- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.826
- 898
CHP yüzde 25'lik tabanın ötesine nasıl geçecek?
Mahmut HamsiciBBC Türkçe, Ankara
Image copyrightAFP
CHP 7 Haziran genel seçimlerinde %24,94 oy almıştı. 1 Kasım'da bu oran ufak bir artışla %25,3'e çıktı.
2011 seçimlerindeki sonuç da pek farklı değildi: %26.
İşte bu oranlar, bugünlerde CHP'de yaşanan tartışmalardan birinin ipuçlarını da barındırıyor: CHP Türkiye'nin diğer yüzde 75'ine nasıl ulaşacak?
Bu konu önümüzdeki dönem partide önemli strateji tartışmalarına neden olacak gibi görünüyor.
CHP'deki strateji tartışmalarını aktarmaya dün başlamış ve "CHP bir Türkiye partisi mi? Örgütsel sorunları neler?" gibi sorulara verilen yanıtları ele almıştık.
TIKLAYIN: 1 KASIM SONRASI CHP'Yİ BEKLEYEN TARTIŞMA
"Diğer %75'e ulaşma" konusunda da farklı yaklaşımlar bulunsa da, CHP'nin farklı yol ve yöntemlerle tabana çok daha fazla temas etmesi gerektiği, CHP tabanını ve partiyi takip eden uzmanlarda yaygın bir kanı.
TIKLAYIN - CHP YENİ SEÇMENLERE ULAŞMAKTA NEDEN ZORLANIYOR?
"Maltepe, Ataşehir, Kartal, Beylikdüzü, Sarıyere örneğine bakın. Belediye alındıktan sonra oylar artıyor, yoksul kesimden de oy alınıyor. CHP bunu çok sistemli bi şekilde yapmalı. İnsanlar orada şunu görmeli: 'Bunlarda güç var ve bu gücü benim için kullanıyorlar' demeli."
Örgüt yapısında reform mu gerekli?
Kongre sürecinde örgütün reforme edilmesi talebi de gündeme gelebilir.
Bunun, "parti içi huzursuzlukların ve motivasyonsuzluğun" giderilmesi açısından önemli olduğu düşünülüyor.
CHP'nin çözmesi gereken en önemli sorunu tartışma ve karar alma mekanizmalarının çok dar ölçekli tutulması. Üyeler, politikaların oluşumunda etkisiz eleman konumunda.
SODEV'den Alper Çelikel
Marmara Üniversitesi'nden Yüksel Taşkın, CHP'nin örgüt yapısının yenilenmesini savunuyor ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bazı riskler alması gerektiğini söylüyor:
"Mevcut yapılar çok modası geçmiş yapılar. Bunlar dinamik kesimleri, beyaz yakalıları, Gezi eylemlerine katılanları, yoksul insanları vs. katamıyor. Belirli bir yaş üstü olup boş zamanı olan erkekler siyaset yapabiliyor. Bence örgüt aksıyor, çok negatif bir kültür üretilmiş durumda, sadece içeriye bakıyor. Parti örgütü eski klasik tarza sıkışmış durumda.
"Mevcut klasik il - ilçe yapılanması dışında, konu temelli yapılanma da gerekiyor. Örneğin bir bölgede kentsel dönüşümle ilgili bir mesele varsa orada onunla ilgili özel çalışma gerekiyor. "
SODEV'den Alper Çelikel de üyelerin daha fazla söz sahibi olduğu bir CHP'ye ihtiyaç olduğunu belirtiyor:
"Bana göre CHP'nin çözmesi gereken en önemli sorunu tartışma ve karar alma mekanizmalarının çok dar ölçekli tutulmasıdır.
Image copyrightwww.hurriyet.com.tr
"Üyeler, kongrelerde oy kullanma, seçim çalışmalarına katılma gibi sınırlı bir alanda faaliyet gösterebiliyor. Üyeler, partinin politikalarının oluşumunda etkisiz eleman konumundadır. Oluşturucu, yaratıcı değil takip eden pozisyonundadır.
"7 haziran ve 1 kasım sürecinde en önemli eleştirilerden bir tanesi olan 'örgütün seçim çalışmalarındaki eksikliğini' bu bağlamda okumak gerekiyor. Siz üyeleri politika yapım sürecine katmazsanız sahiplenme oranı o ölçüde düşer."
CHP'deki ön seçim sistemi partide büyük bir demokratikleşme hamlesi olarak görülmüş, olumlu bulunmuştu.
