Eşimin kalabalıkta dünyanın en mutsuz insanına dönüşmesi..

Sanırım yurt dısında siniz yine turkıyede boyle degilmıs kendinizi onun yerine koyun sevmediğiniz ortamlarda ruh haliniz nasıl olurdu keyifsiz nesesız bence. Bende oyleyım sevemdıgım yerde gulup oynayamam. Bellıkı adam hoslanmıyor bence siz anlayıs gosterır ustune gitmeyin en azından sızı kırmayıp geliyormuş.
En azından evde oyle degilmıs
 
Vallahi dün bir anlaşma yazdık da printerdan çıkarıp imzalayacağız daha..:) ben ısrarla o da benim sevdiğim şeyleri sevsin istiyorum ama evlilik öyle bir şey değil galiba ..


Ay çok tatlisiniz masaAllah, bu yonunuzle bize benziyorsunuz :))

Geçmişten kalan rahatsızlıkları olabilir. Akrabayla cok fazla iç içe olmuş bir ailesi olabilir bundan bıkmış olabilir. Kötü bir olay yaşamış olabilir. Ergenliginde kilo, boy, sivilce durumlarından kendini aşağı hissetmiş ve kalabalık korkusunu aşamamış olabilir. Tanıdıkları olabilir diye gerilebilir. Veya sizi baska bakislardan kiskaniyor olabilir, utangac olabilir.

Biz de eşimle böyleyiz. Ben daha relaksim onu oyle kabul edince aştım bu durumu. Bana gerekçelerini açıklayınca saygı duydum.
Bir de inanin dışarıda tribünlere oynayan bir adamdansa, evde kimsenin gormediği yerlerde mutlu olunan ve seven sevilen biri olmak tercih edilesi...
 
Bu umursamama işinin sırrı nedir tam olarak?:) O mutsuzken kendi mutlu ruh halimi asla koruyamıyorum..

Bireysel düşüreceksiniz, ben evliliğimin ilk yılı onu çocugum gibi gördüm, karnı aç olsa dert ettim, az uyusa yüzü düşse dert ettim ama sonra fark ettim ki eşim öyle değil. İkimizde yetişkin insanlarız, onun mutlu olduğu ortamda da ben sıkılıyorum bazen ama sonuçta eşler karşılıklı birbirleri için fedakarlık yapmak zorunda. O yüzden istemesek de bazen mutsuz olduğumuz ortamlara giriyoruz. Çözüm olarak da mesela annemler abimler haftada 3 kez çağırıyorsa ben 10 günde bir ziyaret ayarlıyorum. Onun dışında kendim tek gidiyorum, yapışık ikiz gibi her yere eş olarak gitme takınmış yok.
 
Kalabalığa çıkmak için evlenmedim, hayattan beraber zevk almak için evlendim. (Manevi) Beklentiyi sıfıra indireceksek neden evleniyoruz dedim. Bu cümlede rahatsız edici olan nedir?

Hayır rahatsız olmadım, biraz empatiye yönlendirmek istedim o kadar.
Ne gğzl sizi anlayan sizinle mutlu olan bir eşiniz var. Bu bir rahatsızlık/fobi olarak görünüyor. Bunu orta yoku bularak halledebilirsiniz. Büyük ihtimalle çocukluğunda birşey yaşamıştır veya annesi hamile ilken kalabalık ile alakalı negatif bişey yaşamış olabilir.
 
Merhaba hanımlar,

Bir seneyi aşkın evliyim. Eşim evin içinde minnoş bir kişilik diyebilirim. Sevgi gösterisinde bulunur, derli topludur, neşelidir, ev işlerine ortaktır, az çok huzurludur. Amma ve lakin ev sınırlarının dışına çıktığımız an anlaşmak çok ama çok güçleşiyor. Küçük bebekler kalabalığın içine girince hırçınlaşır bunalır ya, aynı öyle bir haller.. Sakin yerlerde, yeşilliklerde, ovalarda, market alış verişinde problemli değil fakat insan kalabalığı olan bir yere girdiğimiz an suratında sürekli acı çekiyormuş gibi bir hal söz konusu. Ne bir konserden zevk alabiliyorum, ne şehir kalabalığına dahil olmanın o garip mutluluğunu yaşayabiliyorum. Adam bildiğin insan sevmiyor, sıcak hava sevmiyor, gürültü sevmiyor, mutlaka rahatsız olacak bir şey buluyor. Kalabalık aile, akraba toplanmalarında kendini kuytu köşeye saklamaya çalışıyor, herkes mutlu fakat benimkinde ciddi bir yüz ifadesi... Onun yüzündeki bu memnuniyetsizlik sebebiyle bir yere gitmek istemez oldum veya kendim takılmak daha cazip gelmeye başladı. Türkiye'de yaşarken biraz daha dışarı çıkmaya meyilliydi, sevdiği bir kaç mekan ve aktivite vardı ama buraya taşındığımızdan beri 10 gün evden çıkmasa problem etmeyecek bir hale geldi. Ne yapacağım ben bu emekli ruhlu yarimle, inatlaşıp çabalamaya değer mi? Yoksa böyle gelmiş böyle gider diyip, beklentiyi mi sıfırlayayım? O zaman da neden evlendim diye düşünüyor insan..

