4 sene eğitim okudum. Saçlarıma ak düştü. Bana okumak zor geliyordu. Ama başla çarem de yoktu. Zorla güç bela üniversite okudum.
Buyuksehirdeydim. Tek başımaydım. Kulağa güzel mi geliyor.??? Bilemem.
Ama bez gardrobum vardı. Sökersem bi daha takamam diye onu sırtlanıp sokaklarda eşya taşırdım.
Her işimi tek yapmayı severim. Yalnızlığı severim. Ama birgün acil servisin müşahade odasında tek olanın sadece ben olduğumu fark ettim..birdenbire aydınlandım. Kafama balyozla indi sanki. O ana kadar orda tek olduğumu fark etmemiştim.
Sonra 3 sene çalıştım. Yine yalnızdım. Deliler gibi çalıştım.ha evet kazandım. Yalan yok. Para kazandım . harcadım.
Ama mutluluğu orda da bulamadım. Bigun müdür beye istifa dilekçesi verdim. Adam şok..severdi beni. Iyi adamdı. Gitmeyin hocam,yeni biri ile başlamak bana zor gelecek, seneler sonra evinize dönmek size zor gelecek. Oturun konuşup anlaşalım dedi".
Yok . Ben kararımı vermiştim.
Ailemin yanına döndüm.
26 yaşında issiz bir kız olarak ailemin yanında sultanlar gibi yaşadım .
Hayatımda tecrübe etmedigim tek şey parasizliktir. Babamin durumu iyiydi. Param vardı. Nerdesin . Nereye gidiyorsun diyen yoktu .
Babama baba izmire gideceğim,istanbula gideceğim diyordum. Valla bence de git diyordu. Geniş geniş paramı da veriyordu.
Kpss ile uğraştım. Yalan yok. Kitapları yedim yuttum. Deliler gibi çalıştım.
O kadar çalıştım ki
... hep aynı pozisyonda durmaktan Boynum, belim, omuzlarim ve sırtım bir bütün olarak kaldi. Hareket etmem ya da yatmam mümkün degildi. Ayakta durmak kolaydı ama...
.ben de ayakta ders çalışıyordum. Kapıyı kilitliyordum
Çünkü annem ders calismanin ayarını bilmediğim icin öfkeleniyordu.
Sinava kadar o pozisyondaydım. 15 temmuz gecesi olayi olunca sinav ertelendi. Ben o şekilde çalışmaya devam ettim.
Halen daha şaşkınım. O kadar çalışmayı ilkokul öğrencine yaptirsak o atanirdi. Ama ben atanamiyordum.
Son olarak 2017 senesinde sinava girdim.
Olmadi.
Özel sektörde iş aramaya başladım. Kac kapıdan kovuldum... bilemiyorum. Bir is verenin karşısında ağlamaktan kriz geçirdim. Adam şok oldu.
Az paraya çok çalışırım diye yalvardım birisine...
Ha is yok derken şunu anlatmaya çalışıyorum. Çalışmak isteyene bulaşık yikamak da bir meslektir. Fakat ben kalifiye eleman olarak işimi yapmak istiyordum
Bi is veren , okulun kutuphanesine bekçi ariyordu. Kütüphanede olma fikri hosuma gitmişti . Koşa koşa oraya gittim. Ama komşusunun kızı varmış. Onu alacakmış.
Bir tanesi acikca dediki :
"hocam sizi kim gönderdi".
Ben de saf saf :" kimse göndermedi ben kendim geldim" dedim.
Okulun müdürüydü bu şahıs
Sahibi değildi . Gençten bir adam. Dedi ki:
"ben de sizin gibiydim. Çok cok çabaladım. Ama is yok.. en azından size yok. Bizler sizinle neden çalışalım. Siz bize arkanizdaki güçlü birinden selam getirmedikçe sizinle nasıl çalışalım .kirilmayın. ama burasi küçük bi yer. Size sıra gelmez hocam yorulmayın. Zira bana da gelmemişti . Sans eseri burdayım"
Çıktım yollarda hem ağladım hem eve geldim
Şimdi el isi yapip instagramda satıyorum. Sinif arkadaşım ile evliyim.
Sabahlara kadar ince ince ciceklere kelebeklere göz nuru akıtıyorum .
Evimde kütüphanem var. Övünmek için demiyorum ama boş bir insan değilim. Çok okuyorum çünkü. Ve burdaki arkadaslar da yorumlarimdan bilirler beni.
Ve bu kadar emek caba gözyaşlarından sonra "asla küçümsemek amacıyla söylenmeyen ve fakat daima küçümsenen" işsiz Ev hanımı bir insan oldum.
Benim okuduğum kitap kadar kelime haznesi olmayan birçok insan çok müthiş hayatlar yaşıyor. Ama bu bugün olmadi. Bu her zaman böyleydi.
Adalet aramaktan vazgeçin.
Olaya yanlış yerden bakıyorsunuz.
Siz çocuklarınız kreşte diye üzülürken dünyanın birçok yerinde çocuklarım ac diye üzülen insanlar var.
Coğrafya kaderdir. Eğer Ortadoğuda, senelerdir gelişmekte olan ve fakat asla gelişemeyen, toplumunun yüzde 95i okur yazar olan ama okuyan oranın yüzde 5i geçmeyen bir ülkede doğduysam.... bunun ceremesini çekeceğim.
Hayatim boyunca :asla küçümsemek amaci ile kurulmayan cümlelere konu olacağım.
Yani hepimiz... herkes bi şekilde bedel ödüyor . Çünkü adalet bu gezegene hic uğramamış.
Fakat ben sağlıklı olduğum sürece bunlara üzülmeyeceğim.
Bence siz de sağlığınızı hedefe koyun.
Ben sizden kötü durumdayım. Ama burda birisi çıkıp "ben daha da kötü durumdayım: diyerek beni çürütebilir .