Doğru İnsan Olduğunu Nasıl Anlıyorsunuz?

holyowl

Guru
Kayıtlı Üye
2 Aralık 2012
839
1.151
333
Anladım ki; bu yaşıma kadar büyük yanılmışım.
Kapımda yatan, sensiz yaşayamam diye yalvaran insan beni yarı yolda bıraktığında anladım :))
Maalesef 28 yaşında anlayabildim bunu keşke daha genç tecrübe etseydim. Benim için sürekli ilgi, kapımda sabahlanması, kıskanılmak büyük sevgi kıstaslarıymış meğer. Ne safmışım..
O sensiz olamam diyenler çekip gidebiliyor işte sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi.
Gerçekten ‘bana kıyamıyor ya’ diye düşündüğüm insan, karşısında ağlarken birlikte olmamız imkansız diyebiliyor.
İşte bu büyük hayal kırıklığım ve yaşadığım şokun sonrasında sanırım ben sevilmeyi çok yanlış anlamışım.
Siz bir insanın doğru olduğunu nasıl anladınız?
Kaç yaşında evlendiniz?
Nedir bu kıstas..
 
zaten biri doğru olduğu zaman -konu evlilikse- çok bir zaman almıyor.
çevremde ve benim evliliğimde (mutlu bir evliliğim olduğunu düşünüyorum) bazı şeyler sürüncemede kalmıyor.
hemen oluyor. çok büyük fırtınalar, terkedişler, tekrardan barışmalar falan da hikaye bu arada.
yine de hiçbir şeyin garantisi tabi ki yok.
 
Anladım ki; bu yaşıma kadar büyük yanılmışım.
Kapımda yatan, sensiz yaşayamam diye yalvaran insan beni yarı yolda bıraktığında anladım :))
Maalesef 28 yaşında anlayabildim bunu keşke daha genç tecrübe etseydim. Benim için sürekli ilgi, kapımda sabahlanması, kıskanılmak büyük sevgi kıstaslarıymış meğer. Ne safmışım..
O sensiz olamam diyenler çekip gidebiliyor işte sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi.
Gerçekten ‘bana kıyamıyor ya’ diye düşündüğüm insan, karşısında ağlarken birlikte olmamız imkansız diyebiliyor.
İşte bu büyük hayal kırıklığım ve yaşadığım şokun sonrasında sanırım ben sevilmeyi çok yanlış anlamışım.
Siz bir insanın doğru olduğunu nasıl anladınız?
Kaç yaşında evlendiniz?
Nedir bu kıstas..
Abartılı sevgi gösterileri bana hep balon gelmiştir. 28 yaş çok geç sayılmaz, tecrübe olmuş iyilerle karşılaşın inşallah.
 
Ben evlilik kararının çok zaman almamasının doğru bir kıstas olduğunu düşünmüyorum, çok kısa sürede tökezlemeden, sürünmeden evlenip kısa sürede boşananlara tanık olduğum için olabilir.

Bence bunun bir kıstası da yok hatta.
“Bu işten ne köy olur ne kasaba.” cümlesini kuracak kadar olumsuzluk varsa o iş olmuyor, o kesin sadece.
Yani yanlış olan bangır bangır bağırıyor.
Ama her olumlu görünenin garantisi yok.
 
Kim sensiz yasayamam diyorsa yalan soyluyordur ,%99.9 net. Nazım Hikmet"in bir sozu var cok severim;
"Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, işte ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım." Iste biri sana bu sozu soyluyorsa ona guven. O durusttur.
 
doğru insan diye bir şey yok bence. doğru insan, doğru zaman, doğru koşullar gibi bir sürü faktör var. biri olmasa diğerleri yarım kalıyor.

doğru olabilecek bir insan gittikten sonra doğru olabilecek bir başka insan geliveriyor ve kalan kutucuklar da tiklendiğinde olaylar gelişiveriyor. edindiğiniz tecrübenin bir benzerini ben de edindim ve artık insanlardan her şeyi bekliyorum. bugün benzer bir şekilde hayatımdaki insan çıksa önceki gibi garipsemem. hiçbir zaman kimseden %100 emin olabileceğimizi düşünmüyorum, bunu kabullendikten sonrası daha kolay oluyor.
 