Bende kalabalık ortamları sevmem. Az insanla takılmayı severim. Kalabalık ortamlardaki insanların yaydığı enerji cidden beni çok yoruyor haliyle yüzüm de güller açmıyor istemsizce suratım düşüyor.

Ama evde tikili kalmayı asla sevmem kocamla ve oğlumla gezip tozmayi severim
 
öncelikle düzgün anlatım tarzınızdan dolayı kutlarım.

kesinlikle size katılıyorum sinir bozucu bir durum. Evli değilim ama benimde kardeşim aynı anlattığınız gibi.
Çocuk evde şen şakrak. Konuşur,şakalaşır hatta biraz sus deriz o derece :)
Dışarıya çıktığımızda resmen bambaşka biri surat beş karış, bunu ye dersin yemez , şaka yaparsın tepkisiz kalır . Çocuk neresi olursa olsun dışarıda mutsuz.
E o öyle olunca insan etkileniyor mesela ben sürekli bir şey ister misin ? bak burda oturmak istemiyorsan başka bir yerde oturalım? sıkıldın mı ? diye sorular sorarken buluyorum kendimi ve cevap hep cık oluyor . Benimde tepem atıyor sinirleniyorum hoppp kavga dövüş :)

İleride eşi sizin gibi dert yanacaktır eminim . Umarım bir orta yol bulabilirsiniz.
 
aynısı bendede var. hiç sevmiyorum kalabalık ortamları istemsizce yüzüm düşüyo, mutsuz oluyorum, çok bunalıyorum. seesiz sakin huzurlu bi ortam istiyorum. çarşıya pazara gezmeye hava almaya çıkıyosun bi sürü insan üstüne geliyo çok boğucu. bu sebeple eşimle gittiğimiz bi kaç yerden geri döndük. ama bu neden evlendim diye sorgulattıracak kadar sorun olmamalı.eşim benim için böyle düşünse çok üzülürüm sakin yerlere gidin başbaşa
 
Agresif hangi kelimemi gördünüz? Değiştirmeye çalışıyorum yazan sizsiniz. bakınız : "Vallahi dün bir anlaşma yazdık da printerdan çıkarıp imzalayacağız daha..:) ben ısrarla o da benim sevdiğim şeyleri sevsin istiyorum ama evlilik öyle bir şey değil galiba .. "Bu sizin cümleniz. Aynı şeyi eşim de yapıyor mesela dün annemleri ziyarete gittik komşularımız da geldi, eşim full telefonla oynadı herkesin içinde...Ama gezme vs sevmeyen ben tüm muhabbetin içindeydim. Ortam sarmıyor, sizin için katlanıyor demek ki. Beni de eşimin ailesinin hiç bir muhabbeti sarmıyor ama telefonla oynamayıp katılıyorum. Sağlık problemi ile alakası yok ki kişilik özelliği bu.

herhalde bana cevap verme fırsatı sunmadan ard arda dört yorum yazmanızdan, caps locku açarak sosyal mesaj vermenizden (BİR DE İNSANLARI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAYIN LÜTFEN HANIMLAR!) ve en sonunda çok bencil olduğumu söylemenizden dolayı agresif bir tutumunuz olduğunu düşündüm.. Burada yazılan yorumları da dikkate alarak bir öz eleştiride bulundum, insan içgüdüsel olarak eşiyle ortak şeylerden zevk almak istiyor. Eşimi saran ortam sayısı çok az olduğundan benim kişiliğim de onun seçimlerinden etkileniyor, sürekli iyi misin? sıkıldın mı? çok mu sıcak? acıktın mı? demek inanın çok kolay değil.
 
