Çalışmaktan Korkmak

Sunrise0

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
25 Aralık 2018
63
25
3
Herkese iyi akşamlar.
Geçen sene hukuk fakültesinden mezun oldum. Büyük bi şehirde tek başıma yaşıyorum, ailem yardımcı oluyor sağolsun. Stajımı başlattım mezun olur olmaz ve hemen hakimlik savcılığa hazırlanmaya başladım. Sınavı kazandım ama mülakatta olmadı. Nasip dedim. O sıra başka bir sınava daha girdim yine kazandım fakat o da mülakatta olmadı.

Geçen sene sınavdan önce 1 ay kadar bir büroda stajyer olarak çalıştım ve bu süre içinde benim tüm özgüvenim yerle bir oldu. İlk olarak çalıştığım yer çok kurumsal bir yer değildi, ben genel olarak çok uyumlu bir insanımdır. Güler yüzlüyümdür ve kibarımdır. Ama o 1 ay içinde iş hayatında kesinlikle böyle olunmaması gerektiğini öğrendim. Sanırım böyle olunca ezik görülüyorsun. Yanında çalıştığım kişi kötü biri değildi fakat kaba bi kadındı. Benim cevap vermediğimi gördükçe emirler vermeye başladı. Bir şeyi unutunca hemen sorun ne, bunu anlamayacak ne var, mutsuz musun vs. İştn çıktıktan sonra hep o dediği laflar aklıma geldi. Keşke şöyle cevap verseydim, kendimi ezdirmeseydim vs diye kendi kendimi yedim. İş yaşantısında hep böyle midir gerçekten? Dişini göstermeyince hep böyle ezmeye mi çalışırlar insanı? Bi örnek vereyim, mesainin bitmesine yakın kahve içmiştik. Orda mutfak işleriyle ilgilenen abla geldi bulaşıklarınızı yıkayın dedi. Ben de kendi bardağımı yıkarken avukatım geldi bırak napıyorsun, sen avukatsın bu iş onun görevi bulaşık yıkamak ne demek diye kızdı. Aslında haklıydı ama orda ablaya bu senin işin, niye ben yıkayayım diyemedim. karşımdaki insan ne der, bir tartışma çıkar mı aman şimdi bi sıkıntı çıkmasın tarzında yaşıyorum hep sanırım.

Neyse o zamandan bu zamana baya vakit geçti, ben bu olaylardan sonra sınavlar da araya girince hiç iş öğrenemedim çünkü fiilen bi büroda çalışmadım. Sanki işi beceremeyecekmişim gibi hissediyorum. Benimle aynı anda mezun olan insanlara bakıyorum. Gayet yapılabilecek şeyleri yaptıklarını görünce ya ben yapamazsam, kesin yapamam beceremiycem diyorum kendi kendime. Bu arada babamın da avukatlara karşı bir önyargısı var. Sakın avukatlığı düşünme sen yapamazsın, orda bi süreyi kaçırısan nolcak mesela diyor. Devlete girmeye çalış sınavlara hazırlan sen diyor. Ama denedim olmadı işte sınavlar. Bir buçuk senedir tek başıma yaşıyorum. Artık kendi paramı kazanmak istiyorum. Bi yerden başlamak istiyorum ama korkuyorum. Sizin benimkine benzer sorunlarınız oldu mu? Bu süreçte neler yaptınız? Babama karşı tavrım nasıl olmalı tavsiyelerinizi bekliyorum.
 
Hukuk kazanıp ve okuyan birisi, bence biraz çabayla üstesinden gelir bu mesleğin. İlk zamanlarda her meslek grubun da böyle sorunlar olabiliyor. Bence pes etme, tekrar dene ben mülakatı geçebileceğini de düşündüm nedense.. Babana da kulak asma derim ben
 
Kamuya girmekle bitmiyor maalesef iş, karaktersizlerin özeli kamusu yok. Ben kamudayim ama avukat değilim, korkmayacaksan son konumu okuyabilirsin. Devletin kurumunda da ne basit ama sinir bozucu şeyler yaşanıyor bilsen. Ve evet uyumlu, güler yüzlü insansan iş hayatı maalesef sana göre olmuyormus. Kimsenin etine sütüne karışmadigim halde kaosun ortasinda buldum kendimi . Zayifsan bile kilolular tarafından hedef alınabiliyorsun. Güzelsen zaten yandin. Öyle bir dünya .. yalakalik in, mutevazilik out. Maalesef devir böyle olmuş.
 
