Damdan düşenin halini damdan düşen anlar arkadaşm, aynı durumdayız..
Benim eşimin annesi ile babası eşim henüz 1 yaşındayken ayrılmışlar.
Hikaye aynı.. Babası eşimi göstermiyor.. Yersen..
Hangi anneyi alıkoyabilirsin evladını görmekten, kapısında yatar, yoluna çıkar gene görür.
Hiç yol bulamadıysa okuluna gider görür. Nitekim bizim ilkokulda öyle bir çocuk vardı. Babası anneye göstermiyormuş, anne hergün okula gelip gizlice görürdü oğlunu, babanın ruhu duymadan.
Cahildim, korkuyordum, yol yordam bilmiyordum vs vs hepsi bahane..
Anne eğer isterse çocuğunu bulur ve görür. Koparıp alabilir demiyorum, ona gücü yetmeyebilir. Ama muhakkak görür.
Ama gözden ırak, gönülden ırak oluyor işte. Başka izahı yok. Başka yuva kurup, çocuk doğurup uzaktakini untuuyorlar.
Yıllar sonra bir merak duygusu mu desek, vicdan azabı mı desek..
O oğlan evlenince başlıyorlar tırmalamaya görüşmek için. En başta da geline yaklaşıyorlar, onu aracı koyuyorlar.
Eşimi 30 sene aramayan annesi, biz evlenince beni aracı yaptı, oğluyla barıştı.
Hayatımda yaptığım en büyük hatalardan biridir bu olaya müdahil olmak.
Sana da tavsiyem kendini uzak tutman, aman ha irme, suçlu sen olursun inan..
Eşimden alaka göremeyince "aman ben bunca yıl boşa ağlamışım meğer, değmezmiş" dedi annesi bana..
Sen ne emek verdin de neyin sevgisini bekliyorsun oğlundan..
Aynen dediğim gibi, gözden ırak, gönülden ırak.
Bir meraktı, aradı. Gördü, o merak da geldi geçti.
Eşin de isteksizmiş, annesi de vazgeçmiş. Sen de hiç yorma kendini. Babaannesi olmayan tek çocuk seninki mi arkadaşım.
Ben yıllar sonra eşimin babası tarafından suçlandım "sen yaptın aralarını" diye. Ailesi ile arası (annesiyle görüştüğü için) bozulan eşim yeri geldi faturayı bana çıkarttı. Keşke baştan uzak dursaydım, ilgilenmeseydim. Karışmam ben deseydim.