Anladım ki; bu yaşıma kadar büyük yanılmışım.
Kapımda yatan, sensiz yaşayamam diye yalvaran insan beni yarı yolda bıraktığında anladım :))
Maalesef 28 yaşında anlayabildim bunu keşke daha genç tecrübe etseydim. Benim için sürekli ilgi, kapımda sabahlanması, kıskanılmak büyük sevgi kıstaslarıymış meğer. Ne safmışım..
O sensiz olamam diyenler çekip gidebiliyor işte sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi.
Gerçekten ‘bana kıyamıyor ya’ diye düşündüğüm insan, karşısında ağlarken birlikte olmamız imkansız diyebiliyor.
İşte bu büyük hayal kırıklığım ve yaşadığım şokun sonrasında sanırım ben sevilmeyi çok yanlış anlamışım.
Siz bir insanın doğru olduğunu nasıl anladınız?
Kaç yaşında evlendiniz?
Nedir bu kıstas..
5 para etmeyen insanlarla yıllarımı harcadım tabi o zaman gözler kör göremiyosunuz, daha sonra eşimle görücü usulü tanıştım hiç evlenmeyi düşünmüyordum o ara hatta eşim ve ailesi tanışmaya gelirken zaten evlenmicem ben bir çay içsinler kız istemiyor deyin yollayın dedim anneme amaaa tabi iş öyle değilmiş eşimi görünce içimde birşeyler oldu sanki yıllardır tanıyorum, sanki görücü usulü değil yıllarca birlikte olduğum aşkımdan öldüğüm adam gelmişti beni istemeye velhasılıkelam hayır diyemedim 6 ay içinde söz, nişan, düğün herşey oldu bitti 2 seneyi geçti evleneli gayet mutlu, huzurlu bir evliliğimiz var çok şükür, hatta öyleki ikimizin akrabalarıda görücü usulü olduğuna asla inanmadı halada inanmıyorlar, görücü usulü evlenen insan nasıl böyle bakar birbirine diyorlar.
 
Baska konulariniza da yazdim. Evet sevgiyi yanlis anliyorsunuz hemde çok, bir de ustune hala kendinizi hakli goruyorsunuz ve yari yolda birakildim diyorsunuz. Önce bir kendinizi elestirin bence.

Eski konularinizdan okudugum kadariyla siz "Seven insan butun tavirlari, tripleri, herşeyi cekmeli aldatma, yalan olmadigi surece" kafasinda bir insansiniz. Aldatma, yalan olmadigi surece insana butun psikolojik baskilari yapmakta sorun görmuyorsunuz ve işin sonunda "aglayip, pismanim" dediginizde devamli affeden bir insan bekliyorsunuz.
Sevgi de tükenebilen, yorulabilen, biten bisey.

Her istedigimi yapayim o seviyorsa birakamaz kafasiyla hicbir ilişkiniz yurumez sizin.
Sevgi bekliyorsaniz siz de biraz sevin ve seven insan karsisindakine biraz daha dikkatli davranir.

21 yasimda evlendim. Evlendigimde oldukça fevriydim cok şeyi duzelttim kendimde ama sizin bu kafanizi ben 21 yaşimdayken bile yasamiyordum, farkindaydim sevginin ne oldugunu biliyordum.
 
Biraz erkek mantalitesi edinmek lazım belki de.
Hiçbiri aşkından ölmüyor.
Ayrılıyor, kısa sürede başkası ile evleniyor, gayet de önüne bakıyor.
Biraz mantık, biraz gönül işi..

Diyelim ki belirli kriterleriniz var, erkek de ona uyuyor. Sonra zaman geliyor hiç aklınıza gelmeyen bir şeyden yara alıyorsunuz. Kriter listesine bir şey daha ekleniyor.

Belki de çok kasmadan yaşanan, doğal ilerlerken gözünüze sokulmadan temel kriterlerinizin gerçekleştiğini gördüğünüz bir ilişki doğrudur. Bilemiyorum.
 
