- 2 Kasım 2013
- 7.796
- 37.041
- 748
Benim sana akıl vermek gibi bir durumum olamaz, sen yeterince akıllısın; deve güdüyorsun işte. Ama nefrete kayarsan daha zor olur bu süreç. Bir ara yolunu ayırmayı düşünüyordun; hakkında hayırlısını diliyorum. Bir çileyse çekersin, bir seçenek varsa kullanırsın, bir yol varsa bakarsın, bir yol kalmadıysa "Buraya kadar" dersin, onun muhakemesi, hesabı sende olacağı için bana laf düşmüyor. Ama mümkün olduğu kadar kendini kasma. Gerekirse yemeği oğluna kendine yap geç. "Yapayım bir şey varsa" deyince, var, şunu yap de yapsın. Biraz öfkenden azalt, beklentiyi minimuma düşür; yapayım mı dediğinde o inadını biraz törpüle "Yap" de, yapsın affedersin eşek gibi; ondakini de sen çekiverme.
Alışkanlıkları değiştirmek kolay değil ki insanlar hakikaten ne ise o olarak kalıyor, değişmiyor tam manasıyla.
Ama en azından bu dip dibe kalmak zorunda olduğunuz süreçte "Evet iş var yap şunu" deyip kaldır, belki gerçekten göremeyecek kadar rahata alışıp bakar kör olmuştur.
Evet sinir bozucu olanı da bu. Rahata alıştı. Ama büyük ölçüde benim suçum bu. Hastalıktan geberirken bile ben kendime yeterim ben ayakta kalırım, ben muhtaç olmam ben çocuğuma bakarım dediğim ve yaptığım için şimdi son nefesi verirsem ihtiyaç duyduğumu anlar ancak.
Hayır istesem yapar sorun o değil. Şunu yapar mısın dediğimde yapar. Ancak şu an hastayım ve o işler yapılacak değil mi? Söylemem mi gerekiyor yapması için. Hem acıktım ne, zıkkım ye afedersin. Al paşa paşa girdi mutfağa hazırladı yedi. E böyle çemkirmem, çirkinleşmem mi gerekiyordu yapması için.