• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

BallYilmaz123

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
1 Kasım 2023
1.681
1.118
63
30
Merhaba sevgili anneler 😘😘

Emzirmek sadece bebeğin karnı doysun kilo alsın büyüsün anlamina gelmiyor. Emzirmek anne ile bebek arasında oluşan bir bağ hatta bebek ile çevresi arasında oluşacak olan bağın da temeli. Bebek çevreyi emerek tanıyor ilk başta. Karnı aç meme karnı tok meme ağrısı var meme beni özledi meme. Meme meme meme... Çok yorucu ve bir o kadar da keyifli bir süreç...
Emzirmenin en zor kısmı yara bere içinde kalan memeler... Ben daha 58 günlük bir anneyim ilk iki hafta hiç bir şey yoktu "Abartmışlar bence hiçte yara olmadı memelerim gayet keyifliymiş." Gibi bir cümlem oldu. Galiba ben büyük konuştum ikinci haftanın ortalarında tahriş ve ağrı başladı ve giderek arttı. Şöyle tabir etsem doğru olur galiba her emzirme de mememi jiletle kesiyorlardı. Şakasız emzirmek istemiyorum ne olur emmesin diye ağladığım günler oldu. Bana hiçbir şey iyi gelmedi. Lansiloh yara için değil nemlendirmek için güzeldi hala da kullanıyorum. Onun dışında ben havalandırdım benimkileri. Yani kimse yokken evde tek başına olduğum zamanlar sadece atlet üzeri pijama şeklinde gezdim bol ve rahat şeyler giydim. Birde Doktor'un verdiği bir kremi kullandım o biraz iyi geldi.
Dip Not: Candida sadece vajina da olan bir mantar değilmiş memelerde de oluyormuş. Tecrübe edildi.
Birde şu var bebek doğalı 24 saat olmadan sütüm yetmiyor diyerek mamaya başlamamak lazım. O yanılgıya bende düşecektim. Mamaya karşı değilim mecbur kalınan durumlarda bende verirdim ama mama anne sütü değil bir yerde. Anne sütü alan bir bebeğin haftada 100 gr. Alması beklenir ama her bünye de farklıdır bazı bebekler 2 haftada 100 yada 150 gr şeklinde alabilir bazı bebekler haftada 200gr. Ve fazla alabilir.
Bebek hee ağladığında da acıktığı anlamına gelmez sevgili anneler. Her ağlamada doymuyor diye düşünmemek lazım. Bende bazen acaba diyorum yalan yok ama aç bebek zaten kendini belli ediyor. Gazi yada ağrısı varsa ıkınarak ağlıyor. Karnı açsa elleri sımsıkı yumruk oluyor açmayı deneyin açılmıyor. Kendini sıkarak yüksek sesle ağlıyor uwe gibi sesi çıkıyor. Etrafında memeyi arıyor ve bulamadıkca kendini parçalıyor. Ellerini hunharca ağzına sokuyor hatta dudağını yaralamıştı benim oğlan. Ellerinin meme olmadığını anlayınca daha çok sinir olup ağlıyor. Kucağınıza aldığınız an kafasını memeye konumlandırma ya çalışıyor hunharca meme arıyor, memeyi verdiğinizde de deli gibi saldırıyor ve uzun uzun emiyor.
Aç değilse dikkat çekmek için ağliyor ama içine içine ağliyor seslenme tarzında ağliyor özledim gel beni al ağlaması diyorum ben ona. Kucağınızda meme arıyor evet ama rahat duruyor yüzüne bakıyor keyfi yerinde görünüyorsa keyif emmesi istiyordur. Meme verince iki üç defa çekip bırakıyor. Yüzünüzü inceleyip gülüyor. Birdaha emiyor bırakıyor.
Rahatlama emmesi var birde gazi oluyor mesela ağrı yapıyor Eh şeklinde ıkınarak bacaklarını M şeklinde kendine çekerek ağliyor meme istiyor memeyi verince hızlı hızlı emip çekiştiriyor bırakıyor ıkınıyor tekrar emiyor bunu birkaç defa tekrarlıyor ve sonunda gazi çıkıyor rahatlayınca emmeyi bırakıyor.
Korku ve özlem emmesi var birde. Korkan bebek yüzünde oluşan dehşet ifadesi ile bağıra bağıra ağlıyor zaten kucağınızda sakinleşip memeye ulaşmak istiyor. Memeye ulaşınca hızlı hızlı emiyor sakinleşip bırakıyor.
Özlem emmesinde sizi özlemişse kucağınıza aldığınızda size kedi gibi sürtünerek kokluyor memeyi de o şekilde emiyor koklayarak ve hızlı.
Baya destan yazdım ben ya sonuna kadar okuyan ve faydalı bulan annelerden ricam yoruma bir kalp 💜 bırakırsa güzel olur ve daha çok anneye ulaşırız. Size kocaman sarılıyorum🫂🫂🫂🫂
 