Anladım ki; bu yaşıma kadar büyük yanılmışım.
Kapımda yatan, sensiz yaşayamam diye yalvaran insan beni yarı yolda bıraktığında anladım :))
Maalesef 28 yaşında anlayabildim bunu keşke daha genç tecrübe etseydim. Benim için sürekli ilgi, kapımda sabahlanması, kıskanılmak büyük sevgi kıstaslarıymış meğer. Ne safmışım..
O sensiz olamam diyenler çekip gidebiliyor işte sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi.
Gerçekten ‘bana kıyamıyor ya’ diye düşündüğüm insan, karşısında ağlarken birlikte olmamız imkansız diyebiliyor.
İşte bu büyük hayal kırıklığım ve yaşadığım şokun sonrasında sanırım ben sevilmeyi çok yanlış anlamışım.
Siz bir insanın doğru olduğunu nasıl anladınız?
Kaç yaşında evlendiniz?
Nedir bu kıstas..
Dogru insan sensiz yasayamam demiyor, sensiz yasayamayacagini belli ediyor. Sana bisey olacagini saninca odu kopuyor mesela.
Seni seviyorum demektem cekinmiyor ama demediginde bile sevdigini hissettiriyor.
 
Baska konulariniza da yazdim. Evet sevgiyi yanlis anliyorsunuz hemde çok, bir de ustune hala kendinizi hakli goruyorsunuz ve yari yolda birakildim diyorsunuz. Önce bir kendinizi elestirin bence.

Eski konularinizdan okudugum kadariyla siz "Seven insan butun tavirlari, tripleri, herşeyi cekmeli aldatma, yalan olmadigi surece" kafasinda bir insansiniz. Aldatma, yalan olmadigi surece insana butun psikolojik baskilari yapmakta sorun görmuyorsunuz ve işin sonunda "aglayip, pismanim" dediginizde devamli affeden bir insan bekliyorsunuz.
Sevgi de tükenebilen, yorulabilen, biten bisey.

Her istedigimi yapayim o seviyorsa birakamaz kafasiyla hicbir ilişkiniz yurumez sizin.
Sevgi bekliyorsaniz siz de biraz sevin ve seven insan karsisindakine biraz daha dikkatli davranir.

21 yasimda evlendim. Evlendigimde oldukça fevriydim cok şeyi duzelttim kendimde ama sizin bu kafanizi ben 21 yaşimdayken bile yasamiyordum, farkindaydim sevginin ne oldugunu biliyordum.
Sizi anlıyorum kendinizce tabiki haklı noktalar vardır ama buraya yazdığım kadar biliyorsunuz yani ilişkinin özü çok farklı maalesef. Ben gayet sevdim emin olun, çokta fedakarlık yaptım.
O istemiyor diye düğün istemedim, o maddi zorluğa girmesin diye eski eşiyle aldığı eşyalarda oturmayı dahi kabul ettim, kendimi sadece ona adadım. Belki bunlar bile yanlıştı ama ne yaşadığımı bilmeden sevginin ne olduğunu bilmediğimi iddia etmeyin.
 
Sizi anlıyorum kendinizce tabiki haklı noktalar vardır ama buraya yazdığım kadar biliyorsunuz yani ilişkinin özü çok farklı maalesef. Ben gayet sevdim emin olun, çokta fedakarlık yaptım.
O istemiyor diye düğün istemedim, o maddi zorluğa girmesin diye eski eşiyle aldığı eşyalarda oturmayı dahi kabul ettim, kendimi sadece ona adadım. Belki bunlar bile yanlıştı ama ne yaşadığımı bilmeden sevginin ne olduğunu bilmediğimi iddia etmeyin.

Fedakalik yapiyor olmaniz her turlu davranisi gosterebileceginiz anlamina gelmiyor. Ben şunlara katlandim, sende bunlara katlan demek karsilikli olarak birbirini yormak oluyor.
İlişki, evlilik devamli birseylere "katlanmaya" calişmakla yuruyen birsey degil. Olmuyorsa olmuyordur biyerde.

Evet evlilik fedakarlik istiyor bu bir gercek ama bu şekilde değil.
 
Fedakalik yapiyor olmaniz her turlu davranisi gosterebileceginiz anlamina gelmiyor. Ben şunlara katlandim, sende bunlara katlan demek karsilikli olarak birbirini yormak oluyor.
İlişki, evlilik devamli birseylere "katlanmaya" calişmakla yuruyen birsey degil. Olmuyorsa olmuyordur biyerde.

