Çocukluğumuzdan kalanlar....

flocke

topiclerin güzin ablası
Kayıtlı Üye
20 Temmuz 2010
6.333
827
113
Diğer
80 kuşağıyım ben,kadınların erkeklerle aynı saç modeline sahip olduğu dönem.kadınların abartılı makyaj yapıp kaşlarını almadıkları dönem.rugan çizmeler,kot yelekler,çizgili kolsuz t-shirtler ve likralı taytın tavan yaptığı dönem.michael jackson'ın hala siyah olup zombilerle dans ettiği,madonna'nın vatikanla problemleri olduğu dönem.çernobil faciasının ardından radiyasyonlu çayları tattığımız dönem.küçük emrahın sürekli göz yaşı akıttığı ve ibrahim tatlıses'in yerli michael jackson olduğu dönem....kırmızı oje,vatkalı bluzlar ve yılan modeli yeşil altın kolyenin moda olduğu dönem....bir çocuğun gözlerinden hayatı sirk gibi gördüğü dönem...şöyle bir geriye gidelim ne dersiniz?hafızanıza en çok neler kazındı çocukluğunuzda?nelerin özlemini çekiyorsunuz şimdi?keşke o dönemlerde şuna sıkıca tutunup bu devire getirebilseydim dediğiniz ne var,ya da tam tersi allahtan o devir kapandı dediğiniz?eğlenceli olacağını düşündüğüm konuyu açmış buluyorum,gelin hep beraber o günlere dönüp biraz gülelim.ve elbette 90 kuşağı arkadaşlar,sizleri de bekliyorum....
 
hmmmmmmm,yazarken kendimi fazla kaptırmışım herhal,tüm aklıma gelenlere baktım da,size hiç bişey bırakmamışım ki
 
çok güzel bi çocukluk yaşadım
eskiye dönüp bakdığımda güzel anılar kaplar etrafımı
evin en küçüğüydüm tekne kazıntısı
kıymetliydimde akraba çocukları arasındada küçüktüm bazen bu durum cok canımı sıkardı
ablam arkadaslarıyla ve kuzenleriyle yasıt büyüdü
onlar ergenliğe geciş evrelerindeyken ben 5-6 yas ortalamasındaydım
eeee onlar bir araya geldiklerinde hep köşeye çekilirler
fısfıs konuşurlardı bende gider aralarına otururdum ablam itelerdi beni
git sen cocuksun ne işin var derdi
o an bütün hevesim kırırlırdı bi an önce büyümeyi düşlerdim...
ne var aranızda otursam sanki anlayacam ne konuştuklarınız(desem yalan olur )
derdim...
bende ne cinmişim hepsi hafızamda suan tarkanın kız arkadaşlarını kıskanmalarmı dersiniz
bağ komsunun yakışıklı oğlunun gözlerine hayran olmalarmı dersiniz..
genlde tarkanla evlilik hayalleri kurarlardı tarkan hangimizi görse beğenir derlerdi
ablam kendinden emin havalrda "ben" derdi
küçük atışmalar başlardı.....e
o yüzden küçük aklımla o zamanlar tarkanın erişilmez bi uzaylı olduğunu zannederdim...
90lar bebesi olduğumdan hep içimde kalmıştır 80ler kuşagında neden olmadgm...
80 ler hep cazip gelmiştir...
aklıma geldikçe kendi muzipliklerimide yazarım
 
öyle güzel yazmışsın ki,tek bir nefesle hafif bi tebessümle okudum hepsini....
 
teybi omzuna alıp gezen gençleri hatırladım,ya da 'walkman'inle hava atanları...abimin işe giderken yeni aldığı kovboy çizmelerini ilk defa giymeye çalışırken ve içine girmek için verdiği mücadele.ter döküyordu ve homurdanıyordu...ablamın o dönemin modası olan dar kotu giyip üstüne oturması için küvete su doldurup kotuyla küvete girmesi...ne manyakça gelirdi bana bu(hala da öyle)...rocky film serisinin tavan yaptığını ve abimin müzik PLAKLARını parasını biriktirip aldığındaki heyecanı...80'ler çok uçuk ama çok güzeldi....
 
