Devlet anaokulunda öğretmen olanlar,Çocuğu ana okuluna gidenler yardımcı olabilir mi?

Burada yazılanları görünce,

mesleğimin olduğuna, para kazandığıma şükrettim..

Yoksa devletin anaokulan göndermek zorunda kalacaktım cocuğumu.

ve "biz bakıcı değiliz,çok şikayet etmeyin sizin çocuğunuza önyargıyla yaklaşırız, Ne ter değiştirmesi, bırak teri üzerine su dökse bile değiştirmeyizi ilgi istiyorsanız özele gönderin..."

diyen kişilere emanet edeciktim ufacık korunmaya muhtaç masumları...

bizim ilk işimiz eğitim diyorlar.Evet eğitim. öğretim değil!!! Daha işinizin ne olduğunu bile bilmiyorsunuz.

pardonda ufacık bebelere quantum fiziği mi öğretmek sizin göreviniz?

onlar daha minnacık, korumasız..

onların eğitimi üzerini değiştirirken bile verilebiliyor.

Mesleğimi severek yapıyorum diyorlar bir de..

pöfff bu sevdiğiniz haliyse yazık yavrucaklara.


içinde insan sevgisi, çocuk sevgisi olmayan anaokulu öğretmeni olunca böyle oluyor bence.

2 yıllık çocuk gelişimi mezunu olmakla, yada üniversitelerin diğer ilgili bölümlerini okumakla, yeterli kpss puanı almakla olmuyor.

Muhasebeci değilsiniz siz. Gelsin fatura,işle faturayı...

Ki muhasebeci bile faturanın üzerine su döküldüğünde siler,

siz minicik yavruların ciğerlerine kıyma pahasına bir ter bezini bile çok görüyorsunuz.

neymiş efendim bakıcı değiliz biz. Eğitim veriyoruz.

Vay be.

Tutmuyalım sizi bu devlet anaokullarında Harvard'dan teklif var sizlere.

Dayamışsınız sırtınızı devlete,


anaokul öğretmeni lise öğretmeninden farklı olmalı.

bu öğretmenlere de kızamıyorum ki, sisteme kızıyorum

karpuzu bile seçiyorsun da,

çocuğun çorbasına ekmek doğramaya üşenen öğretmeni seçemiyorsun..

Buna benzer şeyler yazacaktım siz benden önce muhtemelen benden daha iyi açıklamışsınız. Ben bir kaç şey sormak istiyorum genele. Anaokuluna kaç yaşında gönderiliyor çocuklar. Bizim zamanımızda 6 yaşındaydı. O zamanlar çocuk daha bir bilinçli oluyor ve belki öğretmenlere çok şey düşmüyor ama 3-4 yaş çok küçük. El insaf diyorum.

Ayrıca benim gözümde çocuğunu çişli pijama ile okula gönderen anne ile çocukların çişli ya da terli pijama ile oturmasına müsade eden öğretmen birdir. Hadi biri eğitimsiz cahil anne olsun. Diğeri bir de üniversite bitirmiş belli görgü ve eğitim sahibi olduğunu düşünmek istediğim insanlar.

Ayrıca dans olsun piyano olsun çocukları milyon tane aktiviteye yollamak bana da mantıklı gelmiyor ama bu aktivitelerin erken yaşta başlaması gerektiğini bilmeyen hocaların olduğunu bilmek ürkütücü.

Son olarak çocuğum yok ama geleceğe dair endişem iki kat arttı. Bütün öğretmenler kendini John Keating sanıyor. Türk eğitim sistemini bilmesek kandırabileceksiniz mutemelen. Bütün öğretmenler bahsettiğiniz standarlarda mezun olmuyor malesef. (Bu bütün meslek grupları için geçerli) Bazı şeyler insanın içinde olmazsa kendini geliştirmezse olmaz. Bir insan 3-4 yaşındaki terli çocuğun üstüne değiştirmeden o günü bitirebilecek duygusal birikimdeyse (görev tanımında yoktur, zorunda değildir ama bunu yapmamak ayrı bir şey)o kutsal mesleğe yakışmıyordur bence. (Bu durumda üstünü değiştirecek kimsenin olmadığını varsayıyorum)
 
Son düzenleme:
herkese merhaba.konu daha 3 .sayfalardayken uzunca bir mesaj yazmıştım ama maalesef bir türlü gönderemedim ve silindi.kızlarımdan dolayı tekrar bakamadımda.şimdi görüyorumki sayfalar çoğalmış.

7 yıl bağımsız anaokulu 4 yıldırda ilköğretim bünyesinde çalışan bir okulöncesi eğitimcisi olarak yazılanları en çokta son sayfalardaki yorumları okurken içim sızladı.

konu sahibi arkadaşım,tv çocuğunuzun sınıfında amacını aşacak şekilde kullanılıyorsa haklısınız.öğretmen arkadaşlarımda neden ve niçin kullanıldığını çok güzel anlatmış zaten.ben kabul ediyorum her meslekte olduğu gibi çürük elmalar var. tv.yi açıp çocukları gün boyu oturtan sonrada boyama yaptırıp gönderen mesai arkadaşlarımda oldu.

servis sorunundan bahsedilmişti.okulun servisin sorumluluğunu almasına çok şaşırdım.bizde kayıt döneminde servis şirketleri gelir bahçede bekler her veli kendi şartlarına uygun olan servisi seçer.okulun sorumluluğunda olan kısmı sadece çocuğun saatinde getirilmesi ve sınıftan alınmasındadır. bir çok servis çıkış saatinde erkenden alma çabası gösterirdi.idare burda devreye girer veliden çocuğun erken alınma isteğini belirten dilekçe getirmesini ister.orada yazan saatten bir dakika bile erken vermem öğrencimi.bunun sorumluluğunu almam.

