Çok sevimli kızlarım var ama oğlum yok itibarım yok.

Evlendirsinler o zaman:47:

o da nur topu gibi kızlar yapsın da ibret olsun hepsine... sen şükret Allah'a... onlar günahlarıyla kalsın...

Ayyy 15 günüm kaldı, doğuracam saçma sapan inslar yüzünden :52:

Merak ettim eşin çok baskı kuruyor mu?

eşim baskı kurmuyor illlede olsun diye ama .arada 1 tane daha yapsakmı diyor.istemiyorıum diyince susuyor.sonra yine soruyor yine aynı şeyi diyorum.hala umut ediyor.
 
Acı ama hala bu mantıkta (!) düşünenler var.
Allah büyüktür,gün olur devran döner, çok güvendikleri erkek çocukları onları yerin dibine batırır da kızlarınız onurlandırır sizi.
Oğlan-kız Allah herkese sağlıklı,hayırlı evlatlar nasip etsin inşallah..
 
çocuğun olmasaydı kimbilir neler yapardı bunlar sana
cinsiyeti erkeğin belirlediğini öğretmek lazım bunlara
4.5 sene çocuğum olmadı kaynanam gık demedi şimdi kızım olucak kısmetse mutluluktan uçuyor kadın
sana tavsiyem eltine falan takılma ne derlerse desinler gerçekten istemeden çocuk sahibi olma iki kızına iyi davran gerisi boş.
 
arkadaşım 2. doğumum çok zor oldu.ameliyat masasında bayılttılar masada ayılttılar.gözetim altında oldum.bazı sorunlarım oldu.eşim oğlan olsun diye dua ederken ben ben hayırlısı olsun diye dua ettim.kızım olduğunu duyunca hiç üzülmedim tam tersi çok sevindim.


canım allah yardımcın olsun...

böyle bir eşle ve kayınvalideyle işin çok zor

allah onlara akıl fikir versin
 
böyle bir konuyu okuyunca hem üzüldüm hemde aklıma bizim akrabada yaşanmış bir olay geldi.birde bir arkadaş ne kadar eminki kesiin karadenizli dir demiş onada çok üzüldüm.evet karadenizdede erkeğe değer verilir ama kesinlikle bu derece değil.hele hele yeni gençler çok deşiğiyor artık öyle bişey kalmadı diyeilirm.

gelelim aklıma gelen olaya.bizim bir akrabamızın 3 kızı vardı tutturmuş erkek de erkek ya çevresindeki herkes yadırgıyor bunu sonuçta allah ne nasip ederse o oluyor.4.hamile kalmış eşi oda kız.çocuk daha büyümeden adam yine çocuk istediğini söylemiş tabi kadın istemiyor.iş güç çocuklar yoruluyor.ve bir ara eşiyle tartıştıklarını duyuyoruz.eşine şöyle demiş erkek doğurana kadar doğuracaksın.biz artık pes dedik.kadın 5.hamile kaldı oda kız.6.hamile bu sefer erkek oldu ve malesef adam daha oğlu bir kaç aylıkken bir kavgaya karışıyor ve orda vurulkarak öldürülüyor.o oğlanın büyüdüğünü bile göremedi.rabbim nasip etmedi.bazı isteklerde bu denli ısrarcı olmamak lazım.rabbimizden her daim hayırlısını dilemek lazım.
 
Son düzenleme:
yazı biraz uzun ama yinede eklemek istedim.


Günümüzde bile soğukluğunu hissettiğimiz bir Câhiliye devri âdeti vardır: Kız çocuklarını hor görmek. Bu kaba ve çirkin âdet, Peygamber Efendimiz (asv)’in yaşadığı devirde Arabistan’da pek yaygındı. Çöl bedevileri, kız çocuklarının doğumunu büyük bir felâket sayarlardı. Onların ileride kötü yollara düşeceği zannıyla üzülür, utanırlardı. Kur’ân-ı Kerîm’in pek güzel tasvir ettiği üzere, bir kızları dünyaya geldiğini öğrenince yüzleri kararır, hiddetlerinden köpürürler, kendilerine verilen bu felâket haberinden dolayı halktan gizlenmeye çalışırlardı. Daha sonra da acaba bu kızı, herkesten utanmayı göze alarak büyütüp beslesem mi, yoksa toprağa gömüp ondan kurtulsam mı diye ince bir hesaba girerlerdi. (bk. Nahl, 16/58-59) Kızını diri diri gömmeye karar verince de o mâsum yavruyu alıp çöle götürürler, elleriyle kazdıkları bir çukura iterek üstüne yığın yığın kum atarlar, sonra da ellerini kollarını sallayarak evlerine dönerlerdi.

