
Ne desem ki;yer yer çok güldüm konuna ama bence aşırı tepki veriyorsun.
Erkeklerin içinde ki çocuk bizlerden fazla evet.Geçen gece bir programa takıldım.
Cemil İpekçi konuktu.Normalde pek haz etmediğim bir şahsiyet ama o gece fikirlerim değişti.
''kadınlara da aşık oldum erkeklere de''dedi.''Hangi aşk daha yoğundu?''sorusuna
''kadınlar...çünkü kadınlar tutkuludur,anaçtır,şefkatlidir,incedir,naiftir.
yani bir dolu güzel özellikleri vardır aşk da ama erkekler de ''çocuktur''dedi.
Çok doğru...Bizim bütün naifliğimize,inceliğimize karşılık onların o çocuk heyecanları,
aslında çok da çekilmez değil.
Şöyle düşün eşin entel dantel,olgun,müşfik,ciddi bir erkek olsa,
senin heyecanlarını sorgulasa,saçma bulsa devamlı eleştirse,hevesini kırsa;
kendini kötü,berbat hissetmezmiydin?
İnan hariçten gazel okumuyorum.Tam da bahsettiğin farklılıkları ben de yaşıyorum.
Ama eşimi olduğu gibi,ruhunda ki çocukla,o saf masumiyetiyle kabulleneli çok oldu.
Evet evlenmeden önce olgun,kendimden yaşça büyük,saygı duyabileceğim,bıkmadan dinleyebileceğim,
salon erkeği:)bir eşim olsun istedim.Yani hayalim öyleyDİ...
Ama sence de biraz sıkıcı değil mi?
Eşimle bir yola çıktıktan sonra anladım ki ben o kurduğum hayallerle aslında kendimi de tam olarak tanımıyormuşum.
Şimdi hayallerimde ki gibi akşam yemeğinden sonra klasik müzik açıp kitaplarımızı elimize alıp huzur içinde takılmıyoruz

Aksine oyuncak hamam böceklerini üstüme atan

sabah öğle akşam bayılma numaraları yapan:)gıdıklamayı esnemek kadar sıradan bir
rutine dönüştüren,canı sıkıldıkça ergen gibi sanki başkası çekiyormuşcasına kendi fotoğraflarını çeken

Olur olmaz zamanlarda banyodan,yatak odasından sağdan soldan fırlayıp''pöhhh''diye beni korkutan bir koca bebekle evliyim:)
Ama mutluyum ve artık ben de O'na uydum saldım gidiyoruz:)
Bırak eşin böyle masum kalsın boşver dünya üstünde adım başı çakal varken ruhu böyle temiz kalmış çok az insan bulursun.
Bence O'na eşlik et,hem her insanın biraz saçmalamaya ihtiyacı vardır.
Arada sende dene inan çok rahatlatıyor:)