• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

ekmeksiz sekersız diyetim :)

72 kgilo ile güne basladım herkes inceldiğimi söylüyor :))9

nese dün gece çikolatalı ekmek yedim iğrencim biliyom ama yidim :51:
 
artık herseyimin saati var ilaçlarımın filan da sabahdan beride 1 litre su içtim
 
1 Saatlik Yürüyüşün Faydaları
Ocak 11th, 2014 | Author: admin
Günde bir saat yürümek, herkes için inanılmaz faydaları olan bir egzersiz biçimidir. Spor salonuna gitmeye fırsat bulamayan ya da sıklıkla gidemeyen ama her gün spor yapmak isteyen insanlar için günde bir saat yürümek, pek çok açıdan spor ihtiyacını karşılayacak faydalara sahiptir. Özellikle hareketsiz ortamlarda ve yoğun stres altında çalışanlar için günde bir saat ayırıp yürümek, iş hayatının tüm negatif etkilerini ortadan kaldıracaktır.

Her şeyden önce yürüyüşün bilinen en önemli faydası kan dolaşımınıza yaptığı etkidir. Kan basıncınızı düzenleyen ve damar hastalıkları riskini azaltan yürüyüşün faydaları elbette bununla sınırlı değildir. Bir egzersiz olarak yürüyüşün şişmanlık riskini ortadan kaldıracağı ve varsa fazlalıklarınızı yavaş yavaş eriteceği; ayrıca kas sisteminize yapacağı etkiyle esnekliğinizi olduğu kadar kas kütlenizi de arttıracağı ve daha atletik bir görünüme kavuşmanızı sağlayacağı tartışmasız bir gerçektir. Günde sadece bir saat yürüyerek tüm bunların yanı sıra, zamanla dayanıklılığınızın ve koordinasyon yeteneğinizin arttığını, her zamanki bezgin, yorgun yapınızdan eser kalmadığını fark edeceksiniz. Pek çok hastalığa da faydası olan yürüyüşün size sporu bir hayat tarzı olarak kabul etmenizi sağlayacak moral gücünü de vereceğini unutmayın.

Günde bir saatlik yürüyüşle sağlık açısından elde edeceğiniz faydalardan bazılarını sıralarsak:

1- Kalp-damar ve beyin hastalıkları riskini azaltır;

2- Vücut kaslarınızı kuvvetlendirir;

3- Nabzınızı düzene sokar;

4- Sindirimi kolaylaştırır;

5- Lenfatik dolaşıma yardımcı olur;

6- Solunum kapasiteniz artar;

7- Kolestrol dengeniz düzenlenir;

8- Kemiklerin sertleşmesini sağlar;

9- Dayanıklılığınızı arttırır.



Hayatınızı alt üst etmeden, günde sadece bir saat yürüyerek edineceğiniz faydalar, emin olun yeni bir hayata başlangıç olacaktır. Abartılı olmazsa, hareketsiz bir vücut için bu, gerçek bir devrim bile sayılabilir. Düzenli olarak günde bir saat yürüyüş yaptığınızda, vücudunuz size karşılığını fazlasıyla vermeye başlayacak ve bunu çok kısa zamanda hissedeceksiniz.

Yürüyüş yaparken unutmamanız gereken bazı kurallardan bahsetmek de bu noktada faydalı olacaktır. Her şeyden önce bir saatlik yürüyüş diye özellikle vurgulamamızın bir sebebi var. Bugüne kadar yapılan araştırmalar göstermiştir ki her kişinin metabolizması farklı olsa da ortalama olarak bir insanın metabolizmasının harekete geçmeye başladığı süre, 30-35 dakika gibi bir süredir. Bu noktada, 30-35 dakikadan kısa sürecek yürüyüşlerin, yukarıda bir kısmını saydığımız faydaları sağlaması çok mümkün gözükmemektedir. Ayrıca, yürüyüş yaparken, bunu sağlığınız için ve spor amaçlı yaptığınızı aklınızdan çıkarmadan, belli bir tempoyu (ne çok hızlı – ne çok yavaş) koruyarak ve durmaksızın yapmaya özen gösterin. Yürüyüşlerinizi rahat bir spor ayakkabı ve eşofman gibi kıyafetlerle yapmanız, hem konforunuz açısından hem de olası sakatlanmaları engellemek açısından son derece önemlidir. Her türlü sporda olduğu gibi yürüyüş yaparken de unutmamalısınız ki tok karna spor yapılmaz. Dolayısıyla, yemekten en az 1-2 saat sonra yürüyüşünüzü yapmaya özen göstermelisiniz. Elbette hayatımızın temel kaynağı olan suya da değinmeden geçemeyiz. Susuz kalmamak çok önemli ama bu illa elinizde bir şişe suyla yürüyeceksiniz anlamına gelmiyor. Hatta kimi araştırmalar, spor esnasında içilen suyun zararlı olabileceğini de söylemekte. Aslında vücudunuz size neyi ne zaman yapmanız gerektiğini söyleyecektir; ona kulak vermeyi öğrenene kadar aşırıya kaçmadan gerekli miktarda su içerek yürüyüşünüze başlayabilir ve yine yürüyüşünüz bittiğinde içebilirsiniz.