İnsanlıkla hiçbir şekilde bağdaşmayan bu âdet bazı bölgelerde oldukça tabii karşılanırdı. Evlilikten önce oğlan ve kız tarafı bu konuyu gündeme getirir, kız çocuğu doğarsa onu anne mi yoksa baba mı gömecek diye konuşup bir karara bağlarlardı. Şayet çocuğu gömme işini anne üstlenmişse, olayı seyre gelen bir sürü kadının gözü önünde cinayetini işlerdi.

Şükürler olsun İslâmiyet geldi de bu çirkin âdeti yerle bir etti.

Kur'an-ı Kerim'de mealen, “Göklerin ve yerin egemenliği Allah'a aittir. O dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları bahşeder, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Yahut erkek ve kız çocuklarını birlikte verir. Dilediğini de çocuksuz bırakır. Şüphesiz O her şeyi bilir, her şeye gücü yeter." buyurulur. (Şura, 42/49-50)

İnsanoğluna ilâhî bir rahmet geldiği zaman sevinip şımarması, ama istemediği bir durumla karşılaşınca nankörlük etmesi her zaman mümkündür. Bu ayetlerde, Kur'an'ın geldiği dönemde ve toplumda bu tavrın çok açık bîr örneğine, çocuk sahibi olma ve çocukların cinsiyeti konusundaki anlayışa değinilmektedir. Câhiliye dönemi Arapları, çocuğun meydana gelmesi ve özellikle cinsiyetinin belirlenmesini Yüce Allah'ın irade ve kudretine bağlamak yerine insanlara nispet edercesine; bu konuyu övme, övülme, kınama ve kınanma sebebi sayıyorlardı. Esasen değişik toplumlarda görülegelen ve günümüzde de yer yer açık veya gizli biçimde insanlar üzerinde etkisini hissettiren bu telakki Kur'an tarafından mahkum edilmiştir.

Bu âyetlerde biri inanç diğeri ahlâk alanıyla ilgili iki ana tema dikkati çekmektedir:

İnançla ilgili olarak şu mesajın verilmek istendiği söylenebilir: Evrendeki hiçbir varlık ve oluş Yüce Allah'ın hükümranlığı dışında düşünülmemelidir; insanlar için büyük önem tanıyan çocuk sahibi olma ve çocuğun cinsiyeti konusunda -tıbbî müdahalelerin etkileri dahil olmak üzere- insan irade ve çabasının ürünü gibi görünen sonuçların da gerçekte ilâhî iradeden bağımsız olmadığı ve Allah Teâlâ'nın koyduğu yasalar çerçevesinde gerçekleştiği asla göz ardı edilmemelidir.

Buna bağlı olarak verilmek istenen ahlâkî mesaj da şu olmaktadır: 49. âyetin lafızlarından açıkça anlaşıldığı üzere, ister kız ister erkek cinsinden olsun, doğan her çocuk Allah'ın bağışı ve armağanı olduğuna, erkek ve kız çocuklarına birlikte sahip olmak da kısır kalmak da ilâhî iradeye bağlı bulunduğuna göre, çocuk sahibi olma veya olamama, kız veya erkek çocuğunun dünyaya gelmesi insanlar için bir övgü veya yergi konusu olmamalı, bir üstünlük ya da kusur gibi görülmemelidir. Kulun görevi, çocuk sahibi olmuşsa -bazı âyetlerde dünya hayatının süsü olarak nitelenen- bu armağanı veren Allah'a şükretmek, istediği veya gerekli meşru sebeplere tevessül ettiği halde çocuk sahibi olamamışsa -sınav alanı olan dünya hayatında insanların sağlık, vücut temliği vb. bütün nimetlerde eşit tutulmadıklarını dikkate alarak- sabretmektir.

