• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

eşim majör depresyonda

Terk edilme şemasına sahipseniz yakınlarınızı veya bağlanacağınız kişileri kaybetme beklentisiyle yaşarsınız. İlişkilerinizin eninde sonunda, şu ya da bu şekilde bitme tehlikesini yoğun olarak hissedersiniz.

Sevdiklerinizin sizi terk edeceklerine, hasta olup öleceklerine, başka birisi için sizi bırakacaklarına, önceden tahmin edilemez olumsuz davranışlar sergilediklerine, bir şekilde aniden ortadan kaybolacaklarına inanırsınız. Bu yüzden genel bir korku içinde yaşarsınız. Sevdiklerinizin yaşamınızdan çıkma tehlikesine ve ayrılık işaretlerine karşı aşırı tetikte olursunuz.

Gerçek ya da algılanan bir kayıp (ayrılık, terk edilme vb.) olduğunda, kronik anksiyete, üzüntü ve depresyon; bununla birlikte sizden ayrılanlara ya da ayrılacak olanlara karşı yoğun bir öfke hissedersiniz. Bu duygular yaşantınızın şiddetine göre dehşet, keder ve öfke olabilir. Bazen çok kısa süreli ayrılıklara bile tahammül etmekte zorlanabilirsiniz.

Şayet bir ilişkiniz varsa, eşiniz (sevgili, partner, eş, arkadaş vb)in ölmesi ya da bir şekilde ondan ayrılma ihtimali nedeni ile aşırı endişe duyabilirsiniz..

Sevdiklerinizin ayrılmasını engellemek için onlara yapışma, aşırı sahiplenici ve kontrolcü davranma, sizi terk edenleri suçlama, kıskançlık, rakip olarak gördüklerinizle rekabete girme gibi tutumlar sergileyebilirsiniz.

Eşinizin yaptığı en ufak hareketi (sizinle ilgilenmeme, sizi yalnız bırakma vb.) onun sizi terk etmek istediğine ilişkin işaret olarak algılar ve bu davranışlara aşırı tepki verebilirsiniz.

Eşinize yapışabilirsiniz. Tüm takıntınız eşinizi elinizde tutmak olabilir. Artık eşinizle olan ilişkiniz hayatınızın merkezine oturmuş durumdadır. Eşinizden birkaç gün bile ayrı kalmaya tahammül edemezsiniz. İnsanlar sizi takıntılı aşık olarak tanımlayabilirler.

Eşiniz sizi sevdiğini ve size bağlı kalacağını söylese bile buna bir türlü inanamazsınız. Eşinizin söyledikleri size gerçekçi gelmez; ancak bunun sebebini bir türlü ifade edemezsiniz. Kendinizi bir çıkmazın içinde hissedersiniz.

Bazen eşinizin size olan bağlılığını test edecek davranışlarda bulunabilirsiniz. Ancak bu davranışlar bir ilişkiyi olumsuz etkileyecek davranışlardır. Uzak durmanıza, sert davranmanıza, yok yere tartışmanıza rağmen sizin yanınızda kalıp kalmayacağına bakma gereği hissedersiniz.

Eşinize karşı yoğun öfke hissedebilir ve saldırganca tutumlar sergileyebilirsiniz. Çünkü onun sizi eninde sonunda, şu ya da bu sebeple terk edeceğine inanırsınız. Bu yüzden de eşinizi cezalandırma isteği duyarsınız.

Terk edilme şemasına sahipseniz doğru insanlarla bile yakın ilişkiden kaçınabilirsiniz; çünkü, ya onu kaybetmekten ya da ona çok yakınlaşıp incinmekten korkarsınız.

Bazen terk edilmiş olmanın acısını yaşamamak için siz ilişkinizi yok yere bitirebilirsiniz. Bazen de ilişki içinde kalmanıza rağmen kendinizi duygusal olarak geri çeker ilişkinizden doyum yaşayamazsınız.

alıntıdır.
Vay be kendimi okudum resmen :KK53: ilk iş bir psikoloğa gideyim.

Sevgili konu sahibi, sen elinden geleni yap. Eşinin peşini bırakma. Tedavi olması gerekiyor.
 
çok acı çektiriyor.amcamla babamla konusmus dün ben karımı seviyorum demiş boşanma tarafı değilim demiş ama avukattan randevu almış.
O zaman ne b.k yemeye boşanmak istiyor, çok afedersin... ? Aldatma gibi bir durum yoksa ,otur konuş, ikna olmuyorsa boşan ,yapacak birşey yok !
 
böyle giderse bende depresyona gireceğim dün gece hiç uyumadım şu anda iş yerinde ruh gibi dolaşıyorum.
 
