Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Hoş buldum
Hoş buldum teşekkürler çok güzel yazmışsınız.Iyi geceler pozitif kizlaaarrr ve yeni gelen arkadaşlar hoşgeldiniz
Yeni gelen arkadaşlaraHayallerimGercekOldu çok güzel tavsiyeler vermiş, naçizane benim tavsiyem de bu yola yeni girdiğimde keşke bunları yapsaydım diyeceğim şeyler:
• Binanın temelini sağlam ve temiz tut öyle kat çık (kirli tencere ile yemek yapılır mı yok, ya da kirli havuz tabanına yıkamadan fırçalamadan yeni su doldurulur mu hayır gelir mi kirli zeminden..buna da bilinç-altı temizliği ile başla) yanlışı bul, temizle, yerine temizi pozitifi koy)
• Eksiklerini bul bilgi kitap makale video yeni terim vs boşlukları doldur. Sağlam sindire sindire yükselt katlarını.
• Gözünün gördüğü heryere günlük hayatındaki her şeyi pozitiflikle olumlamayla yüksek enerji ile donattaki negatiflige yer kalmasın. (Ağzından çıkan her kelimenin dedektifi ol negatif söz ya da eylemini fark et, iptal edip pozife çevir farkında ol)
• Ne kadar çok pratik yaparsan o kadar iyilesirsin bisiklet sürmeyi öğrenmek gibi, ne kadar çok pedal çevirmeye çalışıp dikkatle önüne bakarak çalışırsan o kadar hızlı sürmeyi öğrenirsin ve oleeyy sonunda artık sende bisiklet sürebiliyorsun yaşasın ve dersin ki
" ASLINDA HAYAT ÇOK ZEVKLİ "
(Bu maddeleri bol bol tekrar et ve evet bazen en başa dönmen gerecek korkma yılıp bırakma zihnin de kas hafızası var ögrendiklerini kaydettin artık cok kısa sürede hatırlayıp kaldığın yerden devam edebilirsin)
* Yardım istemeye çekinmeyin etrafınızdan arkadaşlarınızdan yoksa burdan yazın birimizden biri mutlaka destek olur
**görselinde anlattığı gibi istediğin frekansını mutlaka yakala.
Eki Görüntüle 2209977
Rica ederim beğenmenize sevindim sağolun :)Hoş buldum teşekkürler çok güzel yazmışsınız.
Günaydınlar hayirli bereketli mutlu bir gün olsun hepimizebir kitap önerisi ve alıntılarıyla geldim...
••• Güvencesizlikteki Bilgelik - Alan Watts
▪ Doğası geçicilik ve değişkenlik olan bir dünyada tamamen güvence içinde olmayı istememizin kendisinin bir çelişki olduğu başından bellidir. Fakat bu çelişki güvenceye duyulan arzuyla değişim olgusu arasındaki çatışmadan daha derindedir. Güvence içinde olmak istiyorsam, yani hayatın akışından korunmak istiyorsam eğer, yaşamdan ayrı durmayı istiyorum demektir. Oysa bu ayrım duygusunun kendisidir beni güvencesiz hissettiren. Güvencede olmak "beni" ayrı tutmak ve güçlendirmek demektir, ancak beni yalnız ve korkmuş hissettiren yaşamdan ayrı duran "ben" duygusunun kendisidir. Başka bir deyişle, ne kadar güvence elde edersem o kadar daha fazlasını isteyeceğim.
Bunu daha yalın ifade edecek olursam: Güvence arzusu ve güvencesiz hissetmek aynı şeydir. Nefesinizi tutmanız onu kaybetmeniz demektir.
▪ Anıların ve beklentilerin gücü insanların çoğu için öyle önemlidir ki geçmiş ve gelecek sadece şimdiki gerçeklikte değildir, ondan çok daha güçlü ve etkili olabilir. Geçmiş "aydınlatılmadıkça" ve gelecek umutla ışıldamadıkça, şu an mutlu bir şekilde yaşanamaz.
▪ Yarın ve yarına dair planlar, ânın gerçekliğiyle tam bağlantılı olmadığı sürece hiçbir önemde olmayabilir çünkü gerçek andadır, sadece yaşadığın anda..
Bilinç altını temizlemek ama nasil işte indigo dergisi çok güzel açıklamış. Biraz uzun bir yazı (ikiye bölemedim yazının akisi bozulur diye) ama çok faydalı olduğunu düşünüyorum...
