Ben tartışmaların çok hayati bir mevzu değilse uzatılmaması taraftarıyım, pek çok kez yaşadık ki uzadıkça insan daha kırıcı oluyor, konu saçma sapan yerlere gidiyor. Zayıf noktadan vuruyorlar genelde kadınları, ya ailesi ya geçmişi vs. Benim eşim de eleştiri kaldırmayıp hemen yüklenir o yüzden bakıyorum ki beni anlamıyor, tamam deyip geçiyorum artık. Çünkü o sırada sizi anlamaya çalışmayan bir insanla ancak sinirleriniz yıpranır ettiğinizin 2 katı laf duyarsınız, kadın olarak daha hassasız malum, üzülen gene biz oluyoruz. En güzeli söyleyeceklerimizi sakinken huzurluyken söylemek. Öfkeyle kalkan zararla oturur atasözünü bizzat tecrübe etmiş biri olarak, biz sakince derdimizi anlatabilirsek erkekler de o oranda bizi dinlemeye başlıyorlar.
Oğlumun 2 yaşındaki öfke nöbetleri geliyor aklıma, bazen bu 2 yaş sendromundan çıkamıyoruz galiba biz yetişkinler, istediğimiz hemen olsun bizi anlasınlar istiyoruz, anlamazlarsa yerlerde yuvarlanacak raddeye geliyoruz :) Bence konu hiç olmamış gibi davranın, engelinizi açın, ondan da rica edin hayatım acil bir durum olursa sana yazamam deyin. Acil bir mesele yoksa da rafa kaldırın konuları. Geçmiş konusuna takılması kıskançlığından olabilir, benim eşim de çok kıskanç 2. çocuk olacak hala aynı yani. Ben buna seviniyorum aslında kıskanması da güzel ifade şekli yanlış da olsa. Erkekler iletişim konusunda gerçekten kadınlara göre geride o yüzden üzülmeyin genelde yanlış konuşuyorlar veya hiç konuşmuyorlar, kendinizi yıpratmayın, anlamak veya anlaşılmaktan çok sevmek sevilmek güzel anılar biriktirmek daha mantıklı.