ter,alt değiştirme yemek konusu geçmiş.sene başında velilerime çocuklarının bazen ters giyilmiş kıyafetlerle gelebileceğini kendi giyinme çabası gösteren çocuğun yaptığını asla değiştirmeyeceğimi,kaşık tutmakta zorlanan öğrencilerimin üstlerine döküldüğünde ve rahatsız edici boyutta olmadığını düşündüğümde o şekilde eve göndereceğimi onlarında çocuklarındaki bu çabayı taktir etmesi gerektiğini en baştan anlatır sene boyuncada sorun yaşamam.terleyen öğrencime sırtından iki yaprak havlu kağıt koymak zoruma gitmezde aynı havlu kağıtla ertesi gün okula gönderilen çocuğumu görünce içim sızlar.çocuğa ben yedirmem elinden birlikte tutarak yemesine yardımcı olurum.sonrada o devam eder.anne evde kendi yedirmeye devam ederse benden daha fazla yardım beklemesin bir zahmet.o yere dökülmesin diye kendi yedirecek okulda doysun diye öğretmen. o zaman diğer çocuklarda aynı ilgiyi bekleyecek kim çıkacak bu işin içinden?

stajerlerim içinden geliyorsa temizlik ve özbakım işinde yardımcı olur.onlara sınıfı bırakıp gitmem ama yardımcıma bırakıp insani ihtiyaçlarımı karşılarım.

özel okul olayına gelince valla yaşadığım şehirde çok gülüyorum.sınıfımızda temizlik işlerini yapabilmek için tuttuğumuz sizlerin bakıcı anne yada yardımcı anne dediğiniz 2-3 aylık halkeğitim seminerleriyle belge alan kişiler özel okulda öğretmenlik yapıyor. bir arkadaşın dediği gibi bale ve ingilizce öğrenecek diye eğitim almamış kişilere emanet ediyorlar.hepsi değil mutlaka ama bir çoğu böyle.keşke öğretmenlerini araştırıpda verseler.

telefon numaramı isteyen velime veririm ama zırt pırt aranmak istemediğimi,benimde vakit ayırmak zorunda olduğum bir ailem olduğunu,hastalık vs. gibi özel durumlarda aramalarını,çocuk ne yedi,arkadaşı bunu demiş,evde yemek yemiyo,uyumuyo konuşsanızda yatsa gibi şeyler için aranmak istemediğimi açıkça söylerim.

ben böyle bir öğretmenim beğenmeyen alsın evet özel okula götürsün şimdi.mesai saati dolunca bir dakkika kurumda durmayan,dersi boş olduğunda gelmeyen arkadaşının yerine sınıfa giremeyeceğini söyleyen herşeyi hesap eden sınıf ve branş öğretmenlerinin gözüne hep batar okulöncesi.

çıkış saatinde okul boşalır ben gezmeden dönemeyen yada evde çocuğunun olmadığını farketmeyen anneyi beklerim.
 
Buna benzer şeyler yazacaktım siz benden önce muhtemelen benden daha iyi açıklamışsınız. Ben bir kaç şey sormak istiyorum genele. Anaokuluna kaç yaşında gönderiliyor çocuklar. Bizim zamanımızda 6 yaşındaydı. O zamanlar çocuk daha bir bilinçli oluyor ve belki öğretmenlere çok şey düşmüyor ama 3-4 yaş çok küçük. El insaf diyorum.
Ayrıca benim gözümde çocuğunu çişli pijama ile okula gönderen anne ile çocukların çişli ya da terli pijama ile oturmasına müsade eden öğretmen birdir. Hadi biri eğitimsiz cahil anne olsun. Diğeri bir de üniversite bitirmiş belli görgü ve eğitim sahibi olduğunu düşünmek istediğim insanlar.
Ayrıca dans olsun piyano olsun çocukları milyon tane aktiviteye yollamak bana da mantıklı gelmiyor ama bu aktivitelerin erken yaşta başlaması gerektiğini bilmeyen hocaların olduğunu bilmek ürkütücü.

Son olarak çocuğum yok ama geleceğe dair endişem iki kat arttı. Bütün öğretmenler kendini John Keating sanıyor. Türk eğitim sistemini bilmesek kandırabileceksiniz mutemelen. Bütün öğretmenler bahsettiğiniz standarlarda mezun olmuyor malesef. (Bu bütün meslek grupları için geçerli) Bazı şeyler insanın içinde olmazsa kendini geliştirmezse olmaz. Bir insan 3-4 yaşındaki terli çocuğun üstüne değiştirmeden o günü bitirebilecek duygusal birikimdeyse (görev tanımında yoktur, zorunda değildir ama bunu yapmamak ayrı bir şey)o kutsal mesleğe yakışmıyordur bence. (Bu durumda üstünü değiştirecek kimsenin olmadığını varsayıyorum)


36 aydan itibaren alınailiyor diye biliyorum, bizim okulda vardı böyle ufacık çocuklar.
Ayrıca merak etmeyin hiç bir öğretmen çişli pijama ile çocuğu oturtmaz ama yemek yemiyor diye bir anne gibi başına oturup o çocuğa kaşık kaşık da yedirmek durumunda değildir. Bence burada herkesin anlatmaya çalıştığı bu.

-------

Bence bir yerlerde çok yanlış yapıyorsunuz, birileri güya kutsal denilen öğretmenlere üzeri kapalı hakaret ediyor, birileri de buna çanak tutup alkışlıyor. Ben gerçekten acıyorum bazen emeklerime. Özeldeki öğretmen klimalı, projeksiyonlu sınıfında dersini anlatırken ben sınıfların sobasını yakmak için odun kırarken üşüyen parmaklarıma, kar yağınca etrafın ıssızlaşması ve köpeklerin türemesi yüzünden kendimiz dahi korktuğumuz halde çocukları evlerine teslim ettiğimiz günlere, çocukların tuvaletlerini ne kadar tiksinsem de temizlediğim zamanlara, öğle aramdan feragat edip verdiğim derslere, sağdan soldan dilenip topladığım yardımlara üzülüyorum.

Ve birileri de çıkmış "iyi ki devlet okuluna değil de özel okula göndermişim" diyebiliyorsa biz ne için, kim için emek veriyoruz acaba? Değerimiz, yerimiz nedir, yapılan genellemenin neresindeyiz...
 