Arınmak: Bilinçaltındaki mevcut tortuları silip yer açmak
Bilinçaltındaki mevcutları silip yer açmadıkça, ona yeni kayıtları kabul ettiremezsiniz. Arının! Amacınız her ne ise, kim olmak istiyorsanız, neyin parçası kalmak ya da hangi bütünün merkezini oluşturmak istiyorsanız öncelikle arının!..
![]()
Bilinçaltındaki mevcut tortuları silip yer açmak: Arınmak
Sizin okuduğunuzu sandığınız bir kitabın satır arasında veya izlediğiniz ekranın küçük bir karesinde merakı başka bir noktaya takılı kalmış bir şey kayıtta. Üstelik ilgisini çeken şeyden, sizin hoşlanıp hoşlanmamanız, kabul edip etmemeniz de hiç önemli değil onun için…
Dikkatin altındaki detayı yakalamak onun işi. 7 gün 24 saat aralıksız. O, her eylemi bir duyguya bağlamakta bilincinizden çok daha usta. Çünkü O, bilinçaltı.
Durup dururken bir insandan nefret ettiğiniz oldu mu? Ya da severek yediğiniz bir şeye artık tahammül edemediğiniz? Yahut sürekli gittiğiniz, sizi rahatlatan bir mekanda boğulmaya mı başladınız? Örnekleri çoğaltalım. İdolünüz olan bir insan, düşünceleriyle sizi artık pek etkileyemiyor mu? Daha önce bayıldığınız bir müziğe şimdilerde duyduğunuzda çığlık atasınız mı geliyor? Haberiniz olmadan kim bilir hangi semboller yüklendi her birinin üzerine…
Bir insana kendi cehennemini yaşatabilecek kudrette olduğu halde yine kendi cennetinin anahtarını sunabileceğine inanmadığınız bir mucizevi güçten bahsediyorum…
![]()
Arınmak: Bilinçaltındaki mevcut tortuları silip yer açmak
Karşılaştığınız bir hadiseden, bir düşünce kalıbı türetip arşive kaldırması için tek bir gereksinimi var: Bilincinizde o an yer alan duygu. Beyin aynı anda 5 ile 7 eylemi kontrol edebilme yetisine sahiptir. Geri kalan kısım bilinçaltının vakumuna kapılmak zorundadır. Benzer kategorideki herkesi ve her şeyi birbirine bağlayarak çalışmak prensibi gereğidir.
İlk görüşte ısındığınız bir insanı, mutlaka geçmişinizden sevdiğiniz bir insanı hatırlattığı için kendinize uyumlu bulur ve elektrik aldığınızı söylersiniz. Ya da tersi şekilde ilk kez göz teması kurduğunuz kişiye karşı frekans uyuşmazlığı çekebilirsiniz. Çünkü daha ilk saniyelerde analiz yapılıp, etiket yapıştırılmıştır.
Düşünün: Sesine tahammül edemediğiniz bir cisim veya araç, evinize sokmadığınız bir obje yahut fikirlerine hararetle karşı çıktığınız bir insan mutlaka vardır. Uykuya dalmadan edindiğiniz bir alışkanlığınız, melodisiyle sizi büyüleyen bir şarkı, bulunduğunuz mekandan çıkmadan önce kontrollerini defalarca yaptığınız takıntılarınız mutlaka vardır.
Görüldüğü üzere sabit verilerle alışılmışın dışına çıkabilmemiz imkansızdır. Bunca aynılığın arasında farklılık ummak oldukça iyimser bir davranıştır. O halde?
![]()
Arınmak: Bilinçaltındaki mevcut tortuları silip yer açmak
Arınmak ama nasıl?
Bilinçaltındaki mevcutları silip yer açmadıkça, ona yeni kayıtları kabul ettiremezsiniz. Bu onun için açık bir çelişkidir ve işleyişi gereği bundan hoşlanmaz. Bu durumda arınmak ilk yapmanız gerekendir. Arınmanın ilk şartı ise affetmektir. Bu ise kabul gerektirir.
Ön kabulünü yapmadığınız bir kişiyi ya da olayı zihninizde sürekli suçlarsınız. Affetmekten uzaklaşırsınız ve arınmaya geçemediğiniz için de bilinç, görüşü alınmadan oluşturulmuş kalıplar üzerinden size “aynılıkları”yaşatmaya devam eder.
Hepimizin duyduğu pişmanlıkları ve canımızı acıtan yaraları var. Hepimizin yersiz münakaşaları, koşullarına göre doğru bulduğu tercihleri var. Bu tercihlerin sonuçlarını hala yaşıyor olsak bile yapabileceğimiz şeyler mutlaka var. Tümünü kabul edin, affedin ve arının. Size, egonuza, nefsinize, gururunuza ne kadar ağır gelse bile…
İstediğiniz şeylere ulaşmak için, evvela istemediğiniz şeyleri aşmak durumundasınız.