Evet evlilik fedakarlik istiyor bu bir gercek ama bu şekilde değil.
Hiçbir şey tek taraflı değildir.
Evet, olmuyorsa olmuyordur.
O konuda haklısınız
 
23 yaşımın sonlarında tanıştım, 28 yaşımda evlendim eşimle. Doğru insan olup olmadığını birinin boş laflarıyla, dengesiz romantizm gösterileriyle ve kısa bir sürede anlayamazsınız. O yüzden, ay sensiz ölürüm lafları da, kapınızda yatmalar da bomboş şeyler, siz de anlamışsınızdır zaten. Açıkçası eşime ilk görüşte çarpılmıştım ama doğru insan olduğuna onu tanıdıkça karar verdim. Tanıdıkça saygım da sevgim de arttı kendisine. Sakindir, seviyelidir, saygılıdır, çalışkandır, zekidir, sevecendir, sevimlidir, komiktir, bazı odunsal özellikleri mevcut ama kötü niyetiyle, egosuyla meydana gelen odunluklar değil onlar. Rahatsız olduğumda beni anlamaya çalışır, öz eleştiri yapar, dinler. Bir ilişkide çiftlerin birbirini dinlemesi, anlamaya çalışması, sorunlar tamamen çözülmese bile bir çözümdür, yapıcı bir durumdur çünkü, böyle düşünüyorum. Buna sahibim. Bir de eşim kafa yapısı olarak erkek egemen düzenden oldukça uzak bir insan. Anne ve babası da öyle, aile yapılarını seviyorum. Hep diyorum, benim için yaratılmış diye. Tanıdıkça bunu hissettirdi bana. Karşıma o çıkmasa muhtemelen kimseyle evlenmezdim. Çünkü genel olarak insanlara güvenim sıfır. Öyle duygularını rahatça açan, güvenen bir insan değilim. Eşimse karakterimin yelkenlerini suya indirdiği tek insan.
 
Benim tek inandigim şey var kısa sürede evlilik asla yaşanmaması gerektiği. 6 yıldır birlikteliğim var daha da evliliğe zaman var. Şimdi evlensem evlenirim kendimden de karşıdaki kişiden de evlilik konusu için olur diye düşünüyorum. Kısaca şunu da söyliyim belli bir güven duygusu oturduktan sonra cinsellik yaşamadan evlenmeyin. Yaşayamam diyen en azından konuşarak emin olsun bazı şeylerden.
 
Anladım ki; bu yaşıma kadar büyük yanılmışım.
Kapımda yatan, sensiz yaşayamam diye yalvaran insan beni yarı yolda bıraktığında anladım :))
Maalesef 28 yaşında anlayabildim bunu keşke daha genç tecrübe etseydim. Benim için sürekli ilgi, kapımda sabahlanması, kıskanılmak büyük sevgi kıstaslarıymış meğer. Ne safmışım..
O sensiz olamam diyenler çekip gidebiliyor işte sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi.
Gerçekten ‘bana kıyamıyor ya’ diye düşündüğüm insan, karşısında ağlarken birlikte olmamız imkansız diyebiliyor.
İşte bu büyük hayal kırıklığım ve yaşadığım şokun sonrasında sanırım ben sevilmeyi çok yanlış anlamışım.
Siz bir insanın doğru olduğunu nasıl anladınız?
Kaç yaşında evlendiniz?
Nedir bu kıstas..
Anlattığın kadarıyla karşındaki kişiye "Tülay geri dön" dramaları yapan bir insanmışsın. Sakın yapma. Bir tavrın tarzın olsun. "Varolmak için hiçbir erkeğe ihtiyacın yok" bunu kafana iyi kazı ve buna göre hareket et. Gitmek mi istiyor,gitsin. Kalmak mı istiyor kalsın. Ama karşısında ağlamak karşındaki insana çaresiz imajı verir.
Doğru insan emareleri:
1-Saygılı olacak
2-Sorumluluk sahibi olacak
3-Mantıklı olacak
4-Sadık olacak
5-Duyarlı ve ince olacak
Konuşmalarından bir insanın kro mu yoksa doğru insan mı olduğu anlaşılır. Mesela yemektesiniz. Karşınızdaki bey "kadın niye dövülsün,çocuklara bakan,yemeği temizliği yapan insana erkek vurmamalı" derse tuvalet penceresinden falan kaçabilirsin.
 
Bana göre, bir kadına ne verirsen sana çoğaltarak geri verir.
Bir kadına ev verirsin, yuva yapar.
Sevgi verirsin, aşk yapar.
İlgi,sadakat verirsin, cennet yapar.
Yani aslında o kadar karmaşık canlılar değiliz, muhatap olmak zorunda kaldığımız karşı cins biraz şey. Evet şey.
Bilemiyorum Altan, kelin ilacı olsa başına sürer. Yorumları okuyup hafızaya atmaya geldim. :işsiz:
 
Back
X