Ne kadar güzel yazmışsınız… emzirmek konusunda annelere yeteri kadar destek verilmediğini düşünüyorum. Oysa ki benim tecrübeme göre emzirmek bu işin en en en önem verilmesi gereken, en çok öğretilmesi ve anlatılması gereken kısmıymış. Eğer bilseydim emzirmekle ilgili daha çok kitap okur, daha çok danışır, daha çok öğrenmeye ve anlamaya çalışırdım.

Ben de kendi yaşadıklarımı anlatayım.

Doğumum sezaryen oldu. Doğumdan birkaç hafta önce göğüslerimden damla damla kolostrum gelmeye başladı. Doktorum memeni sıkma dedi, ben de sıkmadım hiç. Doğumu tetikleme ihtimali olabiliyormuş. Doğumum oldu, bebeğimi kucağıma verdiler ve hemen emzirmeye başla dediler. Fakat ne mümkün, küçücük ağzı ile memeyi bir türlü kavrayamıyor. Ağlıyor, ağzını açıyor ama tutup sütü içine çekmiyor. Yardım için odaya giren çıkan hemşirelerin haddi hesabı yok, biri gidiyor biri geliyor. Her gelen mememi öyle bir sıkıyor ki, canımdan can gidiyor. Memeyi sıkıp kızımın ağzına tıkıyorlar ama iki dk sonra kızım memeyi bırakıyor.

Bir hemşire bebek sarılık olmasın, babası mama alıp gelsin dedi. Babamız mama aldı geldi, başladık şırıngayla memenin üstünden damlatmaya. Damlatıyoruz, kızım birazcık emiyor ama sonra bırakıyor. Uyuyakalıyor. Ayaklarının altına vur, ayaklarını sık, onu yap, bunu yap diyorlar ama nafile… Bir yandan ben ağlıyorum neden bebeğim ememiyor diye bir yandan eşim…

Bu arada ben doğumumu kimseye haber vermedim, iyi ki de öyle yapmışım. Bunları yaşarken yanımda birileri sürekli müdahale etseydi herhalde kafayı yerdim.

Her neyse iki gün böyle geçti hastanede. Hastaneden çıkarken bana sütün de var meme uçlarında gayet güzel, böyle böyle bol bol emzir dediler ve gönderdiler.

Eve geldim, göğüs ucu acısından uyumak ne mümkün. Bebeğimi emziriyorum ama nasıl canım yanıyor. Arkadaşım bir pomat önerdi, Allah razı olsun, o pomat sayesinde o göğüs ucu acısından kurtuldum. Bu arada hastaneye kimseyi çağırmadığım gibi eve de kimseyi kabul etmedim zira göğüs uçlarıma o kremleri sürüp sürüp evde hep çıplak gezdim, neredeyse bir ay.

Bu arada göğüs ucu mantarı gerçekten de berbat bir şey, bu konuyla ilgili yapılacak tek şey her beslenmeden sonra bebişin ağız içini karbonatlı suyla temizlemek. Çünkü candida bebişin ağzından annenin memesine bulaşıyor. Yine her beslenme sonrası göğüs ucunu yıkamak da önemli.

Neyse biz eve geldikten on gün kadar sonra ben bebeğimin memeyi emerken çok zorlandığını fark ettim. Yani tutma konusunu aştık fakat bebeğim bir türlü sürekliliği yakalayamıyor. Memeyi emmeye başlıyor 2 dakika sonra kafasını arkaya doğru atıyor. Ağlıyor, kollarını kaldırıyor ve çırpınıyor. Hastane kontrolüne gittiğimizde emzirme danışmanı hemşireye bu durumu anlattım, sütün fazla gelmiş olabilir, bebek küçük olduğu için bunu yönetemiyor, bu yüzden de kendini geriye doğru atıyor dedi. Çözüm olarak da emzirmeden önce sütünü 10 dakika sağ, sonra emzir dedi. Dediği gibi yaptım, fakat her şey daha iyi olacağına daha da kötüye gitmeye başladı. Hiperlaktasyon olmuştum. Bilen bilir süt azlığı ya da yokluğu ne kadar kötüyse süt fazlalığı da o kadar kötüymüş.