Ulaşmak istediğiniz hedefleri, kendinizde değiştirmek istediğiniz niyet ve davranışlarınızı tespit edin. Bunları net ifadelerle ve emir kipikullanarak, tersten yazılmış şekilleriyle, fazla göz önünde bulunmayacak yerlere asın.
Unutmayın, bilinçaltı farklı şeyleri sever ve buna eşlik eden duyguyla karşılaşırsa da benimser.
Yaşam alanlarına asacağınız bu küçük ama etkisi muazzam olan notlarınızda gelecek zamana ait ekler kullanmayın.
![]()
Arınmak: Bilinçaltındaki mevcut tortuları silip yer açmak
İzlediğiniz, dinlediğiniz, okuduğunuz her şeye dikkat edin. Çeşitli olumlama cümleleri kurup, ses kaydı oluşturmak da çok etkili bir yöntemdir. Sabah günün ilk saatlerinde ve mutlaka uykuya dalmadan önceki zaman dilimlerinde dinlemeniz, zihinde yeni kanalların açılmasında nokta etki sağlar.
Evrendeki temizliğe önce kendi özünüzden başlayın. Kimden nefret edip, kimi suçluyorsanız bağışlayın. Kocaman bir balonun gökyüzüne bırakılması gibi… Sessizce, büyük bir mutlulukla ve içten bir huzurla bırakın tutsak kıldıklarınızı. Herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde ama tam da o anda ve o durumda olmak belki de o kadar kötü değildir. Koşulları affedin. Derin bir olgunlukla, asaletle ve sıcak bir samimiyetle…
Gidenlere ağlamaktan ve yersiz bekleyişleri anlamlandırmaktan vazgeçin
Derinliklerinizde kalmış her şeyi yeniden tanımlayın. Tutkularınızın gözeneklerini mesken tutmuş gizli hırslarınızı yakalayın. Arının. Her türlü menfaatten ve menfi düşünceden…Kinden, gerilimden, çabasız kazançtan, boş tesellilerden ve kıskançlık illetinden… Ellerinizi, zihninizi, kalbinizi tüm benliğinizi arındırın ki, her gününüz bir diğerinin tekrarı olmasın. Bilinçaltının “aynılık” kavramından duyduğu rahatlık ve eminliği reddedin. Zor olanı, cesaret gerektireni yapmaya karar verdiğinizde, dirense dahi sonunda teslim olacağını bilin.
Karalamalarınızı temize çekin
![]()
Arınmak: Bilinçaltındaki mevcut tortuları silip yer açmak
Hiç bakmadığınız manzara kenarlarını seçin. Tüm şımarıklıklardan kendinizi yalıtmayı bilin. Aynı zamanda da mükemmel bir tasarımın parçası olma bilincini de kaybetmeyin. Kendinize bir varoluş mucizesi olarak bakın. Çevrenizde şükretmeye dair ne varsa hayranlık besleyin. Başınıza gelen mutluluk verici hadiseleri tarihleriyle birlikte not edin. Gün geçtikçe çoğalan cümleler, yaşantınızdaki memnuniyet kayıtlarına ve huzurlu olma gerekçelerini içeren bir arşive dönüşecektir.
Bir yağmurun usul usul koca bir şehri arındırdığı gibi arının. Sessizce olsun, içinize dönerek. Fakat ses getirsin yaşamınıza yansımaları…Gönlünüzde ve zihninizde ne varsa, ederiniz odur. Kötü olan hiçbir şeye varlığınızda yer vermeyin ki; birikmesin.
Günün sonunda huzurla yudumladığınız çaya ne kadar yorulduğunuz değil, neler edindiğiniz eşlik etsin. Her yeni gün tekrar arının. Çevrenizde size kulak tıkayan ne kadar çok insan çıkacaksa daha da fazlası gözünüzün içine bakacak. Siz içinizde başlatın, dışınız da buna ayak uyduracak. Sever adım, sayar adım…
Hayat size asla vaatte bulunmaz. Sizin ona vaat ettiklerinize şahitlik yapar. Yaptıklarınıza pişmanlık katarak, yapmadıklarınıza takılı kalarak geçiyor zaman… Yakın ihtimallere uzak kalarak, “ben” bilincine yanlışlıklar katarak yol almayın. Kendinizi geleceğe taşırken, bugünü karsız kapatanlardan olmayın. Hayallerinizi gerçekleştirmek için bilincinize yatırım yapın.
