Deprem, Hastalık, Küresel Isınma, Yok Olan Dünya ve Çocuklarım

polarisss

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
9 Ekim 2015
1.134
1.618
İyi geceler kızlar,
Kafamda sürekli bu başlıklar dönüyor. İçinden çıkamıyorum. Hep bir felaket senaryosu üretiyor beynim.
Deprem konusunda riskli bir bölgedeyiz. Deprem olursa korkusuyla, kendi odasında yatan büyük kızımı, gece bizim yatağa taşıyorum bazen... Beşiktekini de alıyorum, yatakta dört kişi yatıyoruz.
Çin'deki corona virüsü araştırıp duruyorum. Ya ülkemize gelirse ya çocuklara bulaşırsa ya bana bulaşır ben ölürsem çocuklar ne yapar... Çıldıracak gibi oluyorum, kendimi durduramıyorum.
Bulunduğum yere önceden kar yağar, epey tutardı. Son dört yıldır hiç yağmıyor, bu yıl pek soğuk bile olmadı. Başlıyorum küresel ısınma, dünyanın içine ettik, çocuklarıma berbat bir hava, çirkin bir dünya bırakıyorum.
Sonra kendime kızıyorum, neden böyle pis bir dünyaya iki çocuk getirdim diye... Onları koruyamayacağımı, başlarına bir şey geleceğini ya da bana bir şey olacağını ve savunmasız kalacaklarını düşünüyorum.
İyi bir şeyler söyleyin. Dünyada iyi şeyler de olduğunu duymaya ihtiyacım var...
 
300.000 yıldan beri insanlar yaşıyor..
Bugün biz eksilecegiz, yarın başkası.
Yaşam var olduğu yere kadar olacağız..
Bu kadar düşünmeye gerek yok.

Hayır bende düşünüyorum ama sonunu bulamadım, relaksa bağladım 🤪🤪
Bosverin düşünsek de sonumuzda ne varsa o olacak.
Taşa takılıp da ölebiliriz..
Az rahatlayın, stres en büyük zarar.
Anda kalalım 💕💕
 
Sen kendini çok kaptırmışsın o yüzden kendini çıkmazda gibi hissediyorsun. Bence tehlikeli olan çok farklı şeyler de var. İnsan hangi birini düşünecek ki? Her şey insanların başına gelir milyarlarca yıl boyunca geldi de sizin çocuğunuzun başına da gelir bizim başımıza da... Tüm zorluklara rağmen insan yine de yaşar. Daha bir şey olduğu yok boşuna telaşa kapılmayın. Küresel ısınma vs içinde bireysel yapman gerekeni yaparsın çocuklarını duyarlı yetiştirirsin ama geri kalanına müdahale edemezsin ki
 
Üstünüze düşeni yapın, bunun iç rahatlığı bu vesveseleri uzaklaştırır.

Eğer çevre konusunda bu bilince sahipseniz, geri dönüşüme önem verin, gereksiz kıyafet almayın
(1 pamuklu sweatshirt için 10 bin litreden fazla su sadece pamuğu için harcanır) ,
Gereksiz deterjan kullanmayın, pet şişe yerine matara kullanın vs vs..
Ve çocuklarınızı çevre bilinci yüksek bireyler olarak yetiştirin.

Su kullanımı için şunu da bırakayım,


Ne kurtarsak kardır:KK66:
Ama hayati zehir etmeyin kendinize. Artık bu dünyadayız, ve yoketmeye çalışanların aksine sahip çıkacağız 👊🏻
 
Evet insanlar yüzyıllardır yaşıyor ama nüfus bu kadar çok değildi, teknoloji yoktu, doğal ve sakin bir hayat yaşıyorlardı. Haklısınız bu düşüncelerle yaşanmaz... Ama bu aralar çok darlandım. Belki havadan, belki bu ara evde sürekli çocuklarla olmaktan, belki eşimin bu ara depresyonda olmasından... Hepsinden dolayı belki de. Ama sıkıldım bu kafadan. Nette dünyada güzel şeyler de var diye arattım, sonuç yok. Yani güzel dedikleri şeyler beklentimi karşılamıyor.
 
Üstünüze düşeni yapın, bunun iç rahatlığı bu vesveseleri uzaklaştırır.