36 aydan itibaren alınailiyor diye biliyorum, bizim okulda vardı böyle ufacık çocuklar.
Ayrıca merak etmeyin hiç bir öğretmen çişli pijama ile çocuğu oturtmaz ama yemek yemiyor diye bir anne gibi başına oturup o çocuğa kaşık kaşık da yedirmek durumunda değildir. Bence burada herkesin anlatmaya çalıştığı bu.

-------

Bence bir yerlerde çok yanlış yapıyorsunuz, birileri güya kutsal denilen öğretmenlere üzeri kapalı hakaret ediyor, birileri de buna çanak tutup alkışlıyor. Ben gerçekten acıyorum bazen emeklerime. Özeldeki öğretmen klimalı, projeksiyonlu sınıfında dersini anlatırken ben sınıfların sobasını yakmak için odun kırarken üşüyen parmaklarıma, kar yağınca etrafın ıssızlaşması ve köpeklerin türemesi yüzünden kendimiz dahi korktuğumuz halde çocukları evlerine teslim ettiğimiz günlere, çocukların tuvaletlerini ne kadar tiksinsem de temizlediğim zamanlara, öğle aramdan feragat edip verdiğim derslere, sağdan soldan dilenip topladığım yardımlara üzülüyorum.

Ve birileri de çıkmış "iyi ki devlet okuluna değil de özel okula göndermişim" diyebiliyorsa biz ne için, kim için emek veriyoruz acaba? Değerimiz, yerimiz nedir, yapılan genellemenin neresindeyiz...


sevgili koalina,verdiğim sınıf öğretmeni ve branş öğretmeni örneği bir genelleme değil.ben çalıştığım kurumu ve bir öğretmen olarak okulunda gözlemlediğini anlatan arkadaşı kastettim.yoksa herkes aynı kefeye konulamaz.fedakarlıklarınızın karşılığını umarım öğrencilerinizi iyi yerlerde görerek alırsınız.
 
herkese merhaba.konu daha 3 .sayfalardayken uzunca bir mesaj yazmıştım ama maalesef bir türlü gönderemedim ve silindi.kızlarımdan dolayı tekrar bakamadımda.şimdi görüyorumki sayfalar çoğalmış.

7 yıl bağımsız anaokulu 4 yıldırda ilköğretim bünyesinde çalışan bir okulöncesi eğitimcisi olarak yazılanları en çokta son sayfalardaki yorumları okurken içim sızladı.

konu sahibi arkadaşım,tv çocuğunuzun sınıfında amacını aşacak şekilde kullanılıyorsa haklısınız.öğretmen arkadaşlarımda neden ve niçin kullanıldığını çok güzel anlatmış zaten.ben kabul ediyorum her meslekte olduğu gibi çürük elmalar var. tv.yi açıp çocukları gün boyu oturtan sonrada boyama yaptırıp gönderen mesai arkadaşlarımda oldu.

servis sorunundan bahsedilmişti.okulun servisin sorumluluğunu almasına çok şaşırdım.bizde kayıt döneminde servis şirketleri gelir bahçede bekler her veli kendi şartlarına uygun olan servisi seçer.okulun sorumluluğunda olan kısmı sadece çocuğun saatinde getirilmesi ve sınıftan alınmasındadır. bir çok servis çıkış saatinde erkenden alma çabası gösterirdi.idare burda devreye girer veliden çocuğun erken alınma isteğini belirten dilekçe getirmesini ister.orada yazan saatten bir dakika bile erken vermem öğrencimi.bunun sorumluluğunu almam.

ter,alt değiştirme yemek konusu geçmiş.sene başında velilerime çocuklarının bazen ters giyilmiş kıyafetlerle gelebileceğini kendi giyinme çabası gösteren çocuğun yaptığını asla değiştirmeyeceğimi,kaşık tutmakta zorlanan öğrencilerimin üstlerine döküldüğünde ve rahatsız edici boyutta olmadığını düşündüğümde o şekilde eve göndereceğimi onlarında çocuklarındaki bu çabayı taktir etmesi gerektiğini en baştan anlatır sene boyuncada sorun yaşamam.terleyen öğrencime sırtından iki yaprak havlu kağıt koymak zoruma gitmezde aynı havlu kağıtla ertesi gün okula gönderilen çocuğumu görünce içim sızlar.çocuğa ben yedirmem elinden birlikte tutarak yemesine yardımcı olurum.sonrada o devam eder.anne evde kendi yedirmeye devam ederse benden daha fazla yardım beklemesin bir zahmet.o yere dökülmesin diye kendi yedirecek okulda doysun diye öğretmen. o zaman diğer çocuklarda aynı ilgiyi bekleyecek kim çıkacak bu işin içinden?

stajerlerim içinden geliyorsa temizlik ve özbakım işinde yardımcı olur.onlara sınıfı bırakıp gitmem ama yardımcıma bırakıp insani ihtiyaçlarımı karşılarım.

özel okul olayına gelince valla yaşadığım şehirde çok gülüyorum.sınıfımızda temizlik işlerini yapabilmek için tuttuğumuz sizlerin bakıcı anne yada yardımcı anne dediğiniz 2-3 aylık halkeğitim seminerleriyle belge alan kişiler özel okulda öğretmenlik yapıyor. bir arkadaşın dediği gibi bale ve ingilizce öğrenecek diye eğitim almamış kişilere emanet ediyorlar.hepsi değil mutlaka ama bir çoğu böyle.keşke öğretmenlerini araştırıpda verseler.

telefon numaramı isteyen velime veririm ama zırt pırt aranmak istemediğimi,benimde vakit ayırmak zorunda olduğum bir ailem olduğunu,hastalık vs. gibi özel durumlarda aramalarını,çocuk ne yedi,arkadaşı bunu demiş,evde yemek yemiyo,uyumuyo konuşsanızda yatsa gibi şeyler için aranmak istemediğimi açıkça söylerim.

ben böyle bir öğretmenim beğenmeyen alsın evet özel okula götürsün şimdi.mesai saati dolunca bir dakkika kurumda durmayan,dersi boş olduğunda gelmeyen arkadaşının yerine sınıfa giremeyeceğini söyleyen herşeyi hesap eden sınıf ve branş öğretmenlerinin gözüne hep batar okulöncesi.

