Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Yaklaşık 2,5 yıldır bir kamu kurumunda çalışıyorum. Maddi imkansızlıklardan dolayı okulumu bıraktım ve çalışmak durumunda kaldım. Memur ünvanıyla atandım yaptığım iş sekreterlik. Çalışmaktan, iş yapmaktan zerre gocunmuyorum. İşimi de seviyor(d)um. Öyle ki mühürlenecek imzalatılacak sümenler geldiğinde (üniversitede bir fakültede çalışıyorum) oda arkadaşım başını bilgisayara gömerken ben tüm işi tek başıma yapıyorum. Telefon gelir o açmaz bekler acaba açacakmıyım diye, açarım nolacak sanki... Sürekli mutsuzdur yanındakini de aşağı çeker psikolojik anlamda. Herşeye yapacak bir yorumu vardır. Neyse diyorum etkilenmemeye çalışıyorum...
Ama esas sorun fakültede nerede bir boşluk olsa amirimin beni oraya kaydırması, sen nasıl olsa orayı da idare edersin diyor. 1 hafta birisi rapor alsa odası boş kalırsa eğer, ben oradayım.. Birisi emekli oldu 2 hafta onun yerine yardım etmeye gittim. Bu yıl izin kullanmadım diye tüm izin kullananların yerine 1er hafta baktım... 2 hafta kayıt yapmaya gönderdi.... Artık insanlar hangi dahiliyi arasak karşımıza sen çıkıyorsun şeklinde alay etmelere başladılar. Yada ben artık bundan çok rahatsız olduğum için alay ediyorlarmış gibi algılıyorum ! Bu şekilde arada derede olmaktan usandım bunaldım. Fakültede hangi iş olsa amirim beni illa ki katar. Sen bilgisayardan anlarsın gel, sen şunu yaparsın gel. Artık çok ama çok sıkıldım. Birşeyleri yapabildiğini diğer insanlar anlayınca her şey üstüne kalıyormuş, ben bunu çok geç anladım
Amirin sürekli gözünün önündeyim kapısı bizim odaya açılır, artık dişlerimi sıkmaktan dişlerim, yutkunmaktan boğazım acıyor. Öğrencisi gelir ayrı afra tafra -öğrenci odaklı bir okuluz öğrenci her zaman haklıdır politikası vardı bizde-, hocası gelir yada arar demediğini bırakmaz. Amir desen öyle.
Hatta bugün bir öğrenci geldi tartıştım resmen, beni şikayet edecekmiş buyur et dedim. O kadar saygısızlar ki... Bu olaydan sonra sinirim iyice tepeme çıktı.
Ben de yeni bir fakülte kazandım bunu amirim öğrendi verdiği tepki "okuyup napacaksın ki zaten senin kadron var !" sanki o emekli olup gittiğinde onun yerine beni oturtacaklar o koltuğa. Ben yine gelene el pençe durmaya devam edeceğim..Tabi gidemiyorum derslere oradaki hocalar da devamsızlığı sorun edeceklerini söylediler ona da çok canım sıkıldı. Ama ne pahasına olursa olsun okumak için elimden geleni yapmak istiyorum. Çünkü bu şartlar altında burada bir ömür boyu çalışabileceğimi düşünemiyorum.
Allah izin verirse önümüzdeki sene evleniyorum, ama burada o kadar bunaldım ki acaba hamile mi kalıp doğum iznine + ücretsiz izne mi çıksam diye daha şimdiden düşünmeye başladım.
İşi bırakmayı düşündüm ama ev aldım ve kredi ödüyorum bir yandan da onun yükü var sırtımda ve aileme yardım ediyorum maddi açıdan yüz üstü bırakamam onları, elimi ayağımı bağlıyor herşey...