Eğer çevre konusunda bu bilince sahipseniz, geri dönüşüme önem verin, gereksiz kıyafet almayın
(1 pamuklu sweatshirt için 10 bin litreden fazla su sadece pamuğu için harcanır) ,
Gereksiz deterjan kullanmayın, pet şişe yerine matara kullanın vs vs..
Ve çocuklarınızı çevre bilinci yüksek bireyler olarak yetiştirin.

Su kullanımı için şunu da bırakayım,


Ne kurtarsak kardır:KK66:
Ama hayati zehir etmeyin kendinize. Artık bu dünyadayız, ve yoketmeye çalışanların aksine sahip çıkacağız 👊🏻

Hıh bi de bu var: SU.
Çok önemli. Evde dikkat ederim, en dikkat ettiğim şeydir. Gelecekte çocuklarımın ve bütün insanlığın susuzluktan ölme senaryosu da var. Kızımı alıştırdım, ellerini yıkarken suyu kısık açar. Eşim dişini fırçalarken su akıyorsa kapatıp uyarırım hep. Su, yaşam kaynağımız, temizliğimiz.
Ben dikkat ediyorum, çocuklarıma bunu elimden geldiğince vermeye çalışıyorum ama dünyada delice bi tüketim var.
 
Annem benim dilini bile bilmedigi (hatta benim de bilmedigim) yerlere hem de tek basima gitmeme cok endiseleniyor. Binbir felaket senaryosu yaziyor. Ben de ona işim dolayisiyla gelen dosyalari anlatiyorum. İnsanlar kaynana ziyaretinden dönerken arabalari takla atiyor, kendi mahallesinde cikmaz sokakta oynarken eziliyorlar, bakkala giderken trafik kazasi geciriyorlar... yani basina birsey gelecegi varsa zaten gelir. Bizim mahallede bir teyze vardi. Hayati kucucuk mahallesinden ibaret. Kadin banyoda kayip öldü mesela.
yani ne yaparsak yapalim basimiza birsey gelecegi varsa gelir.
Simdi cevremdekiler de tasinmaktan falan bahsediyor deprem icin. Haftanin 5 gunu anca aksam en erken 9da girebildikleri ev.
yani bana sirf deprem korkusuyla tasinmak da komik geliyor çünkü deprem gece olacak diye birsey yok. Kaderinde varsa is yerinde de ,markette de,denizde de depreme yakalanabilirsin.
Bu işlerde biraz rahat olmak lazim...he ben cok mu rahat bir insanim? Hayir:) birkac bombadan dakikalarla kurtulan biri olarak yillarca otobuste metroda sakalli cantali adam görür gormez indim. Bu bende baska seyleri tetikledi agorafobi oldum-komple otobuse binemedim vs. Ama sonra psikiyatre gdip kaygi bozuklugum icin birkac aylik ilac kullandim ve son 10 yıldır rahatım.
Siz de kaygilariniz icin tedavi olmaktan korkmayin. Cunku bu sekilde yasanmaz


*depremden korkan insanlara bir cagri. Hemen hemen her mahallede afet gönüllüleri var. Yillar once aktiflerdi sonra durdular-simdi yeniden basladilar faaliyete. Belediyenin sitesine girin- muhtariniza sorun vs. Yoksa da talep edin . Bir sekilde hic yoktan ne yapmaniz gerektigini öğrenin. Ben uni yillarinda (küçük bir şehirde) akut gonullusuydum- sertifikalar alip tatbikatlar yapar cocuklari egitirdik bu konuyla ilgili. İnanın isteyene bilgi kapilari sonuna kadar açik.
Hatta gecenlerde gelen bir mesajla ogrendim ki belediyem de afet egitimi verecekmis mahalle gonullusu olmak icin. Hemen kaydimi yaptirdim. Tekrar egitim alacagim.
Imkanlariniz elvermiyorsa-bulamiyorsaniz da internet derya deniz. Evdeki koruma onlemlerini,yasam ucgeninin ne oldugunu- cok kapan tutun hareketini vs ogrenin videolardan. En basiti ev yıkılmasa bile o dolap çocuğunuzun ustune düşebilir. Dolabin ustune koydugunuz koliler dusebilir, gumuslukteki zamazingolar firlayabilir biyerinizi kesebilir...yani basit önlemler ile hic yoktan birazcık korunup kendinizi guclu hissetmek Varken neden sadece yakiniyorsunuz ki?
(Gunlerdir panik panik felaket senatyolari yazıp ağlaşan arkadaşlarımın ve aile uyelerimin hepsine belediye egitiminde bana eslik edebileceklerini soyledim. Hepsi de miyyy miyyy deyip durdular. Kimse kayit yaptirmadi. Bizim ulkemizde malesef insanlar da devlet buyukleri de önlem diye birseyden habersizler)
 
