Eger bayram icin soruyorsaniz, eşinizin ailesiyle aranizda buyuk bir kavga, tartisma, hakaret vs gecmediyse, anlattiginiz sebeplerden oturu sevemediginiz icin, icinizden gelmedigi icin gitmek istemiyorsaniz, ben olsam esimin hatri icin giderdim. Tabii cok uzun sure kalinmayacaksa. Eger bayram icin degilse gitmezdim.
Gitmeden once de esime sunu soylerdim. Ben artik karari sana birakiyorum, kendin yaşa, kendin gör, kendin karar ver. Sonucta sen akli basinda bir adamsin. Benim icin senin hatrın cok kıymetli, icimden gelmese de yaninda olmak icin gelecem, kimseye de saygida kusur etmicem. Bakalim ben sesimi cikarmadigim, mudahale etmedigim zaman, sen neyi ne kadar gorebileceksin. ( Sorumlulugu ona yuklemis olursunuz)
Ardindan sunu da soylerdim, ailenin bana yaptiklari seyleri, nihayetinde aslinda benim sahsima yapmadiklarini da biliyorum. Aslinda bu hareketler sana yapiliyor. Cunku insan cocugunu severse, gelinini/ damadini sever. Cocuguna saygi duyarsa, gelinine/ damadina saygi duyar. Sana deger verirlerse, bana da deger verirler. Aslinda yani napiyorlarsa sana yapiyorlar.
İyilik yap denize at kismi icin de sunu soyleyeyim, evet iyi insan olalim, anlayisli, iyiliksever olalim vs. Amaaa "insan kendi kul hakkina da girebilir" bu cumleyi eşinize ögretin bence. Cok fazla alttan alirsa, kendisine yapilan haksizliklari gormezden gelip sineye cekerse, bir noktada kendi kendinin kul hakkina girecegini de bilmeli. İyilik baska, kendini ezdirmek baska.
Tabii bunlari nasihat eder gibi karsiniza alarak da soylemeyin, o zaman da ben cocuk muyum tribine girer. yavas yavas, boğmadan, bunaltmadan anlatin.