Bu yıl evlenecekler; sizi şöyle alalım
ve soralım: “Hazır mıyız gençler?”
Zira 2015’te Türkiye’de yaklaşık
600 bin çift evlenecek. Yani en az
1.2 milyon insan bir karar verecek
ve dolayısıyla aileler, akrabalar,
arkadaşlar, iş çevresi derken
milyonlar müjdelenecek. Hatta şu
an kimileri için rüya gibi bir düğüne
sayılı saatler var muhakkak. Allah
bir yastıkta kocatsın; tabii ki
temennimiz. Bir ömür beraber
geçecek...
Evlilik hazırlığındakilere uzmanların
tavsiyesi değişmiyor: “Birbirinizi
tanımaya uzun süre ayırın.” Ama
aynı evde yaşasanız dahi evlenene
kadar “halının altına süpürülen
sorunlar” ileride başınıza dert
olabilir. Hemen telaşa kapılmayın;
biz buradayız! Size; müstakbel
eşinizi karşınıza alıp cesurca
konuşabileceğiniz 35 “tatlı” soru ve
bir adet “Gerçekten âşık mısınız?”
testi hazırladık. Evlilik-boşanma
üzerine “acı” gerçeklere
bakmanızdaysa fayda var...
Bağımlılığın bir adı da aşk
“Aşkın her zaman insana kendisini
daha iyi hissettirdiğine inanırım. Siz
kendinizi onunla birlikteyken daha
iyi hissediyor musunuz?” Size bu
soruyu sormamı sosyal psikoloji
alanında doktora sahibi biri,
Stanton Peele istemişti. “İnsanlar
yaşadıklarının gerçek aşk mı yoksa
bağımlılık mı olduğunu yalnızca
kendi başlarına düşünürken
anlayabilirler” diye de ekledi...
Amerika’nın köklü The Nation
Dergisi’nin konusunun en iyisi
seçtiği “Aşk ve Bağımlılık” adlı
kitabın da yazarı olan Stanton
Peele, bağımlılığı sadece maddeyle
ilişkilendirmiyor, hayatın tümüne
oturtuyor. Peele diyor ki: “İki kişi,
birbirlerine değer verdikleri için
birbirlerinin hayatlarını
iyileştiriyorsa bu ilişkiye aşk denir.
Karşınızdakine ilgi duyarken onun
iyiliğini düşünmelisiniz...” Sonra
araya kocaman bir “AMA” koyarak
devam ediyor: “Mantığınız
ayrılmanız gerektiğini söylüyor da
ayrılamıyorsanız, onsuz
yaşayamayacağınızı
düşünüyorsanız ve bir alternatif
bulamıyorsanız o ‘bağımlı aşk’tır. Ve
zararlıdır...”
TEST: Bağımlı mısınız gerçek âşık
mı?
1-Siz ve sevgiliniz kendi bireysel
değerinize dair güven ve inanç
sahibi misiniz?
2-İlişkiniz sizi geliştiriyor mu?
İlişkinizin dışında da kendinizi iyi,
güçlü, ve çekici hissediyor
musunuz?
3-Sizin ve sevgilinizin ilişki dışında
da ciddi ilgi alanlarınız, anlamlı
kişisel ilişkileriniz var mı?
4-Sevgilinizin ilgi alanlarının
gelişmesine yönelik kıskançlığınızı
yenebiliyor musunuz, o da
yenebiliyor mu?
5-Sevgilinizle aynı zamanda
arkadaş mısınız? Bir gün ayrılsanız
bile onu görmek ister misiniz?
Yukardaki sorulara verdiğiniz
yanıtlarda “Evet”ler ağırlıktaysa
ilişkiniz sizi geliştiriyor ve
özgürleştiriyor. “Hayır”lar
çoğunluktaysa “aşk”ın sizde
bağımlılık yapma olasılığı yüksek.
Birbirinize bunları sormaya ne
dersiniz?
Çocuk sahibi olmak istiyor musun?
Eğer istiyorsan ne zaman ve kaç
tane?
Din senin için ne kadar önemli?
Farklı inançlara sahipsek aynı evde
yaşayabilecek miyiz? Bana saygı
duyacak mısın?
Yemeğe yardım etmeyi düşünüyor
musun? Yoksa tabakları kafana mı
fırlatayım?
Ailene ne kadar yakın olacağız? Her
hafta görüşmek zorunda mıyız
mesela?
Diğer yarın olabilir miyim?
Arkadaşlarımı sever misin?
Arkadaşlarınla sık sık görüşmemi
bekler misin?
Parayı nasıl böleceğiz?
Borçları nasıl ödeyeceğiz?
Paramızı nasıl biriktireceğiz?
Evlilikte eşitlik senin için ne kadar
önemli?
Sandviçinin yarısını benimle nasıl
paylaşmazsın? Biliyorum çok
lezzetli ama en azından bir lokma
bırakabilirdin, değil mi?!