“Yaşamın gayesi; hoşa gitmeyen şeylerden kaçmak değil, hoşa gitmeyen şeyleri yenmektir.” (Forester)
*** İndigo Dergisinden Alıntılanmıştır.
Burda anladigim kadarıyla ters psikoloji yaparak zihinle oynayın zorlayın demek istiyor sanırım.günaydınlar..
çok teşekkürler.. tam ihtiyaç olan paylaşımlar. Allah idrakla farkındalıkla uygulamayı nasip etsin hepimize.. hakkaten çok kirliyiz.. içimiz beynimiz ruhumuz düşüncelerimiz.. bunlara en baş sebep nefis dediğimiz zıkkım.. ıslah olsun dilerim..
yukarıda ki yazı da bir bölümü kopy pace yapıp aşağıda ekledim.. rica etsem bu kısmı daha detaylı olarak ya da daha anlaşılabilecek şekilde açıklamanız mümkün mü ?
gerçekten o bilince erebilirsek sizler de ben gibilere vesile olursanız minnettar kalacağım..
hayatımda yığınla olumsuzluklar var.. ben hepsinin üstesinden sevgiyle gelmeye niyet ediyorum. bunun için ne yapılması gerekiyorsa hazırım. yeter ki ne ya da neler yapabileceğimi bileyim.. onlar da önce Allah ın nasibi ile sonra da sizlerin vesilesi ile öğreneceğim inşaallah
İstediğiniz şeylere ulaşmak için, evvela istemediğiniz şeyleri aşmak durumundasınız.
Ulaşmak istediğiniz hedefleri, kendinizde değiştirmek istediğiniz niyet ve davranışlarınızı tespit edin. Bunları net ifadelerle ve emir kipikullanarak, tersten yazılmış şekilleriyle, fazla göz önünde bulunmayacak yerlere asın.
Ayy canimsin cok teşekkür ederimHer zaman ki gibi harika paylaşımlar canım benim; indigo dergisinin yazılarını her zaman büyük hayranlıkla okumuşumdur.Çoook teşekkür ederim,içimizi açtığın içinHatırlıyor musun sana demiştim ilk paylaşımların sırasında lütfen hep paylaş bir şeyler olur mu, ben inanıyorum senin çok güzel paylaşımların olacak diye.Her okuduğumda tekrar tekrar bu hisse kapılıyorum hala, nasıl da hissetmişim
![]()
Iyi geceler pozitif kizlaaarrr ve yeni gelen arkadaşlar hoşgeldiniz
Yeni gelen arkadaşlaraHayallerimGercekOldu çok güzel tavsiyeler vermiş, naçizane benim tavsiyem de bu yola yeni girdiğimde keşke bunları yapsaydım diyeceğim şeyler:
• Binanın temelini sağlam ve temiz tut öyle kat çık (kirli tencere ile yemek yapılır mı yok, ya da kirli havuz tabanına yıkamadan fırçalamadan yeni su doldurulur mu hayır gelir mi kirli zeminden..buna da bilinç-altı temizliği ile başla) yanlışı bul, temizle, yerine temizi pozitifi koy)
• Eksiklerini bul bilgi kitap makale video yeni terim vs boşlukları doldur. Sağlam sindire sindire yükselt katlarını.
• Gözünün gördüğü heryere günlük hayatındaki her şeyi pozitiflikle olumlamayla yüksek enerji ile donattaki negatiflige yer kalmasın. (Ağzından çıkan her kelimenin dedektifi ol negatif söz ya da eylemini fark et, iptal edip pozife çevir farkında ol)
• Ne kadar çok pratik yaparsan o kadar iyilesirsin bisiklet sürmeyi öğrenmek gibi, ne kadar çok pedal çevirmeye çalışıp dikkatle önüne bakarak çalışırsan o kadar hızlı sürmeyi öğrenirsin ve oleeyy sonunda artık sende bisiklet sürebiliyorsun yaşasın ve dersin ki
" ASLINDA HAYAT ÇOK ZEVKLİ "
(Bu maddeleri bol bol tekrar et ve evet bazen en başa dönmen gerecek korkma yılıp bırakma zihnin de kas hafızası var ögrendiklerini kaydettin artık cok kısa sürede hatırlayıp kaldığın yerden devam edebilirsin)
* Yardım istemeye çekinmeyin etrafınızdan arkadaşlarınızdan yoksa burdan yazın birimizden biri mutlaka destek olur
