Gülcan, kendisi gibi bir köylü olan İbrahim ile evlenmiştir. Bir de oğulları olan bu mutlu çiftin sonu hazin bitecek olması bu filmi bir dram olarak nitelendirilmesine sebep olan unsurdur. Kendi toplumuna giderek yabancılaşan İbrahim, Almanya'ya gitmeye karar verir. Önce karısının itirazlarına karşı koyamaz ve erteler ama toplumun yabancılaşması dayanılmaz bir hal alır ve Almanya'ya işçi olarak gider.
İlk günlerde, Rıza, eşine mektuplar yollamaya başlar ama Gülcan okuma yazma bilmediği için, köydeki çocuklara okuturlar. Gülcan bu azimle köyün oğretmenine okuma yazma öğrenmek için başvurur. Köyün ağası Gülcan ile evlenmek ister ve ona bunu defalarca söylemesine rağmen, Gülcan eşini sevdiği için bunu her defasında reddetdiği için ağada ona olmadık yollarla işkence eder.
Ağanın oyunları arasındaki en çirkin ve en etkili olan ise: Gülcan öğretmenden eğitim alırken ağa, köylülerin kolay manipule edilebildiklerini fırsat bilerek, köylüleri Gülcan ve öğretmenin birlikte aşk yaşıyorlar iftirasını atar. Bunun üzerine köylü onları beraber yakalayıp kadını döve döve evine hapis ederler.
Bu olaylardan sonra, muhtar efendi, köylü çocuklardan birine, İbrahim'e yollanması için bir mektup yazar. İbrahim o anda Almanya'da Gülcan'a ihanet etmiş ve bir Alman kökenli bir bayan'dan bir çocuk yapıp üçü beraber köyün yolunu tutarlar. Ağa, adamlarını Gülcan'ın üzerine en son saldığında, Gülcan bir nehrin yanındadır. Şu anda kadına tecavüz amacıyla saldırırlar ama Gülcan'ın çocuğu kendi kucağından nehire düşerek talihsiz bir şekilde ölür. Çocuğunun ölüsünü babası görecek kendi diye, köylülerin "gel yıkayıp gömelim. Yazıktır günaha girme" deyip ikna etmek isterler ama hiçbiri başaramadı. En son öğretmen köyden ayrılırken giderken Gülcan son defa rica eder ve gider.
Bunun üzerine Gülcan ertesi gün yıkayıp oğlunu gömer. Ağa, hic utanmadan, Gülcan'a yine evlenme teklifi eder ve eğer yine kabul etmese daha büyük şeyler olacak diye tehdit etmekten geri kalmaz. Bunun üzerine Gülcan teklifi kabul ediyor gibi görünüp beraber oğlunun öldürüldüğü nehirden geçerken bir Çifteli'ile oracıkta ağa'yı öldürür.
İbrahim, yeni eşi ve çocuğu ile yolda giderken kaza yapar ve, çocuk hariç, hepsi ölürler. Kazaynın yanından tesadüf'le geçen Gülcan kocası görünce, kendisi aldattığı halde, hâlâ sevdiğini onun ölüsünün üstünde ağlarak gösteren Gülcan, İbrahim'in yanında olan ve kazadan sağlam olarak kurtulan çocuğu fark eder. Çocuk ta "beni al, nolursun" der gibi, arabanın cant kapağını ağlarak çeker ve Gülcan dayanamayıp çocuğu aldığı gibi uzak diyarlara göç ederken güneş batımı filmin son karesi olur...
wikipedia.org
İlk günlerde, Rıza, eşine mektuplar yollamaya başlar ama Gülcan okuma yazma bilmediği için, köydeki çocuklara okuturlar. Gülcan bu azimle köyün oğretmenine okuma yazma öğrenmek için başvurur. Köyün ağası Gülcan ile evlenmek ister ve ona bunu defalarca söylemesine rağmen, Gülcan eşini sevdiği için bunu her defasında reddetdiği için ağada ona olmadık yollarla işkence eder.
Ağanın oyunları arasındaki en çirkin ve en etkili olan ise: Gülcan öğretmenden eğitim alırken ağa, köylülerin kolay manipule edilebildiklerini fırsat bilerek, köylüleri Gülcan ve öğretmenin birlikte aşk yaşıyorlar iftirasını atar. Bunun üzerine köylü onları beraber yakalayıp kadını döve döve evine hapis ederler.
Bu olaylardan sonra, muhtar efendi, köylü çocuklardan birine, İbrahim'e yollanması için bir mektup yazar. İbrahim o anda Almanya'da Gülcan'a ihanet etmiş ve bir Alman kökenli bir bayan'dan bir çocuk yapıp üçü beraber köyün yolunu tutarlar. Ağa, adamlarını Gülcan'ın üzerine en son saldığında, Gülcan bir nehrin yanındadır. Şu anda kadına tecavüz amacıyla saldırırlar ama Gülcan'ın çocuğu kendi kucağından nehire düşerek talihsiz bir şekilde ölür. Çocuğunun ölüsünü babası görecek kendi diye, köylülerin "gel yıkayıp gömelim. Yazıktır günaha girme" deyip ikna etmek isterler ama hiçbiri başaramadı. En son öğretmen köyden ayrılırken giderken Gülcan son defa rica eder ve gider.
Bunun üzerine Gülcan ertesi gün yıkayıp oğlunu gömer. Ağa, hic utanmadan, Gülcan'a yine evlenme teklifi eder ve eğer yine kabul etmese daha büyük şeyler olacak diye tehdit etmekten geri kalmaz. Bunun üzerine Gülcan teklifi kabul ediyor gibi görünüp beraber oğlunun öldürüldüğü nehirden geçerken bir Çifteli'ile oracıkta ağa'yı öldürür.
İbrahim, yeni eşi ve çocuğu ile yolda giderken kaza yapar ve, çocuk hariç, hepsi ölürler. Kazaynın yanından tesadüf'le geçen Gülcan kocası görünce, kendisi aldattığı halde, hâlâ sevdiğini onun ölüsünün üstünde ağlarak gösteren Gülcan, İbrahim'in yanında olan ve kazadan sağlam olarak kurtulan çocuğu fark eder. Çocuk ta "beni al, nolursun" der gibi, arabanın cant kapağını ağlarak çeker ve Gülcan dayanamayıp çocuğu aldığı gibi uzak diyarlara göç ederken güneş batımı filmin son karesi olur...
wikipedia.org
Son düzenleme: