Elbisemde Kan İstemiyorum!

DatluCadu

5 dakkaya hazırım
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
22.576
769
413
45
Önceki gün tv de izlediğim bir haber deyim yerindeyse, içimi parçaladı. Banghladeş'te tekstil fabrikalarında çok kötü şartlar altında, ayda 38 dolara çalışan "insanlarla" ilgiliydi haber. Haberin detaylarını ve fotoğrafları ilerleyen mesajlarda ekleyeceğim. Haber sonarsında nette ufak bir araştırma yaptım. gördüklerim içimi dağlamaya devam etti. Dünyanın pek çok tekstil devi ucuz işçilik dolayısı ile bu ülkeleri seçiyor. (Banghladeş, Srilanka) .Ülkemizde de aşağıya isimlerini ekleyeceğim firmalar yine bu ülkelerde ucuza üretim yaptırıyorlar. Dünya tektil firmalarının çoğu "Temiz Giysi" kampanyası ile, Bangladeş’te üretim yapan tekstil firmalarını “Bangladeş Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşmasını” imzalamaya zorlamakta. Ama maalesef ülkemizden henüz bu kampanyaya destek veren bir firma yok. Kimler mi bu firmalar?
LC Waikiki, Defacto, Seven Hill, Rodi Jeans, Batik, Colin’s ve Collezione.
Çocuklarıma genelde kaliteli ve uygun diye LCW ürünlerini tercih eden bir anne olarak bu konunda duyarsız kalamayacağıma karar verdim. Evde kıyafetleri tek tek taradım. Bakabildikleirmden 3 tanesi Banghaldeş' te üretilmiş. Ama ben çocuklarımın giysilerinde insan kanı istemiyorum ki? ben onları daha güzel giydireceğim derken birileri evine ekmek götürmek için plastk mermilere gelsin istemiyorum ki? Peki tek başıma ne yapa bilirim? şimdilik farklı, ürününe kan bulaştırmayan firma arayışı içerisndeyim. LCW ye de bir mail attım. Sitesinde kıyafetlerin barkotlarını göstersinler diye . Genelde sanal mağazadan alışveriş yapan birisi olarak orada ülke ismini görüp , Türkiye menşeili ürünleri seçebilirim. bunlar birşey değiştirmez belki ama en azından kendi adıma küçük bir adım atmış olurum.
artık dünya bilinçli tüketim çağına girdi. Bugün hayvanlar üzerinde test edilemeyen ürünler için kampanyalar yapıyoruz, organik gıdalar istiyoruz ama ya insan güvenliği?
Sosyal sorumluluk adına buna borçluuyum.

(H&M, Inditex, C&A, PVH, Tchibo, Tesco, Marks & Spencer, Primark, El Corte Inglés, jbc, Mango, Carrefour, KiK, Helly Hansen, G-Star, Aldi, New Look, Mothercare, Loblaws, Sainsbury’s, Benetton, N Brown Group, Stockmann, WE Europe, Esprit, Rewe, Next, Lidl, Hess Natur, Switcher, A&F)
 
Son düzenleme:
Bangladeş'te asgari ücretin artırılması talebiyle sokaklara dökülen binlerce tekstil işçisinin protesto gösterilerine polis sert müdahale etti.

Protestoların üçüncü gününde polis, başkent Dakka yakınlarındaki Gazipur ve Savar sanayi bölgelerinde gösteri düzenleyen işçilere plastik mermi ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Gazipur bölgesi polis yetkilisi Abdul Baten, polisle göstericilerin çatışması sırasında çok sayıda kişinin yaralandığını belirtti ancak buna ilişkin rakam vermedi.

Tekstil ihracatından yılda 20 milyar dolar gelir elde eden Bangladeş'te işçiler, asgari ücretin 3 bin takadan (yaklaşık 75 TL), 8 bin 114 takaya (yaklaşık 198 TL) yükseltilmesini talep ediyor. İşverenlerinse asgari ücretin 3 bin 600 takanın (yaklaşık 89 TL) üstüne çıkarılmasına sıcak bakmadıkları belirtiliyor.

Bangladeş'te tekstil sektöründe çalışan işçilerin durumu, nisan ayında 8 katlı bir fabrikanın çökmesi ve 1100'den fazla kişinin hayatını kaybetmesiyle dünya gündemine oturmuş, Bangladeş makamları ve tekstil firmaları işçilerin çalışma ve güvenlik koşullarının iyileştirileceği sözü vermişti. AA
 
Bangladeş’li aktivist ve fotoğrafçı Teslima Akhter’in fotoğrafı, aslında küresel “taşeron uygarlığının” çöküşünün simgesiydi. 24 Nisan 2013’te Bangladeş’in başkenti Dakka’da 1127 işçinin öldüğü iş cinayetinde birbirine sarılarak ölen genç çiftin yürek burkan o fotoğrafı küresel kapitalizmin insanlık dışı yüzünün de resmiydi. Dünya metropollerinin lüks mağazalarının vitrinlerinin görünmeyen yüzüydü o fotoğraf... O fotoğraf sermayenin nasıl biriktiğini de en görmez gözlere gösteriyordu.
Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.