İnsanın çocuk sahibi olmayı ve bunun mutluluğunu yaşamayı arzu etmesi doğaldır ve din bunu kınamaz. Fakat ister bu ister başka konuda bir kimsenin gerçekleşmesini arzuladığı bir sonucu kendi hayatı ve mutluluğu için vazgeçilmez görmesi, sonuçta kendisi için neyin iyi neyin kötü olduğunu daha çok kendisinin bildiği iddiasında bulunması gibi bir anlam taşır. Böyle bir tutumun yanlışlığı ve İlâhî takdire rıza göstermeme anlamı taşıdığı ise açıktır.

Bu ve buna benzer bir yanlışlığa düşülmemesi için Kur'an'ın yaptığı uyanlardan biri şöyledir:

"Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz ise bilemezsiniz." (Bakara, 2/216)

Kaldı kî böyle bir durumda kişinin kendisini şartlandırıp gücü ve iradesi dışındaki bir sonucun meydana gelmesini isteme uğruna hayatını karartması yerine, sahip olduğu nimet ve imkânları başkalarıyla paylaşmaya çalışması, meselâ kimsesiz çocuklarla ilgilenmenin mutluluğunu yaşaması ve bunun ecrini Allah'tan beklemesi daha akılcı, hem dünya hem âhiret saadeti için daha elverişli bir yoldur. (bk. Kur’an Yolu, Heyet, ilgili ayetlerin tefsiri)

Buna göre, erkek veya kız çocuk yerine, hayırlı evlat istemek ve hangisi veya hangileri verilirse şükrederek, maddi ve manevi terbiyelerine özen göstermek gerekir.

Çocuk, insana Allah’ın bir emanetidir. Onları himâye edip büyütmek yetişkinlerin vazifesidir. Çocukları hayata hazırlamak, yıllarca devam eden bir sabrı gerekli kılar. Kızları büyütüp yetiştirmek daha fazla bir dikkat ve îtina ister.

Çocuğu himâye edip yetiştirmek iki şekilde olur. Biri maddî ihtiyaçlarını temin etmek, diğeri onu mânevî bakımdan besleyip iyi bir terbiye almasını sağlamaktır.

Kız çocuklarının himâyesi, onların dürüst ve namuslu bir kişiyle bir yuva kurmasını sağlayıncaya kadar devam eder. Hatta Resûlullah Efendimiz (asv)’in işaret buyurduğuna göre bu himâye daha sonraları da devam eder. Bu nedenle, kız çocuğunu, kız kardeşini veya başkasına ait olan kız çocuklarını güzel yetiştiren ve dini terbiyelerini verenlerin cennete gireceklerine dair rivayetler vardır:

"Kim ki üç tane kız çocuğu yetiştirir, güzel terbiye eder, evlendirir ve onlara iyilikte bulunursa, o kişi için cennet vardır." (Ebu Davud, Edep, 120, 121)

"Kimin üç kızı ve üç kız kardeşi veyahut da iki kızı veya iki kız kardeşi olup da geçimlerini güzel sağlar, onlar hakkında Allah'tan korkarsa, o kişi için cennet vardır." (Tirmizi, Bir 13)

"Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız." (Müslim, Bir, 149; Tirmizi Bir, 13)

"Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar." (Buhârî, Zekât, 10, Edeb, 18; Müslim, Bir, 47 Ayrıca bk Tirmizî, Bir, 13)

Yetiştirilmesi tavsiye buyurulan kız çocukları insanın kendi çocuğu olabileceği gibi, kız kardeşleri, sonradan evlendiği eşinin çocukları, hatta başkalarının himâyeye muhtaç çocukları olabilir. Bu konuda yakınlık veya uzaklık önemli değildir. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz (asv), “Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himâye eden kimseyle ben, cennette şöyle yanyana bulunacağız.” (Buhârî, Talâk 25, Edeb 24) müjdesini vermiştir.

Buna göre, kız çocuklarını yetiştirip hayata hazırlamak Allah’ı ve Resûlullah (asv)’ı memnun eden bir davranıştır. Kızlarının İslâm esaslarına göre büyütülmesini ve eğitilmesini sağlayan anne babalar, âhirette Resûl-i Ekrem Efendimiz (asv)’e komşu olacaklardır.