Son olarak, yürüyüş esnasında, özellikle kilolu bayanların yaptığı bir hatadan bahsetmekte fayda görüyoruz. Daha fazla ter atmak adına vücuduna folyo sarmak, poşet giymek ya da bu amaçla üretilmiş para tuzağı nefes almayan taytlar, korseler giymek son derece zararlıdır. Hızla kilo vermek için yapacağınız bu tip tehlikeli davranışlar, ileride onanmaz yaralara yol açabilir. Hücrelerinizin nefes almasına engel olan bu ve benzeri yöntemlere asla pirim vermeyin. Unutmayın, günde bir saat yürümenizin sebebi daha fit ve sağlıklı olmak
 
anladım ki proteini yüksek beslenmem lazım bu arada sis uyandım hem regli dönemim yaklasıyo hemde dün birazcık tatlı kaçırdım velhasıl. 73.4 düm bugün ama baya sisim öyle böyle değil :27:
 
Zayıflamak İçin Yürüyüş Nasıl, Ne Kadar, Ne Zaman Yapılmalı?21. Şubat 2014 · Write a comment · Categories: Egzersizle Zayıflama · Tags: kadın zayıflamak için yürüyüş, zayıflamak için egzersiz, zayıflamak için yürüyüş mü koşu mu, zayıflamak için yürüyüş nasıl yapılmalı, zayıflamak için yürüyüş ne zaman yapılmalı, zayıflamak için yürüyüş programı, zayıflamak için yürüyüşün faydaları
Zayıflamak İçin Yürüyüş Nasıl, Ne Kadar, Ne Zaman Yapılmalı?
2-3 ayda 10 kilo zayıflamak için doğal ve sürdürülebilir bir zayıflama yöntemi arıyorsanız yürüyüş yaparak zayıflamak sizlerin tam manasıyla aradığı zayıflama yolu olabilir. Yürüyerek zayıflamanın diyet listesi uygulamak, ağır egzersizlerle kilo vermeye çalışmak, zayıflama hapları veya ilaçları kullanmak gibi diğer kilo verme yöntemlerine nazaran doğal bir zayıflama tekniği olması gibi bir avantajı vardır. Aslında birkaç haftada zayıflamak için yürüyüş yapmak iyidir ama uzun dönemde kalıcı fit bir vücuda sahip olmak için ise yürüyüş egzersizleri adeta biçilmiş bir kaftandır. Kendi kendinize uygulayacağınız basit bir yürüme egzersizleri programı ile 5-6 ayda eskisine nazaran tanınmayacak kadar mükemmel bir vücuda sahip olabilirsiniz. Yürüyüş yapmak vücudun tüm kaslarını yormadan çalıştırır ve bu kas kitlelerinin enerji harcama kapasitelerini yani metabolizma hızlarını kalıcı bir biçimde artırır. Örneğin 6-7 ay sıkı bir biçimde her gün 1 saat tempolu yürüyüş yapan birisi yürüyüş yapmayı bıraktığında bile kilo vermeye devam edebilir.


yürümek zayıflatırmı


Zayıflamak İçin Yürüyüş Ne Kadar Zayıflatır?
Ortalama olarak günde 1 saat yürüyüş yapan birisinin haftada 300-500 gram yağı doğal bir şekilde erittiği söylenmektedir. Bu da 20 haftalık bir dönemde ortalama 6 ila 10 kilo zayıflama demektir. Burada kişiden kişiye zayıflama yeteneği değişim gösterebilir. Özellikle hareketsiz yaşam süren ve obezite riski altında olan kişilerde yürümek zayıflatır. Hem de dramatik bir biçimde ani kilo kayıpları görülür. Bu sizi korkutmasın. Bunun nedeni hareketsiz kişilerin metabolizmasının bu denli bir tempoya alışık olmaması ve yeme alışkanlıklarından ziyade hareketsizlikten kaynaklı bir fazla kilo sorununun varlığıdır. Hareketsiz bir kişiyseniz ilk zamanlarda yürümek sizleri bir hayli yoracaktır. Çünkü metabolizmamız kendisini sedanter yaşam denilen hareketsiz bir yaşam tarzına uyarlamıştır. Bu nedenle planlı ve tempolu bir şekilde başlanan yürüyüş programları bu kişilerde 2 ayda 5-7 kilo zayıflamayı nerdeyse garanti eder. Daha hareketli kişilerde ise vücudun metabolizma hızı yürüyerek daha az artacağı için kilo verme potansiyeli biraz daha dar bir yelpazede olabilir. Ama hareketli kişilerin ise bir avantajı var. Onların kas dokuları yürümekten daha fazla faydalanacak ve tatil dönemi gibi hareketsiz dönemlerde bile metabolizma hızını sürdürecektir. Kısacası yürüyüş zayıflatırmı derseniz cevap kesinlikle evettir. Ne kadar zayıflatır sorusunun yanıtı ise yaş, cinsiyet, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları gibi etkenler değerlendirilerek bir cevap bulmak mümkündür.