Evet iş hayatı çok zor, her işin kendince bir zorluğu var. Acaba ben mi çok dayanıksızım bilmiyorum... Ama bu kadarı artık bana gerçekten çok fazla geliyor. Psikolojik destek almak istemiyorum. Şu saat oldu eve gidesim bile gelmiyor. Herşey çok anlamsız geliyor. Eve gideceğim sabah olacak işe geleceğim. Aynı stres aynı sorunlar. Bunun bir çözümü yok ama yazıp rahatlamak istedim işte. Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi yada kötü yorum yaparsanız da sevirim...
Yaklaşık 2,5 yıldır bir kamu kurumunda çalışıyorum. Maddi imkansızlıklardan dolayı okulumu bıraktım ve çalışmak durumunda kaldım. Memur ünvanıyla atandım yaptığım iş sekreterlik. Çalışmaktan, iş yapmaktan zerre gocunmuyorum. İşimi de seviyor(d)um. Öyle ki mühürlenecek imzalatılacak sümenler geldiğinde (üniversitede bir fakültede çalışıyorum) oda arkadaşım başını bilgisayara gömerken ben tüm işi tek başıma yapıyorum. Telefon gelir o açmaz bekler acaba açacakmıyım diye, açarım nolacak sanki... Sürekli mutsuzdur yanındakini de aşağı çeker psikolojik anlamda. Herşeye yapacak bir yorumu vardır. Neyse diyorum etkilenmemeye çalışıyorum...
Ama esas sorun fakültede nerede bir boşluk olsa amirimin beni oraya kaydırması, sen nasıl olsa orayı da idare edersin diyor. 1 hafta birisi rapor alsa odası boş kalırsa eğer, ben oradayım.. Birisi emekli oldu 2 hafta onun yerine yardım etmeye gittim. Bu yıl izin kullanmadım diye tüm izin kullananların yerine 1er hafta baktım... 2 hafta kayıt yapmaya gönderdi.... Artık insanlar hangi dahiliyi arasak karşımıza sen çıkıyorsun şeklinde alay etmelere başladılar. Yada ben artık bundan çok rahatsız olduğum için alay ediyorlarmış gibi algılıyorum ! Bu şekilde arada derede olmaktan usandım bunaldım. Fakültede hangi iş olsa amirim beni illa ki katar. Sen bilgisayardan anlarsın gel, sen şunu yaparsın gel. Artık çok ama çok sıkıldım. Birşeyleri yapabildiğini diğer insanlar anlayınca her şey üstüne kalıyormuş, ben bunu çok geç anladım
Amirin sürekli gözünün önündeyim kapısı bizim odaya açılır, artık dişlerimi sıkmaktan dişlerim, yutkunmaktan boğazım acıyor. Öğrencisi gelir ayrı afra tafra -öğrenci odaklı bir okuluz öğrenci her zaman haklıdır politikası vardı bizde-, hocası gelir yada arar demediğini bırakmaz. Amir desen öyle.
Hatta bugün bir öğrenci geldi tartıştım resmen, beni şikayet edecekmiş buyur et dedim. O kadar saygısızlar ki... Bu olaydan sonra sinirim iyice tepeme çıktı.
Ben de yeni bir fakülte kazandım bunu amirim öğrendi verdiği tepki "okuyup napacaksın ki zaten senin kadron var !" sanki o emekli olup gittiğinde onun yerine beni oturtacaklar o koltuğa. Ben yine gelene el pençe durmaya devam edeceğim..Tabi gidemiyorum derslere oradaki hocalar da devamsızlığı sorun edeceklerini söylediler ona da çok canım sıkıldı. Ama ne pahasına olursa olsun okumak için elimden geleni yapmak istiyorum. Çünkü bu şartlar altında burada bir ömür boyu çalışabileceğimi düşünemiyorum.
Allah izin verirse önümüzdeki sene evleniyorum, ama burada o kadar bunaldım ki acaba hamile mi kalıp doğum iznine + ücretsiz izne mi çıksam diye daha şimdiden düşünmeye başladım.