şu anda tekrar mesaj atmış boşanmak istiyorum diye.bende pişman olacağın şeyleri yapma dedim.Pişman olmak istiyorum dedi :(
 
şu anda tekrar mesaj atmış boşanmak istiyorum diye.bende pişman olacağın şeyleri yapma dedim.Pişman olmak istiyorum dedi :KK43:

Bu hastalığı pek bilmiyorum ama bana saçma geliyo ya sonuçta şizofren değil kafasında bazı şeyler kurmuyodur. Ama sen diret sonuna kadar .kendinide salma hemen dik dur
 
merhabalar dün avukata gitmiş dilekçe vermedim demiş.sadece fikir almaya gitmiş :( bu bile bence boşanmak istiyorum demek zaten neden giderki insn avukata arkadaşlarına çok uyuyor :(
 
Tazminatını al. Altın paralarını, malların yarısını al. Sadece malları bölüşme sana tazminatta ödesin. Sonra çatır çatır tatillerde ye o parayı kendine gelirsin, fıstık gibi manita bulursun belki. Benden hiçbir şey alamazsın derse inanma, çok da güzel alırsın.
 
Tazminatını al. Altın paralarını, malların yarısını al. Sadece malları bölüşme sana tazminatta ödesin. Sonra çatır çatır tatillerde ye o parayı kendine gelirsin, fıstık gibi manita bulursun belki. Benden hiçbir şey alamazsın derse inanma, çok da güzel alırsın.
Şu anda çok saf düşünüyorum.pişman olacağım şeyler yapmak istemiyorum.
 
Şu anda çok saf düşünüyorum.pişman olacağım şeyler yapmak istemiyorum.
Baktın anlaşmalı boşanma için protokoller hazırlanıyor, boşanacaksınız belli yani. O ne derse kabul etme, hastalık ayağına bekar hayatına dönüş yapmak istiyor. Tazminat verecek sana yok öyle ben depresyondayım artık seni istemiyorum. Senin hayatın ne olacakmış? Bunun bedeli olmalı vazgeçme.
 
Bende bugun bir avukat ile görüştüm.sonucta bana dava acarsa ortada kalmaym afallamayım diye yarın için randevu aldım.herseyin hayırlısı.İnternette gezerken birde yazı gördüm okudum ağladım resmen yollasam mı dedim ne anlar dedim ve yollamadım acaba yollasamıydım bilemedim sizlerle paylaşayım

Bu ne biliyor musun?

Hayatına neredeyse eksiksiz devam eden bir kadının yüzleşmesi bu.

Bir anda bir adamın gelip tüm boşlukları doldurması

ve sonra çekip gitmesi.

Kadının daha önce farkına bile varmadığı boşluklarla kalakalması.

Eksik bir şey bu.

Öyle kuru kuru aşk değil.

Ölüyorum bitiyorum edebiyatı yaptıran gelip geçici duygulardan hiç değil.

Gerçek bu.

Gel benim ol demiyorum sana. Senin olayım demiyorum. Gel, birlikte olalım.

İlk kez buluşuyor gibi buluşup, son kez sevişiyor gibi sevişelim.

Gel. Bir elmanın iki yarısı olmayalım seninle. Yan yana duralım.

Hesap sormayalım, korkmayalım.

Gel kırmayalım birbirimizi. Kördüğüm gibi bağlanmayalım.
Bu ne biliyor musun?

Rüyasında sevdiği adamla mutlu olduğunu gören bir kadının,

daha uyanmadan bunun bir rüya olduğunu anlaması.

Uyanıp, yorganın altında sessizce ağlaması bu.

Öyle, onu kendime nasıl aşık ederim sohbetlerinde geçen aşk değil.

Taktiklerle ve oyunlarla gidilecek bir yol hiç değil.

Gel, oyun oynamayalım birbirimize. Sadece biz olalım.

Bazen sıkı sıkı tutunman gerekmez,

orada olduğunu bilirsin ve sadece dokunarak, hissederek bile dengede kalabilirsin.

Bir vardın bir yok oldun, dengemi düzenimi bozdun, gel.

Yine dengemi bulurum elbet, bu sana ihtiyacım var demek değil.

Ama şimdi, bugün, burada, seni seviyorum.

Buna mecbur olduğum için değil, beni sevmediğini söylediğin için değil,

gidecek başka bir yer, sevecek başka biri olmadığı için değil,

sen olduğun için seviyorum.

Doğru olduğun için. İnsan olduğun için.

Kendin olmaya çalıştığın, sorguladığın, aradığın için.

Beni bir zamanlar sevdiğin için.

Gel hadi, yine sev.
Bu ne biliyor musun?

Bu hayatı boyunca zamanın boşa geçmesiyle savaşmış bir kadının,

aylardır tek bir günü özlemesi.

Her gün, o günün tekrar yaşanacağına inanması, beklemesi.

Bak ne hızlı geçiyor zaman. Bak neler yaşayamadık onca ayrı geçen zamanda.

Bir günü daha yalnız geçirmeyelim. Bir günü daha ayrı geçirmeyelim. Gel.

Hayatının merkezine beni koyma sakın, yalnızca burada olduğumu bil.

Burada olduğumu ve her an gidebileceğimi.

Onca zaman sonra yalnız seni sevdiğimi bil.

Sevdiğimi ve bunu her an kaybedebileceğimi.