Depremle ilgili yaptığım araştırmalarda da bize hep yanlış şeyler öğrettiklerini öğrendim. Okulda falan sıraların altına girin derlerdi nitekim biz de aynısını diyoruz. Oysa hayat üçgeni diye bir şey varmış. İnternet derya deniz hakikaten. İlk yardım kursu, afet eğitimi almayı çok istiyorum. Tek sorun çocuklar çok küçük ve bakıcıyla sorun yaşamak istemiyorum.
 
Evet insanlar yüzyıllardır yaşıyor ama nüfus bu kadar çok değildi, teknoloji yoktu, doğal ve sakin bir hayat yaşıyorlardı. Haklısınız bu düşüncelerle yaşanmaz... Ama bu aralar çok darlandım. Belki havadan, belki bu ara evde sürekli çocuklarla olmaktan, belki eşimin bu ara depresyonda olmasından... Hepsinden dolayı belki de. Ama sıkıldım bu kafadan. Nette dünyada güzel şeyler de var diye arattım, sonuç yok. Yani güzel dedikleri şeyler beklentimi karşılamıyor.
Eskiden sakin yaşıyorlardı diyorsunuz, sakinliği iyi hoş da.
Tıp bunca gelişmemişti, insanlar basit hastalıklardan genç yaşta, çocuk yaşta ölüyorlardi.
Hiç mi yok eskilerden duyduğunuz cocuklarini kaybeden.
Benim annemin büyükbabasi 5 çocuğunu gencecik kaybetmiş, şimdinin basit hastalıklarından.
Yani kıyaslarsak o zamanda hayat şahane degilmis ki..
Böyle düşünmek size zarar...
 
Eskiden sakin yaşıyorlardı diyorsunuz, sakinliği iyi hoş da.
Tıp bunca gelişmemişti, insanlar basit hastalıklardan genç yaşta, çocuk yaşta ölüyorlardi.
Hiç mi yok eskilerden duyduğunuz cocuklarini kaybeden.
Benim annemin büyükbabasi 5 çocuğunu gencecik kaybetmiş, şimdinin basit hastalıklarından.
Yani kıyaslarsak o zamanda hayat şahane degilmis ki..
Böyle düşünmek size zarar...
Haklısınız. Evet eskiden de cahillikten çok insan ölmüş. Hayat farklı yönlerden daha zormuş.
 
Depremle ilgili yaptığım araştırmalarda da bize hep yanlış şeyler öğrettiklerini öğrendim. Okulda falan sıraların altına girin derlerdi nitekim biz de aynısını diyoruz. Oysa hayat üçgeni diye bir şey varmış. İnternet derya deniz hakikaten. İlk yardım kursu, afet eğitimi almayı çok istiyorum. Tek sorun çocuklar çok küçük ve bakıcıyla sorun yaşamak istemiyorum.
Tam tersi.
Zaten akil mantik var. Tavan çökse masayi da kirar. Altindakine ne olur allah kerim.
Anlatmaya baslamadan once kirilmayacak bir cisim alin,masanin kenarina dogru şoyle bir yere birakin. Masanin kenarina carpip birkac santim sekip yana düştü degil mi? (Cunku fizik. Cunku boyle olmak zorunda) iste onun sektigi o birkac santimlik yer senin yasam ucgenin.
Yani sert cismin yanina gecin -masa gibi. Ve elinizi boynunuza sarip bacaklarinizi cenin gibi icinize cekip olabildiğince az yer kaplayin-sert cismin yanina çökün(yan yatin ya da) boylece (allah korusun) ev de çökse o sert cisme carpan beton birkac santim sekecek ve sen kurtulacaksin.
 
Şimdi gamlı baykuş gibi konuya gireceğim ama... Neyse.
İnsanın korkacak çok şeyi var düşününce, deprem senaryosu, virüs salgınına gerek yok.
Bakın hiçbirinizin canını sıkmak için söylemiyorum ama önlemlerinizi aldıktan sonrası artık kader, böyle düşün düşün kafayı yersiniz, yaşadığınız anın da bir manası kalmaz. Ha şöyle bir durum da var "Her an kendinizi iyi hissetmek, sürekli mutluluk odaklı yaşamak, sürekli bir olumlu hava pompası" da sağlıklı değil ancak felakete yoğunlaşıp yaşamak da sağlıklı değil.

