G
greengirll
Bence senin yapman gereken şey,
1. Kv'ni sadece eşin yanındayken haftada bir arayacaksın, mümkünse eşinin yanında olduğunu kv'ye sezdirmeyeceksin. Neden iş hayatının içinde vakit ayırıp onu arayasın ki ? "İşler çok yoğun, yönetici çok problem çıkartıyor. Gelen giden bütün telefonlara iş zamanından çalıp, muhabbet ediyorsunuz diyerek laf söylüyorlar . işsizlik zamanı, problem çıkartıp işimden olmak istemiyorum, evin tüm yükü eşime kalsın, ezilsin istemiyorum. O nedenle sizi hafta içi arayamam, sizde önemli bir şey varda beni değil, eşimi arayın" deyip kv ye koz vermeyeceksin.
2. Kv ne derse desin, yanıt vermeyeceksin ve bu kararını eşine de bildireceksin. "Onlar yaşlılar ve sen onların evlatlarısın. Beni onlar değil, sen seçtin dolayısı ile onların beni sevmeleri gerekmiyor ama senin eşin olarak birbirimize karşılıklı saygı göstermemiz gerekiyor aksi halde sen arada kalıyor ve gereksiz yıpranıyorsun. Ben senin yıpranmanı, aramızda kalmanı istemiyorum. Tüm dünyada benim adım gelin, onun adı kaynana, dolayısı ile bu düzen değişmez. Ben bundan sonra asla cevap vermeyeceğim, "Haklısınız annecim, bende öyle yapmaya çalışıyorum ama imkanlar her zaman buna el vermeyebiliyor." deyip geçerim, benden yana kaygın olmasın. Annen ne derse desin, ne yaparsa yapsın sana yansıtmayacağım, sen benim için çok değerlisin, başkaları yüzünden, annen yüzünden, kendim yüzünden seni üzmek, yormak istemiyorum" diyebilirsin. Anladığım kadarı ile eşin, makul birisi. Bunu akıl defterine kaydeder ve annesine/ailesine acaba onlar da böyle mi diye bakar; bir süre sonra da inanın görür haklıyı, haksızı. Benim eşim ölümüne anneciydi, o bile gördü en sonunda.
3. Çevrenden kv konusunda laf edenlere, "haklılar, yaşlı insanlar ilgi istiyorlar, biliyorum ama maalesef iş koşulları herşeyi gönlümüzce yapmamıza izin vermiyor. Biz de iş koşulları, hayat koşulları el verdiğince yapmaya çalışıyoruz" deyip geçeceksin. Hemen mesailerinin yoğunluğundan, iş koşullarından, yöneticinin nemrutluğundan, yol koşullarından, hayat şartlarından bahsedip lafı değiştireceksin. Kimseye kv ni açıkça anlatma ama "ah neler varda saygımdan susuyorum" intibası oluştur. Bir süre sonra, herkes kv'ne e bir sus be kadın noktasına gelecek, merak etme.
4. KV ile asla başbaşa kalmayın, mümkünse her an eşiniz yanınızda olsun. Mutfakta mısınız, çağır yardım iste, şunun içine bunu koyalım mı diye sor veya "gel yanımıza otur da şu kadın iş yaparken senin yüzünü görsün" de mesela. Ben bir süre, yemeğe gittiğimizde biten tabakları anında mutfağa götürüp, o mutfağa geçtiğinde ben yemek masasını toplayıp, altını süpürdüm

5. Hiçbir isteklerini/taleplerini siz reddetmeyin. Olabilir tabi ama eşime sorayım, bakalım o ne diyecek , o da çok yoruluyor deyin . Oğullarına kıyamazlar.

Yanıtınızıda siz değil, eşiniz iletsin. Bir süre sonra dellenip kendi oğullarına çemkirecekler, test edilmiştir .

Oğulları da, istekleriniz bitmiyor, tükenmiyor bu kız iyi dayanmış size diyecek.
6. O sıralarda kv'nin takıldığı bir konu varsa, eşiniz telefonda konuşmadan veya siz gitmeden önce "bak annen şöyle şöyle yapabilir . O şimdi onu kafasına takmış, ne desen dinlemeyecek, duymayacak. Sakın yanıt verme, tersleme, üzme kadını. " diye kv yi koruyormuş gibi görünüp, eşinizi uyandıracaksınız ki annesinin hal ve tavırlarına karşı "algıda seçicilik" dediğimiz kavram oluşsun.
Yok ben bunları yapamam diyorsan, ya bu deveyi güdeceksin -ki nasıl güdüleceğini uzun uzun kendimce anlatmaya çalıştım- ya da bu diyardan gideceksin. Ki sürekli aranızda kalan eşin gidecek bir süre sonra yorulup.
Ay bende çok feciymişim be.....