Düğününden Bir Hafta Önce Felç Geçirip, Engelli Kalan Kadının İnanılmaz Hikâyesi

Hepimiz gündelik hayatımızı sanki hiç hasta olmayacak, başımıza hiç kötü bir şey gelmeyecek hatta hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz. Bu yüzden de hayatta aslında hiç takılmamak gereken birçok ayrıntıya üzülüyor; hayatı kendimize dar ediyoruz.

Ancak hayatta öyle "an"lar vardır ki, sadece birkaç saniye tüm yaşamımızı sonsuza kadar değiştirebilir. Bir kişinin hayatında başına gelebilecek böyle çok az an vardır. Belki de hiç gelmez... Ancak o bir "an" insanın hayatındaki her şeyi değiştirebilir: Aile, gönül ilişkilerini, işini, mali durumunu, evini, giysilerini, bağımsızlığını...Kısacası akla gelebilecek her şeyi...

23 Mayıs 2010 tarihinde, Rachelle Friedman yaşadığı "an" da tam olarak böyleydi...

Rachelle Friedman birçoğumuz gibi, hayatı dolu dolu yaşamaya çalışan; hayalleri, mutlu bir hayat ve evlilik düşüncesi olan, işinde ve kariyerinde ilerlemek isteyen bir insandı.

Rachelle 22 yaşında üniversiteden mezun olmayı, sonra nişanlanmayı, 24 yaşında evlenmeyi, 27 yaşında ise çocuk sahibi olmayı arzu eder.

Hayat istediği gibi gitmektedir. Müstakbel eşi Chris ile mezun olurlar, bir yıl içinde iyi birer iş bulurlar ve ilk evlerini satın alırlar.

Evlilik hayali de gerçekleştirmek üzeredir, evlilik hazırlığındadır.

Ancak 23 Mayıs 2010 tarihinde Rachelle'nin hayatı tamamen altüst olur...

Düğününden bir hafta önce, bekârlığa veda partisinde Rachelle'nin en iyi arkadaşı, güle eğlene arkadaşını havuza iter.

Başını havuzun dibine vuran ve boynu kırılan Rachelle çok ciddi bir omurilik sakatlanması yaşar.

İlk yardım ekibi geldiğinde ilk sorduğu soru "çocuk sahibi olabilecek miyim ?", olur. "Evet" yanıtı ile bir nebze olsa da rahatlar.

Sonrasında Rachelle acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. Göğüsünden aşağısı felç olur ve hayatının geri kalanını, yürüme engelli olarak geçirmek durumunda kalır.

Rachelle "neden ben", diye sorduğu bir süreç yaşar. Kolayca hayata küsebilecekken, o pozitif bir tutum ve azimle hayatta ilerlemeye karar verir.

Yaşadığı kazadan sadece 13 hafta sonra, tekerlekli sandalye ile rugby, el bisikleti ve hatta engelliler için özel olarak tasarlanmış sörf ile spor yapmaya başlar.

Rachelle dalgaların tadını çıkarırken...

19 yaşında tanıştığı ve "âşık" olduğu Chris ile planları biraz ertelense de evlenirler.

Chris olay günü babasıyla birlikte kamp yapmaktadır. Trajik olayın akabinde hemen nişanlısının yanına gelir. Chris bu olayın ardından, Rachelle'den ayrılmayı düşünmez. Aksine ona olan bağlılığı güçlenir.

Rachelle'nin mutluluğu görülmeye değerdir.

Düğünden kareler (1)

Düğünden kareler (2)

Düğünüyle birlikte Rachelle büyük bir medya ilgisi ile karşılaşır.

Herkes hikâyesini, azmini ve kararlığını merak ve takdir eder. The Today Show, Headline News, MSNBC, VH1, Inside Edition, Cosmopolitan gibi yayın kuruluşları ve programlar hikâyesini haberleştirir.

Medya ilgisinden dolayı ilk yıl zor geçer. Her şey rayına oturmaya başladıktan sonra "ciddi" biçimde çocuk sahibi olmayı düşünürler.

Fakat sağlık durumundan ötürü bazı zorluklar vardır. Kullandığı birtakım ilaçlar hamile kalmasını, kalsa bile kendi sağlığı ve bebeğin sağlığı açısından tehlikeli olabilecek niteliktedir.

Bu tehlikeden dolayı, alternatif fikirler düşünürler ve "taşıyıcı annelik" seçeneğinde karar kılarlar. Çiftin yakın arkadaşları Laurel, onlar için taşıyıcı anne olmayı kabul eder.

Doğuma az bir süre kala...

Ailenin yeni üyesi gelmiştir: Minik Kaylee aralarına katılır!

Elbette Rachelle'nin engelinden dolayı, sorumluluk daha çok Chris'in üzerindedir ancak bu koca yürekli adam üstesinden gelir.

Rachelle engeline ve sorumluluklarına rağmen, ayrıca motivasyon alanında çalışan bir yazar ve konuşmacı olur.

Tüm bunlardan sonra Rachelle kendine yeni bir hedef daha koyar: Engelli insanların da "güzel" ve "seksi" olabileceklerini göstermek ister.

Bunu ispatlayabilmek adına iç çamaşırı modelliği yapar.

Fotoğraflarını #whatmakesmesexy hashtag'i ile paylaşır. Fotoğraflar büyük bir ilgi ve beğeni toplar. Sosyal medyada da epeyce paylaşılır.

Rachelle bunu yapma amacını şöyle açıklar: "Medyada ve toplumda engelli insanların güzel ve seksi olamayacağı ve aseksüel oldukları gibi bir düşünce var. Bu düşünceyi değiştirmek istedim. Bizler cinselliği yaşayabilen varlıklarız."

Rachelle başta diğer engelli insanlar olmak üzere herkese de bedenlerini kabul etmeleri, sevmeleri ve ondan utanmamalarını öğütler.

Rachelle başka insanlara, kendilerine verilen her gün en iyi şekilde değerlendirmeleri için ve başkalarına ilham olmak umuduyla öyküsünü yaymayı âdeta misyon haline getirir.

Ve bizlere şunu der: "Önemsiz şeyler üzerinde zaman kaybetmeyin. Hayatınızı "pozitif" anlar ile tanımlayın negatif anlar ile değil.



Biz de Rachelle'ye inanılmaz azmi, kararlığı, pozitifliği için tebrik ediyoruz. Ayrıca hem kendisine hem eşine hem de taşıyıcı annelik sorumluluğunu üstlenen arkadaşlarına da ilham veren hikâyeleri ve güzel yürekleri için çok teşekkür ediyor, mutlulukları daim olsun diyoruz.

onedio

http://o nedio.com/haber/dugununden-bir-hafta-once-felc-gecirip-engelli-kalan-kadinin-inanilmaz-hikayesi-556616

Havuzlardan hep bu nedenle korkuyorum, bugun olimpiyatlarda yüzme yarışlarında baktım, havuzdan çıkınca betona basmıyorlar ince halı gibi bişey var, bence tüm havuzlar öyle olmalı

haberdeki diğer resimleri görmek isterseniz, linki kopyalayıp, adres çubuğunda o ve n yi birleştirin

Azmini çok takdir ettim gerçekten. Kolay değil bir anda, bu kadar basit bir şekilde felç kalmak ve hiçbir şey olmamış gibi hayata devam etmek.

başına geleni avantaja çevirmiş, tüh vah dese içine kapansa ne olacaktı ki, tercihler işte...