Devlette de bu tip insanlarla karşılaşacaksın her çeşitten tip her çalışma ortamında var sen dik bir duruş sergileyip yaptığın ise odaklan ve kendinden emin ol onlar senin karşın da yeterince ezilirler merak etme ayrıca devir kotu zaman kaybetme bir an önce bir yerde ise girmeye çalış cv de mezun olduktan sonra su kadar sure boş kaldım yeni çalışmaya başlıyorum gibi bi algı olmasın
 
Süre kaçırma vs olayı sadece avukatlarda yok ki. Hemen her işte teslim süresi, yasal süreler, proje hazırlama süresi, sunum süresi, rapor bitirme süresi vs vs birçok termin oluyor. Hangi işi yaparsanız yapın bir şeyleri belirli süreleri gözeterek yapacaksınız zaten.
 
Süre kaçırma vs olayı sadece avukatlarda yok ki. Hemen her işte teslim süresi, yasal süreler, proje hazırlama süresi, sunum süresi, rapor bitirme süresi vs vs birçok termin oluyor. Hangi işi yaparsanız yapın bir şeyleri belirli süreleri gözeterek yapacaksınız zaten.
Haklısınız ama babam sanki yapamayacakmışım, hakimlik savcılık daha kolaymış gibi davranıyor
 
Kamuya girmekle bitmiyor maalesef iş, karaktersizlerin özeli kamusu yok. Ben kamudayim ama avukat değilim, korkmayacaksan son konumu okuyabilirsin. Devletin kurumunda da ne basit ama sinir bozucu şeyler yaşanıyor bilsen. Ve evet uyumlu, güler yüzlü insansan iş hayatı maalesef sana göre olmuyormus. Kimsenin etine sütüne karışmadigim halde kaosun ortasinda buldum kendimi . Zayifsan bile kilolular tarafından hedef alınabiliyorsun. Güzelsen zaten yandin. Öyle bir dünya .. yalakalik in, mutevazilik out. Maalesef devir böyle olmuş.
Bi an için beni tanıyorsunuz zannettim. Ben oldukça zayıfım. Kilo alamıyorum malesef. Tanıdığım tanımadığım herkes kilomla ilgili yorumda buluuyor bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bir de zayıf olunca seni ister istemez çocuk gibi görüyorlar. Ben de bu süreçte kilo almaya uğraşıyorum. Konunuzu okuyacağım
 
Hem çalışıp hem de kamu sınavlarına hazırlansanız zor mu olur? Akademik kariyer de düşünebilirsiniz. Biraz daha iş tecrübesi edinip pişmeniz lazım, ilk zamanlar olumsuzluklar yaşarsınız bu çok normal üzülmeyin.
 
Son düzenleme:
Herkese iyi akşamlar.
Geçen sene hukuk fakültesinden mezun oldum. Büyük bi şehirde tek başıma yaşıyorum, ailem yardımcı oluyor sağolsun. Stajımı başlattım mezun olur olmaz ve hemen hakimlik savcılığa hazırlanmaya başladım. Sınavı kazandım ama mülakatta olmadı. Nasip dedim. O sıra başka bir sınava daha girdim yine kazandım fakat o da mülakatta olmadı.

Geçen sene sınavdan önce 1 ay kadar bir büroda stajyer olarak çalıştım ve bu süre içinde benim tüm özgüvenim yerle bir oldu. İlk olarak çalıştığım yer çok kurumsal bir yer değildi, ben genel olarak çok uyumlu bir insanımdır. Güler yüzlüyümdür ve kibarımdır. Ama o 1 ay içinde iş hayatında kesinlikle böyle olunmaması gerektiğini öğrendim. Sanırım böyle olunca ezik görülüyorsun. Yanında çalıştığım kişi kötü biri değildi fakat kaba bi kadındı. Benim cevap vermediğimi gördükçe emirler vermeye başladı. Bir şeyi unutunca hemen sorun ne, bunu anlamayacak ne var, mutsuz musun vs. İştn çıktıktan sonra hep o dediği laflar aklıma geldi. Keşke şöyle cevap verseydim, kendimi ezdirmeseydim vs diye kendi kendimi yedim. İş yaşantısında hep böyle midir gerçekten? Dişini göstermeyince hep böyle ezmeye mi çalışırlar insanı? Bi örnek vereyim, mesainin bitmesine yakın kahve içmiştik. Orda mutfak işleriyle ilgilenen abla geldi bulaşıklarınızı yıkayın dedi. Ben de kendi bardağımı yıkarken avukatım geldi bırak napıyorsun, sen avukatsın bu iş onun görevi bulaşık yıkamak ne demek diye kızdı. Aslında haklıydı ama orda ablaya bu senin işin, niye ben yıkayayım diyemedim. karşımdaki insan ne der, bir tartışma çıkar mı aman şimdi bi sıkıntı çıkmasın tarzında yaşıyorum hep sanırım.

