• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

dini paylaşım alanı

ODTÜ’de Mescid İnşaatı Alınan Tepkiler Üzerine Durduruldu!
{total}<\/strong>shares<\/small>"}" style="box-sizing: border-box; -webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-font-smoothing: subpixel-antialiased; text-align: center; display: inline-block; margin-right: 15px;">179SHARES

Share on TwitterShare on Facebook
ARALIK 9, 20150 LİKE 45


odtu%CC%88-mescit.jpg


ODTÜ’lü Müslüman Gençlerin talebi üzerine yapılacak olan mescidin inşaatı namaz kılanlara tahammülü olmayan akademisyen ve öğrencilerin tepkisi üzerine durduruldu, konuyla ilgili açıklama ise şu şekilde:

ODTÜ’de Türkiye’nin en büyük kampüs üniversitelerinden, 75.000 dönümden daha fazla arazisi ile Türkiye şartlarındaki pek çok ilçeden daha büyük olan, namaz kılan pek çok öğrenci ve çalışanının kampüs içerisinde yaşadığı ODTÜ’de, ‘merdiven altı’ diye tabir edilebilecek yerlerde açtırılan karanlık, kullanışsız, havasız, bakımsız, abdest alabilmeye imkân vermeyen, talebe göre çok yetersiz kalan, yere serilen birkaç seccade ile mescid süsü verilmiş mekânların varlığı bir gerçektir. Bunların yanında ihtiyacı karşılayabilecek, talebe nispeten kâfi gelecek, abdest almaya da elverişli olan Kütüphane Hanım-Erkek Mescidlerinin kullanımı 10 dakikalık ders aralarında ve diğer dar vakitli aralarda yerleşkedeki dağınık yerleşim, fakülte binalarının merkeze olan uzaklığı ve bölüm binaları arasındaki mesafeler dolayısıyla mümkün değildir, ODTÜ Camii de kampüs içerisindeki konumu ve ulaşımının zorluğu nedeniyle yalnızca civardaki fakültelerde dersi olan öğrenciler tarafından kullanılabilmektedir.

Ayrıca yüzlerce öğrenciye sahip olmasına ve çevresindeki diğer bölüm, fakülte ve binalardan öğrenci ve çalışanlar tarafından da kullanılıyor olmasına rağmen aynı anda sınırlı sayıda kişinin sığabileceği büyüklükte olan Hazırlık Mescidi, Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu’nun rutin ders saatlerinin namaz vakitlerine uygun olmaması nedeniyle başka bir alternatifi olmayan pek çok öğrenciyi zor durumda bırakmakta ve mağdur etmektedir.

Toplanan imzalarla, yazılan dilekçelerle ve yapılan görüşmelerle uzun yıllar boyu pek çok defa dillendirilen, defalarca kez rektörlüğün ve ilgili birimlerin gündemine getirilen ‘ihtiyacı karşılayabilecek yeni bir Hazırlık Mescidi’ talebi iki sene önce rektörlük tarafından haklı görülmüş ve ilgili resmi işlemler başlatılmıştır. Buna rağmen, yapımı yalnızca bir ay alacak mescidin inşaatına başlanması her defasında rektörlük ve yetkili merciiler tarafından geçiştirilmiş ve defalarca kez ertelemiştir. ODTÜlü Müslüman öğrencilerin yoğun mücadeleleri ile geçtiğimiz Kasım ayı ortalarında başlayan mescid inşaatı, namaz kılan öğrencilere tahammülü olmayan bazı akademisyenler ve öğrenciler tarafından büyük tepki görmüş; süreç boyunca Müslüman öğrencilere tehditler savrulmuş, çirkin ithamlarda bulunulmuştur. Rektörlük, akademisyenler ve öğrenciler tarafından gelen bu tepkiler sonucu geri adım atarak, Müslüman öğrencilere hiçbir mantıklı açıklama yapmaksızın, makul gerekçe sunmaksızın inşaatı durdurmuştur. Üstelik kısa süre içerisinde de ilgili ihaleyi iptal edecektir.

ODTÜ Rektörlüğü’ne sesleniyoruz:
Mağduriyetleri önleyecek, öğrencilerin ve çalışanların inançlarına göre ibadetlerini rahatça yapabilmelerine olanak sağlayacak, ihtiyacı karşılayabilecek genişlikte ve abdest almaya elverişli bir mescid talep ediyoruz.
Medyadan, kamuoyundan, tüm duyarlı kardeşlerimizden ve vicdanlı herkesten destek bekliyoruz.