askeri malzeme modası sanırım 80'lerde çıktı...envai renkte askeri kemerler vardı ve ablam o abuk keten pantolonuna istediği rengi bulamıyor diye krizlere girmişti.arkadaşlarından birinin askeri bi jeepi vardı,beyazdı galiba bi de ona spot ışıklar taktırmıştı millet görsün diye gündüz bile yakardı o farları
.bu sırada abim italyan modasının ortalığı kasıp kavurduğu akıma hasta olmuştu,o da o dönemin keten ayakkabıları için diz üstünde anneme yalvardığını hatırlıyorum.saçlarını ise top gun filmindeki tom cruise gibi şekil vermeye çalışırdı ha bi de onun gibi bi gözlük almıştı,takınca at sineğine benziyordu
 
6 yasındayım ....
bahar mevsimi oldumu her haftasonu yazlık evimize gider piknik yapardık...
sabahtan aksama kadar abilerimle zaman gecirir onlara resmen kafa tutardım...
aksama doğru ise bi hüzün kaplardı içimi ordan ayrılmayı pek istemezdim....
annem babam abiilerim hazırlanırlar tam arabaya doğru yöneldikleri zaman garajın biraz ilerisindeki
büyük tasın üzerinde oturur yoldan gecerken arabayla beni almalarını beklerdim
annemim temmuzz nerde serzenişleri telaşlanması çok hoşuma giderdi.
babamda ilerrde bizi bekliyor derdi...
bunu bikaç defa yaptım en son yaptığımda...
en son diyorum bidaha yapma cesaretinde bulunamadım...
yine aynı senaryo yol kenarında bekliyorum bizimkiler
alışmışlar bu duruma ne annem nede diğerleri benim yoklugumu hissetmiyorlar...
heyecanla tasın üzerinde bekliyorum
öylede bi kasılmışımki şimdi araba tekara benim için duracak diye...
araba garajdan cıktı babam gaza bi bastı araba bi an da uzaklastı ben nasıl koşuyorum arkalarından
hem ağlıyorum hem kosuyorum
etraf hafif karanlık köpek sesleride cabası....
araba uzakta durdu ama nasıl kosuyorum nasıl anlatamma
arabaya bindim abilerimin o ilginç sırıtışları beni dahada sinirlendirdi....
herkesler ban gülüyor nasıl korkmuşsam kaç gün kendime gelemedim....
 
offf hersey daha guzel olabilirdi o donem
cunku daha sicak daha samimi geliyor simdiye bakarak..
ama canimin acidigi donem
cocuklugumun yara aldigi donem

dize kadar cekilen beyaz coraplar
beyaz mercedesler
avrupada yasadigim icin
tek turk bakkali olan "besirin bakalindan"
kiraladigimiz
kiralarken o aksam eve komsularin gelip
aglaya aglaya izledikleri
o kahredici Ferdi tayfur, emrah filmleri
tecavuzcu coskunu her gorusumde
aglamaya baslamam
ve keske o filmler olmasaydi dedigim donem
ama o donemdede tanistigim "aysecik" "sezercik""omercik" filmlerinin
yerini bir sey dolduramiyordu :)
ve benim 80'lerde cocuk klasikleriyle tanismam
ustune ustluk kemalettin tugcuyu okuyup okuyup
agladigim
ablamin odasinda dinledigim
micheal jacksonun "rock with you live"
diger ablamin george michael posterleri

ay icim burkuldu karmakarisik anlattim herseyi
 
yo yo ben seni anlıyorum,o meşhur türk bakkallarında gökhan güney posterleri asılı olurdu hep.egetürk sucukların tadını hala hiç bir marka yerini tutamaz.ve videoculara gelmiş kemal sunal filmin kiralandığını duyunca çok üzülürdüm,neyse derdi annem bi dahaki sefere...ama bak ibrahim tatlıses perihan savaşın yeni filmi var....peh derdim içimden...şu kıyasa bak!!!!
 