İşi bırakmayı düşündüm ama ev aldım ve kredi ödüyorum bir yandan da onun yükü var sırtımda ve aileme yardım ediyorum maddi açıdan yüz üstü bırakamam onları, elimi ayağımı bağlıyor herşey...
Evet iş hayatı çok zor, her işin kendince bir zorluğu var. Acaba ben mi çok dayanıksızım bilmiyorum... Ama bu kadarı artık bana gerçekten çok fazla geliyor. Psikolojik destek almak istemiyorum. Şu saat oldu eve gidesim bile gelmiyor. Herşey çok anlamsız geliyor. Eve gideceğim sabah olacak işe geleceğim. Aynı stres aynı sorunlar. Bunun bir çözümü yok ama yazıp rahatlamak istedim işte. Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi yada kötü yorum yaparsanız da sevirim...
karışık bir durum gerçekten..İş hayatında çok önemli sonuçta gününün çoğu orada geçiyor.Amirinle konuşmayı dene bi bilmiyorum ne kişilikte ne tepki verir ama pek bi çözüm yolu göremiyorum şuanlık için.Çok dolmuşsun kafanda bi konuşma belirle ve gidip konuş.İşin olmadığı şeyleri yapma odandaki kişiyede tepkini göster o inatla bakmıyorsa telefona sende bakma ya da çaldığında kalk tuvalete git oda uyuz olsun biraz hep sen mi olcan :)
izin neden kullanmadın ki.... bir yere gitmesen de kullanmalıydın kafan boşalırdı. arasıra rapor al, hastayım deyip sevk al. devlette işler böyle maalesef.
öncelikle ne iş olsa yaparım konumunda olduğun için çok iyi anlıyorum seni . Fakat bir kamu kurumunda çalıştığın için emin ol birçok özel sektör çalışanından çok çok çok daha şanslısın . Kadrolu olman bile yeter. Çünkü özel sektörde çalışmış olan ben de işten gocunmayıp her işi sırtına yük etmiş biriydim. Yapamam bilmiyorum demezsen bu iş sonsuza kadar bole devam eder. çünkü herkes işini yaptıracak eleman arar. ben bundan bıkıp artık yeter dediğimde yapmasaydın ama yaptın bu iş senin sorumluluğun dediler. ve sonuç işten ayrıldım. okul kazanman çok güzel ama çok iyi düşün ve ikisini birden yürütmeye çalış derim en azından mevkin yükselene kadar.
Ben de calisirken ayniydi durumum farkli bolumlere gitmiyordum isim icabi ama ayni departmanda her isi yapiyordum.on muhasebe bile bendeydi ki otelde bunu direk muhasebe yapar.evlenince ayrildim msnden gorustugumde hesaplar karisiyo seni cok ariyoruz diyolardi.guzel calisirsin ezerler calismasan icine sinmez is hayati cok zor evet.
Benim sana tavsiyem isinden maddi acidan memnunsan trde bu kadar issiz varken biraz disini sik derim.maddi acidan ihtiyacin oldugunu soyledin sakin sanmaki diger isler daha kolay her yerin kendine gore zorluklari vardir elbet.evlenmeden once surekli calistim evde oturamiyordum sende bence bu tempodan sonra evde yapamazsin ama evlenip cocuklarin olunca secim senin artisini eksisini dusunup ya ayrilirsin ya devam edersin.bence isini birakma okulunu da ona gore programlamaya calis.