Zayıflamak için ne kadar sıklıkla yürüyüş yapılmalı?
Yürüyüşe yeni başlayan biriyseniz bu durumda ilk haftada 3 gün 15-20 dakika yeterli olacaktır. Elbette bunun daha fazlasını yapabilirsiniz ama uzun süredir yürüyüşe hasret bacak kaslarınız ve kemiklerinizin bu duruma uyum sağlaması için bedeninize bir alışma süresi tanımak gerekmektedir. İkinci hafta yürüyüşü 25 dakika ya çıkartın. 3. Hafta ise haftada 4 gün 30 ar dakikaya çıkarın. Dördüncü haftaya geldiğimizde haftada 4 gün 45 dakika veya haftada 3 gün 1 er saat olacak şekilde yürüyüş temponuzu ayarlayın. 4. hafta temposu zayıflamak için yeterli olacaktır. Ancak kendine güvenenler dilerlerse 5. haftadan itibaren haftada 4 gün olacak şekilde 1 er saat yürüyüş yapabilirler. Bu yürüyüş egzersizleri mümkünse düz satıh veya pistte yapın. Ayakkabılarınız kesinlikle sert zeminde darbeyi emecek ve eklemleri daha az yoracak kaliteli yürüyüş ayakkabıları tercih ediniz. Açık havada yürümek eğlenceli olabilir ama kış aylarında sıkı giyinmeniz gerekebilir. Kışın dışarıda yürümenin olası yan etkilerinin başında gelen soğuk algınlıklarına karşı meyve ve sebze tüketimine dikkat edin.

Yürümek kaç kalori yakar (yürürken kaç kalori harcanır)?
Yürürken kaç kalori harcadım sorusunun yanıtı için vücut ağırlığınız ve yürünen mesafenin bilinmesi gerekmektedir. Örneğin saatte 6 km hızla yapılan bir yürüyüşte 60 kiloluk birisi dakikada 4.5 kalori harcar. 70 kiloya sahip bir insan ise 5.2 kalori, 80 kilo iseniz 6 kalori, 90 kiloluk bir kişi 7 kalori harcar. 100 kiloluk bir insanın saatte 6 km hızla yürüyerek harcayacağı kalori dakikada 8.2 kaloridir. Şayet 70 kiloya sahip biriysek saatte ortalama 310-320 kalori harcarız. Ayda 15-20 arası yürüyüş yaptığımızı hesaba katarsak ortalama 5000-7000 arası bir kalori tüketimi yapmış oluruz. Tabi vereceğimiz kilolar sadece yürürken yakılan kalorilerden ibaret değildir. Rezonans etkisi denilen metabolizma etkisi, aynen bir gitarın telinin titreşmesi gibi egzersizden 24 saat sonrasına kadar vücudun fazladan kalori yakmasını sağlar. Bu da egzersiz yapan kişilerin uyurken bile kilo vermesini sağlar. Uyuyarak zayıflamak zaten metabolizmanın rezonans etkisini kullanmaktan başka bir şey değildir.

Yürüyüş yanında hangi egzersizler zayıflamayı hızlandırır?
Yürüyüş tek başına elbette hızlı zayıflamak için yeterlidir. Ancak kol ve bacak sarkmaları, bölgesel kilolar gibi problemleri olanlar için hafif ağırlık egzersizleri, örneğin hanımlar için 1 kiloluk dambıl ile yapılacak kol ve omuz hareketleri oldukça fayda sağlar. Kasların tonusunu artıran bu hareketler sizleri hem zayıf hem de çevik bir görünüme kavuşturacaktır.
 
sabah 1 haslanmıs yumurda
öğlen peynir domates salatalık zeytin ve haslanmıs yumurtadan olusan
kahvaltı yaptım artık protein ağırlıklı beslenmeye özen göztericem
 
İrade Gücünüzü ve Öz-Disiplini Ele Geçirmenin Sırları
İrade ve öz-disiplini geliştirmek, günlük hayatta daha ziyade yapmaktan kaçındığınız bazı şeyleri yapmakla mümkündür. Tembellikten ya da sevmediğiniz için yapmadığınız bazı şeyleri yaparak bilinçaltı dirençlerinizin üstesinden gelir, zihninizi size itaat etmesi için eğitirsiniz. İç güç kazanır ve bunu geliştirirsiniz.

Bazen sağlığınıza iyi gelecek ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bir yürüyüş yapmak istersiniz; fakat tembelliğiniz sizi ele geçirir ve bunun yerine televizyon seyretmeyi tercih edersiniz. Belki de beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmenin ve sigarayı bırakmanın gerekliliğinin farkındasınız ama alışkanlıklarınızı değiştirmek için gerekli olan iç güce ve dirence sahip değilsiniz.
Şu cümle tanıdık geliyor mu?: "Keşke iradem ve kendime hakimiyetim daha güçlü olsaydı!" Bu ifadeyi kaç kez kullandınız acaba? Kaç kere bir şeyler yapmaya başladınız ve kısa bir süre sonra bıraktınız?
Herkesin sigara, çok yeme, tembellik, erteleme, devamını getirememe gibi üstesinden gelmeyi istediği bazı bağımlılıkları ve alışkanlıkları vardır. Bunları yenebilmek için iradeye ve öz-disipline gereksinim duyulur. Bu iki kavram, herkesin hayatında büyük bir fark yaratır ve motivasyonunuzu artırarak daha başarılı olma yolunda sizi cesaretlendirir.