Neyse o zamandan bu zamana baya vakit geçti, ben bu olaylardan sonra sınavlar da araya girince hiç iş öğrenemedim çünkü fiilen bi büroda çalışmadım. Sanki işi beceremeyecekmişim gibi hissediyorum. Benimle aynı anda mezun olan insanlara bakıyorum. Gayet yapılabilecek şeyleri yaptıklarını görünce ya ben yapamazsam, kesin yapamam beceremiycem diyorum kendi kendime. Bu arada babamın da avukatlara karşı bir önyargısı var. Sakın avukatlığı düşünme sen yapamazsın, orda bi süreyi kaçırısan nolcak mesela diyor. Devlete girmeye çalış sınavlara hazırlan sen diyor. Ama denedim olmadı işte sınavlar. Bir buçuk senedir tek başıma yaşıyorum. Artık kendi paramı kazanmak istiyorum. Bi yerden başlamak istiyorum ama korkuyorum. Sizin benimkine benzer sorunlarınız oldu mu? Bu süreçte neler yaptınız? Babama karşı tavrım nasıl olmalı tavsiyelerinizi bekliyorum.


Sen hangisini istiyorsan onu yap bence.

Özel sektör zor ne yazık ki. Gerçekten güler yüzlü iyi niyetli aman karşımdaki kırılmasın diye düşünüp insanlara eşit yaklaşınca olmuyor. Karşındaki aniden haddini aşıveriyor.

Bir de sana tavsiye insan kendi değerini ve sınırını kendi belirliyor. Kapıyı azıcık bir aralık bırak, insanlar onu ardına kadar açıp, seni kullanmaya çalışıyorlar. Avukatın seni korumuş doğru olanı söylemiş. Aman ha bir de sakın abili ablalı konuşmalara girme cesaret alıp sana da isminle hitap etmesinler.

Özel sektör zor. Devlete de girmek kolay değil malesef....
 
Daha kurumsal, kalabalık bi büroda işe girip birkaç yıl sonrasında kendi büronuzu açmanız bence en hayırlısı olur. Bu arada girdiğiniz diğer sınav spk sınavı mıydı:KK53:
 
Yaa ne sinir bozucu, onca sınavı kazan yine de birilerinin yeğeni olmadığın için bir yere gireme:sinirli: şu mülakat sistemini getirenlere ne denir ki? Hadi 'bu kız çok mülayim,dişli degil' falan diye eleseler insanları neyse diyeceğim ama neye göre elendiklerini bilecek deneyime sahibim ne yazık ki...
Bu arada ben de avukatların yoğun olduğu bir yerde çalışıyorum. Avukat olsam herhalde 'bunun için mi okudum lan bunca sene' derdim. İş avukatlık ama yaptıkları herşey angarya.
Girecegin büro ne üzerine olur bilmiyorum ama öğrenilmeyecek şey değil hiçbir iş. Zaten ilk zamanlar mutlaka birileri olur sana yol gösterecek. Korkma ve bir adım at bence:)
*Koskoca avukat bulaşık yıkamaz konusu da egoyla alakalı herhalde. Bizde de temizlikçi abla var ama ben onca insanın olduğu bir yerde pis tabağımi bardağımi lavaboya koyamam. Molaya beraber çıktığım avukat arkadaşlar da koymazlar. Size o öğüdü veren kişinin burnu kaf dağında falanmis heralde
 
Bi an için beni tanıyorsunuz zannettim. Ben oldukça zayıfım. Kilo alamıyorum malesef. Tanıdığım tanımadığım herkes kilomla ilgili yorumda buluuyor bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bir de zayıf olunca seni ister istemez çocuk gibi görüyorlar. Ben de bu süreçte kilo almaya uğraşıyorum. Konunuzu okuyacağım

Kilo almana gerek yok, makyaj yap topuklu ayakkabi giy, bir de koyu renkli ceket giy al sana ciddi is goruntusu...
Konuna gelince Turk is hayati devlet olsun ozel olsun mobbing ve torpilden ibaret maalesef. Isini adam gibi yapmak istesen bile yapamiyorsun, birakmiyorlar Cok arkadasim yurtdisina goctu bu yuzden.
 