çıkış saatinde okul boşalır ben gezmeden dönemeyen yada evde çocuğunun olmadığını farketmeyen anneyi beklerim.

Öğretmenim öyle demeyin:26:
Ben de sınıf öğretmeniyim, 1 ay kadar önce köyde çalışıyordum. Geçen sene biliyorsunuz yaşlar düştü ve ben birleştirilmiş 1-2 okutuyordum. Ufacık çocuklarla uğraşınca çok kere "iyi ki ana snıfı öğretmeni olmamışım" demişliğim vardır.

Ben yaş düştükçe işin daha da zorlaştığına inanıyorum, bir nevi anneliğe doğru kayıyor çünkü iş...
 
sevgili koalina,verdiğim sınıf öğretmeni ve branş öğretmeni örneği bir genelleme değil.ben çalıştığım kurumu ve bir öğretmen olarak okulunda gözlemlediğini anlatan arkadaşı kastettim.yoksa herkes aynı kefeye konulamaz.fedakarlıklarınızın karşılığını umarım öğrencilerinizi iyi yerlerde görerek alırsınız.

Ben de farklı bir arkadaşa yazmıştım ancak atışmaya girmek istemediğim alıntı yapmadım öğretmenim:9:
 
Ben de farklı bir arkadaşa yazmıştım ancak atışmaya girmek istemediğim alıntı yapmadım öğretmenim:9:

valla bende geriye dönüp alıntı yapacak halim olmadığı o mesajı aramak istemediğim için ortaya konuştum.ilk gün okuyunca çıldırdım yazdım ama gitmedi hain mesaj. hiç bir anasınıfı öğretmeni yemek saatinde orda durmak benim görevim değil diyemez.çünkü yönetmelikte açıkça yazar.çocuğa rehberlik eder diye. böyle bişeye o kurumun müdürüde müsade etmez gözündende kaçamaz mutlaka biri ispiyon yapar.
 
36 aydan itibaren alınailiyor diye biliyorum, bizim okulda vardı böyle ufacık çocuklar.
Ayrıca merak etmeyin hiç bir öğretmen çişli pijama ile çocuğu oturtmaz ama yemek yemiyor diye bir anne gibi başına oturup o çocuğa kaşık kaşık da yedirmek durumunda değildir. Bence burada herkesin anlatmaya çalıştığı bu.

-------

Bence bir yerlerde çok yanlış yapıyorsunuz, birileri güya kutsal denilen öğretmenlere üzeri kapalı hakaret ediyor, birileri de buna çanak tutup alkışlıyor. Ben gerçekten acıyorum bazen emeklerime. Özeldeki öğretmen klimalı, projeksiyonlu sınıfında dersini anlatırken ben sınıfların sobasını yakmak için odun kırarken üşüyen parmaklarıma, kar yağınca etrafın ıssızlaşması ve köpeklerin türemesi yüzünden kendimiz dahi korktuğumuz halde çocukları evlerine teslim ettiğimiz günlere, çocukların tuvaletlerini ne kadar tiksinsem de temizlediğim zamanlara, öğle aramdan feragat edip verdiğim derslere, sağdan soldan dilenip topladığım yardımlara üzülüyorum.

Ve birileri de çıkmış "iyi ki devlet okuluna değil de özel okula göndermişim" diyebiliyorsa biz ne için, kim için emek veriyoruz acaba? Değerimiz, yerimiz nedir, yapılan genellemenin neresindeyiz...

Biz annemizden babamızdan önünde ceketinin düğmesini iliklemen gereken kişiler olarak tanıdık öğretmenleri. Öğretmenlik ve öğretmenler kk ile tanışıncaya kadar benim en saygı duyduğum meslek grubu ve insanlardı. Hala öyle. Hala yukarda bir arkadaşın dediği gibi bazı cümleleri sarfeden öğretmenlerin sadece burdaki bir iki arkadaşla sınırlı kalmasını umuyorum.

Ben çok bilmiş velilerle mücadele eden öğretmenlere üzülürüm. Sabır dilerim ama buradaki bazı cümleler benim içimi sızlattı. Ben de neredeyse öğretmen olacaktım. Anadolu Öğretmen lisesini kazanmıştım. Ama gitmedim. Neden? Kendimi tnaıyordum ve bu mesleği layıkı ile yapamayacağımı düşündüm. Keşke bazı arkadaşlar da zamanında benim gibi düşünselermiş.

Ayrıca soba yakmak iş tanımınızda yok değil mi? Peki neden yakıyorsunuz? Isınmak için. Yani bir gereksinim. Tıpki terlemiş bir çocuğun üstünün değişmesinin bir gereksinim olması gibi.

Ben yukarda yemek yedirmek yerine onlara yemek yemeyi öğretirim diyen bir öğretmenimizin yazdıklarını beğendim. Bazı şeyleri mantıkla ifade edersek arkasında dururum ama yok görev tanımım değil yok şu yok bu benim bir eğitimciye yakıştıramadığım şeyler. Ben asla çocuğunu çişli pijama ya da bir gün önce sırtna koyulan kağıt mendille ertesi gün okula yollayan velileri savunmam, onların da anneliğini ve insanlığını sorgularım. Öğretmenlerden ricam ise terli üst baş değiştirmem diyen meslektaşlarını savunmasınlar bir zahmet. Yıllarca soba yakmış bir öğretmenden bunu beklerim ben. Eğer çocuklar için yapılıyorsa bazı şeyler.
 
