- 25 Mart 2015
- 226
- 53
- 62
- Konu Sahibi DrHalilIbrahimTekin
- #1
Cinsiyet seçimi dünyanın nüfus dengesini bozabilir mi ?
Cinsiyet seçiminin genel popülasyondaki erkek-kız oranını nasıl etkileyeceği tartışılıyor. Bu uygulamaların geniş çapta kullanılmasıyla, çeşitli kültürlerde tercih edilen cinsiyet olan erkeklerin artacağı kuşkusu olsa da; uzun vadede bunun dengeleneceği ve tercih edilen cinsiyetin kız olacağı düşünülmektedir. Mevcut tüp bebek uygulamalarının genel popülasyondaki oranına bakılacak olursa; bugün için bu önemli bir sorun gibi görünmemektedir.
Cinsiyet seçimini savunanlar, bunun genelde artan dünya nüfusuna bir denge getireceğini ve ailelerin genellikle karşı cinsten 2 çocuğa sahip olduktan sonra, artık çocuk yapmayacaklarını söylemektedir. Cinsiyet seçimini savunanların diğer bir tezi ise; istenmeyen cinsten olan çocukların daha az sevgi ile yetişeceği ve hatta karşı cinse ait çocukların cinsiyet saptandıktan sonra düşükle sonuçlanabileceğidir. Sonuç olarak ; 'cinsiyet seçimi etik mi, değil mi ?' sorusunun basit bir cevabı olmadığı ve her iki tezi savunanların da haklı oldukları noktalar olduğu görülmektedir.
Bu uygulama Türkiye'de yasak. Kıbrıs'ta serbest mi ?
Bazı genetik hastalıklar yalnızca kız ya da erkek çocuklarda ortaya çıkabiliyor. Bu durumda doktor raporu ile gerekli olduğu kanıtlanırsa, Türkiye'de de laboratuvarlarda rahatlıkla cinsiyet seçimi yapılabiliyor.
Kıbrıs'ta ise; bu konudaki yasaklar daha az sınır getiriyor. Bu yüzden uygulama daha rahat şekilde gerçekleştirilebiliyor. Dünyanın bazı ülkelerinde bu teknik zaten bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılıyor. Mesela Hindistan'da... İsrail'de de bu yöntem serbest.
Devlet denetimindeki merkezlerde bir çocuğu olan aileler, karşı cinsten çocuk isterlerse bunu PGT ile seçtirebiliyorlar.
Cinsiyet seçiminin belirli şartları var mı ?
Dünyadaki genel uygulamaya göre; cinsiyet seçimi yaptıracak ailelerin daha önce en az 2 çocuğu olması şartı aranıyor. 2 çocuğu da aynı cinsiyetteyse, 3. çocuğun farklı cinsten seçimi yapılabiliyor.
Cinsiyet seçiminin genel popülasyondaki erkek-kız oranını nasıl etkileyeceği tartışılıyor. Bu uygulamaların geniş çapta kullanılmasıyla, çeşitli kültürlerde tercih edilen cinsiyet olan erkeklerin artacağı kuşkusu olsa da; uzun vadede bunun dengeleneceği ve tercih edilen cinsiyetin kız olacağı düşünülmektedir. Mevcut tüp bebek uygulamalarının genel popülasyondaki oranına bakılacak olursa; bugün için bu önemli bir sorun gibi görünmemektedir.
Cinsiyet seçimini savunanlar, bunun genelde artan dünya nüfusuna bir denge getireceğini ve ailelerin genellikle karşı cinsten 2 çocuğa sahip olduktan sonra, artık çocuk yapmayacaklarını söylemektedir. Cinsiyet seçimini savunanların diğer bir tezi ise; istenmeyen cinsten olan çocukların daha az sevgi ile yetişeceği ve hatta karşı cinse ait çocukların cinsiyet saptandıktan sonra düşükle sonuçlanabileceğidir. Sonuç olarak ; 'cinsiyet seçimi etik mi, değil mi ?' sorusunun basit bir cevabı olmadığı ve her iki tezi savunanların da haklı oldukları noktalar olduğu görülmektedir.
Bu uygulama Türkiye'de yasak. Kıbrıs'ta serbest mi ?
Bazı genetik hastalıklar yalnızca kız ya da erkek çocuklarda ortaya çıkabiliyor. Bu durumda doktor raporu ile gerekli olduğu kanıtlanırsa, Türkiye'de de laboratuvarlarda rahatlıkla cinsiyet seçimi yapılabiliyor.
Kıbrıs'ta ise; bu konudaki yasaklar daha az sınır getiriyor. Bu yüzden uygulama daha rahat şekilde gerçekleştirilebiliyor. Dünyanın bazı ülkelerinde bu teknik zaten bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılıyor. Mesela Hindistan'da... İsrail'de de bu yöntem serbest.
Devlet denetimindeki merkezlerde bir çocuğu olan aileler, karşı cinsten çocuk isterlerse bunu PGT ile seçtirebiliyorlar.
Cinsiyet seçiminin belirli şartları var mı ?
Dünyadaki genel uygulamaya göre; cinsiyet seçimi yaptıracak ailelerin daha önce en az 2 çocuğu olması şartı aranıyor. 2 çocuğu da aynı cinsiyetteyse, 3. çocuğun farklı cinsten seçimi yapılabiliyor.