Düşünerek Zayıflama

Efser

Nirvana
Pro Üye
8 Aralık 2011
41.454
137.458
Şişmanlık vücutta biriken yağ dokusu fazlalığına deniliyor, obezite kelimesi de Latince’de şişmanlık anlamına geliyor. Besinlerle alınan enerji vücuda girdikten sonra eğer yakılamazsa, yağ dokusu olarak birikiyor ve sonunda da kilo artışı meydana geliyor.
image.jpg

Dr. Yaser Süleymanoğlu

İç Hastalıkları Uzmanı

Aslında aynaya bakınca şişmanladığımızı kolayca anlarız. Vücut hatlarımız bozulur, kıyafetlerimize giremeyiz. Ancak günlük hayatta kendimize sık sık söylediğimiz ‘ben şişmanladım’ sözünü bilimsel bir tarifle açıklamak mümkün. Bu aynı zamanda ‘Şişman Kime Derler?’ sorusunun da cevabını bulmamıza yardımcı olur. Şişmanlığın hesabı Vücut kitle inteksi ölçümüne göre yapılr.

Kişinin kilogram cinsinden terazide ölçülen kilosu, boyunun metre cinsinden karesine bölünür. Yani 170 cm boyundaysa ve 70 kiloysa: 70 kg /1,7 m2 olarak hesaplanınca çıkan sonuç: 24.22 olur. Eğer kişinin Vücut Kitle İndeksi 18,5-25 arasındaysa ideal kiloda, 25-30 arasındaysa kilo fazlası var demektir. 30-40 arasındaysa obez ya da şişman olarak kabul edilir. Vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse morbid obez olarak adlandırılır. Bir de vücut kitle indeksi 18,5’in altında olanlar var ki, zayıf kabul ediliyor ve tıpkı obezler gibi sağlık kontrolünden geçmeleri önerilir.

Şişmanlığın 12 Zararı

Şişmanlık kısa sürede çözümlenecek bir sağlık sorunu değil. Kilolar da aslında çok kısa sürede alınmaz, vücutta yağ birikimi yıllar içinde artar, sonunda sadece az yiyerek çözümlenmekten uzak bir soruna dönüşür. Hekim ve beslenme uzmanı desteği almadan, spor yapmadan da kilolardan kurtulmak mümkün olmaz. Şüphesiz ki şişmanlık vücut için ciddi bir yük. Şişmanlığın bize verdiği zararlar:

1-Motivasyon eksikliği.

2-Eklemlerde özelikle dizlerde rahatsızlık.

3-Kalça ağrıları.

4-Omurga ağrıları.

5-Büyük göğüsler nedeniyle sırt ağrıları.

6-Sürekli yorgunluk.

7-Nefes nefese kalmak.

8-Merdiven çıkmakta zorlanmak.

9-Koşamamak.

10-Tempolu yürüyüşte zorlanmak.

11-Büyük beden kıyafetler giymek zorunda kalmak.

12-Genç olduğu halde yaşından büyük göstermek.

Şişmanlığı Neler Tetikler?

Şişmanlığı tetikleyen birçok neden bulunur, bunların başında hareketsizlik ve vücudun yakabileceğinden fazla kalori tüketmek gelir. Bir de bunlara genetik yatkınlık, insülin direnci, hipoglisemi, stres, hormonal bozukluklar (büyüme hormonu, tiroid, hipofiz ve adrenal bez sorunları) ekleniyorsa, yağ dokusu artarak şişmanlık sorunu ortaya çıkar. Genetik yatkınlığı olan kişilerin yaşam tarzlarına dikkat etmedikleri sürece şişmanlayacaklardır. Genetik yatkınlığı olup da kilosuna dikkat eden kişiler şişmanlıktan kurtulabilir. Çocukluk çağı obezitesinin artmasıyla birlikte şişman çocukları gelecekte bekleyen tehlikeler de artar. Diyabet, kalp ve koroner damar hastalıkları, erken yaşta hipertansiyon ve kanser riskinin de yükseldiğini ifade eder.

Su İçse Yarayanlar Kimler?

Bir de yediklerine dikkat ettiklerini söyledikleri halde en küçük kaçamaklarda bile kilo aldıklarını söyleyenler var ki bu kişiler durumlarını ‘Su içsem yarıyor’ diye tarif eder. Şişmanlamamak için geç saatlerde aşırı kalori almaktan kaçınmak şişmanlamamak için alınacak ciddi önlemlerden biri. Sonra hareketli olmak, spor yapmak geliyor. Hazır gıdalardan uzak durmak, bol karbonhidrat ve yağlı yiyecek tüketmemek de alınacak önlemler arasında. Tüm bunlar yapıldığı halde kişi “Su içsem yarıyor” diyorsa metabolizma hızının yavaş olduğu anlaşılır. Günlük yaşam sırasında tüketilen enerji miktarını ifade eden bazal metabolizma hızı bazı kişilerde çok düşüktür. İnsülin direnci, tiroid hastalıkları ve hareketsiz olanların bazal metabolizması yavaş çalışır. Bu kişiler hekim tarafından mutlaka araştırılmalıdır. Örneğin insülin direncinin kırılması için kişiye özel kalorisi hesaplanmış bir diyet programı uygulamak, yine uzman tarafından planlanmış sağlıklı egzersiz bir egzersiz programı yapmak, direncin kırılmasına yönelik ilaç tedavisi görmek etkili olacaktır. Duygusal nedenlerle yiyenlere gelince: Onlar da psikolojik destek almalı, hekim önerisi çerçevesinde bazı medikal yöntemlerle iştah kontrolü yapabilmelidir.”

İnsülin direnci büyük şehirlerde yaşayan, hareketsiz kalan, çok fazla kalorili gıda tüketenlerin bir sorunudur. İnsülin direnci ömrü kısaltan bir durumdur. İnsülin direncinin diyabet, damar sertliği, tansiyon ve kalp hastalığını tetikleyici etkisi vardır.
Kaynak:Yaşam sayfaları
 
Son düzenleme:
X