canimsin ya nasil unutmusum kemal sunali
ve almanyaya konsere gitmistik
zeki muren, ibrahim tatlises, ferdi tayfur, kemal sunal, oya aydogan dahasini hatirlamiyorum
kadro karisik ama gelmislerdi iste millet yikmisti ortaligi
guller havada ucusuyordu
kadinlar agliyordu :) adamlar kendinden gecmisti ferdi tayfura
ama nasilki kemal sunal gorundu sahnede
unutmak mumkun degil o coskuyu
ben "inek sabah" diye bagirmaktan bogazlarim sismisti
rahmetli sarki soylemek icin gelmemisti sadece halkla bulusmaya gelmisti
kisa bir fikra anlatti sevgilerini iletti ve gitti hatirlamiyorum fazla :)
ama asil bomba zeki murendi
ben o zaman ne anlarim zeki murenden
hatta tuhafima bile giderdi
ama boyle bir saygi boyle bir sessizlik olamazdi o
yikilmaya yuz tutmus konser salonunda
ben isin ciddiyetinde degildim sadece zeki murenin kiyafetlerine bakiyordum
ve insanlarin sessizligine
adam bir soylemeye basladi babamin gozlerinden yaslar dokuldu :)
babami ilk defa aglarken gordum :)
anneme alisigimda
orda anladim zeki murenin buyuk sanatci oldugunu :)
ama benim inek sabanim propaganda filmiyle son darbeyi vurmustu
hayranligimi ikiye katlamak icin :)
 
bir de 70'lerden kalma uzak doğu akımı kendini 80'lerde hala hissettiriyordu.annem kültürlü olsun diye ablamı bi kursa yazdırma istemişti,seçimi de ona bırakmıştı.o salak da gitti karate kursuna yazılmıştı.hoş annem daha ziyade sanat bale filan diye düşünmüştü ama...ablam işte,benim daha uç boyutum.bi gün hoca bunnara sabah tan vaktinde kalkıp öğrettiği hareketleri tekrarlamalarını istemişti.yer darlığından ablam abimle aynı odada kalırdı.bu şimdi hayt huyt edince sabahın 5'inde,abim onu uyarmış.ablam da kendine güveniyo şimdi,karate hareketleri öğrenmiş ya yavrum,abimi gaza getiriyo:gel hade gel gel,diye.o gece abim kalkıp ablamı yere vurarak bacağını kırmıştı.ablam daha sonra bi daha karate kursuna gitmedi...inancını kaybetmiş,açıklaması buydu.
 
benim cok amaclı abimde karete kursuna gitmişti
eve geldiğinde kaçacak delik arardık birimizin üstünde uygulamalı ders yapardı
yasıtı olan ablamla hummalı bi yarısa girerdi
ablamın canı acısa başlardı yaygaraya....
bi gün bu bizim deli kız bu çok amaçlı abimin karte kıyafetlerini giydi...
hey anam hey!!!! bide poz verdi resmini çektik....
nasılda kasılıyor ....
durun size sıfır açayım demesiyle bacaklarını 90 derece ayırdı
senmisin antremansız sıfır açan ...
1 hafta yürüyemedeide bizde bunun deli hallerinden kurtulmuş olduk.....
 
çok amaçlı abi...bu tamlamayı tuttum
 
daracık tayt kotlar içene girerdik de çıkarması işkence ben yatağa yatar annemde çeke çeke çıkartırdı mor renkli güneş gözlüğüm sakarlıktan mı nazardan mı bilinmez sürekli düşüp kafamı gözümü oraya buraya çarpıp morarttığım için canım babamın aldığı gözlük...
ucu püsküllü t-shirtler...
fredinin kabusları.. odamız yok tabi oturma odasında yatıyoz herkes yattıktan sonra gizlice seyrettiğim sonra da korktuğum için uykumu kaçıran film...
babamın bile işten gelip seyrettiği yalan rüzgarı...
vuuu vuuu işte kara şimşek ve micheal nayt efsanesi...
çiçekli ve renkli kalın perdeler...
annemin topuklu ayakkabılarını giyerek oyun oynadığımızı zannetmek..
ve tabii teknoloji devri atari, tetris ve walkman....
çok güzeldi çok çünkü hepsinde de babam yanımdaydı....
 
