Eşimin kalabalıkta dünyanın en mutsuz insanına dönüşmesi..

ayy evet aynı beni anlatmışsınız. Dışarı çıktığımızda sürekli problem çözmeye çalışan karaktere dönüştüm. Böyle ömrünü kocasını rahat ettirmeye adayan teyzelerimiz olur ya, kendimi öyle hissediyorum bazen, yola çıkmadan yanıma minder, şemsiye, yemek, ilaç, klima, kulak tıkacı falan alasım geliyor. Bu konuda mağdur bendim aslında ama anlaşılamadım:)
Kesinlikle anlıyorum sizi.

Beraber bir şey yapıyorsak karşımdaki de mutlu olsun isterim.
Beraber vakit geçirdiğim insan mutsuzsa otomatik olarak modum düşer.
Nasıl takılma sen keyfini çıkar diyorlar anlamıyorum.
İnsan resmen sinir oluyor ve bir daha asla seninle çıkmayacağım diyor ama yine çıkıyor :)
 
:) hepsi aynı anda değil, sıcak olduğu için kumsala gitmemek, kalabalık olduğu için doğum gününe gitmek istememek, gürültülü diye müzikli ortamı terketmeye çalışmak, vesaire vesaire... Mutsuz olmak istediğimizde bahane edecek çok şey oluyor maalesef.

Offf ayni ben :olamaz:
Gezmeyi tozmayi cok severim ama bi suru insan kisisel sInirlarimi cigneyecek kadar yakinsa bogulurum.
Konserlerden nefret ederim mesela, ancak oturursam dinler eglenirim.
Evde bile tv sesi azcik acilsin basima agrilar saplanir.
Zorlamayin bnce esinizi, degistiremezsiniz bu huyunu.
 
Herkesé karşı mı oluyor bende çok ilerledi bu durum eşim ailem dahil herkese oluyor. Bununla nasıl baş ediyor sunuz. İlaç kullanıyor musunuz
Çok kalabalık düğün , parti gibi ortamları sevmiyorum. Ama mesela alışveriş yapmayı severim .Ailemle vakit geçirmeyi severim. Bir işe girdiğimde basta insanlarla iletişim kuramıyorum,kolay kolay arkadaş olamıyorum
 
Merhaba hanımlar,

Bir seneyi aşkın evliyim. Eşim evin içinde minnoş bir kişilik diyebilirim. Sevgi gösterisinde bulunur, derli topludur, neşelidir, ev işlerine ortaktır, az çok huzurludur. Amma ve lakin ev sınırlarının dışına çıktığımız an anlaşmak çok ama çok güçleşiyor. Küçük bebekler kalabalığın içine girince hırçınlaşır bunalır ya, aynı öyle bir haller.. Sakin yerlerde, yeşilliklerde, ovalarda, market alış verişinde problemli değil fakat insan kalabalığı olan bir yere girdiğimiz an suratında sürekli acı çekiyormuş gibi bir hal söz konusu. Ne bir konserden zevk alabiliyorum, ne şehir kalabalığına dahil olmanın o garip mutluluğunu yaşayabiliyorum. Adam bildiğin insan sevmiyor, sıcak hava sevmiyor, gürültü sevmiyor, mutlaka rahatsız olacak bir şey buluyor. Kalabalık aile, akraba toplanmalarında kendini kuytu köşeye saklamaya çalışıyor, herkes mutlu fakat benimkinde ciddi bir yüz ifadesi... Onun yüzündeki bu memnuniyetsizlik sebebiyle bir yere gitmek istemez oldum veya kendim takılmak daha cazip gelmeye başladı. Türkiye'de yaşarken biraz daha dışarı çıkmaya meyilliydi, sevdiği bir kaç mekan ve aktivite vardı ama buraya taşındığımızdan beri 10 gün evden çıkmasa problem etmeyecek bir hale geldi. Ne yapacağım ben bu emekli ruhlu yarimle, inatlaşıp çabalamaya değer mi? Yoksa böyle gelmiş böyle gider diyip, beklentiyi mi sıfırlayayım? O zaman da neden evlendim diye düşünüyor insan..
her şeyi eşinizle yapmayın
kalabalık yerlere de arkadaşlarınızla gidin mesela:)
zaten o ne öyle sürekli dipdibe hayat olmaz;)
 
Çok kalabalık düğün , parti gibi ortamları sevmiyorum. Ama mesela alışveriş yapmayı severim .Ailemle vakit geçirmeyi severim. Bir işe girdiğimde basta insanlarla iletişim kuramıyorum,kolay kolay arkadaş olamıyorum
Ben artık ne başta ne sonda kuramıyorum. Göz teması bile kuramıyorum kimse yle. Ben çok zor durumda yim. İlaç kullanacağım günü iple çekiyorum.
 
ulaşabildiğim kadar migren illetinden çeken kişilere ulaşmak istiyorum. kesinlikle mtç diyorum nokta. ismi biraz garip olsa da yarattığı mucizeden insanın hiç gözüne gelmiyor. migrentedavisiçözümü sayesinde ilaçsız, botoksuz kurtuldum çok şükür. Eyüp beyden allah kat be kat razı olsun. içeriklerini tam olarak vermiyorlar sanırım şirket sırrı ama gıda takviyesi olduğunu ve migreni tetikleyen yere destek mineral yolladıkları gibi bir takım açıklamalar yapıyorlar. şimdilik instagramdan bulabilirsiniz migrentedavisiçözümü, çok geçmiş olsun
 
Back
X