Haklısın Gülsüm; ben daha önceki mesajlarımda Cesaret'in eşinin yanlış olduğu noktanın çifte standardı olduğunu söyledim. Bu işin kadını erkeği yoktur. İlişkilerimizde ne görmek istiyorsak, onu vermek zorundayız.
Fakat benim bu konudan yola çıkarak genel olarak eleştirdiğim birşey var. Asıl vurgu yapmak istediğim odur. Bizler (hepimiz kadın - erkek herkes); eğer sağlıklı, güçlü bir ilişki yaşamak iddiasındaysak, eşlerimize, sevgililerimize güvenmek zorundayız. Her davranışın kısıtlanması, her ilişkinin evlendik diye rölantiye alınması ilişkiyi yoruyor. Cesaret'in eşi Cesaret lise arkadaşı ile yolda konuştu diye ona bir sürü şey sormuş, söylemiş. Bu doğru mu? Ama bunun doğru olmaması Cesaret'in yaklaşımını doğru hale getirmiyor. İş arkadaşlarının yemek yemesi potansiyel aldatma tehlikesi değil. Öğlen yemeği yeme kısmına ben kendi kendime takılmadım ki... Cesaret yazmış bak öğlen yemeği yemenin nasıl bir anlam ifade ettiğini:
Elbetteki herkes ilişkilerinde ölçülü olacak, olmak zorunda. Ben de her insanla herşeyi konuşmam, her türlü sohbete girmem. Ama bu ölçü ne? Bu ölçü Cesaret'in yapmayı planladığı gibi (yukarıdaki mesajlardan birinde var tekrar alıntı yapmayayım dedim) eşine "O bayanla iş dışında konuşma." demek mi? Bizim bir insanın ilişkilerinin sınırını çizmeye hakkımız var mı? Sonuçta o adam o bayanla arkadaş ve artık birgün "Pardon ben seninle iş dışında konuşamam" tavrına mı girecek, sözle ya da hareketleri ile ima yoluyla.
Ben demiyorum ki herkes masum. Evet art niyetli kadınlar ve erkekler vardır. Ama biz ortada sadece bir şakalaşma varken bunu bir aldatma potansiyeli görürsek evliliği törpüler dururuz. Evliliği geçtim; hayatta karısı ve kocası dışında bir dünyası olmayan silik insanlar haline geliriz. Daha önce dediğim gibi eş başka, anne başka, kardeş başka, arkadaş başka... Herkes lazım, herkesin yeri ayrı.
Not: Cesaret ve Gülsüm; buradan tartışıyor gibi duruyoruz. Ama niyetim inatlaşmak, tartışmak değil. Fikir cimnastiği yaptığımızı ve birbirimize faydalı olduğumuzu düşündüğüm için uzatıyorum konuyu. Bu bakımdan iyi niyetimi size de hissettirebilmişimdir umarım.
Sevgiler.[/QUOTE
yazdıklarınızı baştan okuyup düşündüm sonra birdaha okuyup birdaha düşündüm.. evet olayın içinde iki iş arkadaşının ufak bir şakalaşması var.. bunu aldatma potansiyeli olarak göremeyiz fakat aldatma potansiyeli olmadığını söylemekte pek doğru gelmedi bana.. bizzat yaşamış biri olarak işte ve sokakta nikah düşen insanlarla resmi olmanın sınırları aşmamanın en doğrusu olduğuna inanıyorum.. eşim işi gereği kendine bakan ve gerçekten içinde kötü niyet olmayan bir kişiyken, isi dolayısıyla samimi davrandığı birinin ona aşık olmasını farkında olmadan sağladı... bende düne kadar sosyal olmanın zararı olmayacağı düşüncesine inan biriydim ama görüyoruz ki ateş ve barut olayı gibi etkilenme olabiliyor. bayanın seni göriyim yeter msn iletisini aldığımda tek taraflı olduğuna inanmayıp kendimi yıprattım oysaki eşim hamile olduğum için söyleyememiş şimdilerde tabiki birinin ona aşık olduğunu söylemesine müsade bile etmiyor. diyeceğim o ki yanlış anlaşılmalar yanlış yerlere sürükleye biliyor..