Öğretmenim öyle demeyin:26:
Ben de sınıf öğretmeniyim, 1 ay kadar önce köyde çalışıyordum. Geçen sene biliyorsunuz yaşlar düştü ve ben birleştirilmiş 1-2 okutuyordum. Ufacık çocuklarla uğraşınca çok kere "iyi ki ana snıfı öğretmeni olmamışım" demişliğim vardır.

Ben yaş düştükçe işin daha da zorlaştığına inanıyorum, bir nevi anneliğe doğru kayıyor çünkü iş...

Konunun çok güzel bir özeti.
 
Kesinlikle katiliyorum size
Veli olarak ikisinide denedim
Devlet okulunun kattigini ozel kres katamadi kizima
Pek cok seyi devlette ogrendi

Yaren hemfikirim..
Bizde aynı şekilde tecrube ettik
Okul oncesinde ozel okula gonderdim, hic yol katedemedik.bol bol şarkı ve hikaye ogreniyordu
Devlete geçtik, çok memnun kaldık.cok verim aldık
Kaldiki özelde sınıf mevcudu cok az ve 3 kişi ilgileniyordu
Devlette ise 30 kişiye hakim tek öğretmenimiz vardı, işinin ehliydi:34:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Biz annemizden babamızdan önünde ceketinin düğmesini iliklemen gereken kişiler olarak tanıdık öğretmenleri. Öğretmenlik ve öğretmenler kk ile tanışıncaya kadar benim en saygı duyduğum meslek grubu ve insanlardı. Hala öyle. Hala yukarda bir arkadaşın dediği gibi bazı cümleleri sarfeden öğretmenlerin sadece burdaki bir iki arkadaşla sınırlı kalmasını umuyorum.

Ben çok bilmiş velilerle mücadele eden öğretmenlere üzülürüm. Sabır dilerim ama buradaki bazı cümleler benim içimi sızlattı. Ben de neredeyse öğretmen olacaktım. Anadolu Öğretmen lisesini kazanmıştım. Ama gitmedim. Neden? Kendimi tnaıyordum ve bu mesleği layıkı ile yapamayacağımı düşündüm. Keşke bazı arkadaşlar da zamanında benim gibi düşünselermiş.

Ayrıca soba yakmak iş tanımınızda yok değil mi? Peki neden yakıyorsunuz? Isınmak için. Yani bir gereksinim. Tıpki terlemiş bir çocuğun üstünün değişmesinin bir gereksinim olması gibi.

Ben yukarda yemek yedirmek yerine onlara yemek yemeyi öğretirim diyen bir öğretmenimizin yazdıklarını beğendim. Bazı şeyleri mantıkla ifade edersek arkasında dururum ama yok görev tanımım değil yok şu yok bu benim bir eğitimciye yakıştıramadığım şeyler. Ben asla çocuğunu çişli pijama ya da bir gün önce sırtna koyulan kağıt mendille ertesi gün okula yollayan velileri savunmam, onların da anneliğini ve insanlığını sorgularım. Öğretmenlerden ricam ise terli üst baş değiştirmem diyen meslektaşlarını savunmasınlar bir zahmet. Yıllarca soba yakmış bir öğretmenden bunu beklerim ben. Eğer çocuklar için yapılıyorsa bazı şeyler.

Sizin yanlış anlamanız üsluptan yahut ifade farklılığından kaynaklanıyor. Yoksa hemen herkes o yukarıdaki arkadaşın yazdığı "öğretme" metodunda hemfikir. Kimisi de belli ki velilerden çok çekmiş ki gerçekten anormal istekleri oluyor ve dolmuş taşmış yazmış.
Benden her sabah çocuğunun saçını örmemi isteyen veli vardı, çocuğu yorulmasın diye ödevlerini yazmamı isteyen de, her gün defterinin arkasına çocuğunun bugünkü durumunu yazmamı isteyen, çocuğu öğle arası evde yemediği için öğlen beslenmesini alıp gelip benimle yemesini isteyen veli de. Neyse ki bunları bertaraf etmeyi bildim de fazla sinir bozmadan vazgeçtiler bu tutumlarından. Sizce bu tarz istekler mantıklı mıdır? Okulun amaçlarından biri öğretmenin çocuğa bakması değil kendine bakabilmeyi öğretmesidir, yani aslında görev tanımında ona yemek yedir değil nasıl yiyeceğini öğret vardır, herkes bunu ifade etmeye çalışıyor bence. Kimisi sert üslupla kimisi açıklayıcı yoldan...

Ben de zaten yanlış yapan öğretmeni savunmam, veliyi de.
Ama özelle devlet okulu meselesine girmek çok çok başka ve üzücü bir durum bence.
 
Sizin yanlış anlamanız üsluptan yahut ifade farklılığından kaynaklanıyor. Yoksa hemen herkes o yukarıdaki arkadaşın yazdığı "öğretme" metodunda hemfikir. Kimisi de belli ki velilerden çok çekmiş ki gerçekten anormal istekleri oluyor ve dolmuş taşmış yazmış.
Benden her sabah çocuğunun saçını örmemi isteyen veli vardı, çocuğu yorulmasın diye ödevlerini yazmamı isteyen de, her gün defterinin arkasına çocuğunun bugünkü durumunu yazmamı isteyen, çocuğu öğle arası evde yemediği için öğlen beslenmesini alıp gelip benimle yemesini isteyen veli de. Neyse ki bunları bertaraf etmeyi bildim de fazla sinir bozmadan vazgeçtiler bu tutumlarından. Sizce bu tarz istekler mantıklı mıdır? Okulun amaçlarından biri öğretmenin çocuğa bakması değil kendine bakabilmeyi öğretmesidir, yani aslında görev tanımında ona yemek yedir değil nasıl yiyeceğini öğret vardır, herkes bunu ifade etmeye çalışıyor bence. Kimisi sert üslupla kimisi açıklayıcı yoldan...

Ben de zaten yanlış yapan öğretmeni savunmam, veliyi de.
Ama özelle devlet okulu meselesine girmek çok çok başka ve üzücü bir durum bence.

ben bazı şeyler konusunda fazla hassas olduğum için bu yumuşak üslubu kullanamadım ama evet hocam, aynı fikirdeyiz tamamen... kötü öğretmen de çok fazla ancak onları meslekten soğutan nedenleri de unutmamak lazım... en başta veliler ve idare olmak üzere...
 