Ancak "önseçimlerde örgütlü bir azınlığın oransızca etkin olduğuna" dair eleştiriler mevcut.
Yüksel Taşkın bunu aşma yolunun örgütün niceliksel olarak, özellikle de gençlerle genişlemesi olduğunu söylüyor.
Kürt sorununda netleşme
CHP'yi bekleyen en önemli başka bir tartışmaysa Türkiye'nin yaşamsal sorunları karşısındaki politikalarında netlik.
Bunun başında da Kürt sorunu geliyor.
Kılıçdaroğlu'nun Baykal sonrası Kürt sorununa yeni bir bakış açısı getirdiği görülüyor, ancak somut bir çözüm programı olmadığı görüşleri dillendiriliyor.
Parti içinde bu konuda güvenlik politikalarını savunan bir eğilim bulunsa da demokratik yollardan çözümü önceleyen "SHP çizgisinin" daha güçlü olduğu düşünülüyor.
Yüksel Taşkın, bu konuda CHP'nin daha cesur olması, hatta 2019'daki genel seçimlerde CHP'nin HDP ile ortaklık kurması, CHP yönetiminin tabanını şimdiden buna ikna etmesi gerektiği görüşünde.
CHP'nin ideolojik-siyasal çizgisi ne olacak?
CHP'nin ideolojik-siyasal çizgisini netleştirme tartışması da gündeme gelebilir.
Genel kanıya göre CHP, ulusalcılık anlayışının güçlü olduğu Deniz Baykal döneminden farklı olarak çok daha sosyal demokrat bir çizgiye yöneldi.
Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı, yerel seçimlerde bazı kentlerde AKP ve MHP kökenli bazı adayların gösterilmesi parti içinde büyük tartışmalara, "Sağa kayılıyor" eleştirilerine neden oldu.
Tabanda partinin ideolojik-siyasal çizgisini netleştirmesi yönündeki talep önemli bir tartışmaya neden olabilir.
Kısacası CHP'yi önümüzdeki günlerde birçok ideolojik, politik ve örgütsel tartışmalar bekliyor gibi görünüyor.
Bu tartışmaların sonuçları ise gelecek dönemde CHP'nin Türkiye siyasetindeki yerini belirleyecek.
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151102_chp_yuzde_25_otesi
Mahmut HamsiciBBC Türkçe, Ankara
- 1 saat önce

CHP 7 Haziran genel seçimlerinde %24,94 oy almıştı. 1 Kasım'da bu oran ufak bir artışla %25,3'e çıktı.
2011 seçimlerindeki sonuç da pek farklı değildi: %26.
İşte bu oranlar, bugünlerde CHP'de yaşanan tartışmalardan birinin ipuçlarını da barındırıyor: CHP Türkiye'nin diğer yüzde 75'ine nasıl ulaşacak?
Bu konu önümüzdeki dönem partide önemli strateji tartışmalarına neden olacak gibi görünüyor.
CHP'deki strateji tartışmalarını aktarmaya dün başlamış ve "CHP bir Türkiye partisi mi? Örgütsel sorunları neler?" gibi sorulara verilen yanıtları ele almıştık.
TIKLAYIN: 1 KASIM SONRASI CHP'Yİ BEKLEYEN TARTIŞMA
"Diğer %75'e ulaşma" konusunda da farklı yaklaşımlar bulunsa da, CHP'nin farklı yol ve yöntemlerle tabana çok daha fazla temas etmesi gerektiği, CHP tabanını ve partiyi takip eden uzmanlarda yaygın bir kanı.
TIKLAYIN - CHP YENİ SEÇMENLERE ULAŞMAKTA NEDEN ZORLANIYOR?
"Maltepe, Ataşehir, Kartal, Beylikdüzü, Sarıyere örneğine bakın. Belediye alındıktan sonra oylar artıyor, yoksul kesimden de oy alınıyor. CHP bunu çok sistemli bi şekilde yapmalı. İnsanlar orada şunu görmeli: 'Bunlarda güç var ve bu gücü benim için kullanıyorlar' demeli."
Örgüt yapısında reform mu gerekli?
Kongre sürecinde örgütün reforme edilmesi talebi de gündeme gelebilir.
Bunun, "parti içi huzursuzlukların ve motivasyonsuzluğun" giderilmesi açısından önemli olduğu düşünülüyor.