Ay çok tatlisiniz masaAllah, bu yonunuzle bize benziyorsunuz :))

Geçmişten kalan rahatsızlıkları olabilir. Akrabayla cok fazla iç içe olmuş bir ailesi olabilir bundan bıkmış olabilir. Kötü bir olay yaşamış olabilir. Ergenliginde kilo, boy, sivilce durumlarından kendini aşağı hissetmiş ve kalabalık korkusunu aşamamış olabilir. Tanıdıkları olabilir diye gerilebilir. Veya sizi baska bakislardan kiskaniyor olabilir, utangac olabilir.

Biz de eşimle böyleyiz. Ben daha relaksim onu oyle kabul edince aştım bu durumu. Bana gerekçelerini açıklayınca saygı duydum.
Bir de inanin dışarıda tribünlere oynayan bir adamdansa, evde kimsenin gormediği yerlerde mutlu olunan ve seven sevilen biri olmak tercih edilesi...

Yani evet bu yönünden bakmak mantıklı, teşekkür ederim ayrıca:)
Eşim tek çocuk, hep yalnız takılmaya kendini oyalamaya alışmış. Kalabalık ortama çok alışık değil sanırım, ben zaten on tane isteğim varsa üçe düşürdüm ama bu üçünü yaparken de mutlaka mutsuz olacak bir şey bulması hayatı benim için de zorlaştırıyor..
 
Insanlar farkli farklıdır. Neden esinizi sizin sevdiginiz seylere zorluyorsunuz. Adam kalabalık sevmiyor ne yapsın? Siz kendi arkadaslariniz ve ailenizle gezin , o da evinde otursun, kitabini okusun, kahvesini icsin , film izlesin. Evlendiniz diye göbeginiz bir kesilmedi ki. Yazık adamlara.

Tabii ki de değil.
Yani zorlamalarla ısrarlarla olmamalı bu iş.
Adam sevmiyor rahatsız oluyor demek ki ne diye zorla dışarı çıkarıyorsunuz? Kendiniz çıkın o evde kalsın mesela.
Ya da işte evlenmeden önce anlamıyorsunuz adam evci mi dışarıyı mı seviyor sonra karakteriniz uymayınca veryansın ediyorsunuz.

Evli misiniz bilmiyorum ama evlilik 'bazen' beraber dışarı çıkmayı, başka insanların yanında vakit geçirmeyi falan gerektirebiliyor. Eşimin yakasını çekiştirip Türk filmindeki 'hadi beni lüks gazinolara götür' diyen kız değilim zaten, kişisel alana zaman zaman ondan daha çok ihtiyacım oluyor. Herhangi bir konuda uzlaşmaya çalışmak, iradelerin çatışması ve esnemek sadece evliliğin değil her türlü ilişkinin temelinde var.
' Ya da işte evlenmeden önce anlamıyorsunuz adam evci mi dışarıyı mı seviyor sonra karakteriniz uymayınca veryansın ediyorsunuz ', burda da bu tabirle hangi grubun içinde genellendiğimi tam anlamadım, biz kimiz? İnsanın ömrü kendisini tanımasına bile zar zor yetiyor, eşim evlenmeden önce göreceli olarak daha aktifti, artık ben evde yanında olduğum için dışarı çıkma ve yeni ortamlara katılma ihtiyacının azaldığını söylüyor. Dünyanın öbür ucundaki festivale beni götürmesi için darlamıyorum, kırk yılın başı olan aile-arkadaş görüşmesinde surat asmadan, evi özlemeden vakit geçirebilsin istiyorum.
 
Kalabalik, gurultulu ve sicak bir gunde siz mutlu olabiliyorsaniz asil ilginc olan sizsiniz :KK70: Bende hic gelemiyorum curcunaya... Kalabalik aile toplantilarini da hic sevmem ve kendimi ortalara atmam.
Degistirmeye calismayin bence.

:) hepsi aynı anda değil, sıcak olduğu için kumsala gitmemek, kalabalık olduğu için doğum gününe gitmek istememek, gürültülü diye müzikli ortamı terketmeye çalışmak, vesaire vesaire... Mutsuz olmak istediğimizde bahane edecek çok şey oluyor maalesef.
 