İrade ve Öz-Disiplinin Nedir, Ne Değildir?
İrade: Tehlikeli ve gereksiz istekleri kontrol edebilmek, tembelliğin ve ertelemenin üstesinden gelebilmek, verilen karar başarıyla sonuca ulaşana kadar onu kararlıkla takip edebilmektir. Gereksiz ve yararsız arzulara boyun eğme isteğinin, duyguların ve eyleme geçme karşısında duran direncin üstesinden gelen iç güçtür. Maddi ve manevi başarının köşe taşıdır.
Öz-Disiplin: İradenin ortağıdır. İnsan, ısrar ettiği herhangi bir şey için dayanıklılığını feda eder. Bu durumda öz-disiplin psikolojik, duygusal ya da zihinsel sıkıntı ve zorluklara dayanma kabiliyetini verir. Daha iyi şeyler için, anlık tatminleri reddetme yeteneğini bahşeder.
İnsanoğlu, bilinçsiz ya da yarı bilinçli isteklerle doludur. Bazen insanlar sonradan söylediklerine ya da yaptıklarına pişman olacakları şeyler söyler ya da yaparlar. Çoğu durumda düşünmeden konuşur veya davranırlar. Bu iki gücü geliştirerek kişi içindeki bilinçaltı istekler hakkında bilinç sahibi olur ve söz konusu istekler yararına olmadığı zaman onları reddedebilme yeteneğini kazanır.
İrade ve Öz-Disiplin davranışlarımızın veya tepkilerimizin kölesi olmak yerine onları seçmekte bize yardımcı olur. Bu yolla, hayatın kuru ve tatsız olacağını düşünmeyin. Tam tersine daha güçlü, kendinize ve çevrenize karşı daha sorumlu ve sonuç olarak çok daha mutlu ve hoşnut hissedeceksiniz.
Kaç kez kendinizi istediğiniz bir şeyi yapamayacak kadar zayıf, tembel veya utangaç hissettiniz? İç gücü, cesareti, karar verme ve bu kararı takip etme yetisini kazanabilirsiniz. Güçlü olmak için istekli ve ciddiyseniz, kesinlikle bunu başaracaksınız. Aşağıda bu yetenekleri geliştirmek için bazı egzersizler ve teknikler bulacaksınız. Bu basit fakat etkili egzersizler her yerde ve her zaman işe yarar. Adım adım ve yavaş ilerleyin, nasıl güçlendiğinizi ve hayatınızın hızla gelişmeye başladığını göreceksiniz.
Toplumda irade ile ilgili yanlış bir tanım var. Ona sahip olmanın zor olduğu ve gayret gerektirdiği, uygulanırken vücudun ve zihnin gerileceği düşünülüyor. Tamamıyla yanlış bir fikir… Bu tür bir önyargıya sahip insanlar iradelerini kullanmanın hayatlarına ve ilişkilerine büyük yardımı olacağını, iradelerini geliştirmeleri gerektiğini kabulleniyorlar; fakat bunun için hiçbir şey yapmıyorlar.
Önemsiz, gereksiz, sağlıksız düşüncelerin, eylemlerin ve tepkilerin engellenmesiyle irade gelişir. Bu korunan enerji, olumsuz yönde etkilenmesine izin verilmediği taktirde içinizde tıpkı bir pil gibi depolanır ve ihtiyaç duyulduğu anda ortaya çıkar. Kasların egzersizle güçlendirilmesi gibi, aynı yolla uygun egzersizlerle güçlerinizi geliştirirsiniz.




