Beş yıl, tam 5 yıl oldu meleğim seni kaybedeli. Ve her şey bir film şeridi gibi aklımda. 04 Eylül 2015 Cuma günü hareketlerini hissetmiyorum diye ağlayarak doktora gidişimi, doktorun sorunlu NST'ye, (ilk gebeliğim olduğu için annen bunu bilmiyordu tabii) , tansiyonumun yüksekliğine (12-8 idi ama bana göre yüksekti, her zaman 6-10 çıkardı annenin tansiyonu ve bunu da söylemiştim dr.a) ve bir anda bacaklarımda ve ayaklarımda oluşan şişliklere rağmen Dr. bişi yok, bak gayet iyi deyip beni yollaması ve 8 Eylül Salı gününe tekrar kontrole çağırması...
05 ve 06 Eylül'de annen odanı hazırladı, doğum çantamızı hazırladı. 07 Pazartesi günü doğum odasının son kalan süslemelerini, şekerlerini ve kokulu sabunlarını aldı. Tüm eksiklerin tamamlanmıştı idi. Her şey hazır seni bekliyordu annen. 08 Eylül Salı günü sabah 08:30'da muayeneden önce NST'ye girdik, ama senin kalp atışların yoktu. Hemşire doğumhanede olan Dr.un yanına yolladı acil olarak aldılar, yok kalp atışı yok. Emin olmak için ayrıntılı USG'ye yolladı, oradaki doktor yaklaşık 10 saat kadar olmuş kaybedeli, artık çok geç dedi... Gece beni bırakıp gitmişsin meleğim. Annenden çoook uzaklara gitmişsin annen uyurken. Oysa ki uyumadan önce hareket etmiştin, hissetmişti annen. Nereden bilebilirdi ki o hareketlerinin son hareketlerin olduğunu...
04-08 Eylül 2015 tarihleri arasında yaşadığım her şeyi an be an hatırlıyorum, bir tek karesi bile eksik değil beynimde. Hala nefesim kesiliyor, hala gözlerim doluyor aklıma geldikçe yaşadıklarımız. Ne kadar zaman geçerse geçsin insan unutmuyor, sadece bu acı ile yaşamaya alışıyor.
Mustafammmm. Cennet kokulu, cennet kuşum... Güzel güzeli oğlum. Seni gördüm, görür görmez aşık oldum. Rabbim bu nasıl bir güzellik. Sen meleğimi kendin için yaratmışsın. Hiç o kadar güzel bir yeni doğan görmedim bebeğim. Seni gören herkes de aynı şeyi söyledi hep, Rabbim bu meleği kendi için yaratmış. Seni hiç emziremedim bebeğim. Sadece rüyalarımda 2 defa. Doğum yapan herkes sütünü arttırmak için yiyip içerken annen azalsın, sütü gelmesin diye ilaçlar içti. Sımsıkı sardı göğsünü süt üretmesin diye... İnsanlar bebekleri üşümesin diye sarıp sarmalarken bense yağmur yağıyor, bebeğim toprağın altında üşüyordur diye ağlıyordum. O hafta sanki gök yüzü de benimle beraber ağlarcasına sürekli yağmur yağdı. Seni kaybettiğimi öğrendiğim gün de dayanamadı gökyüzü bana eşlik etti, sonraki günlerde de... "Rabbim çok zor, çok zor Allah'ım bana dayanma gücü ver, Ne olur Allah'ım bana sabır ver" diye ağlardı annen...
Hiç isyan etmedim. Hep sabır diledim Rabbim'den. Çok şükür O da beni kardeşlerinle mükafatlandırdı. O zamanlar bağrımı delip de geçti ama çok şükür geçti...Şimdi bir erkek kardeşin ve bir de kız kardeşin var. Kız kardeşin sana benziyor. Senin gibi ak kuzum o da...
Annen daha yeni yeni toparladı kendini. Kardeşlerinle sardım yaralarımı. İlk kardeşinle yangınıma su serpildi, yangınım azaldı bir nebze de olsa. 2.kardeşinle daha da azaldı yangınım. Ama bir kor halinde hala kalbimde duruyor. O kor da ölene kadar benimle kalacak Meleğim. O kor da ancak sana kavuşunca sönecek biliyorum.
Rabbim inşallah ahirette kavuşturacak Meleğim. Bunca yaşanan acının, bunca sabrın mükafatı olarak sana kavuşacağım inşallah Cennet Kokulum... Bekle Meleğim, annen seni sarıp sarmalamaya gelecek.
Annen seni çok seviyor ve asla ve asla da unutmayacak benim Cennet Kokulu Mustafam...