Endometriozis (çikolata kisti) hastalığı nedir?

isabel

Kuzey Ege
Yönetici
Super Moderator
Anneler Kulübü
6 Mart 2012
17.731
27.831
48
cikolata_kiss.png


Endometriozis ya da bilinen adıyla “çikolata kisti hastalığı” üreme çağındaki kadınların %10-15 ini etkileyebilen bir hastalık olup, rahmin endometrium denilen iç yüzeyini döşeyen dokuların pelvisteki diğer organlara tutunup, burada büyümeye başlamasıdır.

Burada büyüdükçe rahatsızlığa yol açan hastalık ilerledikçe ağrı ve kısırlağa yol açar. Halen, uzmanlar bazı kadınlarda endometriozis hastalığının niye geliştiğini açıklayamamaktadır.

Her adet kanaması döneminde, rahmin iç yüzeyini döşeyen bu endometrium tabakasının çoğu vajen yoluyla dökülür. Ancak bir kısım endometrium dokuları da tüpler yoluyla karın boşluğuna geçmektedir. Muhtemelen, endometriozisi olan bayanlar, çeşitli nedenlerle (genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi zayıflığı gibi) karın boşluğundaki bu dokuları temizleyememektedir.

Endometrium dokuları yumurtalıkların yüzeyine tutunup burada gelişebilirler, eğer yumurtalık içine doğru yayılıp, içi kan dolu kistler oluştururlarsa buna beklemiş kanın aldığı kahverengilikten ötürü çikolata kisti adı verilir. Bu kistler, bir bezelye kadar küçük olabileceği gibi bir portakal büyüklüğüne kadar ulaşabilir.

Yumurtalık dışında karın iç yüzeyini örten “Periton” dediğimiz zar üzerinde, rengi kırmızı, kahverengi, koyu mavi veya mor olan bezeler oluşturabilirler. Bu dokular etraf dokuları, organları rahatsız ederek yapışıklık oluşturabilir. Bu yapışıklık sözgelimi barsakları, ya da Fallop tüplerini etkileyerek, organların normal fonksiyonlarını yapmaktan alıkoyabilir.

Endometriozis hastalığının belirtileri nelerdir?

Endometriozis hastalığı olan birçok bayanda hemen hemen hiçbir belirti veya rahatsızlık olmayabileceği gibi, çok ciddi olabilen adet dönemi krampları ve çocuk sahibi olamama (İnfertilite) en önde gelen belirtilerdir. (Her bayanda bir miktar olabilen adet ağrılarına bulantı, kusma, diyarenin eşlik etmesi veya her adet döneminde çok güçlü ağrı kesicilere ihtiyaç durma) kronik kasık ağrısı, cinsel ilişkide ağrı- ki hastada yumurtalıklar ile etraf doku arasında yarıklık olduğunun göstergesidir.

Endometriozis hastalığı hastalığın lokasyonu, genişliği ve derinliğine ve yapışıklıkların ciddiyetine göre 1 den 4 e kadar evreye ayrılır. Hastalığın evresi ilerledikçe adet sancıları, kronik kasık ağrısı ve infertilite şikâyetleri de genellikle paralel olarak artar.

İnfertil ( çocuk sahibi olamayan bayanlarda) endometriozis hastalığına rastlanma sıklığı %50 ye kadar yükselir. Bir çiftin normal yolla bir ayda gebelik elde etme şansı %20 lerde iken, orta-ileri evre endometriozisli hastalarda bu oran %2 ye kadar düşer.

Endometriozisin kısırlığa nasıl sebep olduğu tam olarak açıklanamasa da, muhtemelen hastalığın sebep olduğu inflamasyon ( yani iltihap hücrelerinin bu alana göçü), hormonlarda değişiklikler yaratması, Fallop tüplerinin fonksiyonunu bozması, pelviste yani üreme sorganları arasında yapışıklığa yol açması, dolayısıyla yumurtanın salıverilme ve Fallop tüpünce yakalanmasının bozulması katkıda bulunan en önemli faktörler gibi gözükmektedir.

Endometriozis hastalığı nasıl teşhis edilir?

Sadece hastanın semptomlarıyla bile yani, şiddetli adet ağrılarının varlığı, ilişki sırasında ağrı, gebe kalmayla ilgili problemler oluşu ve kronik kasık ağrısı şikâyetlerinin varlığı biz doktorları şüphelendirmeye yeter.