Fotoğraf: Teslima Akhter

Bangladeş dünya tekstil devlerinin gözdesi. Pek çok tanınmış tekstil markasının giysilerinin ardında işçi katliamlarına yol açan çalışma koşulları ve ucuz işçilik yatıyor. Dev tekstil markalarının vitrinlerini süsleyen ürünlerin pek çoğuna işçilerin kanı bulaşmış durumda. Bangladeş’te kitlesel işçi ölümlerinin ardı arkası gelmiyor.

24 Nisan 2013’te Bangladeş’in başkenti Dakka’da üç binin üzerinde işçinin çalıştığı 8 katlı Rana Plaza çöktü ve korkunç kazanın ardından tam 1127 işçi enkaz altında kalarak öldü. Binlercesi de yaralandı. Kuşkusuz bu “kaza” (cinayet) ilk değildi. Çünkü Bangladeş’te batının tekstil devlerine fason ve taşeron üretim yapan fabrika ve atölyelerde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin abc’sinin dahi uygulanmadığı biliniyor. 2005 yılından bu yana meydana gelen diğer “iş kazaları” sonucu 700 işçi can yanarak verdi. İşçilerin aylık ortalama 38 dolara çalıştığı, sendikal örgütlenmenin zayıf olduğu ve çalışma mevzuatının işçileri yeterince korumadığı Bangladeş’te işçi sağlığı ve güvenliği konusu giderek can alıcı bir sorun haline geliyor.

Rana Plaza’da ölen işçiler Zara, Primark ve İtalyan Benetton gibi markalar yanı sıra dünyanın önde gelen perakende zincirleri C&A, KIK ve Wal-Mart gibi tanınmış markalara üretim yapıyordu. Bangladeş, sadece batılı tekstil devlerinin değil, aynı zamanda LC Waikiki, Defacto, Seven Hill, Rodi Jeans, Batik, Colin’s ve Collezione gibi pek çok Türk markasının da öncelikli üretim yaptırdığı ülkeler arasında.

Uluslararası tüketici ağı Temiz Giysi Kampanyasından (Clean Clothes Campaing-CCC) edinilen bilgilere göre son bir yıl içinde, Rana Plaza’nın enkazı altından ortaya çıkartılan markaların çoğu, daha önce de fabrika yangınları ile de gündeme gelmişti. C&A, KIK ve Wal-Mart 24 Kasım 2012’de 112 işçinin yanarak öldüğü Tezreen fabrikasında, Almanya’nın düşük fiyatlı ürünleri satan KIK Pakistan’da 11 Eylül 2012 tarihinde 300 işçinin öldüğü Ali fabrikasında üretim yaptırıyordu. Zara ise 26 Ocak tarihinde 7 kadın işçinin yanarak can verdiği Smart Fashion adlı fabrikada üretim yaptırıyordu. Üstelik yanarak ölenlerin 3’ü 17 yaş ve altında çalışan çocuk işçilerdi.

Bu gelişmeler üzerine Küresel Sendika Federasyonu (IndustriALL), sendikalar ve uluslararası tüketici ağı olan Temiz Giysi Kampanyası (CCC) markaların yaşanan bu ölümlerde sorumluluğunun ortaya çıkarılması ve gerekli incelemelerin ve çalışmaların yapılması için mücadele yürütmeye başladı. Bu kampanyanın temel amacı Bangladeş’te üretim yapan tekstil firmalarını “Bangladeş Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşmasını” imzalamaya zorlamaktı. Bu kampanyanın etkisi ile çok sayıda tekstil şirketi(H&M, Inditex, C&A, PVH, Tchibo, Tesco, Marks & Spencer, Primark, El Corte Inglés, jbc, Mango, Carrefour, KiK, Helly Hansen, G-Star, Aldi, New Look, Mothercare, Loblaws, Sainsbury’s, Benetton, N Brown Group, Stockmann, WE Europe, Esprit, Rewe, Next, Lidl, Hess Natur, Switcher, A&F) Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşması’na imza atmayı kabul etti. Kampanya devam ediyor.

Dünyanın önde gelen markaları yaşanan kitlesel iş cinayetleri karşısında bu anlaşmayı imzalamak zorunda kalırken. Bangladeş’te üretim yapan Türk markaları sessizliğini koruyor. Oysa anlaşma çağrısı Bangladeş’te üretim yapan tüm markaları ve şirketleri kapsıyor.