Bilinçaltı Dirençlerini Yenerek İrade ve Öz-Disiplini Geliştirmek
İrade ve öz-disiplini geliştirmek, günlük hayatta daha ziyade yapmaktan kaçındığınız bazı şeyleri yapmakla mümkündür. Tembellikten ya da sevmediğiniz için yapmadığınız bazı şeyleri yaparak bilinçaltı dirençlerinizin üstesinden gelir, zihninizi size itaat etmesi için eğitirsiniz. İç güç kazanır ve bunu geliştirirsiniz. Kaslar halter kaldırmakla, iç güç iç direncin üstesinden gelmekle güçlenir.
Egzersizler
Otobüste oturuyorsunuz. Yaşlı bir kadın/adam ya da hamile bir kadın ayakta. Oturmak isteseniz dahi ayağa kalkın ve onlara yerinizi verin. Bunu sadece kibar bir davranış olduğu yapmayın; çünkü gönülsüz olduğunuz bir şeyi yapıyorsunuz. Bu yolla, direnen vücudunuzla, zihninizle ve hislerinizle baş etmiş olursunuz.
Lavabonuzda yıkanması gereken ancak yıkamayı ertelediğiniz bulaşıklar var. Kalkın ve yıkayın. Tembelliğinizin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Bu yolla iradenizi geliştireceğinize inanıyorsanız ve iradenin hayatınızdaki önemine ikna olduysanız, yapmak zorunda olduğunuz şey her ne olursa olsun, gerçekleştirmek kolaylaşacaktır.
İşten eve çok yorgun geldiniz ve televizyonun karşısındaki rahat kanepenize oturdunuz. Duş almanız gerekiyor ama üşeniyorsunuz. Oturma arzunuza boyun eğmeyin ve gidip duş alın. Sonrasında hem içinizin hem de bedeninizin ne kadar rahatladığını göreceksiniz.
Egzersiz yapmanız gerektiğini biliyorsunuz ama bunun yerine abur cubur yiyerek boş boş oturuyorsunuz ya da film seyrediyorsunuz. Kalkıp yürüyün, koşun ya da başka egzersizler yapın.
Şekerli kahve seviyor musunuz? Bütün bir hafta boyunca kahvenizi şekersiz içmeye çalışın. Haftada üç fincan kahve mi içiyorsunuz? İki fincana indirin...
Tembelliğinizin üstesinden gelin. Yapılan şeyin önemine kendinizi inandırın. Eyleme geçeceğiniz zaman tembellik, gönülsüzlük ve anlamsız iç direnç yerine iç güç kazanacağınıza zihninizi ikna edin.
Bazen önemsiz bir şeyi söylemek istersiniz. Dilinizi tutun ve söylemeyin.
Yapmayı isteseniz dahi önemsiz dedikodulara kulak vermeyin, dedikodu içerikli gazete ve dergileri okumayın.
Çok sevdiğiniz ve adeta bağımlısı olduğunuz sağlıksız yiyeceklerden uzak durmaya ya da azaltmaya çalışın.
Kendinizi önemsiz, gereksiz ve olumsuz şeyler düşünürken yakalarsanız, bunların lüzumsuzluğunu aklınıza getirerek söz konusu düşünceleri zihninizden uzaklaştırın.
Asla bu egzersizleri yapamayacağınızı söylemeyin ve inatçı olun. Bu egzersizleri yapmanın önemini, kazanacağınız gücü düşünerek kendinizi motive edin. Başlangıçta fazla egzersiz yapmak hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. Kolay egzersizlerle başlayıp egzersizlerin sayısını ve zorluğunu adım adım arttırmak daha iyidir. Pratik yapmak gücünüzü ve öz-güveninizi artıracaktır.
Egzersizleri Uygularken...
Çoğu Egzersiz Herhangi Bir Yerde Herhangi Bir Zaman Yapılabilir. Egzersizler için özel bir zaman dilimi ayırmak zorunda değilsiniz. Günlük yaşam içinde her zaman pratik yapmanızı ve iradenizi test etmenizi sağlayacak olaylarla karşılaşacaksınız zaten.
Egzersiz yapmak adına bazı alışkanlıklarınızı bıraktıysanız ve eğer bunlar faydalı alışkanlıklarsa onlara geri dönebilirsiniz. Örneğin portakal suyu içmeyi seviyorsunuz ve egzersiz yapmak adına portakal suyu içmeyi bıraktınız. Bir süre sonra bunun hayatınızda büyük bir pozitif fark yaratmadığını fark ettiniz. Eğer hâlâ portakal suyu seviyorsanız tekrar içmeye başlayın. Hedefimiz iç gücü geliştirmek, hayatı zorlaştırmak değil.





Güçlü Bir İrade ve Öz-Disipline Sahip Olmanın Avantajları:
-Düşüncelerinize emretmek ve zihninizin patronu olmak.
-Alışkanlıklarınızı yönlendirmek, böylece konsantrasyonunuzu artırmak.
-Hedeflediklerinizi ve hayal ettiklerinizi yaşama geçirerek iç huzuru ve öz-güveni yakalamak.
-Dış etkenlerin üzerinizdeki negatif etkilerini azaltmak.
-Kişisel ve ruhsal gelişiminizi gerçekleştirmek.
-Günlük hayatınızı kontrol edebilmek, istemediğiniz alışkanlık ve davranışları terk etmek.
-Tembellikten yakanızı kurtararak daha istekli, daha çalışkan bir ruh yapısına kavuşmak
 
yarın yıllık izne cıkıcam yillik izinden dönüste en az 69 olarak dönücem

karar 1 hedef 69 her gün sabah aksam yürünücek en az 1,5 saat
karar 2 hedef 69 hergün 2 litre su
karar 3 hedef 69 ekmek ve seker bye bye
karar 4 hedef 69 günde 2 kez yesilcay
karar 5 hedef,69 irade irade irade sresli anda sakız ciğnenecek
 
regli oldum ve kilom 73:)) iyi ye isaret cünkü çok sisim bakalım regli sonrası kaç kilo alıcam
 
Arkadaşlar,

yalnızca bir hafta yetiyor böyle bir disipline girmek için. Bir hafta nedir ki düşünsenize hedefimize ulaşmak için. Ve daha sağlıklı olmak için. Bi de kendimi hep, bu zamana dek yiyip mutlu oldum, bu defa yemeden olacagım, diye telkin ediyorum. İnanınca tutuyor:)))