Yaklaşık 2,5 yıldır bir kamu kurumunda çalışıyorum. Maddi imkansızlıklardan dolayı okulumu bıraktım ve çalışmak durumunda kaldım. Memur ünvanıyla atandım yaptığım iş sekreterlik. Çalışmaktan, iş yapmaktan zerre gocunmuyorum. İşimi de seviyor(d)um. Öyle ki mühürlenecek imzalatılacak sümenler geldiğinde (üniversitede bir fakültede çalışıyorum) oda arkadaşım başını bilgisayara gömerken ben tüm işi tek başıma yapıyorum. Telefon gelir o açmaz bekler acaba açacakmıyım diye, açarım nolacak sanki... Sürekli mutsuzdur yanındakini de aşağı çeker psikolojik anlamda. Herşeye yapacak bir yorumu vardır. Neyse diyorum etkilenmemeye çalışıyorum...
Ama esas sorun fakültede nerede bir boşluk olsa amirimin beni oraya kaydırması, sen nasıl olsa orayı da idare edersin diyor. 1 hafta birisi rapor alsa odası boş kalırsa eğer, ben oradayım.. Birisi emekli oldu 2 hafta onun yerine yardım etmeye gittim. Bu yıl izin kullanmadım diye tüm izin kullananların yerine 1er hafta baktım... 2 hafta kayıt yapmaya gönderdi.... Artık insanlar hangi dahiliyi arasak karşımıza sen çıkıyorsun şeklinde alay etmelere başladılar. Yada ben artık bundan çok rahatsız olduğum için alay ediyorlarmış gibi algılıyorum ! Bu şekilde arada derede olmaktan usandım bunaldım. Fakültede hangi iş olsa amirim beni illa ki katar. Sen bilgisayardan anlarsın gel, sen şunu yaparsın gel. Artık çok ama çok sıkıldım. Birşeyleri yapabildiğini diğer insanlar anlayınca her şey üstüne kalıyormuş, ben bunu çok geç anladım
Amirin sürekli gözünün önündeyim kapısı bizim odaya açılır, artık dişlerimi sıkmaktan dişlerim, yutkunmaktan boğazım acıyor. Öğrencisi gelir ayrı afra tafra -öğrenci odaklı bir okuluz öğrenci her zaman haklıdır politikası vardı bizde-, hocası gelir yada arar demediğini bırakmaz. Amir desen öyle.
Hatta bugün bir öğrenci geldi tartıştım resmen, beni şikayet edecekmiş buyur et dedim. O kadar saygısızlar ki... Bu olaydan sonra sinirim iyice tepeme çıktı.
Ben de yeni bir fakülte kazandım bunu amirim öğrendi verdiği tepki "okuyup napacaksın ki zaten senin kadron var !" sanki o emekli olup gittiğinde onun yerine beni oturtacaklar o koltuğa. Ben yine gelene el pençe durmaya devam edeceğim..Tabi gidemiyorum derslere oradaki hocalar da devamsızlığı sorun edeceklerini söylediler ona da çok canım sıkıldı. Ama ne pahasına olursa olsun okumak için elimden geleni yapmak istiyorum. Çünkü bu şartlar altında burada bir ömür boyu çalışabileceğimi düşünemiyorum.
Allah izin verirse önümüzdeki sene evleniyorum, ama burada o kadar bunaldım ki acaba hamile mi kalıp doğum iznine + ücretsiz izne mi çıksam diye daha şimdiden düşünmeye başladım.
İşi bırakmayı düşündüm ama ev aldım ve kredi ödüyorum bir yandan da onun yükü var sırtımda ve aileme yardım ediyorum maddi açıdan yüz üstü bırakamam onları, elimi ayağımı bağlıyor herşey...
Evet iş hayatı çok zor, her işin kendince bir zorluğu var. Acaba ben mi çok dayanıksızım bilmiyorum... Ama bu kadarı artık bana gerçekten çok fazla geliyor. Psikolojik destek almak istemiyorum. Şu saat oldu eve gidesim bile gelmiyor. Herşey çok anlamsız geliyor. Eve gideceğim sabah olacak işe geleceğim. Aynı stres aynı sorunlar. Bunun bir çözümü yok ama yazıp rahatlamak istedim işte. Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi yada kötü yorum yaparsanız da sevirim...
