Yine ben, utanarak yazıyorum artık bu siteye..
Ama çaresizim, başka fikir alacak kimsem yok ki..
Konu eşim..
Dün işten geldi, kapıyı açtım girdi..
Kredi çekme durumu vardı, onunla ilgili sordum,anlattı dinledim..
Gelecek ile ilgili kaygılarımdan bahsettim (mesleki açıdan) , pişmanlıklarımdan bahsettim.. çünkü canımı sıkan şeylerdi, dedim ki belki teselli eder, içim rahatlar..
Saçmalama, abartıyorsun vs tarzı beni önemsemez tarzı konuştu, (söylediği şeylerin çoğu aklımda yok)
Sonra yemeği koymak için kalktım..
(Sandalyede yemek yerken, sandalyelerimizin yakın olmasını ister ; sandalyemi yaklaştırmalı ima etti yaptım.. Ama bunun ne önemi var ki kalbimi az sonra anlatacağım şekilde kırdı..)
Yemeği yedik, o önce kalktı ve salona geçti, (aramız iyi iken aynı koltukta birlikte uzanmak ister, normalde 2 koltuktan biri onun biri benim, ama genelde benimkinde uzanırız)
Benim koltuğuma uzanmış, yer açar gibi yana kaydı, ben gidip diğer koltuğa oturdum.. (söylediği sözler Canımı sıkmıştı yanına oturmak istemedim)
Saat 20.30 gibiydi, telefonuyla ilgilendi bir süre ve uyuma moduna geçti.. hemen uyuyor musun, dışarı çıkıp dolaşsak biraz dedim.. şimdi mi dedi, evet dedim, çok Yorgun’um dedi, peki dedim..
Biraz sonrası tv yi kapatıp odadan çıkıyordum,gözünü açtı, ona bakıp ; biliyor musun 2 çift konuşmaya muhtacım dedim,senin konuşmana,ilgine ihtiyacım var dedim.. Allah ım ben kafayı yicem, sen bana kafayı yedirecen demeye başladı..
El kol hareketlerine, dişini sıkmaya başladı, bu kadar sinirlenecek ne var bu sözlerimde ?
Yorgunmuş, halden anlamıyormuşum .. bana dedi ki ; dilerim Allah sana da yaşatır da görürsün dedi...
(O yorgunluğu yaşamamı bu şekilde beddua ederek söyledi) ve ben bu sözden sonra bana karşı bir duygun yoksa, hissin yoksa , o yüzden böyleysen bunu bana söyle dedim..
yaa öyle duygum yok dedi, madem öyle gidebilirsin dedim...Çıktım salondan..
Bu kalktı, konuşuyor hala, arkasından gittim, ( o kadar duygusalım ki 2-3 gündür, çok sevdiğim muhabbet kuşum öldü, ailemi özledim , bir süredir göremiyorum) istemsizce ağlamaya başladım, senin merhametin sadece kuşa karşı dedi, bana karşı merhametin mi var, anneme, babama karşı mı var dedi.. (anne babasına ne gibi bir merhametim olması gerekiyorsa )
Ağlayarak anladım ki koşulsuzca seven tek kişi annem babammış dedim, sonra seni keşke sevmesem, seni sevmemiş olmak duam biliyor musun dedi ve çıktı evden..
Ben hüngür hüngür ağlarken kapıyı çekti çıktı gitti...
Baktım arabanın anahtarını da almış, telefonu benim olduğum odada şarjda idi onu almamış, saat 23 civarlarında geldi, direkt gitti yerine yattı,ben salondaydım, ne bana baktı ne telefonunu aldı..
Ben bi uyudum, bi uyandım saat 3 civarlarıydı ve salona geldi.. telefonunu aldı, benim üzerime battaniye getirdi geri gitti..
Ardından hemen geldi, ışığı yakıp bana : şşştt kalk yerine yat dedi, gerek yok burda yatacağım dedim, yatağına yat dedim dedi.. oldu yatarım dedim, o arada dalmışım, biraz sonra tekrar geldi, yine aynı şeyi söyledi, kalktım yerime yattım..
Sabah önlisans AÖF sınavım vardı, saatini kur dedi.. öylelikle sabah oldu...Benim sınav İçin okula götürdü ordan işe gitti..
Tüm gün diyalogumuz olmadı..
Yarım saat önce işten geldi ve kendi anahtarıyla girdi eve yine yanıma hiçbir şekilde uğramak yok..
Banyoda traş oluyor şuan,duş alıp yatacak sanırım...
Ben artık düşünemiyorum, ben artık sağlıklı düşünemiyorum ..
Durum nedir, ne değildir ne olur bana söyleyin bi ..
Ben böyle taş gibi küsecek ne yapmışım... ne yapayım ben..