Eğer bir gün birbirimize kaba
davranıp şiddet gösterirsek aile
terapistine gitmeyi ister misin?
Sabah ve akşam rutinlerimiz neler
olacak?
Ev işlerini nasıl paylaşacağız? n
Gerçekten çok kaba davrandığında,
biraz uzanmak ve sakinleşmek ister
misin?
Cinsel ihtiyaçlarımız ve tercihlerimiz
hakkında açıkça konuşabilir miyiz?
Sık sık seyahat eder miyiz?
Tatillerimizi nerelerde geçireceğiz?
Nereye yerleşmek istiyorsun?
Emekli olunca nerede yaşayacağız?
Özel günlere ne kadar önem
veriyorsun?
Hayvanları sever misin? Hangi
hayvanı beslemek istersin?
Hayır kurumlarına bağış yapar
mıyız?
Devlet okulu mu, özel okul mu?
Milli bayramları kutlar mıyız?
Ailen için ileride bir bakım planın
var mı?
Senin sinirlendiğinde gerçekten
“inatçı bir keçi” olduğunu
düşünüyorsam; derin bir nefes alıp
sakinleşir misin?
Sağlık geçmişinle ilgili gizlediğin bir
şey yok değil mi? Kendimi
hazırlamam gereken bir hastalığın
var mı?
İşten çıkarılırsak veya ikimizden biri
çalışamayacak durumda olursa
ailemizi nasıl geçindireceğiz?
Askerliğini yaptın mı? Yapacak
mısın?
Yaşlanmaktan korkuyor musun?
Her konuda aynı şeyi düşünmek
zorunda değiliz, değil mi?
Herhangi bir suç işledin mi?
Siyasi görüşün nedir?
Hanelerin geleceği
“Türkiye’nin Demografik
Dönüşümü”
adlı araştırmaya göre kadın başına
düşen ortalama doğum sayısı
nüfusun ancak kendini
yenileyebileceği bir düzeye, yani 2
doğuma kadar düştü. Üstelik
doğurganlık hızının en yüksek
olduğu yaş grubu zaman içinde,
Batı Avrupa’nın demografik
dönüşüm sürecinde olduğu gibi,
30-34’e kayacak. Türkiye’de
hanelerin çoğu zamanla tek kişilik
ve tek ebeveynli ailelerden
oluşacak. Bir erkek ve bir kadın, ya
ünlü dizideki gibi evlenmeden
birlikte olmaya devam edecek ya
da her biri kendi yoluna gidip tek
kişilik hanelerini oluşturacak;
çocuklarını evlat edinecek veya bir
sperm bankasına başvuracak.
Türkiye’nin evlilik karnesi
Türkiye’de bekâr annelerin yarısına
yakını yoksullukla mücadele ediyor.
2012’de Türkiye’de her 1000 evli
çiftten 16’sı boşandı. TÜİK verilerine
göre Türkiye’de 2004’te 91 bin 22
olan boşanan çift sayısı 10 yılda
yüzde 38 artarak 2013’te 125 bin
305’e yükseldi. Boşanma oranları
günden güne artıyor. En yüksek
boşanma hızı binde 2.25 ile Ege
Bölgesi’nde görüldü. Bu bölgeyi
Batı Anadolu Bölgesi (binde 2.08)
ve İstanbul (binde 1.93) izledi.
2011’de yapılan araştırmaya göre,
şiddetli geçimsizlik yüzde 96.70 ile
boşanma nedenlerinin başında...
Diğer boşanma nedenleri ve
oranları ise zina yüzde 0.07, cana
kast yüzde 0.03, cürüm ve
haysiyetsizlik yüzde 0.24, terk ve
akıl hastalığı yüzde 0.05, diğer
nedenler yüzde 0.80 ve bilinmeyen
nedenlerden yüzde 2.09 olarak
gerçekleşti.
Geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı
önceki yıla göre yüzde 0.6 azalarak
600 bin 138’e düştü.
Yaş grubuna göre en fazla boşanma
30-34 yaş aralığında görülüyor. Bu
yaş grubunu sırasıyla 25-29 ve
35-39 yaş aralığı izliyor.
Ortalama ilk evlenme yaşı, geçen yıl
erkekler için 26.8, kadınlar için 23.6
oldu. Erkek ile kadın arasındaki
ortalama ilk evlenme yaş farkı 3.2
olarak gerçekleşti. En yüksek
ortalama ilk evlenme yaşı
erkeklerde 27.7, kadınlarda 24.8 ile
İstanbul’da görüldü.
T ürkiye’de evlilik kadınlara 7 saat
daha mesai yüklüyor. Erkekler,
çocuklarına eşlerinin 5’te 1’i kadar
vakit ayırıyor.
Boşanmaların yüzde 40.3’ü evliliğin
ilk 5 yılı, yüzde 21.5’i ise 6-10 yılı
içinde gerçekleşiyor. Boşanma
kararını yüzde 58 oranla kadın
veriyor.