Her meslek gurubunda ilk dönemlerde insana yapamayacakmış gibi geliyor ama öğrendikçe öyle olmadığını anlıyorsunuz.

Bir de tavsiyem yaşı ve konumu ne olursa olsun iş hayatında herkes kendi işinin sorumluluğunu almalı. Size ait olmayan işlerin sorumluluğunu almayın. Yoksa hayatınız çekilmez hale gelir. Bizim ülkemizde herkes birinin sırtından geçinmek, ona iş yüklemek istiyor. Sakın bu hatayı yapmayın.
 
Herkese iyi akşamlar.
Geçen sene hukuk fakültesinden mezun oldum. Büyük bi şehirde tek başıma yaşıyorum, ailem yardımcı oluyor sağolsun. Stajımı başlattım mezun olur olmaz ve hemen hakimlik savcılığa hazırlanmaya başladım. Sınavı kazandım ama mülakatta olmadı. Nasip dedim. O sıra başka bir sınava daha girdim yine kazandım fakat o da mülakatta olmadı.

Geçen sene sınavdan önce 1 ay kadar bir büroda stajyer olarak çalıştım ve bu süre içinde benim tüm özgüvenim yerle bir oldu. İlk olarak çalıştığım yer çok kurumsal bir yer değildi, ben genel olarak çok uyumlu bir insanımdır. Güler yüzlüyümdür ve kibarımdır. Ama o 1 ay içinde iş hayatında kesinlikle böyle olunmaması gerektiğini öğrendim. Sanırım böyle olunca ezik görülüyorsun. Yanında çalıştığım kişi kötü biri değildi fakat kaba bi kadındı. Benim cevap vermediğimi gördükçe emirler vermeye başladı. Bir şeyi unutunca hemen sorun ne, bunu anlamayacak ne var, mutsuz musun vs. İştn çıktıktan sonra hep o dediği laflar aklıma geldi. Keşke şöyle cevap verseydim, kendimi ezdirmeseydim vs diye kendi kendimi yedim. İş yaşantısında hep böyle midir gerçekten? Dişini göstermeyince hep böyle ezmeye mi çalışırlar insanı? Bi örnek vereyim, mesainin bitmesine yakın kahve içmiştik. Orda mutfak işleriyle ilgilenen abla geldi bulaşıklarınızı yıkayın dedi. Ben de kendi bardağımı yıkarken avukatım geldi bırak napıyorsun, sen avukatsın bu iş onun görevi bulaşık yıkamak ne demek diye kızdı. Aslında haklıydı ama orda ablaya bu senin işin, niye ben yıkayayım diyemedim. karşımdaki insan ne der, bir tartışma çıkar mı aman şimdi bi sıkıntı çıkmasın tarzında yaşıyorum hep sanırım.

Neyse o zamandan bu zamana baya vakit geçti, ben bu olaylardan sonra sınavlar da araya girince hiç iş öğrenemedim çünkü fiilen bi büroda çalışmadım. Sanki işi beceremeyecekmişim gibi hissediyorum. Benimle aynı anda mezun olan insanlara bakıyorum. Gayet yapılabilecek şeyleri yaptıklarını görünce ya ben yapamazsam, kesin yapamam beceremiycem diyorum kendi kendime. Bu arada babamın da avukatlara karşı bir önyargısı var. Sakın avukatlığı düşünme sen yapamazsın, orda bi süreyi kaçırısan nolcak mesela diyor. Devlete girmeye çalış sınavlara hazırlan sen diyor. Ama denedim olmadı işte sınavlar. Bir buçuk senedir tek başıma yaşıyorum. Artık kendi paramı kazanmak istiyorum. Bi yerden başlamak istiyorum ama korkuyorum. Sizin benimkine benzer sorunlarınız oldu mu? Bu süreçte neler yaptınız? Babama karşı tavrım nasıl olmalı tavsiyelerinizi bekliyorum.
Ben de staja başlamadan önce benden önce staj yapmış bir arkadaşımla konuşuyorduk. Böyle sessiz olmakla falan konuşuyorduk arkadaşım da hiç ağzı bozuk biri değildir ama o zaman dedi ki " valla sessiz sakin olduğunu görürlerse ağzına s.çarlar" ve gerçekten bunun böyle olduğunu gördüm. Ama zamanla tecrübeyle öğreneceğiz her şeyi. Bir de hukuk okuyan bir arkadaşım var. O da çok sıkıntı çekti. Herkes çekiyor bunları. Babanız da mutlaka ki sizin iyiliğinizi istiyordur ama Türkiye'de anne babalar çok fazla yönlendiriyor çocuklarını. Bence çoğu da olumsuz etkiliyor.
 