Sizin yanlış anlamanız üsluptan yahut ifade farklılığından kaynaklanıyor. Yoksa hemen herkes o yukarıdaki arkadaşın yazdığı "öğretme" metodunda hemfikir. Kimisi de belli ki velilerden çok çekmiş ki gerçekten anormal istekleri oluyor ve dolmuş taşmış yazmış.
Benden her sabah çocuğunun saçını örmemi isteyen veli vardı, çocuğu yorulmasın diye ödevlerini yazmamı isteyen de, her gün defterinin arkasına çocuğunun bugünkü durumunu yazmamı isteyen, çocuğu öğle arası evde yemediği için öğlen beslenmesini alıp gelip benimle yemesini isteyen veli de. Neyse ki bunları bertaraf etmeyi bildim de fazla sinir bozmadan vazgeçtiler bu tutumlarından. Sizce bu tarz istekler mantıklı mıdır? Okulun amaçlarından biri öğretmenin çocuğa bakması değil kendine bakabilmeyi öğretmesidir, yani aslında görev tanımında ona yemek yedir değil nasıl yiyeceğini öğret vardır, herkes bunu ifade etmeye çalışıyor bence. Kimisi sert üslupla kimisi açıklayıcı yoldan...

Ben de zaten yanlış yapan öğretmeni savunmam, veliyi de.
Ama özelle devlet okulu meselesine girmek çok çok başka ve üzücü bir durum bence.

Ben insanlarin doldugunun ve bu yuzden konu cok alakali olmasa da burda yazdiklarinin farkindayim. Ama takim tutar gibi yaziyoruz buraya bazen. Ogretmen mi yazmis hemen begenelim ya da hemen elestirelim. O kadar sacma usluplarla yazilmis seyler begeni aldi ki bu konuda. Tam seviniyordum ne guzel devlet ana okullari ne kadar iyiymis diye tam "memur kafasi" diye bilinen uslupla yazilmis seyleri okuyunca malesef ben de o zaman ozel diyenlerdenim. (Memur kafasi derken memurlara hakaret olarak degil kastettigim art niyetsiz okursaniz neyi tanimlamaya calistigimi anlatsiniz) Benim calistigim sektorde de eger memursan tolere edilebilecek bazi tavirlar ozelde asla kabul gormez cunku. Yani ben sizi anliyorum ne tarz velilerlr karsilasip bunlari yazdiginizi. Siz de rica ediyorum neden o zaman ozel dediklerini anlayin insanlarin. Ozel sektor gorev tanimim degil terli ust bas degistirmek diyebilen insanlarin rahatlikla barinacaklari bir yer degil cunku. Bir kac sikayete bakar.
 
mesleğime aşık biri olarak 13 yıldır görev yapmaktayım. sanırım aşkın ömrü var dedikleri doğru olsa gerek :( bu yıl sırf bu çok bilmiş, dünyada tek çocuk kendi çocuğu sanan, bencil, akıl hocalığı meraklısı, internette okuduklarını bilgi diye satan, veli ve mahalle dedikoducusu, kuaföre gezmeye eğlenmeye para bulan fakat eğitim için 5 tl i çok gören çatır çatır hesabını soran, özel okullarla kıyaslayan fakat devlet okuluna gönderdiğinin farkında olmayan, kayıt almamız için yalvaran daha sonra çocuğum okula gelmek istemiyor bahanesi ile bencilce çocuğunu dönem ortasında okuldan alan ve daha uzun saatleri olan başka bir okula kayıt yaptıran ee günlerden geri kalıyordu haklı aslında, canı istediği gün okula getirip istemediğinde getirmeyen, canı istediği saatte okuldan alan, öğrencinin çişinin rengini sorarak öğretmenin wc de yanında olup olmadığını kendisince kurnazca sorgulamaya çalışan aldığı cevap karşısında istifini bozmayan, okulu sadece eğlenceden ibaret zanneden, çocukların sokaktan daha güvenli bir yerde vakit geçirdiklerini düşünen vb.... veliler yüzünden mesleğimden soğumak üzereyim. sınıf içerisinde öyle güzel huzurlu ve mutlu çalışıyorum ki anlatamam. çocuklar o kadar saf ve gerçekler ki dürüstler her şey den önce. onlarla olmak paha biçilemez. daha yazacak çok şey var aslında beni öğretmen arkadaşlarım çok daha iyi anlayacaklardır.

yalnız şunu da belirtmeden geçmek istemem; öğretimin-eğitimin ve öğretmenin önemini, sınıfın öğretmenin özel alanı olduğunu, istek ve eleştirilerini saygılı ve usulüne uygun biçimde dile getiren, kendini bilen, okur yazar olan olmayan, eğitimli eğitimsiz tüm velilerimin hakkını yemek istemem. onlara saygı duyuyor ve çok seviyorum.
bu gibi annelerin olması çok üzücü..
demekki herkezden anne herkezden de öğretmen olamıyor..
tamamen vijdan öne geçiyor burada..
 
