Sizi anlamakla - anlamamak arasinda gidip geliyorum. Tabii ki dunyanin en buyuk derdinin sizde olmadigi asikar ama uzulmenizi anlayabiliyorum.
Ben egeliyim, lisans icin Istanbul'a tasindim, sonra universitede kadro aldim master yaptim falan 25 yasina kadar Istanbul'un tadini cikara cikara yasadim. Bu arada doktora yapmak istiyordum, Istanbuldan 8600km uzakta olan bir ulkeye basvuru yaptim. Universitesi dunyada ilk 20de oluyor her sene, birinci dunya sinifi ulkesi, cok guzel cok gelismis falan derken ben kabul alip geldim. Ana dilleri Ingilizce herkes Ingilizce konusur rahat ederim diyordum(buyuk yanilgi, yerel dilleri ile karistirip Ingilizce konusuyorlar alismak bir 3-4 ay suruyor aksanlarina:)). Bu arada 1 kisiyi bile tanimiyorum, kulturlerine hic asina degilim falan tamamen bilinmezlige gittim yani. Mesafe de ucakla direkt ucus 11 saat suruyor Istanbul'a, oyle her istediginde gidilebilecek bir mesafe degil.
Ucaktan inene kadar sorun yoktu, ucaktan indim iki gun sonra ben aglama krizleri yasamaya basladim. Metroya biniyorum agliyorum, dusta agliyorum falan ama neden agladigimi da bilmiyorum:)) Her sey ve herkes cok yabanci, dunyanin yarisini gezmistim ama hepsinde eve geri donecegimi biliyordum su an evim burasi ama hic evim gibi gelmiyor. O zaman burada bir suredir yasayan biri ile tanismistim ve bana 'Insan cennete dusse ilk 2 hafta yadirgar, sakin ol, gececek' :))
Simdi yaklasik 3 sene olacak, ulkeye alistim, esimle burada tanistim ve evlendim, o yuzden artik evim burasi. Hatta dusunuyorum da sanirim artik esimle gittigim her yer benim evim olur. Bir kisiyi bile tanimadan goc etmek ayri, aile ile goc etmek ayridir. Sizin esiniz, cocugunuz var, aileniz onlar artik. Cok daha kolay olacagina eminim.