CHP'nin çözmesi gereken en önemli sorunu tartışma ve karar alma mekanizmalarının çok dar ölçekli tutulması. Üyeler, politikaların oluşumunda etkisiz eleman konumunda.
SODEV'den Alper Çelikel
Marmara Üniversitesi'nden Yüksel Taşkın, CHP'nin örgüt yapısının yenilenmesini savunuyor ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bazı riskler alması gerektiğini söylüyor:
"Mevcut yapılar çok modası geçmiş yapılar. Bunlar dinamik kesimleri, beyaz yakalıları, Gezi eylemlerine katılanları, yoksul insanları vs. katamıyor. Belirli bir yaş üstü olup boş zamanı olan erkekler siyaset yapabiliyor. Bence örgüt aksıyor, çok negatif bir kültür üretilmiş durumda, sadece içeriye bakıyor. Parti örgütü eski klasik tarza sıkışmış durumda.
"Mevcut klasik il - ilçe yapılanması dışında, konu temelli yapılanma da gerekiyor. Örneğin bir bölgede kentsel dönüşümle ilgili bir mesele varsa orada onunla ilgili özel çalışma gerekiyor. "
SODEV'den Alper Çelikel de üyelerin daha fazla söz sahibi olduğu bir CHP'ye ihtiyaç olduğunu belirtiyor:
"Bana göre CHP'nin çözmesi gereken en önemli sorunu tartışma ve karar alma mekanizmalarının çok dar ölçekli tutulmasıdır.

"Üyeler, kongrelerde oy kullanma, seçim çalışmalarına katılma gibi sınırlı bir alanda faaliyet gösterebiliyor. Üyeler, partinin politikalarının oluşumunda etkisiz eleman konumundadır. Oluşturucu, yaratıcı değil takip eden pozisyonundadır.
"7 haziran ve 1 kasım sürecinde en önemli eleştirilerden bir tanesi olan 'örgütün seçim çalışmalarındaki eksikliğini' bu bağlamda okumak gerekiyor. Siz üyeleri politika yapım sürecine katmazsanız sahiplenme oranı o ölçüde düşer."
CHP'deki ön seçim sistemi partide büyük bir demokratikleşme hamlesi olarak görülmüş, olumlu bulunmuştu.
Ancak "önseçimlerde örgütlü bir azınlığın oransızca etkin olduğuna" dair eleştiriler mevcut.
Yüksel Taşkın bunu aşma yolunun örgütün niceliksel olarak, özellikle de gençlerle genişlemesi olduğunu söylüyor.
Kürt sorununda netleşme
CHP'yi bekleyen en önemli başka bir tartışmaysa Türkiye'nin yaşamsal sorunları karşısındaki politikalarında netlik.
Bunun başında da Kürt sorunu geliyor.

Kılıçdaroğlu'nun Baykal sonrası Kürt sorununa yeni bir bakış açısı getirdiği görülüyor, ancak somut bir çözüm programı olmadığı görüşleri dillendiriliyor.
Parti içinde bu konuda güvenlik politikalarını savunan bir eğilim bulunsa da demokratik yollardan çözümü önceleyen "SHP çizgisinin" daha güçlü olduğu düşünülüyor.
Yüksel Taşkın, bu konuda CHP'nin daha cesur olması, hatta 2019'daki genel seçimlerde CHP'nin HDP ile ortaklık kurması, CHP yönetiminin tabanını şimdiden buna ikna etmesi gerektiği görüşünde.
CHP'nin ideolojik-siyasal çizgisi ne olacak?
CHP'nin ideolojik-siyasal çizgisini netleştirme tartışması da gündeme gelebilir.
Genel kanıya göre CHP, ulusalcılık anlayışının güçlü olduğu Deniz Baykal döneminden farklı olarak çok daha sosyal demokrat bir çizgiye yöneldi.
Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı, yerel seçimlerde bazı kentlerde AKP ve MHP kökenli bazı adayların gösterilmesi parti içinde büyük tartışmalara, "Sağa kayılıyor" eleştirilerine neden oldu.
Tabanda partinin ideolojik-siyasal çizgisini netleştirmesi yönündeki talep önemli bir tartışmaya neden olabilir.
Kısacası CHP'yi önümüzdeki günlerde birçok ideolojik, politik ve örgütsel tartışmalar bekliyor gibi görünüyor.
Bu tartışmaların sonuçları ise gelecek dönemde CHP'nin Türkiye siyasetindeki yerini belirleyecek.
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151102_chp_yuzde_25_otesi