Merhaba Arkadaşım,
Benim sana naçizane tavsiyem, böyle bir konuda, bu konunun uzmanı gibi hareket edip, eşinin alt metinde yatan nedenlerini kurcalamaman. Bu konuda yüz göz olmak sadece evliliğini bitirir. Ve bunu çok ciddi bir şekilde söylüyorum.
Elbette bir çok psikolojik nedeni olabilir tüm bu yapılanların, normal şeyler değil. Ama kesinlikle tek bir nedeni olamaz..
Bak mesela bir düşünelim,
"Ütüyü dahi beğenmeyip kendinin yapması"
Eşinin uzun süreler yatılı okuduğunu belirtmişsin. Dolayısıyla aile ile kopuk olduğu bu dönemde, çamaşır yıkamak da dahil olmak üzere, pek çok işini kendi başına halletmiş olabilir, kimseye bağımlı kalmadan. "Bağımlı" olmaktan korktuğu bir dönem de yaşamış olabilir. Her an "huzursuzluk" nedeniyle halihazırda bulunduğu yeri de "terketmek" zorunda kalacağını düşündüğünden, her işini kendisi de yapıyor olabilir.
Zaman içerisinde ailesine duyduğu özlem, nefrete dönüşmüş olabilir.. Aile kavramına nefretle baktığı halde, içinde ki aile eksikliğini tamamlamak için evlenmiş de olabilir. Velakin, eşten çok anne aradığı için, cinselliği ikinci plana atmış, sizi de o şekilde görmeye çalışmış olabilir bir süre.. Mükemmel bir anne olmanızı beklerken, bazı konularda mükemmele yakın olmanız bile onun düşündüğü "Anne" profilini yaralamış olabilir, dolayısıyla yaptığınız hiçbir işi beğenmeyerek, oturttuğu profilden sizi indirmeye çalışmış da olabilir...
Üstte ki örnek de hiç cinsel taciz yok... Ama tüm bunlarda olabilirdi...
Mesela bir de şunu düşünelim;
"Ben topum"
Bu cümleye onu getiren sebeplerin pek çok nedeni olabilir.. Suskunlar dizisinde değiliz.. Aklınıza cinsel istismarı getirmeyin hemen.. Arkadaşlarının tek bıraktığı, yapayalnız bir yurt dönemi de geçirmiş olabilir... İncitici şekilde yalnız bırakılırken, çoğu zamanda kendisiyle alay edilmiş olabilir. Ailenin açtığı yaralar yüzünden herhangi bir ilişki yaşamayı reddetmiş, çevresinde ki arkadaşlar tarafından da "sen top musun?" gibi bir eleştiriye maruz kalmış olabilir.. Hatta amiyane olacak ama "Eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmak" deyimi nedeniyle "acaba öyle miyim?" dediği zamanlar bile olabilir. Çünkü hareketlerini yorumlayacak sakinliği hiç yaşamamış hayatında... Tabii ki bunu düşünmesi öyle olduğuna karar vermesi anlamına gelmeyecektir. Sadece bu eleştiriler kendisini incitmiş olabilir zamanında, bunu hatırlamasına vesile olduğunuz bir tartışma da otomatikman ağzından dökülmüş olabilir...
Olabilir de olabilir...
İnsan Psikolojisi, uzman insanların eline verilmesi gereken en büyük hazinedir... Sakın bu konuda bir daha yüz göz olayım demeyin... Bunu bilmek size zaten hiçbir fayda sağlamaz, üstüne üstlük evliliğinizi kaybedersiniz...
Çözüm istiyorsanız eğer önce evlilik terapisine ikna edin eşinizi...
"Benim sorumlarım var, birlikte gidelim.. Bunlar evliliğimle ilgili sorunlar değil, seninle de ilgili değil.. Ama herşeyi daha üst seviyeye taşımak, daha doğru bir evliliğe sahip olmak istiyorum. Beni yalnız bırakma" deyiverin. Muhtemelen kabul etmeyecektir, grift bir duygu durum bozukluğu var sanki... Ancak bir deneyin...
Siz uzman olmaya çalışmayın... Bir şekilde onu uzmanla buluşturun...
Yukarıda saydığım varsayımların hiçbirinin gerçekle bir ilgisi yoktur. Sadece örneklendirme yapmaya çalıştım.. Binlerce sebebi olabilir kaabilinden.
Selamlar,