Bir de kısa sürede göbeğin küçüldüğüne şahit olacaksınız. Ben oldum ondan söylüyorum;) Bolca su içiyorum, ekmeksiz şekersiz yeme dönemimde. Tabi yemeklerde yağı azaltıyorum.
 
bir kilo 7700 kalori ise 10 kilo vermek icin 77000 kalori yakmam lazım saat bası 62 kalori yaktığıma gore 1 dilim ekmegi yakmam icin 1.30 saat bir küp seker icinde yarım saat geçmesi lazım


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
günde 12 defa 15 er dakılalık (3 saat) elıptık bısıklet ve günde 1,5 saatlık yuruyusle 1000 kalorı yakmayı planlıyorum acıktığımda sut yoğurt peynır bıraz meyve yenıcek kılom 72,5

günde 1000 kalorı böyle yakarsam 1000 kalorıde yıyceklerden kesersem 11 gun sonra ıse başladığımda 2,85 gram vermıs olucam 2000*11=22000/7700=2,85 kilo yanı 3 kılo buda 69,5 eder 1 ağustos hedefım 69,5
 
Son düzenleme:
bazı okuyan arkdaslarım kafayı yedıgımı dusunebılır ama hem meslekı olarak rakamlarla olan ılıskım hemde dıyetın matematıksel bı ılıskı olduğuna ınandıgım ıcın bu hesaplamaları sevıyorum bırde gelecegı planlamayı hep sevmısımdır
 
72,5 kılo ıle bu dıyetıme başladım hedefım 62 kılo olmak ama ılk hedef 69

burda ekmegın bıze verdıgı zararları anlatıcam kendıme ve her açtığımda bu zararları hatırlamış olucam ornegın ne zaman bı parça ekmek yesem ogun delıler gıbı yemek yıyorum ve kendımı halsız hıssedıyorum


evet kesinlikle! midemizi küçültüğümüzden hamallık yapıyor oluyoruz çok yiyince!
 
canım çok güzel bir yola girmişsin. kolaylıklar diliyorum.
duygusal açlıkla ilgili paylaştığın makaleleri yalayıp yuttum. ( benim bazı dönemler peynir ve tuzlu atıştırmalık krizim tutar. bazende kahve ve çikolata...:43::43::43:)
benim en büyük sıkıntım bu. şu sıralar tatildeyim, evdeyim ve 24 saat ne yiyeceğimi düşünüyorum...:56::56::56:
çalışırken kafam meşgul oluyordu, bu kadar yemek düşünmüyordum. :28:
 
canım çok güzel bir yola girmişsin. kolaylıklar diliyorum.
duygusal açlıkla ilgili paylaştığın makaleleri yalayıp yuttum. ( benim bazı dönemler peynir ve tuzlu atıştırmalık krizim tutar. bazende kahve ve çikolata...:43::43::43:)
benim en büyük sıkıntım bu. şu sıralar tatildeyim, evdeyim ve 24 saat ne yiyeceğimi düşünüyorum...:56::56::56:
çalışırken kafam meşgul oluyordu, bu kadar yemek düşünmüyordum. :28:

bende yıllık ızınddeyım tatlım ama bu ıznı gece krızlerımı engellmek adına duzgun kullnamaya calısıyrum bılınclenmeye çalışıyorum bılınc olmadan kılo alıp vermeye devam edıcez kısır dongu seklınde ıstersen bırlıkte takılalım :51:
 
Hatta ”sevgili ekmek” diye seslenmek istiyorum sana. Sen diyebilirim sanırım, bu kadar yıllık dostluğumuz var. Beraber çıktığımız maceraları, seni bandığım yemekleri saymak isterdim ama şu mübarek ayda dilimi tutayım diyorum. Sana olan sevgim, eşitlikçi sevgili ekmek. Beyaz, tam buğday, çavdar, patatesli, zeytinli… Ben seni her çeşidinle sevdim. Sen, ben, tereyağ, tulum peyniri, domates… Mutluluk bu değil de nedir?
Ancak sana zaafiyetimin yanında hep biliyordum benim için kötü olduğunu. Deri ceketli ve kafadan problemli bir sevgili gibiydin. Kısa ayrılıklar haricinde senden vazgeçemiyordum. O kısa aralıklar her defasında bana seni hayatımdan çıkarmamın ne kadar önemli olduğunu gösterdiİkincisi, ekmeği hayatımdan çıkarınca (belki herkese böyle oluyordur bilmiyorum) kilo kaybetmekle kalmıyorum, daha önemlisi beynim dinçleşiyor, yorgunluğum gidiyor, üzerimden bir yük kalkıyor.

Bu öğrendiklerimin üzerine bir de her türlü şekerin karaciğerimiz tarafından nasıl başa çıkılamayan bir zehir olduğunu idrak etmiş bulunmaktayım. Yani öylesine bir bilgi olarak beynimin atılacaklar listesine kaydetmek yerine, biyokimyasal süreçleriyle anladığım bir gerçek bu. Daha önce de yazdığım gibi, esmeri, beyazı, balı, pekmezi, ekmeği, baklavası, meyvesuyu ile hepsi ama hepsi bir ve hepsi ama hepsi zehir. Yıllar yıllar önce meyve şekerine (früktoza) tu k.aka diyenler şimdi sükroza saldırıp meyve şekerini aklıyorlar. Tek bir sebebi var: bizi uyutup satacaklarını satmak. ”Kola çok kötü, siz en iyisi bir meyve sıkacağı alın, ohhh mis gibi meyve suyu için” dediler mesela. Hepimizin mutfaklarında toz toplayan meyvesuyu sıkacakları mevcut. İşin kıvırtmadan doğrusunu söyleyecek olursak her türlü şeker alkol gibi satışı kısıtlanması gereken birer zehirdir.