Son düzenleme:
evet cocugu uzerınde cok tıtızlenen bır anne oldugum dogrudur.uykudayken asırı terler.kendı alt takımını kendı degıstırebılır.oylekı terden pijaması uzerıne oyle bır yapısırkı annesı olarak ben bıle cıkarırken zorlanıyorum....
kaldı kı diğer yorumlarımda da defalarca yazdıgım uzere ben zaten kızım uyandıktan sonra terlı pijamasını cıkarma ısını oğretmenden beklıyorum demedım.beklemıyorumda.tum yorumlarımı dıkkatlı okursanız sorunun ne oldugunu anlarsınız.zahmet olacak.....?
ayrıca tutmuyorum arkadasım bakıcı falan okula gonderıyorum.derdım sıkıntım neyse öğretmenımızle paylaşıyorum.cunku ne ıstedıgımı gayet ıyı bılıyorum tamammı.kızımın ögretmenıylede gayet ıyı bır ıletısımım var.
kımsenın kımseye muhalefet oldugu falan da yok.allah askına yazdıgımız yorumlara bakıp ne goruyosunuz da bu manasız yorumları yapıyosunuz gercekten saka gıbı....

bu forumda konu açılır. konuya cevap verilir. herkesin açtığı konulara yazılan yorumları tek tek okuyup sizin de onlara ne cevap verdiğinizi okumaya kalkarsak. sanırım bütün hayatımız bundan ibaret olur.biz size cevap yazarken sadece düşüncelerimizi yazıyoruz sizin gibi "iyi biliyorum tamam mı" "manasız manasız yorumlar" diye suçlamıyoruz kimseyi.şaka gibi olan kim acaba bu durumda kusura bakmayın.
 
Burada yazılanları görünce,

mesleğimin olduğuna, para kazandığıma şükrettim..

Yoksa devletin anaokulan göndermek zorunda kalacaktım cocuğumu.

ve "biz bakıcı değiliz,çok şikayet etmeyin sizin çocuğunuza önyargıyla yaklaşırız, Ne ter değiştirmesi, bırak teri üzerine su dökse bile değiştirmeyizi ilgi istiyorsanız özele gönderin..."

diyen kişilere emanet edeciktim ufacık korunmaya muhtaç masumları...

bizim ilk işimiz eğitim diyorlar.Evet eğitim. öğretim değil!!! Daha işinizin ne olduğunu bile bilmiyorsunuz.

pardonda ufacık bebelere quantum fiziği mi öğretmek sizin göreviniz?

onlar daha minnacık, korumasız..

onların eğitimi üzerini değiştirirken bile verilebiliyor.

Mesleğimi severek yapıyorum diyorlar bir de..

pöfff bu sevdiğiniz haliyse yazık yavrucaklara.


içinde insan sevgisi, çocuk sevgisi olmayan anaokulu öğretmeni olunca böyle oluyor bence.

2 yıllık çocuk gelişimi mezunu olmakla, yada üniversitelerin diğer ilgili bölümlerini okumakla, yeterli kpss puanı almakla olmuyor.

Muhasebeci değilsiniz siz. Gelsin fatura,işle faturayı...

Ki muhasebeci bile faturanın üzerine su döküldüğünde siler,

siz minicik yavruların ciğerlerine kıyma pahasına bir ter bezini bile çok görüyorsunuz.

neymiş efendim bakıcı değiliz biz. Eğitim veriyoruz.

Vay be.

Tutmuyalım sizi bu devlet anaokullarında Harvard'dan teklif var sizlere.

Dayamışsınız sırtınızı devlete,


anaokul öğretmeni lise öğretmeninden farklı olmalı.

bu öğretmenlere de kızamıyorum ki, sisteme kızıyorum

karpuzu bile seçiyorsun da,

çocuğun çorbasına ekmek doğramaya üşenen öğretmeni seçemiyorsun..
aman Allahım... yemin ederim yazılanları şaşkınlık içinde okudum...

eğitimde para sayesinde çocuğuna daha iyi imkanlar sunabileceğini düşünen biri sistemi nasıl eleştirir....öğretmene sırtınızı devlete dayamışsınız derken iyi peki siz sırtınızı neye dayıyorsunuz paraya mı....

görev yaptığım devlet okulunda öyle bi anasınıfı öğretmeni arkadaşım var ki türkiyede ki hiç bi okulda eşi bulunmaz cinsten bi öğretmen.. ve ben onunla çalışmaktan gurur duyuyorum...hiç bi çocuğun çorbasına ekmek felan da doğramadı.. ama sizin için önemli olan bu değil tabi.. parayı verirsiniz özel okulda çorbaya ekmeği doğratırsınız değil mi!!!!!!!!
 
İş yoğunluğumdan dolayı konuma gelemedim.

Bazı öğretmen arkadaşların düşündüklerini okudukça hayrete düştüğüm, üzüldüğüm gibi,

Diğer öğretmen arkadaşlarımızın, iyi niyetli - vicdanlı, görevim değil deyip görmezden gelemem diye düşündüğünü görmekte bir o kadar sevindirici,

Bilemem belki burada yazdıklarıyla biz annelleri üzmüştür ama yüreğinde merhamet taşır, belki burada bizi mutlu etmiştir ama gerçekte öyle değildir. Umarım herkesin içinde azıcık masum sevgisi vardır.

Bir tarafta ayy sümüklüler, tiksinçler ya diyebilen öğretmenler(sizleri kastetmiyorum asla, bizzat şahit olduğum çevremdekiler), diğer tarafta bir çocuğa belkide annesinin-babasının gösteremediği merhameti gösteren onlara gerçekten sahip çıkan öğretmenler var.

Yavrularımızı, öğretmenlerine, anne babalarına, VATANINA-MİLLETİNE hayırlı evlat olarak olarak yetiştirmeyi Allah bizlere nasip etsin. Öz güveni yerinde, Ne istediğini bilen, Gelecekte öğretmenlerini saygıyla anan, duacı olan nesillere gerçekten ihtiyacımız var.


Teşekkür ediyorum hepinize.
 