Kabus gibi geceler geçirdim, bebeğim bir türlü ememiyordu. Krizler geçirdim geceler boyu ağladım. Bebeğim ağladı ben ağladım. Her emzirme öncesi süt sağıyordum. Bir süre dolapta süt koyacak yer kalmadı. Hatta artık sütlerimi dökmeye başladım. Bir anne için sütünü lavaboya dökmek kadar vicdanın sızlatan başka bir şey var mıdır bilmiyorum. Yaklaşık bir ay boyunca böyle devam etti. Mama vermiyordum, bebeğimin kilo alması da gayet güzeldi ama süt fazlalığı yüzünden bebeğim sürekli tıkanıyordu ve sürekli hava yuttuğu için aşırı derecede gazı oluyordu.

Bu böyle devam etmez deyip bir emzirme danışmanına yazdım sosyal medyadan. Allah ondan razı olsun, iki hafta içerisinde bu durumu toparladı. Meğer benim her emzirmeden önce sütümü sağmam, zaten fazla olan sütü daha da fazlalaştırmış. Fazla sütle birlikte tazyik de olunca emmek bebeğim için işkence haline gelmişti. Meme reddi olacak diye çok korkmuştum. Neyse ki uzman yardımıyla bu sorun çözüldü.

Şimdi geriye dönüp baktığımda keşke bebeğim doğmadan önce süt azlığı durumunda ne yapmalı, süt fazlalığı durumunda ne yapmalı bunları bilseydim. Sosyal medyada sürekli karşıma süt sağma videoları çıkıyordu. Oysa ki bilinçsiz süt savmak hiç iyi bir şey değilmiş. Eğer bana emzirme ile ilgili ne tavsiye verirsin diye soran olursa bilinçsiz sağım yapmayın ve ilk bir ay evinize kimseyi kabul etmeyin derdim. Çünkü göğüs ucu yarası kıyafet giydikçe, yani sürtünme oldukça daha çok acıyor. Bu yüzden de lohusa kadın evinde rahat rahat çıplak gezebilmeli.

Şimdi bebeğim dört aylık oldu ve yaşadığım bütün bu olumsuzluklardan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki emzirmek dünyanın en güzel şeyi. Bebeğimle kurduğum en güzel bağ… Anneliğimi sonuna kadar hissettiren mükemmel bir bağ… Bebeğimi emzirirken onun çıkardığı sesleri dinlemek, onun yüzünü dudaklarını izlemek, elleriyle yüzümü keşfetmeye çalışması o kadar güzel ki… Tarif edemiyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin.

Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim emzirmek kadar emzirmemek, emzirememek ve emzirmeyi istememek de normal. Bir annenin her ne şekilde olursa olsun bebeğini doyurması önemli olan.

Bütün anneleri kucaklıyorum ❤️
 
Ne kadar güzel yazmışsınız… emzirmek konusunda annelere yeteri kadar destek verilmediğini düşünüyorum. Oysa ki benim tecrübeme göre emzirmek bu işin en en en önem verilmesi gereken, en çok öğretilmesi ve anlatılması gereken kısmıymış. Eğer bilseydim emzirmekle ilgili daha çok kitap okur, daha çok danışır, daha çok öğrenmeye ve anlamaya çalışırdım.

Ben de kendi yaşadıklarımı anlatayım.

Doğumum sezaryen oldu. Doğumdan birkaç hafta önce göğüslerimden damla damla kolostrum gelmeye başladı. Doktorum memeni sıkma dedi, ben de sıkmadım hiç. Doğumu tetikleme ihtimali olabiliyormuş. Doğumum oldu, bebeğimi kucağıma verdiler ve hemen emzirmeye başla dediler. Fakat ne mümkün, küçücük ağzı ile memeyi bir türlü kavrayamıyor. Ağlıyor, ağzını açıyor ama tutup sütü içine çekmiyor. Yardım için odaya giren çıkan hemşirelerin haddi hesabı yok, biri gidiyor biri geliyor. Her gelen mememi öyle bir sıkıyor ki, canımdan can gidiyor. Memeyi sıkıp kızımın ağzına tıkıyorlar ama iki dk sonra kızım memeyi bırakıyor.

