Merhaba kızlar. İlk konumda sizinle heyecanımı paylaşmak istiyordum ama içim çok buruk. Kendimi mutsuz hissettiğim için de buraya yazayım dedim...
7 aya doğru giden bir ilişkim var. İkimiz de okuyoruz, aynı üniversitede. İlk görüşte aşk gibi bir şey oldu, çok hızlı başladık, çok yoğun yaşadık, yani anlayacağınız bu 6 aya yılları sığdırdık. Çok fazla kavga ettik birbirimize girdiğimiz zamanlar bile oldu. Çok ağır cümleler duydum, çok fazla hayal kırıklığı yaşadım. Ama asla pes etmedim. Ona karşı duyduğum aşk hiç azalmadı.
Onunla tanıştığımızda başınabuyruk, erkeklerle dalga geçmekten ileriye gitmeyen, hayatu ciddiye almayan, sonuna kadar özgürlüğü için mücadele eden, evlilikmiş çocukmuş asla düşünmeyen biriydim. Sonra o geldi... Sırf onun yüzü asılmasın diye sözünden çıkmayan, her dediğini istemese de yapan, kısacası boyun eğen biri oldum. Hiç pişman değilim. Hayat inatçılık etmeyecek kadar kısa. :) Ama olaylar böyle gitmedi. Tek hatam olmamasına rağmen üzülen taraf hep ben oldum. Ortada hiçbir şey yokken kavga çıkartan taraf da o... Aslında tek sorunumuz bu. Onun durduk yere benim canımı sıkması. Derdimi paylaştığım zaman azaltacağına arttırması. Bunlara katlanmak zorunda değilim biliyorum. Ama o benim için doğru insan. Hem ben de mükemmel değilim. Sonuçta hiçbir şey tek taraflı değil. Ne bileyim, varlığı yeter cinsinden biri zaten kendisi. Yanımda olsun da sırtım yere gelmez.
Ben de amma edebiyat parçalamışım yahu! Asıl konumuz yüzük. İşleri ciddiye bindirmek istiyoruz aileler biliyor. Onun ailesi çok istekli ama benimkiler... Asıl önemli olan babam. Babamla da yarın konuşiciğim. Ne derim nasıl toparlarım ağzıma şamarı yapıştırırsa nasıl ikna ederim bilmiyorum. Saat 3e geliyor uyku da tutmadı... Şans dileyin bana. Yarın çook güzel olsun! :)
7 aya doğru giden bir ilişkim var. İkimiz de okuyoruz, aynı üniversitede. İlk görüşte aşk gibi bir şey oldu, çok hızlı başladık, çok yoğun yaşadık, yani anlayacağınız bu 6 aya yılları sığdırdık. Çok fazla kavga ettik birbirimize girdiğimiz zamanlar bile oldu. Çok ağır cümleler duydum, çok fazla hayal kırıklığı yaşadım. Ama asla pes etmedim. Ona karşı duyduğum aşk hiç azalmadı.
Onunla tanıştığımızda başınabuyruk, erkeklerle dalga geçmekten ileriye gitmeyen, hayatu ciddiye almayan, sonuna kadar özgürlüğü için mücadele eden, evlilikmiş çocukmuş asla düşünmeyen biriydim. Sonra o geldi... Sırf onun yüzü asılmasın diye sözünden çıkmayan, her dediğini istemese de yapan, kısacası boyun eğen biri oldum. Hiç pişman değilim. Hayat inatçılık etmeyecek kadar kısa. :) Ama olaylar böyle gitmedi. Tek hatam olmamasına rağmen üzülen taraf hep ben oldum. Ortada hiçbir şey yokken kavga çıkartan taraf da o... Aslında tek sorunumuz bu. Onun durduk yere benim canımı sıkması. Derdimi paylaştığım zaman azaltacağına arttırması. Bunlara katlanmak zorunda değilim biliyorum. Ama o benim için doğru insan. Hem ben de mükemmel değilim. Sonuçta hiçbir şey tek taraflı değil. Ne bileyim, varlığı yeter cinsinden biri zaten kendisi. Yanımda olsun da sırtım yere gelmez.
Ben de amma edebiyat parçalamışım yahu! Asıl konumuz yüzük. İşleri ciddiye bindirmek istiyoruz aileler biliyor. Onun ailesi çok istekli ama benimkiler... Asıl önemli olan babam. Babamla da yarın konuşiciğim. Ne derim nasıl toparlarım ağzıma şamarı yapıştırırsa nasıl ikna ederim bilmiyorum. Saat 3e geliyor uyku da tutmadı... Şans dileyin bana. Yarın çook güzel olsun! :)