Kampanyayı imzalamak için tıklayın:

https://www.change.org/p/odtü-de-mescid-inşaatı-tepkiler-üzerine-durduruldu-mescid-istiyoruz

Paylaşmak Sünnettir:
 
ODTÜ’de Mescid İnşaatı Alınan Tepkiler Üzerine Durduruldu!
{total}<\/strong>shares<\/small>"}" style="box-sizing: border-box; -webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-font-smoothing: subpixel-antialiased; text-align: center; display: inline-block; margin-right: 15px;">179SHARES

Share on TwitterShare on Facebook
ARALIK 9, 20150 LİKE 45


odtu%CC%88-mescit.jpg


ODTÜ’lü Müslüman Gençlerin talebi üzerine yapılacak olan mescidin inşaatı namaz kılanlara tahammülü olmayan akademisyen ve öğrencilerin tepkisi üzerine durduruldu, konuyla ilgili açıklama ise şu şekilde:

ODTÜ’de Türkiye’nin en büyük kampüs üniversitelerinden, 75.000 dönümden daha fazla arazisi ile Türkiye şartlarındaki pek çok ilçeden daha büyük olan, namaz kılan pek çok öğrenci ve çalışanının kampüs içerisinde yaşadığı ODTÜ’de, ‘merdiven altı’ diye tabir edilebilecek yerlerde açtırılan karanlık, kullanışsız, havasız, bakımsız, abdest alabilmeye imkân vermeyen, talebe göre çok yetersiz kalan, yere serilen birkaç seccade ile mescid süsü verilmiş mekânların varlığı bir gerçektir. Bunların yanında ihtiyacı karşılayabilecek, talebe nispeten kâfi gelecek, abdest almaya da elverişli olan Kütüphane Hanım-Erkek Mescidlerinin kullanımı 10 dakikalık ders aralarında ve diğer dar vakitli aralarda yerleşkedeki dağınık yerleşim, fakülte binalarının merkeze olan uzaklığı ve bölüm binaları arasındaki mesafeler dolayısıyla mümkün değildir, ODTÜ Camii de kampüs içerisindeki konumu ve ulaşımının zorluğu nedeniyle yalnızca civardaki fakültelerde dersi olan öğrenciler tarafından kullanılabilmektedir.

Ayrıca yüzlerce öğrenciye sahip olmasına ve çevresindeki diğer bölüm, fakülte ve binalardan öğrenci ve çalışanlar tarafından da kullanılıyor olmasına rağmen aynı anda sınırlı sayıda kişinin sığabileceği büyüklükte olan Hazırlık Mescidi, Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu’nun rutin ders saatlerinin namaz vakitlerine uygun olmaması nedeniyle başka bir alternatifi olmayan pek çok öğrenciyi zor durumda bırakmakta ve mağdur etmektedir.

Toplanan imzalarla, yazılan dilekçelerle ve yapılan görüşmelerle uzun yıllar boyu pek çok defa dillendirilen, defalarca kez rektörlüğün ve ilgili birimlerin gündemine getirilen ‘ihtiyacı karşılayabilecek yeni bir Hazırlık Mescidi’ talebi iki sene önce rektörlük tarafından haklı görülmüş ve ilgili resmi işlemler başlatılmıştır. Buna rağmen, yapımı yalnızca bir ay alacak mescidin inşaatına başlanması her defasında rektörlük ve yetkili merciiler tarafından geçiştirilmiş ve defalarca kez ertelemiştir. ODTÜlü Müslüman öğrencilerin yoğun mücadeleleri ile geçtiğimiz Kasım ayı ortalarında başlayan mescid inşaatı, namaz kılan öğrencilere tahammülü olmayan bazı akademisyenler ve öğrenciler tarafından büyük tepki görmüş; süreç boyunca Müslüman öğrencilere tehditler savrulmuş, çirkin ithamlarda bulunulmuştur. Rektörlük, akademisyenler ve öğrenciler tarafından gelen bu tepkiler sonucu geri adım atarak, Müslüman öğrencilere hiçbir mantıklı açıklama yapmaksızın, makul gerekçe sunmaksızın inşaatı durdurmuştur. Üstelik kısa süre içerisinde de ilgili ihaleyi iptal edecektir.