öncelikle düzgün anlatım tarzınızdan dolayı kutlarım.

kesinlikle size katılıyorum sinir bozucu bir durum. Evli değilim ama benimde kardeşim aynı anlattığınız gibi.
Çocuk evde şen şakrak. Konuşur,şakalaşır hatta biraz sus deriz o derece :)
Dışarıya çıktığımızda resmen bambaşka biri surat beş karış, bunu ye dersin yemez , şaka yaparsın tepkisiz kalır . Çocuk neresi olursa olsun dışarıda mutsuz.
E o öyle olunca insan etkileniyor mesela ben sürekli bir şey ister misin ? bak burda oturmak istemiyorsan başka bir yerde oturalım? sıkıldın mı ? diye sorular sorarken buluyorum kendimi ve cevap hep cık oluyor . Benimde tepem atıyor sinirleniyorum hoppp kavga dövüş :)

İleride eşi sizin gibi dert yanacaktır eminim . Umarım bir orta yol bulabilirsiniz.

ayy evet aynı beni anlatmışsınız. Dışarı çıktığımızda sürekli problem çözmeye çalışan karaktere dönüştüm. Böyle ömrünü kocasını rahat ettirmeye adayan teyzelerimiz olur ya, kendimi öyle hissediyorum bazen, yola çıkmadan yanıma minder, şemsiye, yemek, ilaç, klima, kulak tıkacı falan alasım geliyor. Bu konuda mağdur bendim aslında ama anlaşılamadım:)
 
aynısı bendede var. hiç sevmiyorum kalabalık ortamları istemsizce yüzüm düşüyo, mutsuz oluyorum, çok bunalıyorum. seesiz sakin huzurlu bi ortam istiyorum. çarşıya pazara gezmeye hava almaya çıkıyosun bi sürü insan üstüne geliyo çok boğucu. bu sebeple eşimle gittiğimiz bi kaç yerden geri döndük. ama bu neden evlendim diye sorgulattıracak kadar sorun olmamalı.eşim benim için böyle düşünse çok üzülürüm sakin yerlere gidin başbaşa

Eşimi seviyorum, evlendiğim için pişman değilim (şükür) , memnun olmadığımız konuları çözmeye çalışmak yerine karşı taraftan hiçbirşey beklemeyen bir şekilde yaşayacaksak evliliğin anlamı ne demek istedim. Biraz retorik bir soruydu.. Sizi de anlıyorum, kırmadan bir şekilde orta yolu bulmak lazım demekki..
 
aynısı bendede var. hiç sevmiyorum kalabalık ortamları istemsizce yüzüm düşüyo, mutsuz oluyorum, çok bunalıyorum. seesiz sakin huzurlu bi ortam istiyorum. çarşıya pazara gezmeye hava almaya çıkıyosun bi sürü insan üstüne geliyo çok boğucu. bu sebeple eşimle gittiğimiz bi kaç yerden geri döndük. ama bu neden evlendim diye sorgulattıracak kadar sorun olmamalı.eşim benim için böyle düşünse çok üzülürüm sakin yerlere gidin başbaşa

Bu kadar rahatsız hissetmesi sosyal fobi yüzünden olabilir.

Evet bence de sosyal fobi olabilir. Bende de var ordan biliyorum çünkü.

Pek utangaç biri değildir ama derinlere gömülmüş bir fobisi olabilir. Gizli sosyal fobik ve hsp olma olasılığı üzerinde durayım ben, teşekkür ederim cevaplar için..
 
Evli misiniz bilmiyorum ama evlilik 'bazen' beraber dışarı çıkmayı, başka insanların yanında vakit geçirmeyi falan gerektirebiliyor. Eşimin yakasını çekiştirip Türk filmindeki 'hadi beni lüks gazinolara götür' diyen kız değilim zaten, kişisel alana zaman zaman ondan daha çok ihtiyacım oluyor. Herhangi bir konuda uzlaşmaya çalışmak, iradelerin çatışması ve esnemek sadece evliliğin değil her türlü ilişkinin temelinde var.
' Ya da işte evlenmeden önce anlamıyorsunuz adam evci mi dışarıyı mı seviyor sonra karakteriniz uymayınca veryansın ediyorsunuz ', burda da bu tabirle hangi grubun içinde genellendiğimi tam anlamadım, biz kimiz? İnsanın ömrü kendisini tanımasına bile zar zor yetiyor, eşim evlenmeden önce göreceli olarak daha aktifti, artık ben evde yanında olduğum için dışarı çıkma ve yeni ortamlara katılma ihtiyacının azaldığını söylüyor. Dünyanın öbür ucundaki festivale beni götürmesi için darlamıyorum, kırk yılın başı olan aile-arkadaş görüşmesinde surat asmadan, evi özlemeden vakit geçirebilsin istiyorum.
Evliyim, sosyal fobim var, kalabalıktan ve gürültüden çok rahatsız oluyorum. Eşim, ben rahatsız olduğum halde beni sevmediğim ortamlara girmeye zorlasaydı o evliliği surduremezdim
 
Back
X