Kızlar çağrı merkezindeki müşteri temsilciliği için iş görüşmesine çağrılmıştım gittim görüşmeye bin pişman oldum görüştüğüm adam özgeçmişime baktı veeeeeee! eeeeee iyi de sizin hiç böyle bir yerde deneyiminiz yok ki neden başvuru yaptınız söylenmedi mi size bu demez mi:1shok: sinirden kan beynime sıçradı telefonda görüştüğüm bayana ben söyledim daha önce böyle bir işte çalışmadığımı yok biz herhangi bir deneyim aramıyoruz sadece ingilizce bilen birine ihtiyacımız var dediği için bende geldim sizin ne istediğinizi anlayan birini çalıştırsaydınız burda bende burda olmazdım diye çıkıştım adama adamda özür diledi hüsranla çıktım geldim eve gene.UYUZ OLDUM UYUZ
iyide her yer deneyimli arıyor sorarım size ben ilk deneyimimi nerede yapacağım diye sorsaydın ya... nedir bu deneyim işi ya. bide benzer işte en az 2 yıl diye yazanlar var...gidiyorsun oradan niye ayrıldın diye soruyorlar. bu seferde benzer işten ayrılan bu işte de başarılı olamaz diye almıyorlar:umursamaz:
Anladım ki arkadaşlar torpili olmayana iş yok bu memlekette. Bir tanıdığım var kız lise mezunu ama geniş çevresi var ve şu an cnn türk'te reklamcılık yapıyor maaşı 3 bin tl yani anlıycanız okumuşsun okumamışsın önemiş yok torpilin varsa istediğin yerde istediğin iş senin.
üzüldüm güzelim
ama iş ararken benim de başıma gelmişti. bir firma biz biraz deneyimli birini arıyoruz demişti ben daha oturmadan,çok sinir olmuştum.. mülakata başlamadan bunu diyip kovar gibi çıkardı hanımefendı benı odasından.. ağzıma geleni saydım ben de.. sankı zorla gittik. aradılar gittik. çağırmasaydınız .
demek istediğim yanlız değilsin..herkesin basına gelebiliyor böyle şeyler
boşver üzülme..
onlar seni kaybetti..
Özlemcim insan emeğinin karşılığını bir şekilde almak istiyor sonuçta kimse evde oturmak için okumuyor hele de bu dönemde iyi bir mesleği olsun diye okuyorlar ama ülkemizde işsizlerin çoğunluğu üniversite mezunu oluşturuyor.
4 yıl okudum üstüne üstlük 3 yılda y. lisans yaptım. akademik düşündüğüm için doktorayıda kazandım. ilk yıl araş.gör.kadrosu açıldı. alınacak ilk aday ben iken torpillinin ve boş kafalının birini aldılar. sonra onu tatile yollayıp işlerini bana yaptırdılar. en sonunda tak etti.... ve doktorayı bırakıp memleketime döndüm...sonra bakanlığın söz. personel alacağını duydum. Ankaraya başvuruya giderken iyi niyetimle bir arkadaşıma haber verip onun adına da dilekçe verdim. mülakata çağrıldık...ve o arkadaşım hocamızın ikimiz için ayarladığı referansı bana söylemeyip kendi yazarak, işe alındı ve ben yine açıkta kaldım. en çok kolyan işe alınmamak değil iyilik yaptığın adamın arkadan vurması oldu...3 yıldır kpss ye giriyorum. ama öğrendimki bu sınav artık TUS sınavını geçmiş. evde çalışmakla olmuyor dersane şart haydi oraya da para... sonra birgün bir baktımki vücudumun her yeri leke içinde kalmış...arkası doktor ve sakinleştirici ilaçlar...birgün uyandım ve dedimki yapacak birşey yokkkk ben sıkıldıkça vücuduma zarar veriyorum. herşey beynimde bitiyor..üzülmezsem leke de çıkmaz..ilacı bıraktım ve bütün lekelerim yavaş yavaş yok oldu..
şimdi nemi yapıyorum 1 yıl önce sevdiğim insanla evlendim. inan bana mutluluk bazen aradığımız şeyde olmayabiliyor.. asgari ücretli bir işte çalışıyorum... hiç okumasaydım yine aynı yerde çalışabilirdim..bazen ağlama krizlerine girdiğim oluyor ama inan bana güzelim hayat bir şekilde akıp gidiyor...
bunları niye mi yazdın. çünkü malesef bu toplumda yalnız değilsin senin gibi o kadar mağdur üniv. öğr. varki...
