- 10 Ocak 2010
- 100
- 33
- 98
Merhabalar ;
Sizlerle bir aydınlamamı pylaşmak istedim sadece dert tasa soru cevao değil olurda okumak isterseniz belki benimle mutlu olursanız diyerek .
29 yaşında bekar işi gücü yerinde bir bayanım öyleki yıllardı ayrı anne babada çekilen üzüntülerden dolayı hep mutlu ailem olacağına inandım ve bu hayallede nerede yanlış erkek var ona yöneldim beni sevmeyeni sevdim , yanlışları en çok babama benzer seçip düzeltirim sandım. Ne aptalmışım sanıo ki insan bilinç altında onunla birlikte çocukluğun düzler . Oysa ki ilk kuraldı öğretilen ilk teselliydi kızlarla birbirimize verdiğimiz "insanlar değişmez" sadece gelişir. Oda sen karşıya ya acı verirsen seni kaybetmemek için yada çok aşık olursa sana ki oda az buçuk acı demek anca öyle değişir.
Şimdi şimdi anlıyorum aslında yaşla mı tecrübeyle mi hayal kırıllığıyla mı bilinmez 2 yıldır çektiğim acıların seçtiğim yanlış erkeklerden mi bilinmez ... Ben hep beni sevmeyeni seçtim sevilmek ne büyük bir istekmiş ne doymaz ego aslında 100 kişide sevse seni sevmeyeni elde etme arzusu . Ve hani o kendince seçtiğin olmayan adam hayatında tam olarak yer almıyor diye bütün sahio olduklarını görememe. Sonra bir eziklik vucutta herşey varken bekar olmanın yaşla gelen ağırlığı sanki vebalısın gibi güzel kariyerli ama bekarsın yazık sana algısı. sırf bu algı yüzünden yanlışlardan kaçmak için , evlenince baskı biter sanıp az daha yanlış bir adamla ömür geçirecektim çok şükürki benim kendimi kandırmamı benden önce o farketti. Kadınlar ne garp nasıl güçlüyüz ama aslında yalnız kalıcam korkusuyla nasılda çaresiz . Demekki bazen birşeyleri anlamak için onlarca kitaba gerek yokmuş bazen zaman gelirmiş ve insan dermişki artık bu kadın olmaktan çok sıkıldım bu kadın burada bugün ölüyor ve başkası doğuyor .
Sizlerle bir aydınlamamı pylaşmak istedim sadece dert tasa soru cevao değil olurda okumak isterseniz belki benimle mutlu olursanız diyerek .
29 yaşında bekar işi gücü yerinde bir bayanım öyleki yıllardı ayrı anne babada çekilen üzüntülerden dolayı hep mutlu ailem olacağına inandım ve bu hayallede nerede yanlış erkek var ona yöneldim beni sevmeyeni sevdim , yanlışları en çok babama benzer seçip düzeltirim sandım. Ne aptalmışım sanıo ki insan bilinç altında onunla birlikte çocukluğun düzler . Oysa ki ilk kuraldı öğretilen ilk teselliydi kızlarla birbirimize verdiğimiz "insanlar değişmez" sadece gelişir. Oda sen karşıya ya acı verirsen seni kaybetmemek için yada çok aşık olursa sana ki oda az buçuk acı demek anca öyle değişir.
Şimdi şimdi anlıyorum aslında yaşla mı tecrübeyle mi hayal kırıllığıyla mı bilinmez 2 yıldır çektiğim acıların seçtiğim yanlış erkeklerden mi bilinmez ... Ben hep beni sevmeyeni seçtim sevilmek ne büyük bir istekmiş ne doymaz ego aslında 100 kişide sevse seni sevmeyeni elde etme arzusu . Ve hani o kendince seçtiğin olmayan adam hayatında tam olarak yer almıyor diye bütün sahio olduklarını görememe. Sonra bir eziklik vucutta herşey varken bekar olmanın yaşla gelen ağırlığı sanki vebalısın gibi güzel kariyerli ama bekarsın yazık sana algısı. sırf bu algı yüzünden yanlışlardan kaçmak için , evlenince baskı biter sanıp az daha yanlış bir adamla ömür geçirecektim çok şükürki benim kendimi kandırmamı benden önce o farketti. Kadınlar ne garp nasıl güçlüyüz ama aslında yalnız kalıcam korkusuyla nasılda çaresiz . Demekki bazen birşeyleri anlamak için onlarca kitaba gerek yokmuş bazen zaman gelirmiş ve insan dermişki artık bu kadın olmaktan çok sıkıldım bu kadın burada bugün ölüyor ve başkası doğuyor .