Bir hemşire bebek sarılık olmasın, babası mama alıp gelsin dedi. Babamız mama aldı geldi, başladık şırıngayla memenin üstünden damlatmaya. Damlatıyoruz, kızım birazcık emiyor ama sonra bırakıyor. Uyuyakalıyor. Ayaklarının altına vur, ayaklarını sık, onu yap, bunu yap diyorlar ama nafile… Bir yandan ben ağlıyorum neden bebeğim ememiyor diye bir yandan eşim…

Bu arada ben doğumumu kimseye haber vermedim, iyi ki de öyle yapmışım. Bunları yaşarken yanımda birileri sürekli müdahale etseydi herhalde kafayı yerdim.

Her neyse iki gün böyle geçti hastanede. Hastaneden çıkarken bana sütün de var meme uçlarında gayet güzel, böyle böyle bol bol emzir dediler ve gönderdiler.

Eve geldim, göğüs ucu acısından uyumak ne mümkün. Bebeğimi emziriyorum ama nasıl canım yanıyor. Arkadaşım bir pomat önerdi, Allah razı olsun, o pomat sayesinde o göğüs ucu acısından kurtuldum. Bu arada hastaneye kimseyi çağırmadığım gibi eve de kimseyi kabul etmedim zira göğüs uçlarıma o kremleri sürüp sürüp evde hep çıplak gezdim, neredeyse bir ay.

Bu arada göğüs ucu mantarı gerçekten de berbat bir şey, bu konuyla ilgili yapılacak tek şey her beslenmeden sonra bebişin ağız içini karbonatlı suyla temizlemek. Çünkü candida bebişin ağzından annenin memesine bulaşıyor. Yine her beslenme sonrası göğüs ucunu yıkamak da önemli.

Neyse biz eve geldikten on gün kadar sonra ben bebeğimin memeyi emerken çok zorlandığını fark ettim. Yani tutma konusunu aştık fakat bebeğim bir türlü sürekliliği yakalayamıyor. Memeyi emmeye başlıyor 2 dakika sonra kafasını arkaya doğru atıyor. Ağlıyor, kollarını kaldırıyor ve çırpınıyor. Hastane kontrolüne gittiğimizde emzirme danışmanı hemşireye bu durumu anlattım, sütün fazla gelmiş olabilir, bebek küçük olduğu için bunu yönetemiyor, bu yüzden de kendini geriye doğru atıyor dedi. Çözüm olarak da emzirmeden önce sütünü 10 dakika sağ, sonra emzir dedi. Dediği gibi yaptım, fakat her şey daha iyi olacağına daha da kötüye gitmeye başladı. Hiperlaktasyon olmuştum. Bilen bilir süt azlığı ya da yokluğu ne kadar kötüyse süt fazlalığı da o kadar kötüymüş.

Kabus gibi geceler geçirdim, bebeğim bir türlü ememiyordu. Krizler geçirdim geceler boyu ağladım. Bebeğim ağladı ben ağladım. Her emzirme öncesi süt sağıyordum. Bir süre dolapta süt koyacak yer kalmadı. Hatta artık sütlerimi dökmeye başladım. Bir anne için sütünü lavaboya dökmek kadar vicdanın sızlatan başka bir şey var mıdır bilmiyorum. Yaklaşık bir ay boyunca böyle devam etti. Mama vermiyordum, bebeğimin kilo alması da gayet güzeldi ama süt fazlalığı yüzünden bebeğim sürekli tıkanıyordu ve sürekli hava yuttuğu için aşırı derecede gazı oluyordu.

Bu böyle devam etmez deyip bir emzirme danışmanına yazdım sosyal medyadan. Allah ondan razı olsun, iki hafta içerisinde bu durumu toparladı. Meğer benim her emzirmeden önce sütümü sağmam, zaten fazla olan sütü daha da fazlalaştırmış. Fazla sütle birlikte tazyik de olunca emmek bebeğim için işkence haline gelmişti. Meme reddi olacak diye çok korkmuştum. Neyse ki uzman yardımıyla bu sorun çözüldü.

Şimdi geriye dönüp baktığımda keşke bebeğim doğmadan önce süt azlığı durumunda ne yapmalı, süt fazlalığı durumunda ne yapmalı bunları bilseydim. Sosyal medyada sürekli karşıma süt sağma videoları çıkıyordu. Oysa ki bilinçsiz süt savmak hiç iyi bir şey değilmiş. Eğer bana emzirme ile ilgili ne tavsiye verirsin diye soran olursa bilinçsiz sağım yapmayın ve ilk bir ay evinize kimseyi kabul etmeyin derdim. Çünkü göğüs ucu yarası kıyafet giydikçe, yani sürtünme oldukça daha çok acıyor. Bu yüzden de lohusa kadın evinde rahat rahat çıplak gezebilmeli.

