- 23 Ocak 2016
- 708
- 325
- 103
Nureddin Yıldız
Sinir Küpü Annelere Mektup
Selamünaleyküm.
Değerli hanımefendi, Allah’ın insan makinesi.
Anneliğinizi tebrik ederek söze başlamak istiyorum.
Annelik bir cihattır. Allah Teala’nın bütün zamanlarda,
bütün kadınlara açtığı bu kapıdan geçmek büyük bir
nasiptir. Annelik, her dakikası ibadet gibidir. Elbette
kolay değildir. Çetin bir emekten sonra Allah Teala,
büyük bir sevap vermektedir. Ne kadar sabrederseniz o
kadar kazanacaksınız. Çocuğunuza her el kaldırışta o
büyük sevap kaynağından birazını azaltıyorsunuz. Sabır
yolunu biraz daha koşun. Ve en gergin olduğunuz
zamanlarda, bulunduğunuz odanın kapısını kapatın. Siz
yıllar sonra mezarda iken, doğurduğunuz o çocuğun bir
seccadenin başında sizin için istiğfar edip dualar ettiğini
ve meleklerin anında size bunu bir ikram
olarak getirdiklerini düşünün. Biri şehit olup sizi şefaate
erdireceği anı düşünün. Onlardan birinin Kur’an
hizmetleri ile sizi ve babasını ihya ettiğini düşünün.
Sonra da yaşlı bir hâlde iken onların eline bakmak
zorunda
kalabileceğiniz anı düşünün. Her tokat, sizin için bir
kayıptır.
Elbette çok sinirleniyorsunuz. Niye sizin çocuğunuz
yaramazlık yaparken komşunuz kızmıyor da siz
kızıyorsunuz. Çünkü kazanacak olan sizsiniz.
Kaybedecek olan da sizsiniz. Bunun için de şeytan sizi
ezmeye çalışır.
Bırakın çocuklarımız bizi delirtsinler. Bırakın onlar için
eriyelim. Allah görmüyor mu? Melekler saymıyor mu? Ne
kaybederiz ki? Dövünce düzeliyor mu çocuklar?
Kendinizden soğutmayın. İki yaşında çocuk, kendisini
döveni izler. Her tokat da onun gözündeki sevecenliğiniz
ve anneliğiniz biraz daha azalır. Git gide siz onu
evlatlıktan uzak görürken o da sizi annelikten uzak
görür. Siz annesiniz. Kesinlikle ardından üzülürsünüz.
Bu da kendi kendinizi üzmeniz demektir.
Tesbihata alışın. ‘Lâhavle velâ kuvvete illa billah’
demeye alıştırın dilinizi. Çok sinirlenince Ayetelkürsi’yi
okuyun. Daha da rahatlayamazsanız, çocukların
bulunmadığı bir odada biraz ağlayabilirsiniz. Ağlamak,
insanın tesellilerindendir. Çokça dualar edin.
Çocuklarınızı salih kullara götürün, onlar dua etsinler.
Özellikle boş konuşan, ahiret ile teselli olmayı bilmeyen
arkadaşlarınızdan uzak durun. Sabır âyetlerini ve
tefsirlerini okumaya çalışın.
Çok çocuk doğurmuş ve doğurmayı cihat olarak görmüş
mücahide hanımlardan nasihatler alın.
İki çocukla kendinizi daraltmayın. Allah’ın yaratmasına
engel olmayın; bir kaç çocuğunuz daha olsun. Bunları
rahat karşılamaya başlarsınız. Sabredin. Çok geçmez,
yavrularınızın koca bir delikanlı olduklarını görürsünüz.
Bu günler, sıkıntılar hep unutulur. Onları karşınıza alır,
bu
günleri tatlı bir hatıra olarak konuşursunuz. Ama
sabretmezseniz yine onlar yapacağını yapacak siz
sadece küp çatlatan sinirinizle kalacaksınız. Ama
şeytan, kesinlikle kazanacak.
Biraz bekleyin, çocuklar rahatlasın.
Yarına bakın. Karşınızda Kur’an okuyan, Allah diyen
çocukları hayal edin. Ertesi güne bakın. Gözünüzü iyi
açın bakın: Koltuklara gerilip de Allah’ın cemalini seyre
daldığınız anı düşünün. O muhteşem anı beraber
olacağınız eşinizi, çocuklarınızı düşünün. Değmez mi?
Değmez mi o lezzete?