Konuyla ilgili, Hz. Âişe (r.anha) validemizden gelen bir rivayet şöyledir: Yanında iki kız çocuğu bulunan bir kadın gelerek bir şeyler istedi. Evde bir hurmadan başka bir şey yoktu. Onu çıkarıp kadına verdim. Kendisi hiç tatmadan hurmayı ikiye bölerek çocuklarına verdikten sonra kalkıp gitti. Bu sırada Peygamber aleyhissalatü vesselâm yanımıza geldi. Ben bu olup biteni kendisine anlatınca şöyle buyurdu:

“Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar.” (Buhârî, Zekât 10, Edeb 18; Müslim, Birr 147)

Yine Hz. Âişe (r.anha) validemiz şöyle bir olay anlatır: Sırtına iki çocuğunu almış yoksul bir kadın çıkageldi. Ona üç hurma verdim. O da çocuklarına birer hurma verdi; öteki hurmayı yemek için ağzına götürmüştü ki, çocukları onu da istediler. Kadıncağız yemek istediği bu hurmayı çocuklarına bölüştürdü. Kadının bu tutumuna hayran kaldım ve yaptığını Resûlullah (asv)’a anlattım. Şöyle buyurdu:

“Bu şefkati sebebiyle Allah Teâlâ o kadına mutlaka cenneti vermiş (veya) bu sebeple onu cehennemden âzâd etmiştir.” (Müslim, Birr 148)

Bir önceki hadiste Hz. Âişe (r.anha)’nın kadıncağıza bir hurma, bu hadiste ise üç hurma verdiği görülmektedir. Demek ki annemiz, bazen üç ay boyunca ocağı yanmayan, çoğu zaman yiyecek bir şey bulunmayan evinde, önce bir hurma bulup vermiş, sonra bir yerlerden iki hurma daha bulup vermiştir. Yahut bu olay iki defa meydana gelmiştir.

Hadis-i şerîfteki “Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa” ifadesinde geçen sıkıntı sözüyle Peygamber Efendimiz (asv) acaba neyi kasdetmiştir?

Bir ailede fazla sayıda kız çocuğunun bulunması, onlar için bir sıkıntı ve hoşnutsuzluk sebebi olabilir. Kızların himâyesi, yetiştirilmesi, evlendirilmesi gibi konular bazı ailelerin bütçesini zorlayabilir. Hele o aile kız çocuğunu istemiyorsa, bu yük daha ağırlaşabilir. İşte bu sebeple Efendimiz (asv) kızları büyütüp beslemenin, aile yuvası kurana kadar onlara yardımcı olmanın insanı cehennem azâbından kurtaracağını haber vermiştir.

Kız çocukları yüzünden sıkıntıya uğramanın bir başka şekli de o yavrulardan birinde veya birkaçında maddî veya rûhî bir rahatsızlığın bulunmasıdır. O takdirde bu çocukların bakımı, tedâvisi, korunup gözetilmesi birçok sıkıntı doğurabilir. Bu hâli Cenâb-ı Hakk’ın bir cilvesi, kulunu denemesi kabul ederek sabreden, bu ağır imtihana isyan etmeyen insanlar -Efendimiz’in buyurduğuna göre- cehennem azâbından kurtulmuş olurlar.

Hadis-i şerife göre, normal ve sağlıklı iki kız çocuğunu büyütüp yetiştiren kimse Resûl-i Ekrem Efendimiz (asv)’e komşu olacaktır. Öyleyse yetiştirilmesi problemli olan kız çocuklarını himâye edenler bu bahtiyarlığı daha öncelikle ve daha fazlasıyla elde edeceklerdir.

Merhamet ne büyük, ne ulvî bir duygu...

Elindeki bir tane hurmayı hiç tatmadan ve kendi açlığına bakmadan yavrularına veren bu annenin şefkati ne yüce, ne asildir değil mi? Ya evindeki üç hurmayı hiç düşünmeden fakire veren Âişe (r.anha) annemizin merhameti!..

Ebedî kurtuluşun merhamet sayesinde mümkün olacağını ifade buyuran Efendimiz (asv)’in şu hadîs-i şerîfi ne kadar düşündürücüdür:

“Merhamet edenlere, Cenâb-ı Hak merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet etsin...” (Tirmizî, Birr 16; Ebû Dâvûd, Edeb 58)

Rabbimiz! Bizim gönlümüzü de merhamet duygusuyla yeşert!..
 