Üniversitede kazandığınız fakültede görevlendirilmeniz için dilekçe ile rektörlüğe başvurun.
Böyle bir hakkınız var.
Okuduğunuz bölümde çalışırsanız derslere devam etmenizde kolay olur.
Hocalarda daha anlayışlı olacaktır.
karışık bir durum gerçekten..İş hayatında çok önemli sonuçta gününün çoğu orada geçiyor.Amirinle konuşmayı dene bi bilmiyorum ne kişilikte ne tepki verir ama pek bi çözüm yolu göremiyorum şuanlık için.Çok dolmuşsun kafanda bi konuşma belirle ve gidip konuş.İşin olmadığı şeyleri yapma odandaki kişiyede tepkini göster o inatla bakmıyorsa telefona sende bakma ya da çaldığında kalk tuvalete git oda uyuz olsun biraz hep sen mi olcan :)
Maalesef amirimle iş haricinde konuşulmuyor Ben de öyle yapmaya başladım dünden beri, açmayacağım onun çalan telefonlarını, en azından o da telefonlara baksın bir zahmet.
izin neden kullanmadın ki.... bir yere gitmesen de kullanmalıydın kafan boşalırdı. arasıra rapor al, hastayım deyip sevk al. devlette işler böyle maalesef.
öncelikle ne iş olsa yaparım konumunda olduğun için çok iyi anlıyorum seni . Fakat bir kamu kurumunda çalıştığın için emin ol birçok özel sektör çalışanından çok çok çok daha şanslısın . Kadrolu olman bile yeter. Çünkü özel sektörde çalışmış olan ben de işten gocunmayıp her işi sırtına yük etmiş biriydim. Yapamam bilmiyorum demezsen bu iş sonsuza kadar bole devam eder. çünkü herkes işini yaptıracak eleman arar. ben bundan bıkıp artık yeter dediğimde yapmasaydın ama yaptın bu iş senin sorumluluğun dediler. ve sonuç işten ayrıldım. okul kazanman çok güzel ama çok iyi düşün ve ikisini birden yürütmeye çalış derim en azından mevkin yükselene kadar.
Ben de calisirken ayniydi durumum farkli bolumlere gitmiyordum isim icabi ama ayni departmanda her isi yapiyordum.on muhasebe bile bendeydi ki otelde bunu direk muhasebe yapar.evlenince ayrildim msnden gorustugumde hesaplar karisiyo seni cok ariyoruz diyolardi.guzel calisirsin ezerler calismasan icine sinmez is hayati cok zor evet.
Benim sana tavsiyem isinden maddi acidan memnunsan trde bu kadar issiz varken biraz disini sik derim.maddi acidan ihtiyacin oldugunu soyledin sakin sanmaki diger isler daha kolay her yerin kendine gore zorluklari vardir elbet.evlenmeden once surekli calistim evde oturamiyordum sende bence bu tempodan sonra evde yapamazsin ama evlenip cocuklarin olunca secim senin artisini eksisini dusunup ya ayrilirsin ya devam edersin.bence isini birakma okulunu da ona gore programlamaya calis.
Çok haklısın güzel çalışıyorsun eziyorlar, yapmasam benim içime sinmiyor kazandığım parayı haketmiyorum gibi geliyor, haram olur diye çok korkuyorum Borcum bitene kadar daha dişimi sıkacağım teşekkür ederim
Üniversitede kazandığınız fakültede görevlendirilmeniz için dilekçe ile rektörlüğe başvurun.
Böyle bir hakkınız var.
Okuduğunuz bölümde çalışırsanız derslere devam etmenizde kolay olur.
Hocalarda daha anlayışlı olacaktır.
durum karışık biraz..
hani kredi fln olmasa bırak dicem ama sende zor durumda kalırsın böyle olunca...
çok zor sevmediğin biyerde çalışmak gerçekten...
allah yardım etsin...