Dualar edin. Kendinize, eşinize, çocuklarınıza ve bize…
Çok dualar edin anneler! Boş kalmasın diliniz
Sinir Küpü Annelere Mektup
Selamünaleyküm.
Değerli hanımefendi, Allah’ın insan makinesi.
Anneliğinizi tebrik ederek söze başlamak istiyorum.
Annelik bir cihattır. Allah Teala’nın bütün zamanlarda,
bütün kadınlara açtığı bu kapıdan geçmek büyük bir
nasiptir. Annelik, her dakikası ibadet gibidir. Elbette
kolay değildir. Çetin bir emekten sonra Allah Teala,
büyük bir sevap vermektedir. Ne kadar sabrederseniz o
kadar kazanacaksınız. Çocuğunuza her el kaldırışta o
büyük sevap kaynağından birazını azaltıyorsunuz. Sabır
yolunu biraz daha koşun. Ve en gergin olduğunuz
zamanlarda, bulunduğunuz odanın kapısını kapatın. Siz
yıllar sonra mezarda iken, doğurduğunuz o çocuğun bir
seccadenin başında sizin için istiğfar edip dualar ettiğini
ve meleklerin anında size bunu bir ikram
olarak getirdiklerini düşünün. Biri şehit olup sizi şefaate
erdireceği anı düşünün. Onlardan birinin Kur’an
hizmetleri ile sizi ve babasını ihya ettiğini düşünün.
Sonra da yaşlı bir hâlde iken onların eline bakmak
zorunda
kalabileceğiniz anı düşünün. Her tokat, sizin için bir
kayıptır.
Elbette çok sinirleniyorsunuz. Niye sizin çocuğunuz
yaramazlık yaparken komşunuz kızmıyor da siz
kızıyorsunuz. Çünkü kazanacak olan sizsiniz.
Kaybedecek olan da sizsiniz. Bunun için de şeytan sizi
ezmeye çalışır.
Bırakın çocuklarımız bizi delirtsinler. Bırakın onlar için
eriyelim. Allah görmüyor mu? Melekler saymıyor mu? Ne
kaybederiz ki? Dövünce düzeliyor mu çocuklar?
Kendinizden soğutmayın. İki yaşında çocuk, kendisini
döveni izler. Her tokat da onun gözündeki sevecenliğiniz
ve anneliğiniz biraz daha azalır. Git gide siz onu
evlatlıktan uzak görürken o da sizi annelikten uzak
görür. Siz annesiniz. Kesinlikle ardından üzülürsünüz.
Bu da kendi kendinizi üzmeniz demektir.
Tesbihata alışın. ‘Lâhavle velâ kuvvete illa billah’
demeye alıştırın dilinizi. Çok sinirlenince Ayetelkürsi’yi
okuyun. Daha da rahatlayamazsanız, çocukların
bulunmadığı bir odada biraz ağlayabilirsiniz. Ağlamak,
insanın tesellilerindendir. Çokça dualar edin.
Çocuklarınızı salih kullara götürün, onlar dua etsinler.
Özellikle boş konuşan, ahiret ile teselli olmayı bilmeyen
arkadaşlarınızdan uzak durun. Sabır âyetlerini ve
tefsirlerini okumaya çalışın.
Çok çocuk doğurmuş ve doğurmayı cihat olarak görmüş
mücahide hanımlardan nasihatler alın.
İki çocukla kendinizi daraltmayın. Allah’ın yaratmasına
engel olmayın; bir kaç çocuğunuz daha olsun. Bunları
rahat karşılamaya başlarsınız. Sabredin. Çok geçmez,
yavrularınızın koca bir delikanlı olduklarını görürsünüz.
Bu günler, sıkıntılar hep unutulur. Onları karşınıza alır,
bu
günleri tatlı bir hatıra olarak konuşursunuz. Ama
sabretmezseniz yine onlar yapacağını yapacak siz
sadece küp çatlatan sinirinizle kalacaksınız. Ama
şeytan, kesinlikle kazanacak.
Biraz bekleyin, çocuklar rahatlasın.
Yarına bakın. Karşınızda Kur’an okuyan, Allah diyen
çocukları hayal edin. Ertesi güne bakın. Gözünüzü iyi
açın bakın: Koltuklara gerilip de Allah’ın cemalini seyre
daldığınız anı düşünün. O muhteşem anı beraber
olacağınız eşinizi, çocuklarınızı düşünün. Değmez mi?
Değmez mi o lezzete?
Dualar edin. Kendinize, eşinize, çocuklarınıza ve bize…
Çok dualar edin anneler! Boş kalmasın diliniz