Emine Erdoğan'dan terör konuşması

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.301
42.832
Emine Erdoğan'dan terör konuşması
a1b37dd655c79aaa_600x350.jpg

Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şeflerinin eşlerine yemek verdi.
+A-

ANKARA, (DHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şeflerinin eşlerine yemek verdi.

Emine Erdoğan, yemekte yaptığı konuşmada, son günlerde artan İslamofobi tartışmalarına değinerek, "Gerçek bir Müslümanın terör düşüncesiyle alakası olamaz. Birkaç şuursuz yüzünden dünyadaki 1.5 milyar Müslümanı zan altında bırakmanın hiçbir medeniyet anlayışında yeri yoktur. Belki kötülükleri tamamen bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz. Bu gönül sofrasının buna vesile olacağına inanıyorum" dedi.

'ELÇİLER HER ZAMAN MİSAFİRLERİMİZ'

Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şeflerinin eşlerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda öğle yemeği veren Emine Erdoğan, yemekte bir konuşma yaptı. Konuşmasında, büyükelçilerin ülkelerinin onurunu temsil eden ve değerlerini taşıyan emanetçiler olduğunu, büyükelçi eşlerinin de her zaman dostluk ve barışın halkaları olarak kabul edildiğini belirten Emine Erdoğan, "Köklü tarihi geleneğimiz bize, elçilerin her zaman misafirlerimiz olduğunu söyledi. Uluslararası ilişkiler tarihimiz buna göre şekillenmiştir. Kendinizi evinizde hissetmeniz en büyük mutluluğumuzdur" diye konuştu.

'ANADOLU, BİZE ÇOK KATMANLI BİR MEDENİYET TECRÜBESİ BIRAKMIŞTIR'

Anadolu’nun, çok katmanlı bir medeniyet tecrübesi bıraktığını, kardeşliğin de bu tecrübeden kalan en büyük miras olduğuna değinen Emine Erdoğan, "Arşivlerimiz en az 30 ülkenin tarihini aydınlatacak tarihî belgelerle doludur. Bu belgelerin tozunu silkelediğinizde bir arada yaşamanın şifreleri ortaya dökülür" dedi ve devamında şunları kaydetti: "Böyle bir coğrafyadan 'medeniyetler çatışması' fikri değil, diyalog çıkar. Zaten asıl olan medeniyetlerin birbiriyle ilişki kurmasıdır. Her ne kadar savaş çığırtkanları bu doğal dengeyi bozmaya çalışsa da, medeniyetler diyalog kurdukça kendini yeniler. Bize göre medeniyet, insanın yücelmesini merkeze alan bir yolculuk halidir" dedi.

'AYLAN BEBEĞİN KIYILARIMIZA VURAN CESEDİ ULUSLARARASI CAMİA İÇİN UTANÇTIR'

Bugün medeni bir dünyada yaşandığı iddia edilse de bu iddiayı geçersiz kılan manzaralar görüldüğünü ve 2015 yılının, insanlık olarak medeniyet iddiamızın yerle bir olduğu bir zaman dilimi olarak tarihe geçeceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hangi medeniyet anlayışı, savaştan kaçan çocukları denizin azgın dalgalarına teslim edebilir? Hangi medeniyet anlayışı, çaresiz insanlara tel duvarlar örebilir? Avrupa'ya ulaşmaya çalışan Aylan Kurdi bebeğin, kıyılarımıza vuran cesedi eminim hepinizin hafızasındadır. O fotoğraf karesi, uluslararası camia için büyük bir utançtır. Medeniyet iddiasının iflas ettiğinin resmidir. Kendimize şunu sormamız gerekiyor: İnsanlığın bittiği noktada artık neyi arıyoruz? Hangi medeniyetten, hangi ilerlemeden söz ediyoruz?"

'İNSANİ DİPLOMASİ, ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN ANAHTARI OLMALIDIR'

Mülteci sorununun halen dünyanın karşı karşıya kaldığı en ciddi sorun, 2'nci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük insani kriz olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, Türkiye’nin; din, dil, ırk ayrımı yapmadan 2.5 milyon Suriyeli ve Iraklı kardeşine topraklarını açarak üzerine düşeni yaptığını hatırlattı. Temel sorunun, Kürt, Arap ya da mülteci sorunu olmadığını, büyük bir insanlık sorunu ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çeken Emine Erdoğan, "Bu sorunu çözecek tek şey, insanî vasıflarla ziynetlenebilmektir. İnsanİ diplomasi, uluslararası ilişkilerin anahtarı olmalıdır. Zira sevgisiz bir diplomasi anlayışı, bizi ikiyüzlü ilişkilerin ortasında bırakır. Her geçen gün gerilimi artan, mekanikleşen dünyada kadınlara önemli vazifeler düştüğü kanaatindeyim. Barışın, adaletin, kardeşlik duygularının küreselleşmesine kadınların çok daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum" dedi.