**görselinde anlattığı gibi istediğin frekansını mutlaka yakala.
Eki Görüntüle 2209977
Yine kendi yorumunla harika yazmışsın canim sağolasın.Güvence duygusunun altında alışkanlığın, değişimin korkusu var; bu da bizi daha iyiden uzak tutuyor.Hal böyle olunca enerjiler fazlasını üretmek için tersine geçiyor ki yokluk durumu içimizde varlık durumunun enerjisini yaratsın ve doğru kullanımla eskisinden daha iyiyi çeksin. Yaşamımız çift yönlüdür ; hayaller hayatlar... hayat genelde gerçek,sıradan hatta acı olarak tanımlanır çoğunlukla halk dilinde. En çok hayallerimize mi hayatımıza mı yatırım yapıyoruz bakmamız lazım.Çevremizdeki can sıkıcı olayları insanları düşünüp; enerji yükseltmeyi bırak enerjimizi onlara mı veriyoruz,yoksa onları dış kapının mandalları,geçici bir süreç deyip yoksayabiliyor muyuz ? Daha önce çok defa konuşmuşuzdur ama yine bahsedeyim başkası hakkında konuşmak, yorum yapmak-gerçekten çok kötü bir insansan bile olsa,bize zararı dokunsa bile- sadece bizim aleyhimize çalışır enerjiler.O insanın enerji alınına giriyoruz,enerjimizi o insana açmış oluyoruz. Enerjinin iyisi kötüsü,doğrusu yanlışı,haklısı haksızı yok bu konuda.Eğer bir kişi hakkında nefretle,olumsuz enerjiyle konuştuğunuzda bilin ki kendi adınıza da konuşuyorsunuz.Bu durumu algılayacak seviyeye gelmek, egoyu bu konuda eğitmek bile insanlığımız açısından,enerjilerimiz açısından çok büyük bir adım. Dinimizde gıybetin ne kadar sakıncalı olduğu çok defa bahsedilmiştir.Her zaman diyorum; ya imrendiğimizi ya iğrendiğimizi çekeriz işte, ya eleştirdiklerimizi ya da yücelttiklerimizi; dikkatimizi odağımızı her koşulda istediklerimize ,bize iyi gelenlere çevirelim![]()
Ayyy ne tatli yazmissinSuan o kadar yogunum ki. Ara ara girip bakiyorum. Isim bitsin sindire sindire okumayi iple cekiyorum:)) bunu da yazayim iki arada bir derede dedim:))))
Hiçbirimiz kusursuz değiliz ki hepimizde yanlışlar eksiklikler oluyor önemli olan fark edip düzeltmek. Bir bilge " Kusursuzluğu boş verin kırık yerden çatlaklardan içeri ışık sızar " demiş çok severim bu sözüçok teşekkürler..
sanırım en büyük kirliliğimiz de dedikodu ...ah ben de bir vaz geçebilsem.. anacım dedikodusuz da hayat olmuyor ki.. vallahi kimseye zarar vermek yok.. sadece aramızda konuşma o kadar... desem de inanın rahatsıziığımı kelimelere dökemem okadar yani.. her konuşmamdan sonra pişman oluyorum ruhumun kirlendiğini iliklerime kadar hissediyorum..gel gör ki tutamıyorum bu çeneyi.. ilk eğitmem gerekn yer çenem fakındayım. bir de ön yargı.. direk insana bişileri yapıştırmam.. farkındayım..allah hidayete erdirsin.. düzelmeye niyetliyim.. özellikle bu dedikodu kısmında..
azıcık gülelim:)
bir ablam var çok ama çok severim..Allah yolunda.. şimdidedikodunun çok büyük günah olduğunu biliyor.. ama o da kendini tutamıyor. yönetemini söyleyim mi ? kişi hakkında konuşuyor. o kişi karşısına gelince de ay x hahaha ben az önce böe dedim senle ilgili ahahah hakkını helal et. yöntem bu vallahi .. karşısındaki hı!! oluyor sonra da ay helal olsun ahhaa deyip analamsızca gülüyor.yöntem bu .. diyorum abala sen iyi yolunu bulmuşsun..![]()
Hiçbirimiz kusursuz değiliz ki hepimizde yanlışlar eksiklikler oluyor önemli olan fark edip düzeltmek. Bir bilge " Kusursuzluğu boş verin kırık yerden çatlaklardan içeri ışık sızar " demiş çok severim bu sözü
Arkadaşınızda çok tatlıymis :)) yaptığı yanlışın farkında aslında suçlulukda duyuyor vicdanıyla savaşırken o kişi zınk diye gelince ben bunu söyledim diye vicdanını rahatlatmaya çalışmış kimseyi yargılamak bana düşmez tabi kendimce yorumladımayy bu dedikodu mu oldu şimdi
![]()