Pelvik muayenede, özellikle vajinadan elle yapılan muayenede rahim ağzının arka tarafında hassas ve ele gelen nodül dediğimiz yapıların hissedilmesi, rahmin arkaya ( geriye) dönük ve fikse oluşu yine doktorları endometriozis varlığı açısından şüphelendirir. Ancak her ne kadar hasta öyküsü ve fizik muayenede endometriozisden şüphelenilse de kesin tanı için cerrahi şarttır.

Bizler bugün için Endometriozisi teşhis ve tedavisi için Laparaskopik cerrahi tekniğini kullanıyoruz. Yani göbek deliğinin hemen altından yapılan küçük bir kesiden karın boşluğu içine kamerayla girip üreme organlarının yüzeyini, yani rahmi, yumurtalıkları, Fallop Tüplerini görebiliyor, endometriozis varlığını araştırabiliyor, endometriozis hastalığını evrelendirebiliyor ve gerekli cerrahi müdahaleyi de yine aynı seansta, yine çok küçük kesilerden uygulanan laparaskopi enstrümanlarıyla gerçekleştiryoruz. Bunu endometriozis odaklarını yakarak, tahrip ederek, yumurtalıkta çikolata kisti varsa çıkararak ve varsa yapışıklıkları açıp mümkün oldukça hastaya orijinal anatomisini kazandırmaya çalışarak yapıyoruz.

Endometriozis tedavisinde hastanın semptomları, muayene bulguları, test sonuçları, hastanın beklentileri ve öncelikleri hep birlikte değerlendirilir. Yakınmaları hafif düzeydeki hastalara hiçbir tedavi önerilmeyebilir veya yaşam stilinde yapılacak bazı değişikliklerle hastalar rahatlatılabilir.

Yaşam stili değişiklikleri:

Bazen endometrizisi olan bazı bayanlarda egzersiz yapmanın, çeşitli gevşeme tekniklerinin ağrıyı azalttığı bilinmektedir. Yine ilişkide ağrı yakınması olan bayanlara ilişki sırasında derin penetrasyonu azaltıcı pozisyon değiklikleri önerilebilir. Bazı ağrı kesicilerin adet dönemlerinde düzenli olarak kullanılması da işe yarayabilir. Ağrısı yüzünden günlük aktiviteleri, cinsel yaşamı veya iş hayatı etkilenen hastalara hormonal tedaviler ilk etapta düşünülebilir çünkü cinsel ilişkideki ağrı ve kasık ağrısını %80 azaltabilirler. Bu hormonal tedaviler başlıca doğum kontrol hapları, Progesteron içeren tabletler, GnRH analogları dediğimiz geçici menopoza sokan ilaçlardan ibarettir.Gebeliğin de endometriozisi yatıştırıcı ve geriletici etkisi mevcuttur.

Hormonal tedavi başarısız olduğunda veya kişide hormon kullanmaya engel teşkil edecek bir durum varlığında cerrahiye geçmek gerekir.

Cerrahi tedavi endometriozis hastalığında sıklıkla gerçekleştirilen bir tedavi şekli olup, bu amaçla yapılan laparaskopi sırasında yapışıklıklar açılabilir, endometriozis nodülleri ve yumurtalıktaki endometriozis ( çikolata ) kistleri çıkartılabilir. Laparaskopi, hastaların ilerideki doğurganlığını korumaya yönelik olarak gerçekleştirilir. Ağrı yakınması olan hastaların %60-80 inde laparaskopiyle ağrıyı azaltıcı sonuçlar elde edilir. Bazen de cerrahi sonrası hastalarda ağrı yakınmasını daha iyi konrol alına almak için hormonal tedaviler verilir, yani cerrahiyle hormonal tedavi kombine edilir. Bunun sebebi de cerrahi sonrası hastaların %40 ile %80 inde iki yıl içinde hastalığın tekrar edebilme olasılığı olmasıdır. Histerektomi ve birlikte yumurtalıkların çıkarılması ise çocuk arzusu olmayan bayanlarda sözkonusu olan diğer bir cerrahi yöntemdir ve hastaların %90’ında ağrı yakınmasını belirgin olarak azaltmaktadır.

