Ve kelimelere takılmayın "Acımasız-merhametsiz" vb.
Siz çocuğunuzun ruhu ve ihtiyaçlarına odaklanın.
Evet, bir eğitimcinin daha kibar kelimelerle, durumu aktarmasını bekleriz illaki ama durum buysa da, ne denilecek başka? Siz bunu bir tenkit olarak değil, bir "Uyarı, önlemini alalım" olarak görün.
Ben konu için kendimden örnek vermek istiyorum; (ilkokul öğretmenimiz gerçekten benim şansımdı, nurlar içinde yatsın) ailemi çoğu defa sınıfa çağırmak zorunda kalan öğretmenimin, hakkımda neler dediğini biliyorum.
"Adalet duygusu çok keskin, kendi cezasını biçiyor, şiddete çok meyilli ve çok öfkeli, karşısındakine verdiği zarardan pişmanlık duymuyor, empati kurmuyor, hiçbir şeyi ciddiye almıyor-otorite tanımıyor, yaşıtlarından ileri ve herkesten aynı tepkiyi-anlamayı bekliyor, acımasız"
Bunlar benim 9 yaşındaki halim ve daha buna benzer çok söylem.
Bunları nasıl duydum; gizlice dinledim, sınıf dolabını kırdım ve öğretmenimin notlarından okudum.
Annem/Babam "Benim çocuğum hiç de öyle biri değil, çok sevgi dolu, çok merhametli" diye öğretmenime çıkışmak yerine, öğretmenimle iş birliği yaptılar çünkü beni tanıyorlardı ve kendilerine yalan söylemek istemediler.
Benim ilkokul ve ortaokul yıllarım, sivri huylarımı törpüleme, zayıf olanları geliştirme şeklinde geçti.
(Elbette ebeveyn olarak hatalı, eksik davranışları da oldu ailemin, kimse mükemmel ana-baba değil)
Ama oldu yani bir gelişme.
Bu örnek çok rahatsız edici olacak özür dilerim ama, ölü hayvan görünce leşini deşip arkadaşlarını korkutmak için eline alıp üzerlerine koşan, elinde sallayıp duran-içindeki kurtları ayıklayıp bir kaba biriktirip onun bunun çantasına kalemliğine şaka diye dolduran ben, ölmüş bir hayvan gördüğünde üzülüp, onu ortadan dikkatlice kaldıran, sokak hayvanlarına yardımcı olan biri oldum.
Çocuğunuzu keşfedin ve ona ihtiyacı olanı verin elinizden geldiğince.
Rehber öğretmen içinize sinmiyorsa da, gayret en çok sizde bir anne olarak.