- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.826
- 898
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin Kobani politikalarını sert şekilde eleştirerek “Bizim hükümetimiz, devletimiz, benim öz kardeşim orada (Kobani) barbar, tecavüzcü ordusunun tehdidi altındayken ‘orası bizi ilgilendirmez’ diyebiliyorsa, sen de bizim hükümetimiz değilsin. Kürdün öfkesi budur işte” dedi.
Sitene Ekle
[xtable]
{tbody}
{tr}
{td} {/td}
{/tr}
{/tbody}
[/xtable]
ANKARA Milliyet
SEN BİZİM HÜKÜMETİMİZ DEĞİLSİN: ‘Kobani nereden iç işimiz oluyor, o ayrı Türkiye ayrı, Kobani ile Diyarbakır’ın ne alakası var?’ dediler. Kobani, Türkiye’nin iç işi değilse o zaman biz Türkiye’de yaşamıyoruz demektir. Bizim hükümetimiz, devletimiz, benim öz kardeşim orada (Kobani) barbar, tecavüzcü ordusunun tehdidi altındayken ‘orası bizi ilgilendirmez’ diyebiliyorsa, sen de bizim hükümetimiz değilsin. Kürdün öfkesi budur işte.
AYNIYSAK NİYE KONUŞUYORSUN: Şimdi öyle bir noktaya geldin ki görüşme yaptığın kişiler için ‘benim için IŞİD ile aynıdır’ dedin. Aynıysa iki yıldır niye görüşüyorsun? İmralı’ya niye heyet üstüne heyet gönderiyorsun? Niye PKK’ya bu kadar çağrı yapıyorsun?
BAHÇELİ’YE “ANLAYACAĞIN SADELİKTE...”: Halen anlamamışlar, biraz önce bu kürsüde konuşan milliyetçi muhalefet lideri, ‘Gücünüz yetiyorsa gidin IŞİD’e karşı savaşın, niye bizden savaşmamızı istiyorsunuz?’ diyor. Anlamamış. Senin anlayabileceğin sadelikte anlatayım bunu söyleyen zat: ‘Türk ordusu orada gitsin IŞİD’e karşı savaşsın’ demedik. ‘IŞİD’e karşı savaşmak için on binlerce genç var, kapıyı açın, onları orada tükürüğümüzle boğarız’ dedik.
ÖLÜMDEN ÖTE KÖY VAR MI?: Ölümden öte köy var mı? Merak ediyorum neyle tehdit ediyorsunuz bizi? Dersim, Çorum, Maraş, köy yakmalar, faili meçhuller, işkenceler, KCK operasyonlarına varıncaya kadar... Ne kaldı? Boyun eğdik mi? Bunlara rağmen masaya oturalım dedim. Ne kaldı elinizde? Kime, nasıl bedel ödeteceksiniz?
CUMHURBAŞKANI’NA SERT SÖZLER: Biz, ‘vurun, yakın, öldürün’ emri vermişiz gibi kürsülerden bizi katil ilan edemezsin. Hele hele Cumhurbaşkanı olarak sen hiç edemezsin. Roboski’nin katliam emrini veren, Gezi’de katliam emrini veren, Mart 2006’da Diyarbakır’da katliam emrini veren, ‘çocuk da kadın da olsa gereğini yapın’ diyen, 140 çocuğu sadece gösterilerde öldürme emrini veren biri olarak sen bize Türkiye’de en son, ‘katil’ diyecek adamsın. Sen bunların hesabını ver önce.
Öcalan’ın mesajını okudu
Demirtaş, olaylar devam ederken İmralı’dan Abdullah Öcalan’ın gönderdiği tek sayfalık el yazısı mesajı “İşte şimdi hakkında geyik yapılan mesajı okuyorum” diyerek okudu: “Şehir olaylarının önünü almak için bir an önce hükümetle temasa geçmeniz hayatiyet arzetmektedir. Aksi halde sonu katliamlara, provokasyonlara yol açan bir durum olabilir. İstemesek de durum buna gider. Taraflar dar çıkar arayışlarını terketmek durumundadır. Bu temastaki başarınızda orantılıdır. Hükümet’ten çözüm sürecini ilerleterek sekretarya, genişletilmiş heyet beklemek çok anlamlı. Çatışmalı sivil toplum kesimleriyle diyaloglar kurarak sorunu çözmek önemlidir.” Öcalan’ın mektubu HDP’li milletvekillerine yönelik “En kısa zamanda görüşmek dileğiyle” ifadesiyle bitiyor.