Polemiğe girmeden sadece konu sahibi arkadaşıma yardımcı olmak için yazıyorum.Benim oğlumda ana sınıfına gidiyor.Ben özeli tercih ettim.(Bunun sebebi günlere gitmek için oğlumu başımdan atmak değil tam gün çalıştığım için özelin saatlerinin bana uygun olmasıdır.)Bizim servis firmamız okul ile anlaşmalı ve ne olursa olsun okulun saat ve kurallarına uymak zorunda.Resmi tatillerde çocuklar isterse okulda bir saat kalsalar bile servis hizmeti vermek zorundalar.her sene başı bu kuralları içeren karşılıklı sözleşme imzalıyoruz.
televizyon konusuna gelince devlet yada özel en fazla bir saat televizyon izletebiliyorlar.sonuçta evde de bu kadarına izin veriliyor zaten içiniz rahat olsun.Bir arkadaşım pijama giydirmemelerinden bahsetmiş.Okul uyku saati için veliden pijama istemiş ise;uyku saatinde pijama giydirilmesi o okulun kuralları arasındadır ve öğretmen arkadaşlarım kusura bakmasın ama o pijama ne olursa olsun çocuğa giydirilmelidir.Okulları devlet yada özel olarak olarak ayırmam ,iyi yada kötü demem devlet okulunda çalışan bir arkadaşım var çocuklara mükemmel eğitim veriyorlar.Burada yazılanları okuduktan sonra oğlumun öğretmenine ne kadar teşekkür etsem azdır.Öğretmen arkadaşlarımın sıkıntılarını anlıyorum.Mesleklerine karışılmasını istememekte haklılar fakat,benim 4 yaşındaki çocuğuma eğitim veren bir öğretmen ben çocuğun sümüğünden,sidiğinden tiksinirim derse bunu anlayamam.O zaman bu mesleği yapmayacaksın arkadaşım.Çünkü o yaştaki bir çocuk oyuna dalar tuvaletini kaçırabilir.Bunu anneler olarak biz engelleyemeyiz.Benim oğlum çok terleyen bir çocuk ve benim bu konuda öğretmeninden bir talebim olmadığı halde okulun ilk haftası bana telefon açıp oğlumun çok terlediğini ,bir tane yedek çamaşır yetmediğini bundan sonra iki tane atlet koymamı istedi.demekki 20 tane çocukta istendiği zaman gözlemlenebiliyormuş.Son olarakta özellerde bakıcılık yapıldığını eğitim verilmediğini söyleyen arkadaşım bu konuda devletin bir müfredatı var ve emin olun özel okullar sizden daha fazla denetleniyor.Bu müfredata - değil + koyarak eğitim veriyorlar.Siz bakıcı değil eğitimcisiniz bunun hepimiz farkındayız ve saygı duyuyoruz.Sizde anne olarak bize saygı duyun lütfen...
 
Polemiğe girmeden sadece konu sahibi arkadaşıma yardımcı olmak için yazıyorum.Benim oğlumda ana sınıfına gidiyor.Ben özeli tercih ettim.(Bunun sebebi günlere gitmek için oğlumu başımdan atmak değil tam gün çalıştığım için özelin saatlerinin bana uygun olmasıdır.)Bizim servis firmamız okul ile anlaşmalı ve ne olursa olsun okulun saat ve kurallarına uymak zorunda.Resmi tatillerde çocuklar isterse okulda bir saat kalsalar bile servis hizmeti vermek zorundalar.her sene başı bu kuralları içeren karşılıklı sözleşme imzalıyoruz.
televizyon konusuna gelince devlet yada özel en fazla bir saat televizyon izletebiliyorlar.sonuçta evde de bu kadarına izin veriliyor zaten içiniz rahat olsun.Bir arkadaşım pijama giydirmemelerinden bahsetmiş.Okul uyku saati için veliden pijama istemiş ise;uyku saatinde pijama giydirilmesi o okulun kuralları arasındadır ve öğretmen arkadaşlarım kusura bakmasın ama o pijama ne olursa olsun çocuğa giydirilmelidir.Okulları devlet yada özel olarak olarak ayırmam ,iyi yada kötü demem devlet okulunda çalışan bir arkadaşım var çocuklara mükemmel eğitim veriyorlar.Burada yazılanları okuduktan sonra oğlumun öğretmenine ne kadar teşekkür etsem azdır.Öğretmen arkadaşlarımın sıkıntılarını anlıyorum.Mesleklerine karışılmasını istememekte haklılar fakat,benim 4 yaşındaki çocuğuma eğitim veren bir öğretmen ben çocuğun sümüğünden,sidiğinden tiksinirim derse bunu anlayamam.O zaman bu mesleği yapmayacaksın arkadaşım.Çünkü o yaştaki bir çocuk oyuna dalar tuvaletini kaçırabilir.Bunu anneler olarak biz engelleyemeyiz.Benim oğlum çok terleyen bir çocuk ve benim bu konuda öğretmeninden bir talebim olmadığı halde okulun ilk haftası bana telefon açıp oğlumun çok terlediğini ,bir tane yedek çamaşır yetmediğini bundan sonra iki tane atlet koymamı istedi.demekki 20 tane çocukta istendiği zaman gözlemlenebiliyormuş.Son olarakta özellerde bakıcılık yapıldığını eğitim verilmediğini söyleyen arkadaşım bu konuda devletin bir müfredatı var ve emin olun özel okullar sizden daha fazla denetleniyor.Bu müfredata - değil + koyarak eğitim veriyorlar.Siz bakıcı değil eğitimcisiniz bunun hepimiz farkındayız ve saygı duyuyoruz.Sizde anne olarak bize saygı duyun lütfen...
yazdıklarınıza harfıen katılıyorum.
ayrıca pıjama hususundakı yorumlarınıza ek olarakda sunu belırteyım dedığınız gıbı pijamayı bızden okul ıdaresı ve öğretmenımız ıstedı.benım kızım normalde kendı alt takımını degıstırebılır ama ust takımlarını degıstırırken mutlaka destek alması gerekır.bu arada okulumuzun rehberlık servısının sevgı menusu adında, velılerı bılgılendırme ve egıtme amaclı verılen 5 sayfalık egıtım yazısında zaten 3-4 yasın kazanması gereken fızıksel faalıyetler arasında, kıyafet degıstırme ısı gecmıyor.bu yas gurubundakı cocuklar ancak yardımla gıyınebılır...tek basına guyunebılmek 5 yas grubundakı bır cocugun alabılecegı bır sorumluluktur..3-4 yas grubundakı bır cocugun kıyafetını gıyebılmesı lazım,eger gıyemıyosa o annede ıs yoktur gıbı agır hukumlerle annelerı elestıren bazı arkadaslara duyurulur.
 
Back
X