ODTÜ Rektörlüğü’ne sesleniyoruz:
Mağduriyetleri önleyecek, öğrencilerin ve çalışanların inançlarına göre ibadetlerini rahatça yapabilmelerine olanak sağlayacak, ihtiyacı karşılayabilecek genişlikte ve abdest almaya elverişli bir mescid talep ediyoruz.
Medyadan, kamuoyundan, tüm duyarlı kardeşlerimizden ve vicdanlı herkesten destek bekliyoruz.


Kampanyayı imzalamak için tıklayın:

https://www.change.org/p/odtü-de-mescid-inşaatı-tepkiler-üzerine-durduruldu-mescid-istiyoruz

Paylaşmak Sünnettir:
benim bilgisayarda sayfa açılmıyor :(
 
üşütüyorum zannımca :KK43:
zaten sürekli üşüyorum
sonunda boğaz ağrısı
baş ağrısı ve göz yanması
Rabb im şifa versin
cümlemizeee
Canim dikkat et kendine sıvı alımını artır ilaç kullanamazsın sen meyve te bol bol
 
ooo :)

matmazelin duaya ihtiyacı var hstaaa oluyooo şu an ve de tavsiyeye napmalıyım
Hadi ya hemen iyileşmen lazım taze anne :) öncelikle kkda bi arkadaş bana üşüyorsan ayaklarının altına vicks sür üstüne çorap giy öyle yat demişti ben bunu denedim resmen ayaklarımdan alev çıkıyordu sanki , nane limon tüketmeye çalış bebeğe zararı olmaz diye biliyorum , papatya çayıda çok iyi geliyor özellikle boğaz gıcıklanmasında falan gayet iyi , en önemlisi pekmez ye ama pekmezi suyla karıştırıp öyle iç acayip kan yapıyor ve üşümeyi de engelliyor , göz yanması da yorgunluktan olabilir demlediğin taze çayın deminden pamuğa dök göz kapaklarının üstüne koy çok güzel dinlendiriyor ve yanmada kalmıyor aklıma gelenler bunlar
 
Son düzenleme:
Bir Ayet
Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslam'a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. Bakara, 2/208
Bir Hadis
“Allah’ım! Senden iman içinde sağlık, güzel ahlâk içinde iman, peşinden rahmet, âfiyet, mağfiret ve rıza gelen bir kurtuluş istiyorum.” (Hakim, "De’avat", No: 1919)
 
Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir, ona hainlik yapmaz, ona yalan söylemez, onu yüzüstü bırakmaz…."

(Tirmizî, "Birr", 18)
 
BEDEN ÜLKESİNİN SULTANI: KALP


Kardeşlerim!

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, sıkça dile getirdiği dualardan biri şöyleydi: “ Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Rabbim! Benim kalbimi dinin üzere sabit kıl!”1

Kardeşlerim!
Efendimiz, bu duasında Yüce Allah’tan kalbini iman ve istikamet üzere sabit kılmasını dilemişti. Zira kalp, iman ve istikametin merkezi, başlangıç ve bitiş yeridir. İman ve İslam’ın bir tezahürü olan her hayırlı ve faydalı işe öncelikle kalpte niyet edilir. İşte böylesi bir öneme sahip olan kalp, Peygamberimiz (s.a.s) tarafından beden ülkesinin sultanı diye takdim edilir.2

Kardeşlerim!

Kalp, sadece vücutta kan dolaşımını ve hayatın devamını sağlayan bir organ, küçük bir et parçası değildir şüphesiz. Kalp manevi hayatımıza yön veren ve akıbetimizi belirleyecek olan bir merkezdir. Kalp, iman ve küfrün, sevgi ve nefretin, cesaret ve korkaklığın, iyilik ve kötülüğün, kısacası bütün duyguların kaynağıdır. Güzellikler de çirkinlikler de hep kalpte başlar kalpte biter. Hayrın ve faydalı düşüncelerin barınağı olan bir kalpten ancak güzellikler yansır. Çirkinliklerle kirletilmiş, olumsuzlukların esiri haline getirilmiş bir kalpten yansıyacak olan da kötülüklerdir. Efendimiz (s.a.s), bu gerçeği “Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki o iyi olursa bütün vücut iyi olur. O bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.”3 hadisiyle dile getirmiştir.

Kardeşlerim!