Bangladeş’te üretim yaptıran Türk markaları da diğer markalar gibi çalışanlarının yaşamlarını güvence altına almak zorunda. Bu markalar üretim yaptırdıkları yerleri bağımsız denetimlere açmalı ve denetim raporlarını kamuoyu ile paylaşmalı. Türkiye’nin tekstil markaları da çalışanlarının yaşamlarını güvence altına almak ve bina güvenliğini sağlamak için sendikalarla işbirliğine yapmalıdır. Bunu yapmadıkları takdirde Türkiye’nin tekstil markaları üzerindeki şüphe giderek artacaktır.

CCC’den edinilen bilgilere göre Rana Plaza faciasının enkazında ürünleri bulunan markalardan biri de Türk markası olan LCWaikiki. Bu bilgiler The Telegram ve Washington Post gibi gazetelerde yer aldı. LCWaikiki’nin adı, 2010 yılında Garib & Garib fabrikasında çıkan yangında da söz konusu olmuştu. O yangında da 21 işçi yanarak hayatını kaybetmişti. Diğer Türk tekstil şirketleri sessizliğini korurken CCC ile görüşen LCWaikiki anlaşmayı inceleyeceğini belirtmiş. Ancak bugüne değin LCWaikiki dahil hiç bir Türk markası Bangladeş tekstil işçileri için hayat memat anlamına gelen bu anlaşmayı imzalamadı.

Peki, daha neyi bekliyorsunuz. Bangladeş işçileri ölmeye, kanlı giysiler lüks mağazaların vitrinlerini süslemeye devam mi etsin? Bu anlaşmayı imzalamadığınız sürece işçilerin kanları sattığınız giysilerden damlamaya devam edecek. Bu kan denizin sorumluları olarak anılacaksınız.
t24
 
çılgınlar gibi tüketmeye devam edereken, tükettiğimz şeylerin yalnızıca cansız varlıklar olmadığının bilincinde miyiz? 5 milyar yıllık ömründe hiç bu kadar modern olamamış bir dünyada hala kan ile beslenen canlılar olduğumuzun farkında mıyız? ya farklı şartlarda doğsaydık? tüm insanlara adil davranır Tanrı. Doğurtur ve öldürür. ama belkide tanrı eli ile ölmez çocuklar belkide bizlerizdir bu cinayetlerin sorumlusu. belki de hepimizin tırnağında bir parça kan vardır.
 
Hazır giyimin bu kadar ucuzlaması bu yüzden işte, sorgusuz sualsiz tüketim çılgınlığından

Hatırlar mısınız eskiden hazır giyim böyle değildi, annelerimiz küçülenleri saklar, ardımızdan gelen kardeşimize giydirirdi, hatta bir çoğumuzun annesi kendisi elbise dikerdi, örgü zaten ayrı bir sanattı. Öremeyen yününü alır, el emeğini verip komşusuna ördürürdü hem de böyle bir dayanışma vardı.

Aslında az ya da çok herkesin bir farkındalığı var ama rahata alışıyor insanlar. Sürekli mail zincirleriyle,videolarla dikkat çekmek isteniyor ama kaçımızın umurunda, bir ara israil markaları boykot ediliyordu hani nerde kaç gün devam ettirdik
 
Sizi ve yorumlarınızı çok begeniyorum Çok sıcak çok içten çok sevecen geliyorsunuz bana,konuyla alakasız ama sizi görünce yazmak istedim
 

önemli olan sorunu benimsemek. sahiplenmek. sürüye kapılıp gitmek yerine durup bir dakika düşünmek. en azından kendi adına bir adım atabilmek.
 
ne yazık ki tekstil işçilerinin kaderi bu, ama bu kaderi değiştirmek biz tüketicilerin elinde...
çok uzaklarda değil ülkemizde kot taşlama atölyelerinde kaç işçi hastalandı, hayatını kaybetti.
özellikle büyük firmaların bu konularda çok daha duyarlı olması lazım
ben de şimdi lcw ye mail atıcam, umarım dikkate alırlar...
 
Son düzenleme:

çok daha sorgulayıcı olursak belki bir şeyler değişir
 
bende diyorum son zamanlarda tum giyim magazalari hem ucuzladi hemde dikkatimi cekti made in bangledes yaziyor demekki ondanmis canim yalnis anlasilmasin ama bunlar kacak giriyorlar ulkeye yetmezmis gibi tum is piyasini batiriyorlar esim mesela atiyorum saat ucreti $18 dolar alirken bunlar gizlice gidip patrona biz $8 dolara calisiriz deyip esimde dahil kac isciyi cikarttilar isten ustelik bir tanesi girdimi o ise sonradan ucuz calistiklari icin sirket komple bunlara veriyor isleri suanda is piyasasi berbat durumda bunlarin biz su fiyata calisiriz ve nitekimde calisiyorlar turk is verenlerde dahil bangledesli calistiriyor bilemedim simdi bu sartlarda calismak kimseninde hakki degil heryerde var bu haksizlik
 