Duygular değişir, insanlar değişir, durumlar değişir ve hatta hayaller bile değişir.

Aramızdaki ilişki de değişir elbet zamanla.

Ama bugün, eğer hala istiyorsan benimle olmayı,

içinden küçücük bir şey gelip geçiyorsa bazen, gel.

Ben de böylesine istiyorken seni, gel.

Bir gün başkasını seversen, bir gün başkasını seversem,

bir gün başkalarını seversek eğer, birbirimize darılmayalım.

İnsanız çünkü. Bayılırız buna. Gel biz hayvanları örnek alalım.

Ölene kadar seni seveceğime yemin etmiyorum. Sen de etme.

Kimse de etmesin boş yere.

Gel biz içimizden geldiği gibi davranalım. Yarın kimsenin umurunda değil.

Ağaçların, mevsimlerin, kuşların bile umurunda değil. Gel biz de umursamayalım.
Bu ne biliyor musun?

Aşkın ne olduğunu unutmuş bir kadının haline şaşkınlığı.

Aşkın ne olduğunu unutmuş bir adamın bu hale kızgınlığı.

Kendimi terbiye edeceğim diyorsun ya, gel. Kendini sevgiyle terbiye et.

Bırak o sıkı sıkı ördüğün duvarların yıkılsınlar.

Bırak seni sevgimle sarayım. Çoğaltayım.

İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum diyorsun ya, bırak kırayım inadını.

İzin ver seveyim.

Belki sen de yine seversin beni.

Diğerleri ne derse desinler,

eskilerin dediği gibi “sevdik” deyip geçeriz belki.

Sen hele bir gel.
Bu ne biliyor musun?

Bu çok seven, çok masum seven,

doğrudan seven bir kadının sevgisinden vazgeçme korkusu.

Biliyorum birkaç zaman sonra yitip gidecek bu duygu.

Yerine bambaşka duygular gelecek.

Oysa bugün, öyle güzel ki seni sevmek.

Bir başkası yok diyorsun ya, öyleyse gel.

Düşmanın değilim senin, akraban değilim.

Köşe bucak kaçma benden, biraz zaman ver.

Gel indir kalkanlarını, kılıç yok elimde.

Gel, hayır diyecek çok şey var, onlarla savaşalım birlikte.

Dost olmayalım. Arkadaş olmayalım. Ruh ikizi hiç olmayalım.

Bırakalım adını meraklıları koysun.

Bu sevginin içinde hepsine yer var, gel.

Kızmayalım, kıskanmayalım. Yormayıp yorulmayalım.

Rakı içip sohbet edelim, yeni yeni fikirler üretelim.

Dikenleri okşayıp, yaprakları seyredelim.

Seyahatler edelim, gel.

Senin üzerinde takım elbisen, benim üzerimde çiçekli elbisem.

O ılık, yumuşacık havada, meydanlarda dans edelim, gel. İnsan başka ne ister?

Şimdi sen;

yorgun, uykusuz onca yolu gelip bana kavuşan ayaklarını kesip atıyorsun,

sımsıkı saran kollarını nereye koyacağını,

merakla ve şefkatle bakan gözlerini nereye kaçıracağını bilemiyorsun ya.

Bırak, onlar da gelsinler.

Tamlarını bırak. Yaraların, eksiklerin de gelsinler.

Cesaretini bırak orada. Dile getirmekten korktuğun özlemlerin, korkuların gelsinler.

Güvenilirliğini bırak, güvenemeyişini umursuyorum ben.

Umarsızlıklarını, umutsuzluklarını da al, gel.

Birlikte iyileşelim.

Bu ne biliyor musun?

Bu sevilmeyen bir kadının sevgiliye çok açık mektubu.

Bu bir teklif, bir çağrı.

Bu bir itiraf. Bir kavuşma umudu.

Hadi şimdi, şu an, her neredeysen kalk gel.

Hadi be.

Sıkılınca gidersin.

alıntıdır.
 
Eger gercekten major depresyondaysa (bunun teshisi tek seansta psikolog tarafından koyulamaz, psikiyatristlerin bile birden cok gorusme, test vs yapmasi gerekir) beraberinde intihar egilimi, bagimlilik davranislari, kendine aci cektirme egilimi gibi tehlikeli bulgularla seyreder. Ve genellikle sonrasi da tekrarlayan depresyona donusuyor yani esiniz iyilesse bile ömür boyu tedavi gormesi gerekebilir.
Itiraf edeyim, ben olsam koşa koşa bosanirdim bu adamdan.
 
Boyle onemli ruhsal durumlarda buyuk kararlar alinmamali, bosanmayi isteyebilir esiniz ama bunu bi sure ertelemelisiniz, bir sure ayri yasayabilirsiniz mesela, ruh durumu duzeldiginde karari tekrar degerlendirmeli. Tabii tedaviyi reddetmesi kotu olmus, tedavi mutlaka sart. Belki bi sure zaman gectiginde kendisi farkina varicak ve iyilesmek isteyecektir kim bilir.
 
Back
X