Endometriozisli hastalarda tedavi öncesi kısırlıkla ilgili tüm testler yapılmış olmalıdır. Hafif orta derece endometriozisden şüphelenilen olgularda, infertilite tedavisi öncesi laparaskopi yapıp yapmamaya karar verilmelidir. Elbette bu karar verilirken kadının yaşı, infertilitenin süresi, kronik pelvik ağrının olup olmaması gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Özellikle pelvik ağrının baskın olduğu orta şiddetli evre endometriozisden şüphelenildiğinde ise cerrahiyi öncelikle önermekteyiz.

Cerrahi ilginç olarak hafif ve orta derece endometriozis olgularında gebe kalma oranlarını artırmaktadır. Yine orta ve ileri evre endometriozisli hastlarda kısırlığı açıklayan başka bir neden yoksa gebelik oranları yükselmektedir. Ancak cerrahiyle elde edilen bu iyileştirici etki belli bir periyodla sınırlıdır. İlk 8-9 ay gibi. Eğer kadın yaşı 35 in altında ise cerrahi sonrası makul bir süre bekleme mantıklı bir yaklaşımdır. Ancak daha ileri yaştaki bayanlarda veya ileri evre endometriozisli olgularda direk infertilite tedavilerine yönlenmek daha doğru bir yaklaşımdır.

Peki, bu hastalara ne gibi kısırlık tedavileri uygulanıyor?

Yumurtalıkları ilaçlarla kontrollü olarak uyararak aşılama tedavisi uygulayabiliyoruz. Uyarmak için ağızdan kullanılan ilaçları veya kalçadan ya da cilt altına uygulanan iğneleri tercih edebiliyoruz. Bir nevi hastalarda bir süperovülasyon yaratıyor ve bu yumurtalar uygun sayıya ve boyuta ulaştıklarında aşılamaya geçiyoruz. Böylelikle kendiliğinden 1 ayda %2 ile % 4,5 civarında gebelik oranları olan endometriozisli hastalarda bu oranları %15 lere taşıyabiliyoruz.

Tüp bebek:

Genel olarak endometriozis tanısı almış çiftlerde tüp bebek tedavisinde, diğer nedenle tüp bebek tedavisi gören çiftlere yakın gebelik başarıları mevcuttur. Ve kadın yaşı büyük önem taşır. 35 yaşın altındaki kadınlarda bu tedaviyle canlı doğum oranları %35, 35-37 yaş arası %25 38-40 arası %15-20 ve 41-42 arasında %10 civarındadır.

Tüp bebek mikroenjeksiyon tedavisi orta- ağır evre endometriozis olgularında en efektif, işe yarayan tedavi olma özelliğini korumaktadır. Bazı görüşlere göre yumurtalıkları uyarmadan önce uzun süre Analog dediğimiz beyinle yumurtalık arası bağlantıyı kesen ve geçici menopoz durumu yaratan ilaçlar kullanıldığında başarı oranları daha da artmaktadır ancak bu kesinlik kazanmamıştır.

Sonuç olarak
Endometriozis dünyada milyonlarca kadını etkileyen bir hastalıktır. Kısırlığa ve kişinin hayatını etkileyen ağrıya yol açabilir ve bu durumda kişiye profesyonel yardım gerekliliği doğar. Endometriozis, tekrarlayıcı tedavilere rağmen belirtileri geri gelebilen bir hastalıktır. Bu nedenle kişinin yaşam kalitesini etkiler ve kişiyi duygusal ( emosyonel) strese itebilir. İnfertilite sözkonusu ise kadının yaşı, infertilite süresi, pelvik ağrı olup olmadığı ve endometriozisin evresi göz önünde bulundurularak tedavi planı yapılır.
 
bu hastalik bana cok cektiriyor coook... saliya ameliyatim var okuyan olursa lütfen dua edin cok korkuyorum narkozdan
 
Geçmiş olsun.girdiniz mi ameliyata,sonuc durum nasıl

cok tesekür ederim.
10 gün oluyor sanirim. tamamen temizlemisler. ilk üc gün nefes almak bile cok aci veriyordu. su an iyiyim ameliyat kesikleri cok sert oraya yalnislikla dokundukca beynimde simsekler cakiyor malesef arada eski agrilarim yokluyor...

özel bir doktor tedaviyi devam ettircek. hormon tedavisine baslicam. hormonlardan gelen bir sorunmus bu yüzden kistlerin alinmasi hastaligin gectigi anlamina gelmiyormud hormonlar dengede olmadikca ilerde tekrar tekrar gelirmis
 
X