Takma kafana şekerim,

erkek torun istiyorsa kayınvaliden otursun kendisi yapsın, sizde eşinizle oturur seversiniz :51:

ha eşin de istiyorsa zaten senin sezeryan oldugun için 3.dogumu yapman çok riskli, an fazla 2 !


Kara cahillik...
 
bizdede tam tersi valla
eşimin ailesi kız deyip duruyorlar
2 eltiminde oğulları var kayınvalideminde 4 oğlu
yani kıza hasretler
tek umutları benim şuan
hiç umrumda değil kız erkek farketmez rabbim sağlıklı hayırlı bir evlat versin
cinsiyet önemli değil

amin oğlan kız farketmez. ALLAHTAN HAYIRLISI.kaynanam güya hayırlısı olsun diyor ama kız torununu erkek torunlarını sayıyor.kaynanamın kız torununun fazla olduğunu söylüyor.benin küçük kızımda düşük tehlikem vardı kaynanam kene gibi yapıştı karnına diyor. kucağına alıyor seviyor maddi manevi destek yok zaten.eşimle kendi yağımızla büyütüyoruz.sözde seviyor
 
amin oğlan kız farketmez. ALLAHTAN HAYIRLISI.kaynanam güya hayırlısı olsun diyor ama kız torununu erkek torunlarını sayıyor.kaynanamın kız torununun fazla olduğunu söylüyor.benin küçük kızımda düşük tehlikem vardı kaynanam kene gibi yapıştı karnına diyor. kucağına alıyor seviyor maddi manevi destek yok zaten.eşimle kendi yağımızla büyütüyoruz.sözde seviyor

Bunlarda insan sıfatın da yaaa......:53:

Üzülüyorum :47:
 
Selam arkadaşlar benim 2 tane kızım var.ikiside sezeryanlı oldu.ikinci doğumum çok zor oldu gözüm korktu.eşim tekrar çocuk istiyor ben istemiyorum.eşim oğlan çocuğumuzun olmasını çok istedi ama olmadı.benim allaha şükür 2 kızım var ALLAHIM çocuğu olmayanlara evlat hasretinle yanıp tutuşanlara versin.herkezin çocuğunu benim çocuklarımıda bana bağışlasıni..eşimin ailesi bizde oğlan doğurana kadar çocuk yaparlar dedi.şuan küçük kızım ufak olduğu için kaynanam birşey demiyor ama büyüğünce laf işittirmeye başlar.eltim 3 hafta sonra ilk çocuğunu doğurucak.oğlu olacak daha doğurmadan havalanmaya başladı doğurduktan sonra düşünemiyorum bile.oğlum olsun bahcedeki meyveleri kimseye vermiceğiz oğlum yiyecek vs.kaynanım çocuk doğurmam için sıkıştıracağını,nispet yapacağını tahmin edebiliyorum.kızlarımı çok seviyorum onların geleceğini hazırlamak istiyorum

hani onlar diyormuşya bizde oğlan olana kadar doğururlar falan sende bizde 2 kız oldumu yetiyor doğurulmuyor de.
 
Pes doğrusu nekadar saçma sizmi cinsiyet seçip karnınıza yerleştiriyosunuz çocukları ,bak bidankine erkek seçmeni istiyorum tövbe tövbe ,ne yazıkki böyle insanlar herkesin çevresinde var rabbim evladın hayırlısını versin diyebilmek lazım herzaman, canınızı sıkmayın ama sırf erkek olsun diyede çocuk yapmayın bence siz o cahil insanların laflarına aldırmayın ,zor bi durum

evet erkek çocuk için birdaha o riske girmek çok saçma.büyütmek çocukların geleceğini hazırlamak çok zor.bende fazla çocuk yapana diretene karşıym.eşimin akrabaları gelecek bana yine saçma sapan şeyler deyip canımı sıkacaklar kaynanamda ALLAHTAN arıyor bana millet birşey desin diye.2 sene önce eşimin akrabasında bir kadın oğlan doğurmayan kadını bizde evlendirirler dedi.kaynanamda he doğru diyor dedi.
 
