- 3 Mayıs 2020
- 915
- 1.083
- 63
- Konu Sahibi Anlayann muczsx
- #1
Hiç hayatınızda bu hissi yaşadığıniz oldu mu bilmiyorum ama son zamanlarda neye elimi uzatsam hayal kırıklığı. Ne kadar gayret etsem, çok isteyip çabalasam da boşa kürek çekme oluşuyor .Elimi uzattığim elimde kalıyor.
Evlilikte çok emek verdim çok da bedel ödedim ama hep gözyaşı döken üzülen kırılan saygı duyulmayan kişi oldum.
Krizler yaşanıyor bitiyor ama aslında bitmiyor, hep karşı tarafın bana direktif ettiği bir hayat, zorla saygısızca kurulmaya çalışılan bir egemenlik...
Evde her iş benim üzerimde aklınıza gelebilecek her türlü şey. Ve artık saldım iş yapmıyorum evde.Bulasik bile yıkamadan yatıyorum akşamları.Sabah kalkıp yapıyorum. Ve asli vazifemi yapmamakla suçlanıyorum vs vs tinmiyorum bile.
İşime gelince iki senedir emek verdiğim ve devlete girmek istediğim sınav aylarca ertelendi sonra zar zor iyi bir puan aldım şimdi de nerdeyse aradan altı ay geçti alım olacak diye bekliyorum. Kadrosuz çalışmak istedim mülakatta ilçede birinci olmama rağmen pandemide alım olmadi ihtiyaç yok diye. Sözleşmeliye girerim diye başlamadım başka işe.
Hep eğitim, hep çaba hep kendini geliştirme... İdealist biriyim ama hayatta bazı şeyler için geç kaldım demeyeyim de arkadan yetiştim o da zaten ayrı konular hikaye olur anlatsam.
Çocuklarım iki tane çok şükür sağlıklilar ama büyük kızımin kalıcı deri rahatsızlığı dışında. Fototerapi görüyor haftada iki gün üniversite hastanesindeyiz. Ayrı sehirdeyim kimse yok küçük çocuğumu o sebeple kreşe verdim.
Annemi aileden birilerini arasam herkeste ayrı bir dert, sitem bir beklenti ...
Benim ruh halimi kimse görmüyor.
Her gün iç dünyamda neler yaşadığımı ne kadar acı çektiğimi görmüyor.
Kaynanalar sorunsalı var iki haftada bir başka şehirde görüşmek isteyen nerdeyse her gün arayan veya arama bekleyen. Bir araya geldikten sonra psikolojik olarak kendimi toparlamam bir hafta sürüyor. Ruhum daralıyor kalbim sıkışıyor ve konuşacak bir kelime dahi bulamıyorum kimse anlamıyor beni soran benimle hasbihal eden yok değerim sıfır gözlerinde.
Günden güne ruhumdaki o bitmek tükenmek bilmeyen enerji sönüyor gibi hissediyorum.
Maddi durumlara yine şükür diyeyim ama tek maaş neticede ne kadar diyebilirsek bu ekonomide.
En ufak bir hadisede patlıyorum ama zaten çoktan doldum taştı taştı gören bilen anlayan yok.
Güçlü bir insan olmaya çalışıyorum kendimle meşgulüm mental anlamda kendimi geliştirmeye çalışıyorum ama olamıyorum sanki.
Her şeye geç kaldım hayata geç kaldım hissi acaip rahatsız ediyor dibe çökmüş durumdayım sizce yeniden diriliş mümkün mü, yoksa hayatımı değiştirmem mi lazım, zorla oldurmaya mi çalışıyorum bazı şeyleri?
Evlilikte çok emek verdim çok da bedel ödedim ama hep gözyaşı döken üzülen kırılan saygı duyulmayan kişi oldum.
Krizler yaşanıyor bitiyor ama aslında bitmiyor, hep karşı tarafın bana direktif ettiği bir hayat, zorla saygısızca kurulmaya çalışılan bir egemenlik...
Evde her iş benim üzerimde aklınıza gelebilecek her türlü şey. Ve artık saldım iş yapmıyorum evde.Bulasik bile yıkamadan yatıyorum akşamları.Sabah kalkıp yapıyorum. Ve asli vazifemi yapmamakla suçlanıyorum vs vs tinmiyorum bile.
İşime gelince iki senedir emek verdiğim ve devlete girmek istediğim sınav aylarca ertelendi sonra zar zor iyi bir puan aldım şimdi de nerdeyse aradan altı ay geçti alım olacak diye bekliyorum. Kadrosuz çalışmak istedim mülakatta ilçede birinci olmama rağmen pandemide alım olmadi ihtiyaç yok diye. Sözleşmeliye girerim diye başlamadım başka işe.
Hep eğitim, hep çaba hep kendini geliştirme... İdealist biriyim ama hayatta bazı şeyler için geç kaldım demeyeyim de arkadan yetiştim o da zaten ayrı konular hikaye olur anlatsam.
Çocuklarım iki tane çok şükür sağlıklilar ama büyük kızımin kalıcı deri rahatsızlığı dışında. Fototerapi görüyor haftada iki gün üniversite hastanesindeyiz. Ayrı sehirdeyim kimse yok küçük çocuğumu o sebeple kreşe verdim.
Annemi aileden birilerini arasam herkeste ayrı bir dert, sitem bir beklenti ...
Benim ruh halimi kimse görmüyor.
Her gün iç dünyamda neler yaşadığımı ne kadar acı çektiğimi görmüyor.
Kaynanalar sorunsalı var iki haftada bir başka şehirde görüşmek isteyen nerdeyse her gün arayan veya arama bekleyen. Bir araya geldikten sonra psikolojik olarak kendimi toparlamam bir hafta sürüyor. Ruhum daralıyor kalbim sıkışıyor ve konuşacak bir kelime dahi bulamıyorum kimse anlamıyor beni soran benimle hasbihal eden yok değerim sıfır gözlerinde.
Günden güne ruhumdaki o bitmek tükenmek bilmeyen enerji sönüyor gibi hissediyorum.
Maddi durumlara yine şükür diyeyim ama tek maaş neticede ne kadar diyebilirsek bu ekonomide.
En ufak bir hadisede patlıyorum ama zaten çoktan doldum taştı taştı gören bilen anlayan yok.
Güçlü bir insan olmaya çalışıyorum kendimle meşgulüm mental anlamda kendimi geliştirmeye çalışıyorum ama olamıyorum sanki.
Her şeye geç kaldım hayata geç kaldım hissi acaip rahatsız ediyor dibe çökmüş durumdayım sizce yeniden diriliş mümkün mü, yoksa hayatımı değiştirmem mi lazım, zorla oldurmaya mi çalışıyorum bazı şeyleri?