Mümin, kalbini güzelliklere, hayra ve insanlığın faydasına açan, kötülüklere sımsıkı kapatan kişidir. Mümin, kalb-i selim sahibidir. Selim kalp, Allah’a gönülden teslim olmuş bir kalptir. Bu kalp, ışığını imandan, güzelliğini salih amellerden alır. Selim bir kalpte dünyevi hiçbir kaygı, tasa ve kedere esir olma yoktur; yalnızca Allah’a dayanıp güvenme vardır. Bu kalpte onur ve haysiyeti zedeleme yoktur; izzet ve saygınlık vardır. Selim olan kalpte sorumsuzluk, bencillik, kin, nefret, zulüm yoktur; paylaşma, diğerkâmlık, sevgi, saygı, hoşgörü vardır. Bu kalpte şiddet, husumet değil, şefkat, merhamet, ülfet, muhabbet vardır. Bu kalpte hayâsızlık değil, iffet, erdem, fazilet vardır. Bu kalpte “ben” değil, “biz” vardır; birlikte ağlayıp birlikte gülme vardır. Bu kalpte kibir değil tevazu, yalan ve eğrilik değil sadakat, kabalık değil nezaket, katılık değil letafet, korku değil cesaret vardır.

Selim bir kalbe sahip olan mümin bilir ki; kendisi, borçluya, hastaya, yaşlıya, darda kalmışa, mazluma, mağdura yardım eli uzatılmasını isteyen bir medeniyetin mensubudur. Bu kalbin sahibi bilir ki; o, Abdullah, Enes, Beşir gibi yetimlere, öksüzlere baba şefkatiyle muamele eden bir Peygamberin ümmetidir. Selim bir kalbin sahibi bilir ki; onun “Asıl elde tuttuğun değil, dağıttığın bizimdir.”4 buyuran, komşuyu gözeten, yoksula kol kanat geren bir peygamberi vardır.


Kardeşlerim!

Üzülerek belirtmek gerekir ki bugün hırs, tamah, daha çok kazanma, daha çok haz alma ve daha hızlı yaşama arzusu insanlığı adeta kuşattı. Bugünlere ve yarınlara yön veren beden ülkesinin sultanı kalpler bedenlere esir oldu. Bugün insanlık, topyekûn bir merhametsizlik, vicdansızlık ve vurdumduymazlık sorunu yaşıyor. Nice mazlumların feryadına, yardım çığlıklarına kulak tıkanıyor. Nice canlar, şiddete, zulme, teröre kurban gidiyor. Niceleri evsiz, yurtsuz, yuvasız bırakılıyor. Denizler, her geçen gün mülteci mezarlığına dönüşüyor. Kıyıya vuran minik bedenler, aslında vicdanların kıyıya vurduğunu, her gün insanlığın irtifa ve itibar kaybettiğini haykırıyor.


Kardeşlerim!

Bugün kalplerin pasını, katılığını, hastalığını silmek için bir gönül terbiyesine ve merhamet seferberliğine ihtiyacımız var. Bugün bize ahirette gerçek manada fayda sağlayacak olan kalb-i selime çok ama çok ihtiyacımız var. O halde geliniz, “O gün, ne mal ne de evlat fayda verir. Ancak Allah’a kalb-i selim ile gelenler fayda bulur.”5 âyetini bir kez daha derinden tefekkür edelim. Fıtratımızda var olan selim kalbimizi, zihnimizle, dilimizle, salih amellerimizle daha da tezyin edelim. Kalbimiz, her daim Rabbimizin rızasını arasın, O’nun ve Resulü’nün sevgisiyle dolsun. Kalbimiz, güzelliklerin merkezi olsun ve etrafımıza güzellikler saçsın. Gönüllere sevinç, huzur ve mutluluk taşısın.


Hutbemi Kur’an-ı Kerim’in ve Efendimiz (s.a.s)’in bize öğrettiği şu dualarla bitirmek istiyorum:

“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma! Bize tarafından bir rahmet bağışla! Hiç kuşku yok ki, lütfu bol olan yalnız sensin.”6
“Allah’ım! Kulağımın kötülüğünden, gözümün kötülüğünden, dilimin kötülüğünden, kalbimin kötülüğünden sana sığınırım.”7



1 Tirmîzi, Daavât, 89
2 Abdurrezzâk, el-Musannef, XI, 221.
3 Buhârî, İman, 39.

4 Tirmizî, Sıfatu’l Kıyâme, 35.

5 Şuarâ, 26/88-89
6 Âl-i İmrân, 3/8.
7 Nesâî, İstiâze, 4.


Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
 
Back
X