evet erkek çocuk için birdaha o riske girmek çok saçma.büyütmek çocukların geleceğini hazırlamak çok zor.bende fazla çocuk yapana diretene karşıym.eşimin akrabaları gelecek bana yine saçma sapan şeyler deyip canımı sıkacaklar kaynanamda allahtan arıyor bana millet birşey desin diye.2 sene önce eşimin akrabasında bir kadın oğlan doğurmayan kadını bizde evlendirirler dedi.kaynanamda he doğru diyor dedi.

bu bir sorunsa eğer o zaman oğullarına çare bulsunlar malum cinsiyete babaya bağlı
 
canım allah kaynanana ve eşine akıl versin sanada bolca sabır versin inşallah kafayı yemişler galiba kusura bakmada 3 senelik evliyim ve çocuğumuz olmuyor biz tek bi tane olsun kız erkek fark etmez derken şunların düşüncesine bak senin suçun yok çocuğun cinsiyetini erkek belirliyor söyle sende senden diye
 
evet erkek çocuk için birdaha o riske girmek çok saçma.büyütmek çocukların geleceğini hazırlamak çok zor.bende fazla çocuk yapana diretene karşıym.eşimin akrabaları gelecek bana yine saçma sapan şeyler deyip canımı sıkacaklar kaynanamda ALLAHTAN arıyor bana millet birşey desin diye.2 sene önce eşimin akrabasında bir kadın oğlan doğurmayan kadını bizde evlendirirler dedi.kaynanamda he doğru diyor dedi.

Kara cahil insanların cahilce konuşmalarına can sıkılmaz sadece acınır.Erkek çocuk lafı duymak istemiyorum anne bu konuşmalar bana çok cahilce geliyor dersin lafı yapıştırırsın bir daha da birşey demeye cesaret edemez. Sen birşey demeyip susarsan daha çok konuşurlar.
 
Eşinin ailesi Kesin Karadenizli

bu şimdi nasıl bir genelleme lütfen...

adana da eski okulumda bayan bir öğretmen arkadaşımız vardı eşi de öğretmen..iki kızları vardı kocaman...bende imrenirdim ne güzel kızlarını büyütmüşsün genç yaşta anne olmuşsun diye...sonra bu arkadaş hamile kaldı isteyerek...meğer eşi erkek istiyormuş illee..ve yine kız oldu...3 defa sezeryanla doğum yapmış oldu yani...
eşi yine erkek olması için doğurmasını istiyormuş duyduğuma göre...
bu ne yöreye ne eğitime bakıyor...bu düşünceya sahip insanlar maalesef varlar:(
üzücü bir durum...ama bu sözlere bakarak tekrar denememelisin...garantisi yok ki bunun...o beğenmedği kız tornırnlarından göreceği vardır belki bu kadının da utanır...devran döner..neler gösterir bu hayat...
 
canım benzetmek gibi olmasın ama bu konuyla ilgili çok kötü bir drama şahit oldum köyümüzden biri eşin gibi devamlı erkek çocuğu olsun diye uğraştı durdu yalan olmasın ya 6 ya yedi kızı oldu eşi hamile 7 y da 8 hamile kaldığında adam yatağa düşütü karısı erkek doğurduktan kısa bir süre sonra vefat etti kadında 7 8 çocukla beraber ortada kaldı kim bakabilir ki o kadar çocuğa amcamı teyze mi demek istediğim Allah ne verirse hayırlısını versin önemliolan onlara güzel bir gelecek hazırlamk erkek olsun kız olsun diye habire doğurmak bakamıyacaksan güvenmiyosan kendine bencillikten başka bişey değil
 
Beni anneannemin 5 erkek 2 kız çocuğu var. Şidi hasta ve erkek çocukları biz bakmayız dediler. Kız çocukları bakıyor. O beğenmedikleri kızlar yaşlılıkta onlara bakacak. Erkek çocuklar değil. hayırlısı olsun sağlıklı olsun demezler. Hayırsızda olsa erkek olsun derler. Sonra o erkek onların canını yakınca anlarlar. Çevremde çok var böyle.
Hiç onların söyledikleri ile kendini üzme. Senin çok tatlı 2 kızın var ve sen onar için dua et. gerisi ne derse dedin.
 
kadınlardan iğrenen kadınlar(!) kendilerinden de iğreniyorlarmı acaba!!!
 
Back
X