üniversitelilerin magdur olmamisinin bana göre sebebi su
bazi isletmeler lise yada ortaögrenim mezunlarini bu islerde cok az miktarda parayla calistirabiliyor
okumus bir üniversitelinin o maasa calismayacagini zaten biliyorlar
anlicaginiz 3 kurusa 5 köfte yiyenler bunlar oluyor iste
ayni durum burda Almanyadada var bana göre
zamaninda isciye deger verilirken,buraya gelip yerlesen polonyalilar ve ruslarin ucuza calismasi yüzünden ,iscininde degeri düsmüstür,bunlara zamanla Türklerde eklenmistir
simdi herkes saati 5 euroya is buldum diye seviniyor ,saatlerce afedersiniz esek gibi calisiyor
(tekstil bitiren ,matematikle alakasi olmayan bir arkadasim, bir sirketin muhasebesini tutuyor inanilir gibi degil ,hemde asgari ücrete iste bu gibi örnekler cok )
kısmet açma ile ilgili çok derin bilgilerim var şöyleki;
-Allahım yücelerin yücesi Rabbim bize kötü şeyler verdi sanarmışız ve üzülürmüşüz Allah kullarının üzülememesi içinde bir ayet indirmiş.Ayet;
"siz sanıyorsunuz ki ben size kötü olanı verdim.üzülüyorsunuz.halbuki bir bilseniz sizin hakkınızda ne kadar hayırlı şeyler verdiği" demiş
herşeyin bir zamanı vardır..o zaman yeryüze inmeden yaptığın herşey yarım kalır Allahın sevgili kulusun ki Allah seni deniyor sabrını ölçüyor isyan edip etmediğini ölçüyor eğer sevmediği bir kulu olsaydın şuan seni hiçç uğraştırmazdı..eminol..
kimin haddine düşmüş kısmet açmak Allahın verdiği zamanı değiştirmek inanma böyle şeylere
Allah ile melekleri arasında ki bir konuşma "kuranı-kerimden"
bir iyi birde kötü kulu Allaha dua edermiş (sevdiği sevmediği kullarından bahsediyor)
melekleride -Allahım şu sevmediğin kulun bunu istiyor dermiş
Allah meleklerine -istediği ne ise verin diye emir buyururmuş
diğer iyi ve sevdiği kulunda isteğini melekler Allaha iletirmiş
-Allah vermeyin istediği şimdilik kalsın dermiş
melekleri şaşırırmış .Allahım sana birşey soracaz bu kötü kulun isteyince hemen yapıyorsun ama bu iyi kulunun isteklerini yapmıyorsun bak nasıl ağlayıp üzülüyor neden yapmıyorsun yüce Allahım demişler
Allahta- o kulum (sevmediği) isteğini hemen yaptığım fakat o kulumun huylarını sevmiyorum..onun bana Allah demesini bile istemiyorum onun için hemen dediğini yapıyorum.
-ama o iyi kulum o kadar güzel yalvarıyor sabır ediyorki onun yalvarması ve bana dua ederken ses tonunu o kadar çok seviyorum ki ben o kuluma herşeyin en güzelini verecem ama biraz daha dua etsin bende onun sesini duyayım..
dermiş (bu kuran-ı kerimden bir alıntıdır)
başımıza ne gelirse gelsin emin olun Allah sabır eden ve dua eden kulunu sever..Sakın kendinizde bir uğursuzluk olduğunu düşünmeyin..o arkadaşlarınızın işi olabilir elbette kötü yada iyi kullar diye ayırmıyoruz biz Allahın bildiğini bilemeyiz...
fakat ; Allahın ödüllendirmesininde mükemmel olduğunu unutmayalım...
çok güzel anlatmışsın Piyano, çok etkilendim okurken... Zehircim, artık türkiye öyle bir hal aldı ki çoğu üni mezunu da asgari ücrete çalısıyor.. bir yandan kızıyorum değerlerinin altında çalışıyorlar,piyasayı düşünüyorlar diye..bir yanımsa işsizlik,sefalaet kol geziyor;napsın insanlar , mecbur kalıyorlar diyor..
inanın ülke olarak bildiğimizden,gördüğümüzden daha çaresiz daha fakiriz..