milliyet
Sitene Ekle
[xtable]
{tbody}
{tr}
{td} {/td}
{/tr}
{/tbody}
[/xtable]
ANKARA Milliyet
SEN BİZİM HÜKÜMETİMİZ DEĞİLSİN: ‘Kobani nereden iç işimiz oluyor, o ayrı Türkiye ayrı, Kobani ile Diyarbakır’ın ne alakası var?’ dediler. Kobani, Türkiye’nin iç işi değilse o zaman biz Türkiye’de yaşamıyoruz demektir. Bizim hükümetimiz, devletimiz, benim öz kardeşim orada (Kobani) barbar, tecavüzcü ordusunun tehdidi altındayken ‘orası bizi ilgilendirmez’ diyebiliyorsa, sen de bizim hükümetimiz değilsin. Kürdün öfkesi budur işte.
AYNIYSAK NİYE KONUŞUYORSUN: Şimdi öyle bir noktaya geldin ki görüşme yaptığın kişiler için ‘benim için IŞİD ile aynıdır’ dedin. Aynıysa iki yıldır niye görüşüyorsun? İmralı’ya niye heyet üstüne heyet gönderiyorsun? Niye PKK’ya bu kadar çağrı yapıyorsun?
BAHÇELİ’YE “ANLAYACAĞIN SADELİKTE...”: Halen anlamamışlar, biraz önce bu kürsüde konuşan milliyetçi muhalefet lideri, ‘Gücünüz yetiyorsa gidin IŞİD’e karşı savaşın, niye bizden savaşmamızı istiyorsunuz?’ diyor. Anlamamış. Senin anlayabileceğin sadelikte anlatayım bunu söyleyen zat: ‘Türk ordusu orada gitsin IŞİD’e karşı savaşsın’ demedik. ‘IŞİD’e karşı savaşmak için on binlerce genç var, kapıyı açın, onları orada tükürüğümüzle boğarız’ dedik.
ÖLÜMDEN ÖTE KÖY VAR MI?: Ölümden öte köy var mı? Merak ediyorum neyle tehdit ediyorsunuz bizi? Dersim, Çorum, Maraş, köy yakmalar, faili meçhuller, işkenceler, KCK operasyonlarına varıncaya kadar... Ne kaldı? Boyun eğdik mi? Bunlara rağmen masaya oturalım dedim. Ne kaldı elinizde? Kime, nasıl bedel ödeteceksiniz?
CUMHURBAŞKANI’NA SERT SÖZLER: Biz, ‘vurun, yakın, öldürün’ emri vermişiz gibi kürsülerden bizi katil ilan edemezsin. Hele hele Cumhurbaşkanı olarak sen hiç edemezsin. Roboski’nin katliam emrini veren, Gezi’de katliam emrini veren, Mart 2006’da Diyarbakır’da katliam emrini veren, ‘çocuk da kadın da olsa gereğini yapın’ diyen, 140 çocuğu sadece gösterilerde öldürme emrini veren biri olarak sen bize Türkiye’de en son, ‘katil’ diyecek adamsın. Sen bunların hesabını ver önce.
Öcalan’ın mesajını okudu
Demirtaş, olaylar devam ederken İmralı’dan Abdullah Öcalan’ın gönderdiği tek sayfalık el yazısı mesajı “İşte şimdi hakkında geyik yapılan mesajı okuyorum” diyerek okudu: “Şehir olaylarının önünü almak için bir an önce hükümetle temasa geçmeniz hayatiyet arzetmektedir. Aksi halde sonu katliamlara, provokasyonlara yol açan bir durum olabilir. İstemesek de durum buna gider. Taraflar dar çıkar arayışlarını terketmek durumundadır. Bu temastaki başarınızda orantılıdır. Hükümet’ten çözüm sürecini ilerleterek sekretarya, genişletilmiş heyet beklemek çok anlamlı. Çatışmalı sivil toplum kesimleriyle diyaloglar kurarak sorunu çözmek önemlidir.” Öcalan’ın mektubu HDP’li milletvekillerine yönelik “En kısa zamanda görüşmek dileğiyle” ifadesiyle bitiyor.
milliyet