Aman yarabbi...bu nasıl bir sömürge insanlık suçu.
yazıklar olsun..
vallahi ben pazardan alacağım artık.En azından yerli sektör kazansın
 
ALLAH yar ve yardımcıları olsun İNŞAALAH
tüketimin her bölümünde var bunlar
mesela çinde sanırım tam emin değilim ama ayda 2 dolara giyim,yiyecek üretim gibi fabrikalarda çalıştırılanlar var diye duymuştum
ki zaten hiç farketmiyor musun mesela bir elektronik marka ürünü japon markası olmasına rağmen made in chine yazıyor telefonlarında yani japon malı ama çinde fabrikasyon olarak üretilmiş olarak anlıyorum ben bunu haksız mıyım?
 
kızım eşim ve ben genelde lcw'den alış veriş yapıyoruz..Okuyunca çok üzüldüm..

Özellikle kızımın kıyafetleri lcw'den..

Kullandığımız bir çok marka'da o kadar oynama ve işgüzârlık var ki insan ne yiyip içeceğini,giyeceğini şaşırıyor.
 
önemli olan sorunu benimsemek. sahiplenmek. sürüye kapılıp gitmek yerine durup bir dakika düşünmek. en azından kendi adına bir adım atabilmek.

O adımı atabilmenin bence en önemli yolu esnafı desteklemek. Küçük dükkanlara ne oldu hepsi avm kültürüne ve belli başlı markalara yenik düştüler. Dükkan açan herkes bin pişman olup kaçıyor, ucuz işçilik sorunu yüzünden aslında herkes mağdur. Bu aralar yeni bir akım var ülkemize gelen kaçak işçiler, her tür işte sigortasız,güvencesiz çalışıyorlar. Tarlabaşı'nda, Dolapdere'de sayıları inanılmaz derecede büyük ve herkes göz yumuyor. Zincirleme bir şey bu tüm sektörlerde salgın gibi ucuz işçilik + kalitesiz ürün. Eskiden Mavi den bir pantalon alıp 5 sene giyerdi millet artık giyebiliyor musunuz bir yıl sürmeden yırtılıyor, bir gömlek alınır yıllarca giyilirdi artık yok iki yıkamada perti çıkıyor. Ve biz tüketiciler ses çıkartmıyoruz. Etiketi olsun da yırtılsın zaten bir kotu ömür boyu mu giyeceğiz gibi saçma savunmalarımız var. Düşünürsek aslında ucuza almıyoruz hiç bir şeyi aldığımız adi mala hem değerinin üzerinde para ödüyoruz hem de ucuz işçiliğe destek verip para babalarını memnun ediyoruz. Bu her sektör için geçerli, içim acıyor bir bir kapatıp giden esnaflara...
 

attraente vallahi tercuman olmussun benim diyeceklerime aynen canim burayada kacak giriyorlar vizesiz sigortasiz vergisiz calisiyorlar hicbir is guvenlikleride yok ve kabul ediyorlar inanirmisin burdaki insanlar issizlik aldi basini gitti kacak insanlar yuzunden hepmi onlarin sucu var asla calistiranda onlardan daha suclu ama bu degirmen donuyor bir sekilde diye kimsenin gigi cikmiyor evet bende senin yorumlarina bayiliyorum ustelik profilini inceledim cok akli basinda bir bayansin
 

Teşekkür ederim inceliğiniz için =)

Bu konu koca bir sarmal ama çarkın dişlileri çok acımasız. Ben geçenlerde tesadüfen ülkemizin en büyük kargo firmasının sendikalı işçileri işe almadığını, sonradan sendikaya kaydolan işçiyi de tespit ettiklerinde işten çıkardıklarını öğrendim.

Ülkemizde üretilen pirince, pamuğa kota koyup yurt dışından getirilmesine ne demeli ? Bir gün alış verişte inat ettim koca markette onlarca pirinç markası var ama yerli diye bildiklerimizin bile paketine bakın yurt dışından geliyor. Californiya ve pirinç ne alaka ise oradan ithal pirinçlerimizin yarısı. Sinir oluyorum ama işin içinden çıkamıyorum

Konu döner dolaşır devletin başındakilerin adaletsizliğine gelir =) Biz de güleriz ağlanacak halimize. Vatandaşın da tepki vermesi, protesto,boykot falan haşa suç artık biliyorsunuz. Ama almayacağım o pirinçleri mahalledeki laz bakkal amcaya kilosuna iki katını vericem ama almıycam inada bindi pirinç mevzu =))
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…