Ben, gece okumaları yapmadan, bir şeyler izleyip dinleyip bakınmadan uykuya dalabilen bir kadın değilim, bir şeyler daha katmadan bünyeme, uyuyamam ve bir şeyin fazlasının da, artık manipüleye açık hale geldiğinin de bilincindeyim, mesela sürekli haber okuyan insanları yalan bir habere inandırmak, sürekli haber okumayan insanları inandırmaktan daha kolaydır, böyle de bir gerçek var, beyin bir noktadan sonra kaldıramaz, her karar da mantıkla alınmaz. Bizim şimdiki zamanın en çılgın hastalığı bu bence.

Her ne ise konuyu biraz saptıracağım ama, daha geçen gün "90 saniyede kaybolan çocuk" adlı bir suç dosyasını izledim. Bakın, sadece "Bir buçuk dakika" ebeveyn gözetiminde olmayan 11 yaşındaki bir kız çocuğu. "Anne ihmali" diyemezsiniz, sadece 1 buçuk dakika... Çocuk tamamen kandırılmaya müsait sıfır bilgi diyemezsiniz "11 yaşında" vs... Kızın ölüsü dirisi hiçbir şeyi senelerce bulunamıyor, bir an vardı, bir an yok.
Kader artık arkadaşlar... Bazı şeyler maalesef kontrolünüzde olmuyor.
Elinizden her geleni yaparsınız ama bir noktadan sonra hayat bildiğini okur.
Çok düşünüp kendinizden, uykunuzdan, enerjinizden çalmayın; yapabileceklerinizi planlayın, kendinizi nerede-nasıl daha güvenli hissediyorsanız oraya gitmenin yollarını çizin, tamam önleminizi alın vs gerisini artık bırakın, çok üzülüyorum kaç gündür görüyorum burada onlarca deprem-kıyamet konusu açıldı, koparsa hepimize kopacak, biterse biteceğiz, kendi kendinize eziyet etmeyin daha.
 
Ardarda yasanan depremler ve koronavirüs...Bu ikiliden bende çok tırstım ve netten habire okuyorum ne yapilmali noktasini bilmek adina.Deprem aninda nasil durmamiz gerektigini fener vs bulundurmamizin gerekliligini ve koronavirusten bagisikligi guclendirerek , el yikamayi artirarak bir şekilde korunabilecegimizi öğrendim bu da beni biraz olsun rahatlatti acikcasi.Olacaksa da olacak zaten biz bize düşen kismini halletmeliyiz.Ozellikle kaygilanmamaya calisiyorumki aklim basimdan gitmesin çünkü bir evladim var onu kaygilarimla degil bilincimle koruyabilirim diye düşünüyorum.Dusunuyorum ve okuyorum işte yaptigim tek sey bu simdilik
 
Elimizde olmayan olaylari yani tek basimiza cozemeyecegimiz olaylari kafaya takip hayati zindan etmenin manasi nedir? Herkes uzerine duseni yapip hayata devam etmek zorunda. Allah korusun ama bu saydiginiz sebeplerin disinda olmek icin bir suru sebep var bazi seyler degistirilemez bilmem demek istedigimi anlatabildimmi
 
Çocuklarımın savunmasız olacaklarını düşünmüyorum; doğal afetler, kazalar dışında. Onlar karşısında hepimiz savunmasızız. Çocuklarımızın savaşması gereken çok şey var. Onları doğurmadan önce de biliyorduk bunları, birden var olmadılar. Bilinçli anne baba olmanın bir yanı da çocuklarını nasıl bir dünyaya doğurduğunu biliyor olmak, haksız mıyım? O zaman ona göre yetiştireceğiz çocuklarımızı. Kendi aciz, korku dolu hislerimizi onlara hissettirmeden, neyle nasıl savaşmaları gerektiğini öğreterek... Çevre bilinci vereceğiz, insanları tanırlarken koruyacağız, kendi haklarını öğreteceğiz, vs...

Corona virüsüne gelince, hayatını kaybedenlerin çoğunun bağışıklık sistemlerinin düşük olduğu görülmüş, yaşlar da ağırlıkta olarak orta yaş sonrası.. Bu da bir şeydir. Bağışıklık sistemini güçlendirici şeylere biraz daha fazla yönelmek iyi olabilir bu dönemde.
 
X