Sizin sakin olup durumu basitleştirmeniz gerekli. Sonuçta sadece iş bu ve tek bir amacı var para kazanmak. Alnının akı ile kazanıyor parasını başı her daim dik olmalı. O mağrur durursa etrafı da öyle davranacaktır kendisine. Emin olun ki iş arkadaşları durumun farkındadırlar .
Zor bir durum , gururu kırılmış , sizin sağlam duruşunuz eşinizin de duruşunu etkiler. Her şey insanlar için ve her şey geçicidir , bu durumunda geçici olacağını , sabırlı ve sakin olması gerektiğini hem hareketlerinizle hem de söyleyerek ifade edin. Asıl amaca odaklayın , para kazanmak için çalışıyor ve alnın akı ile kazanıyor hepsi bu , iş yerindeki sıkıntılar geçicidir , her şey de bir hayır vardır.
Benim eşimin de iş yerinde sıkıntılı gergin dönemleri çok oldu , çok daralacağını hissettiğim günler çocuğumun neşeli bir fotosunu yollardım . Küçük bir gülümseme ile güç aldığını söylerdi.
Bir de çok sevdiğim bir hikaye vardır ,onu anlatırdım akşam kahvesi ısmarlarken balkonda ;
İki melek yeryüzünü dolaşmaya çıkmışlar.. Tabii insan kılığında..
Akşam olmuş.. Kentin en zengin semtinde lüks bir villanın kapısını Tanrı misafiri olarak çalmışlar.. Ev sahipleri somurtarak buyur etmişler onları.. Yemek falan teklif etmemişler.. Sıcacık misafir odaları yerine, buz gibi ve nemli bodruma iki şilte atıp “Geceyi burada geçirebilirsiniz" demişler.. Şilteleri betona sererken, yaslı melek duvarda bir çatlak görmüş. Elini uzatmış. Söyle bir sürmüş yarığa.. Duvar eskisinden sağlam olmuş.
Genç melek,
"Niye yaptın bunu?" diye sormuş merakla..
"Her şey her zaman göründüğü gibi değildir" demiş yaşlı melek yavaşça..
Ertesi akşam melekler bir köy evinde çok fakir, ama çok iyiliksever bir aileye misafir olmuşlar. Her şeyleri bir tanecik inekleri imiş. Onun sütünü satıp geçiniyorlarmış. Ev sahipleri mütevazı sofralarına almış onları.. Allah ne verdiyse beraber yemişler. Yatma zamanı gelince kadın, "Siz uzun yoldan geliyorsunuz, yorgun olmalısınız" demiş..
"Bizim yatakta siz yatın, bir rahat uyuyun. Biz su divanda idare ederiz"
Güneş doğarken uyanan melekler, zavallı adamla karısını iki gözleri iki çeşme ağlar bulmuşlar. Hayattaki tek servetleri inekleri bahçede ölü yatıyormuş. Genç melek öfkeden deliye dönmüş..
"Bunu nasıl yaparsın.. Bu kadar iyi insanların yegane servetinin ölmesine nasıl izin verirsin.. Önceki gece gittiğimiz villada her şey vardı, ama kötü ev sahipleri bize hiçbir şey vermediler. Sen onların bodrumlarını tamir ettin. Bu fakir insanlar bizimle her şeylerini paylaştılar. Sen ise ineklerinin ölmesine göz yumdun?.."
"Her şey her zaman göründüğü gibi değildir evlat" demiş, yaşlı melek yine..
"Nasıl yani?" diye daha da öfkeyle yinelemiş sorusunu genç melek.. "Her şey her zaman göründüğü gibi değildir evlat" demiş yaşlı melek bir daha..
Ve anlatmış.. "İlk gittiğimiz zengin evinin o duvar çatlağının içinde yıllar önceden saklanmış bir hazine vardı. Ev sahipleri, zenginlikleri ile çok mağrur, ama hiç paylaşmayı sevmeyen insanlar oldukları için bu defineyi bulmayı hak etmemişlerdi. Çatlağı kapayıp, onları bu hazineden ebediyyen mahrum ettim. Dün gece fakir köylünün yatağında yatarken ölüm meleği, adamın karısını almaya geldi.
Kadının hayatını bağışlamasına karşılık ona ineği verdim. Her şey her zaman göründüğü gibi değildir. İşler bazen istendiği gibi gitmez göründüğünde, aslında olan budur.
Eğer inançlı isen, her işte bir hayır olduğunu düşünürsün. O hayrın ne olduğunu da, bir süre sonra anlarsın veya hiç anlayamayabilirsin.