Şimdi bebeğim dört aylık oldu ve yaşadığım bütün bu olumsuzluklardan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki emzirmek dünyanın en güzel şeyi. Bebeğimle kurduğum en güzel bağ… Anneliğimi sonuna kadar hissettiren mükemmel bir bağ… Bebeğimi emzirirken onun çıkardığı sesleri dinlemek, onun yüzünü dudaklarını izlemek, elleriyle yüzümü keşfetmeye çalışması o kadar güzel ki… Tarif edemiyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin.

Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim emzirmek kadar emzirmemek, emzirememek ve emzirmeyi istememek de normal. Bir annenin her ne şekilde olursa olsun bebeğini doyurması önemli olan.

Bütün anneleri kucaklıyorum ❤️
Ben ılık suyla temizleme kısmını yazmamışım ama bende yaprim. Hikâyeniz çok güzel üzücü yanları olsa da çok güzel. Anneler böyle durumlarda çabuk pes ediyorlar ama haklılar da size kocaman sarılıyorum. Bende sizin gibi sezaryen doğum yaptım. Kolostrum sütü benimde erkenden gelmişti ama esas sütüm 3.gün indi 4. Gün memem taş kesildi sanki bir şişti o zaman mecbur sağmak zorunda kalmıştım o sütü bebeğe vermedik ama nedense. Bir defa da canım birşey çekmişti ne olduğunu da bilmiyorum memem şişti kıpkırmızı oldu ateşim çıktı ö kadar ağrımıştı kı o gece ağlaya ağlaya emzirdim yavrumu. Bu günler geçici ama kıymeti bilinmeli bu yoldan geçen tüm annelere kocaman sarılıyorum🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂 💕💕💕💕
 
Ne kadar güzel yazmışsınız… emzirmek konusunda annelere yeteri kadar destek verilmediğini düşünüyorum. Oysa ki benim tecrübeme göre emzirmek bu işin en en en önem verilmesi gereken, en çok öğretilmesi ve anlatılması gereken kısmıymış. Eğer bilseydim emzirmekle ilgili daha çok kitap okur, daha çok danışır, daha çok öğrenmeye ve anlamaya çalışırdım.

Ben de kendi yaşadıklarımı anlatayım.

Doğumum sezaryen oldu. Doğumdan birkaç hafta önce göğüslerimden damla damla kolostrum gelmeye başladı. Doktorum memeni sıkma dedi, ben de sıkmadım hiç. Doğumu tetikleme ihtimali olabiliyormuş. Doğumum oldu, bebeğimi kucağıma verdiler ve hemen emzirmeye başla dediler. Fakat ne mümkün, küçücük ağzı ile memeyi bir türlü kavrayamıyor. Ağlıyor, ağzını açıyor ama tutup sütü içine çekmiyor. Yardım için odaya giren çıkan hemşirelerin haddi hesabı yok, biri gidiyor biri geliyor. Her gelen mememi öyle bir sıkıyor ki, canımdan can gidiyor. Memeyi sıkıp kızımın ağzına tıkıyorlar ama iki dk sonra kızım memeyi bırakıyor.

Bir hemşire bebek sarılık olmasın, babası mama alıp gelsin dedi. Babamız mama aldı geldi, başladık şırıngayla memenin üstünden damlatmaya. Damlatıyoruz, kızım birazcık emiyor ama sonra bırakıyor. Uyuyakalıyor. Ayaklarının altına vur, ayaklarını sık, onu yap, bunu yap diyorlar ama nafile… Bir yandan ben ağlıyorum neden bebeğim ememiyor diye bir yandan eşim…

Bu arada ben doğumumu kimseye haber vermedim, iyi ki de öyle yapmışım. Bunları yaşarken yanımda birileri sürekli müdahale etseydi herhalde kafayı yerdim.

Her neyse iki gün böyle geçti hastanede. Hastaneden çıkarken bana sütün de var meme uçlarında gayet güzel, böyle böyle bol bol emzir dediler ve gönderdiler.

Eve geldim, göğüs ucu acısından uyumak ne mümkün. Bebeğimi emziriyorum ama nasıl canım yanıyor. Arkadaşım bir pomat önerdi, Allah razı olsun, o pomat sayesinde o göğüs ucu acısından kurtuldum. Bu arada hastaneye kimseyi çağırmadığım gibi eve de kimseyi kabul etmedim zira göğüs uçlarıma o kremleri sürüp sürüp evde hep çıplak gezdim, neredeyse bir ay.