Neyse ne diyordum sevgili ekmek? Seni severim bilirsin. Ancak sana olan düşkünlüğüm, her türlü şekerli mamüle göz kırpmamla bir kartopu halini alıyor ve ben sizi tükettikçe kendimi daha da bitkin hissediyorum. Sonuçta kendim için karbonhidrat fakiri bir hayat seçmeye karar verdim. Öyle K.aratay teyzenin önerdiği gibi şekerli herşeyi hayatımdan çıkaramam tamamen. İnsanın nefsine zulmetmesine gerek yok. Ayrıca tamamen karbonhidrattan arındırılmış bir yaşam tarzı da bedenimiz için uygun değil. Özellikle spor yapan insanlar için kaliteli ama sınırlı karbonhidrat önemli. Öte yandan bunun bir diyet değil, sürdürülebilir bir rejim değişikliği olmasını istiyorum
 
Duygusal Yemek Yeme, Genel / Uzm. Dyt. Dilara Koçak


Gece AtıştırmalarıYeni yapılan bir açıklamaya göre gece geç saatte acıkılınca küçük bir şey atıştırmak zararlı değil. Ancak çok fazla yemek veya açlık dışında bir sebeple yemek soruna yol açabilir. Özellikle yalnız gecelerde koltuğa kıvrılıp rahatlatıcı yemekler yemek daha da kışkırtıcı olabilir, ancak bu dürtüye uymanın da bir takım sonuçları var elbette.

Günün diğer saatlerindense akşam saatlerinde atıştırmanın kilo alma, sindirim sorunları, uykuda rahatsızlık ve gibi zararları var. Gece saati yeme alışkanlığı genellikle sıkıntı, yalnızlık veya depresyon gibi sebeplerden doğuyor. insanlar ayrıca alışkanlıktan veya akşam saatleri tek meşgül olmadıkları zaman olduğundan dolayı gece yemeyi tercih edebiliyorlar. Bu etkenlerin çoğu duygusal olduğundan dolayı da yönelinen yiyecekler genelde hep rahatlatıcı yemekler oluyor. Bu da yağ ve kalori oranı yüsek, tuzlu (cips) veya tatlılar demek oluyor.


Böyle durumlarda birkaç basit strateji uygulanabilir.

Eğer canınız yemek yemek istiyorsa ancak fiziksel açlık belirtisi yoksa o anda ne hissettiğinizi anlamaya çalışın. Eğer canınız sıkılıyorsa kitap okumayı, arkadaşınıza telefon etmeyi ve internette dolaşmayı deneyin. Eğer kaygılıysanız derin nefes alarak rahatlamayı veya banyo yapmayı deneyın. Yemek haricinde kendinizi iyi hissettirecek şeyler bulmaya çalışın.

Eğer sırf vücudunuz buna alışık olduğu için gece yiyorsanız, akşam yemeğinden sonra mutfağı kapatmaya çalışın. Yemekleri sadece mutfakta saklayın ve akşam yemeğinden sonra mutfağın ve yemek odasının ışıklarını kapayın. Kahvaltıya kadar oraya dönmeme kararı alın ve gecenin kalanını evin başka bir bölümünde geçirin.
Eğer işten eve açlıktan mideniz kazınarak dönerseniz kendinizi bütün gece fazla yemek yemeye hazırlamış olursunuz.Sakın tüm gün aç kalıp akşam kendinizi ödüllendirme duygusuna kapılmayın.Gün boyunca kısa aralıklarla sık sık yemek yemeye çalışın. İdealde kahvaltı en buyük, akşam yemeğiyse en küçük öğün olmalıdır.
Eğer bilinçsizce yemek yeme sorununuz varsa, canınız birşey atıştırmak isteyince yaptığınız işi bırakın. Çünkü televizyon seyrederken, bilgisayar basında veya kitap okurken farketmeden normalden fazla yemeniz cok muhtemeldir.

Eğer cips, kurabiye, çikolata gibi yiyeceklerin görüntüsü sizi baştan çıkarıyorsa göz önünde bu tıp yiyecekler bulundurmayın. Mutfağa sağlıklı atıştırma malzemelerı depolayın.

