam yapmasalardı tsunamiden ölen insan kadar depremden de ölen insan olurdu. Ölü sayısı çok çok artardı yani.

Avrupa'da madenlerde tedbirde aşırıya kaçıp çok çok önlem alıyorlar ve hiçbir işçi iş kazalarında ölmüyor. Türkiye'de tedbiri az alıyoruz ve durum ortada. Bir şey Allah isterse olur, kaçamazsınız diyorsunuz o zaman Allah Avrupa'ya kıyak geçiyor hiç onlara böyle dertler vermiyor?

Allah insana akıl vermiş, sadece kitaptan okuyup ezberlememizi istese olayları anlama ve yorumlama kabiliyeti de vermezdi değil mi? O kadar yorum isteyen bir konu da değil üstelik bu, eşeğinizi sağlam kazığa bağlarsanız o eşeğin oradan kaçma ihtimalini düşürürsünüz, bu kadar basit. Bu Allah'a güvenmemek değildir işini sağlama almaktır, Allah'ın verdiği aklı kullanıp çalıştırmaktır.
 
Back