Bu arada göğüs ucu mantarı gerçekten de berbat bir şey, bu konuyla ilgili yapılacak tek şey her beslenmeden sonra bebişin ağız içini karbonatlı suyla temizlemek. Çünkü candida bebişin ağzından annenin memesine bulaşıyor. Yine her beslenme sonrası göğüs ucunu yıkamak da önemli.

Neyse biz eve geldikten on gün kadar sonra ben bebeğimin memeyi emerken çok zorlandığını fark ettim. Yani tutma konusunu aştık fakat bebeğim bir türlü sürekliliği yakalayamıyor. Memeyi emmeye başlıyor 2 dakika sonra kafasını arkaya doğru atıyor. Ağlıyor, kollarını kaldırıyor ve çırpınıyor. Hastane kontrolüne gittiğimizde emzirme danışmanı hemşireye bu durumu anlattım, sütün fazla gelmiş olabilir, bebek küçük olduğu için bunu yönetemiyor, bu yüzden de kendini geriye doğru atıyor dedi. Çözüm olarak da emzirmeden önce sütünü 10 dakika sağ, sonra emzir dedi. Dediği gibi yaptım, fakat her şey daha iyi olacağına daha da kötüye gitmeye başladı. Hiperlaktasyon olmuştum. Bilen bilir süt azlığı ya da yokluğu ne kadar kötüyse süt fazlalığı da o kadar kötüymüş.

Kabus gibi geceler geçirdim, bebeğim bir türlü ememiyordu. Krizler geçirdim geceler boyu ağladım. Bebeğim ağladı ben ağladım. Her emzirme öncesi süt sağıyordum. Bir süre dolapta süt koyacak yer kalmadı. Hatta artık sütlerimi dökmeye başladım. Bir anne için sütünü lavaboya dökmek kadar vicdanın sızlatan başka bir şey var mıdır bilmiyorum. Yaklaşık bir ay boyunca böyle devam etti. Mama vermiyordum, bebeğimin kilo alması da gayet güzeldi ama süt fazlalığı yüzünden bebeğim sürekli tıkanıyordu ve sürekli hava yuttuğu için aşırı derecede gazı oluyordu.

Bu böyle devam etmez deyip bir emzirme danışmanına yazdım sosyal medyadan. Allah ondan razı olsun, iki hafta içerisinde bu durumu toparladı. Meğer benim her emzirmeden önce sütümü sağmam, zaten fazla olan sütü daha da fazlalaştırmış. Fazla sütle birlikte tazyik de olunca emmek bebeğim için işkence haline gelmişti. Meme reddi olacak diye çok korkmuştum. Neyse ki uzman yardımıyla bu sorun çözüldü.

Şimdi geriye dönüp baktığımda keşke bebeğim doğmadan önce süt azlığı durumunda ne yapmalı, süt fazlalığı durumunda ne yapmalı bunları bilseydim. Sosyal medyada sürekli karşıma süt sağma videoları çıkıyordu. Oysa ki bilinçsiz süt savmak hiç iyi bir şey değilmiş. Eğer bana emzirme ile ilgili ne tavsiye verirsin diye soran olursa bilinçsiz sağım yapmayın ve ilk bir ay evinize kimseyi kabul etmeyin derdim. Çünkü göğüs ucu yarası kıyafet giydikçe, yani sürtünme oldukça daha çok acıyor. Bu yüzden de lohusa kadın evinde rahat rahat çıplak gezebilmeli.

Şimdi bebeğim dört aylık oldu ve yaşadığım bütün bu olumsuzluklardan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki emzirmek dünyanın en güzel şeyi. Bebeğimle kurduğum en güzel bağ… Anneliğimi sonuna kadar hissettiren mükemmel bir bağ… Bebeğimi emzirirken onun çıkardığı sesleri dinlemek, onun yüzünü dudaklarını izlemek, elleriyle yüzümü keşfetmeye çalışması o kadar güzel ki… Tarif edemiyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin.

Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim emzirmek kadar emzirmemek, emzirememek ve emzirmeyi istememek de normal. Bir annenin her ne şekilde olursa olsun bebeğini doyurması önemli olan.

Bütün anneleri kucaklıyorum ❤️
Anuuvv neler yaşamışsın bacım 🫂 🫂
 
Back
X