Ama aynı zamanda vucudunuzu dinlemeyi unutmayın. Eğer gerçekten açsanız, gece ufak birşey atıştırmanın bir sakıncası yok. Biraz meyva, yağsız yoğurt, veya düşük kalorili sosa batırılmış sebzeler yemeye çalışın, 1-2 grisini yağsız peynir veya 1 avuç beyaz leblebide açlık duygunuzu köreltir. Baharatlı veya kafein içeren maddelerden ve alkolden uzak durmaya çalışın. Olabildiğince hafif yemeye çalışın, uyku öncesi ağır yemekler sindirimde güçlüğe ve mide yanmasına sebep olurlar.
Bir dahaki sefer akşam yemeğinden sonra mutfak sizi çağırdığında bir saniye durun ve sizi çağıranın ne olduğunu düşünün. Eğer açlık değilse, yemek en iyi cevap değil. Eğer açlıksa, o zaman uykunuzla aranıza girmeyecek küçük, besleyici bir yiyecek seçin.
- See more at: http://www.dilarakocak.com.tr/gece-atistirmalari/#sthash.hvmYUu6l.dpuf
 
Duygusal Yemek Yeme, Genel / Uzm. Dyt. Dilara Koçak


Gece AtıştırmalarıYeni yapılan bir açıklamaya göre gece geç saatte acıkılınca küçük bir şey atıştırmak zararlı değil. Ancak çok fazla yemek veya açlık dışında bir sebeple yemek soruna yol açabilir. Özellikle yalnız gecelerde koltuğa kıvrılıp rahatlatıcı yemekler yemek daha da kışkırtıcı olabilir, ancak bu dürtüye uymanın da bir takım sonuçları var elbette.

Günün diğer saatlerindense akşam saatlerinde atıştırmanın kilo alma, sindirim sorunları, uykuda rahatsızlık ve gibi zararları var. Gece saati yeme alışkanlığı genellikle sıkıntı, yalnızlık veya depresyon gibi sebeplerden doğuyor. insanlar ayrıca alışkanlıktan veya akşam saatleri tek meşgül olmadıkları zaman olduğundan dolayı gece yemeyi tercih edebiliyorlar. Bu etkenlerin çoğu duygusal olduğundan dolayı da yönelinen yiyecekler genelde hep rahatlatıcı yemekler oluyor. Bu da yağ ve kalori oranı yüsek, tuzlu (cips) veya tatlılar demek oluyor.


Böyle durumlarda birkaç basit strateji uygulanabilir.

Eğer canınız yemek yemek istiyorsa ancak fiziksel açlık belirtisi yoksa o anda ne hissettiğinizi anlamaya çalışın. Eğer canınız sıkılıyorsa kitap okumayı, arkadaşınıza telefon etmeyi ve internette dolaşmayı deneyin. Eğer kaygılıysanız derin nefes alarak rahatlamayı veya banyo yapmayı deneyın. Yemek haricinde kendinizi iyi hissettirecek şeyler bulmaya çalışın.

Eğer sırf vücudunuz buna alışık olduğu için gece yiyorsanız, akşam yemeğinden sonra mutfağı kapatmaya çalışın. Yemekleri sadece mutfakta saklayın ve akşam yemeğinden sonra mutfağın ve yemek odasının ışıklarını kapayın. Kahvaltıya kadar oraya dönmeme kararı alın ve gecenin kalanını evin başka bir bölümünde geçirin.
Eğer işten eve açlıktan mideniz kazınarak dönerseniz kendinizi bütün gece fazla yemek yemeye hazırlamış olursunuz.Sakın tüm gün aç kalıp akşam kendinizi ödüllendirme duygusuna kapılmayın.Gün boyunca kısa aralıklarla sık sık yemek yemeye çalışın. İdealde kahvaltı en buyük, akşam yemeğiyse en küçük öğün olmalıdır.
Eğer bilinçsizce yemek yeme sorununuz varsa, canınız birşey atıştırmak isteyince yaptığınız işi bırakın. Çünkü televizyon seyrederken, bilgisayar basında veya kitap okurken farketmeden normalden fazla yemeniz cok muhtemeldir.

Eğer cips, kurabiye, çikolata gibi yiyeceklerin görüntüsü sizi baştan çıkarıyorsa göz önünde bu tıp yiyecekler bulundurmayın. Mutfağa sağlıklı atıştırma malzemelerı depolayın.

Ama aynı zamanda vucudunuzu dinlemeyi unutmayın. Eğer gerçekten açsanız, gece ufak birşey atıştırmanın bir sakıncası yok. Biraz meyva, yağsız yoğurt, veya düşük kalorili sosa batırılmış sebzeler yemeye çalışın, 1-2 grisini yağsız peynir veya 1 avuç beyaz leblebide açlık duygunuzu köreltir. Baharatlı veya kafein içeren maddelerden ve alkolden uzak durmaya çalışın. Olabildiğince hafif yemeye çalışın, uyku öncesi ağır yemekler sindirimde güçlüğe ve mide yanmasına sebep olurlar.
Bir dahaki sefer akşam yemeğinden sonra mutfak sizi çağırdığında bir saniye durun ve sizi çağıranın ne olduğunu düşünün. Eğer açlık değilse, yemek en iyi cevap değil. Eğer açlıksa, o zaman uykunuzla aranıza girmeyecek küçük, besleyici bir yiyecek seçin.
- See more at: http://www.dilarakocak.com.tr/gece-atistirmalari/#sthash.hvmYUu6l.dpuf

Kac kilo verdiniz?
 
Back
X