Çitos çerezza tombiiii, şimdi vitaminliiiii'ydi o zamanlar. Kot takım merakı vardı, kız da olsa kot pantolon kot ceket giyip bıyıklarının terletilmesi unutulmuş erkek delikanlılar gibi dolaşmak, ama diğer taraftan da pembeyi sevmek...Sonra ergenlik çağına gelip eşcinsellik muhabbetlerini öğrenince, acaba ben çocukken eşcinsel miydim diye korkulara bürünmek:18:,ama sonra pembeyi de sevdiğini de hatırlayıp, yok ya eşcinsel olsam pembeyi sevmezdim diye de kendi kendine teşhis koymak ... Çarpışan arabalarda kafayı gözü patlata patlata her hafta yine binmek ... Anneyle babanın bitmek bilmeyen tartışmaları, sülalenin evin içine müdahalesi, tüm babaların sinirli ve kavgacı, annelerinse ağlak olduğunu sanmak..Köye gidildiğinde teyzenin yer sofrasına dizdiği çay bardaklarına teker teker çay kaşığı koyarken çıkan sese uyanmak ve yeni yakılan fırınlı köy sobasında ısınmakta olan köy ekmeğinin kokusuyla soğuktan uyuşmuş yüzünün buzlarının çözülmesiyle mutluluğu hissetmek...Bir de atatürk orman çiftliğinde geyiklere zürafaalara elinden ot, dal filan yedirirken elimi de yemesin diye geri çekileceğin doğru anı kollamak :86:
 
arkadaslarimla cimene battaniye serip üzerinde saatlerce barbie bebek oynayip o bebeklere elbise diktigimizi hatirliyorum.
bunu 5-6nci sinifa kadar yaptim. simdi o yastaki cocuklarin tek oyuncagi karsi cins olmus durumda.
biz kenle oynarken onlar gercek kenlerle oynuyor simdi :)


 
Kara simsek hastasiydim
Perma modaydi o seneler, annem bile perma yaptirmisti :)
Firfirli bi etegim vardi kipkirmizi, ne severdim.

kardesim ve kuzenim yeni dogmustu,
onlara olan ilgiyi cok kiskanmistim
ilk adim attiklarinda " bu büyükler ne salak aha bende yürüyom iste ne varki bu kadar sevincek" diye
kendi ic hesaplasmalarimi...

Michael Jacksonun "Thriller" albümü... Yonca Evcimikin (balli lokma tatlisi) bi sarkisi vardi o seneler, fena takmistim.
sürekli teybe kaseti koyup geri cevire cevire dinliyordum.

TRTnin yayin yapmaya basladigi dönemler... aksamlari tv karsisina kilitlenip yayin yaptiklari o bi kac saati pür dikkat izlemek.

Hersey daha kiymetliydi sanki o zamanlar, cocuklar oyuncaklarla oynardi, arkadaslariyla sokakta bisiklet sürer, yaralanir, aglardi...

simdiki cocuklara bakiyorumda hepsi evde, pc basinda cocukluklarini tüketiyorlar.

biz cok sansliymisik kizlar ya


 

Ben çocuğumu yine mahalle oyunlarıyla büyütmek istiyorum. Ama nasıl olacak kaygılıyım.Çocuğuyla birlikte büyümesini isteyeceğim özellikte insanlar sabahtan akşama kadar çalışıyor olacak.Ben de çocuğu mecburen yalıtılmış kreş ortamına mı göndercem? Lütfen mahalle oyunlarının kıymetini bilen ve çocuklarından bunu esirgemeyen anne babalar olalım olur mu?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…