Emine Erdoğan, ayrıca Türkiye’nin bu yıl dönem başkanlığı ve ev sahipliği yaptığı G-20 Liderler Zirvesi kapsamında ilk kez oluşturulan Kadın-20 girişim grubuna dikkat çekti ve bunun büyük bir kazanım olduğunu ifade ederek, kadınların karar alma mekanizmalarında daha çok yer almasının, siyasetten ekonomiye tüm alanlarda fark yaratacağını kaydetti.

'BİZ, BAŞKA COĞRAFYALARDA ÇIKAR DEĞİL, DOSTLUK ARARIZ'

"İnsani ve vicdani diplomasi konusunda ülkemle gurur duyduğumu söylememe lütfen izin verin" diye konuşan Emine Erdoğan, Türkiye’nin; din, dil, ırk ayrımı yapmadan dünyanın her neresinde bir dert varsa oraya el uzattığına işaret etti ve şunları söyledi: "Ülkemiz uluslararası raporlara göre insanî yardım konusunda dünyanın en cömert ülkesidir. Gayri safi millî hasılaya göre Türkiye birinci sıradadır. Biz, başka coğrafyalarda çıkar değil, dostluk ararız. 2015’in ilk aylarında Etiyopya, Cibuti ve Somali’ye yaptığımız ziyaretin ardından çok güzel bir adım attık. Afrikalı kadınların el ürünlerinin Türkiye’de pazarlanabileceği bir Afrika Pazarı girişimi başlattık. İnşallah Mayıs ayında Ankara’da bu pazarı açacak, kadın el emeğinin değerlendirildiği bir gönül köprüsü kurmuş olacağız. Türkiye karşılıksız iyiliği kurumsallaştırmış bir ülkedir. TİKA başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarımız, iyiliği küresel bir harekete dönüştürme çabasındadır."

'İSLAM’IN, ŞİDDET VE TERÖR İLE ANILMASI, BÜTÜN DİNLERE KARŞI İŞLENEN SUÇTUR'

Küresel barışın ancak eğitim yoluyla inşa edilebileceğini ve bu bağlamda eğitim alanında da karşılıklı köprüler kurulması gerektiğini söyleyen Emine Erdoğan, konuşmasında 'Müslümanlara ve İslam dinine karşı sürdürülegelen ön yargı ve ayrımcılık' anlamına gelen 'İslamofobi' kavramına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu, şunları söyledi:

"Bir barış dininin korku, şiddet ve terör kelimeleriyle yan yana anılması, bütün dinlere karşı işlenen bir suçtur. Hz. İsa’nın, Hz. Musa’nın mirasına da ihanettir. İslam’ın adının terör ve şiddetle birlikte kullanılması, bir Müslüman olarak beni fazlasıyla yaralıyor. Dinin adını kullanarak kendi dünyevî emellerini gerçekleştirmek isteyenlerin bizim safımızda yeri yoktur. Gerçek bir Müslümanın terör düşüncesiyle alakası olamaz. Elbette burada, Müslümanların kendi aleyhlerindeki bu algıyla mücadele etmesi gerekir. Fakat aynı şekilde Batının da İslamofobiyi bir endüstriye, bir ideolojiye dönüştürme gayretkeşliğinden acilen uzaklaşması icap eder. Birkaç şuursuz yüzünden dünyadaki bir buçuk milyar Müslümanı zan altında bırakmanın hiçbir medeniyet anlayışında yeri yoktur."

Emine Erdoğan, konuşmasının sonunda, kötülüklerin belki tamamen bitirilemeyeceğini; ancak iyilikleri çoğaltılabileceğinin altını çizdi ve "Bu gönül sofrasının buna vesile olacağına inanıyorum. Birbirinin değerlerine saygı duyan bir medeniyet anlayışının yaygınlaşması için elimizden gelen iş birliğini yapalım, diyalogumuzu artıralım. Mevlana’nın dediği gibi ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir" diye konuştu.

Emine Erdoğan, konuşmasını, yabancı misyon şeflerinin eşlerinin yaklaşan yeni yıllarını kutlayarak tamamladı.
http://www.gercekgundem.com/siyaset/176074/emine-erdogandan-teror-konusmasi
 
Kim hazırlıyor acaba bu kadına bu metinleri?
Yoksa Mevlana'nın sözünü falan bilebilir mi bireysel olarak? Bu söz halk arasında çok kullanılır ama kaç kişi Mevlana'ya ait olduğunu bilir ki?
 
Emine erdoğanın böyle uzun bir konuşma yapmasına şaşırdım :KK51:
ölenler üzerinden siyaset yapılıyor. aylan bebek aylan bebek. milyonlarca aylan bebek var.daha geçn gün birsürü kişi yine öldü.
eğer bir konu hakkında konuşuluyorsa havada kalmamalı.aylan bebek için üzüldüyseniz, diğer aylan gibilerin o hala gelmemesi için birşey yapmalısınız.

'İNSANİ DİPLOMASİ, ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN ANAHTARI OLMALIDIR'
bunada katılıyorum. umarım emeine erdoğanda söylemekten öteye geçer..
 
ben tv de izledim ve konuşma tarzı aynı erdoğan gibi, çok fazla "biz" diyor
 
X