nasıl olmaman gerektiğini öğrenmişsin. güleryüz gerçekten her zaman iyi bişey değil maalesef. iş hayatı da hep böyle değil ama çoğunluk böyle. yapamayacak bişey yok. bi yerden başla, gerisi gelir.
 
Süre kaçırma vs olayı sadece avukatlarda yok ki. Hemen her işte teslim süresi, yasal süreler, proje hazırlama süresi, sunum süresi, rapor bitirme süresi vs vs birçok termin oluyor. Hangi işi yaparsanız yapın bir şeyleri belirli süreleri gözeterek yapacaksınız zaten.

Bizim işte şöyle bir durum var, süre kaçırma derken. Hukukta hak düşürücü süreler vardır. Mesela bu süreleri kaçırdığınızda bir daha o talepte bulunamaz, çok kolay ispat edebileceğiniz bir durumu ispat edemez ve davayı kazanabilecekken sırf bu yüzden kaybedebilirsiniz ve müvekkil açısından telafisi imkansız bir zarar doğabilir. Avukatın bu durumda hem hukuki, hem cezai sorumluluğu vardır ve görevle ilgili cezai sorumluluklar çok ağırdır. Babası büyük ihtimalle bunları kastetmiş.
 
Bizim işte şöyle bir durum var, süre kaçırma derken. Hukukta hak düşürücü süreler vardır. Mesela bu süreleri kaçırdığınızda bir daha o talepte bulunamaz, çok kolay ispat edebileceğiniz bir durumu ispat edemez ve davayı kazanabilecekken sırf bu yüzden kaybedebilirsiniz ve müvekkil açısından telafisi imkansız bir zarar doğabilir. Avukatın bu durumda hem hukuki, hem cezai sorumluluğu vardır ve görevle ilgili cezai sorumluluklar çok ağırdır. Babası büyük ihtimalle bunları kastetmiş.
Mutlaka öyledir ama her işte o süreler var onu demek istiyorum.
Mesela muhasebeciler için belirli süreler var, o süreyi kaçırırsa mükellefini yasal olarak zor durumda bırakabilir.
Finans birimlerinde para aktarımı veya yatırımlar için süre kısıtı var.
İK'da, iletişim birimlerinde, operasyon birimlerinde aklıma gelmeyen her yerde kişinin uyması gereken süre var.
X bir birim çalışanı kendisine gelen faturayı süresinde teslim etmezse de yasal sorunlara varabilecek sıkıntılar yaşayabilir.

Süreye uymazsa karşılaşılabilecek yaptırımlar farklı olabilir bir avukat veya ikcı için, o konuda evet ama eğer babası konu sahibinin terminlere uymakta sıkıntı yaşayacağını düşünüyorsa bu her işte problem olur. Avukat olarak kaçırmasın da muhasebeci kaçırsın diye bir şey olamaz.Onu demek istedim ben, yoksa tabii ki hukuki olarak sonuçlar çok daha ciddi boyutlarda olur, ona bir şey diyemem.
 
Kilo almana gerek yok, makyaj yap topuklu ayakkabi giy, bir de koyu renkli ceket giy al sana ciddi is goruntusu...
Konuna gelince Turk is hayati devlet olsun ozel olsun mobbing ve torpilden ibaret maalesef. Isini adam gibi yapmak istesen bile yapamiyorsun, birakmiyorlar Cok arkadasim yurtdisina goctu bu yuzden.
Kesinlikle haklısınız. Topuklu giymeyi çok sevmem ama ayrı bir hava veriyor. İspanyol pantolon, blazer ceket ve topuklu giyeceğim.
 
Back
X