Eşimin kırıcı söylemleri :(

Saftirikinsan

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Haziran 2017
187
64
98
Merhaba arkadaşlar direk konuya giricem
Bu evlilikte sürekli hatalımıyım diye kendimi sorgulamaktan yoruldum. Hatalı olmadığım halde hep alttan almalarım, ikiz bebeklerim olmasına rağmen yorgunluk dinlemeden her türlü isteğini yerine getirmek için uğraşmalarım..
hamilelik boyunca ve sonrasında iki aylık sürede yani bir yıla yakın eşimle beraber olmadık. Herhangi bir engel kalmadığında ilk kez beraber olduktan sonra tekrar istemedi. Bir hafta geçti, sonuçta bu kadar ara verdikten sonra bir hafta bana uzun geldi. kendisi yine bi istekte bulunmayınca herzamanki gibi ben teklifte bulundum. Bana sapık mısın sen ne bu düşkünlük dedi. Şok oldum hiç beklemiyordum. Ciddi misin bu düşüncende dedim arkası dönük bi şekilde hayır dedi uyudu ama şaka dahi olsa ağzından çıkan bu sözler beni çok kırdı napıcağımı nasıl davranacağımı bilemedim. Tek bildiğim içimde ona karşı acayip bi soğukluk oluştu.
Şuan şimdiye kadar alttan aldığım sustuğum herşeyde onunla bağıra çağıra kavga etmek istiyorum. Ben sapık değilim. Fevri hareket etmek istemiyorum. Ne düşünüp nasıl davranmalıyım??
 
Okadar üzüldümki...
İkiz Bebekle yaptığınız şu fedakarlığa.
İnanın değmez.
Ona harcadığınız eforu kendinize ve bebeklerinize harcayın lütfen.
Densiz herif.
Yeyin için gezin tozun, onun buruşuk münasip yerini sallamadığınızı gösterin.
Bırakın o koşsun peşinizden.
Fazla fedakarlık çok vefasızlık getiriyo maalesef.
Düşmeyin üstüne.
Şımarmış belli.
Mutluluklar :*
 
Çok ayıp ya "Sapık mısın?" nedir ya; sapıklık görmemiş sizinki, neyse ben kendimi ele vermeyeyim iyice :KK53:

Yaşadığınız uzaklaşma sürecini, çoğu kişi yaşıyor inanın bana. Biz de yaşadık. Bir faydası olacaksa anlatayım üzerinden:
Hamilelik döneminde ben fazla pimpirikliydim, ufak bir sorun da yaşadığım için iyiden iyiye uzak kalmıştık. Doğum sonrası ilk bir buçuk ay, istek gelmedi bana gariptir ki, ben gibi libidosu gözlerinden akan kadın... Uzaklaştım.
Eşime de her hava hoştu o sıra; teklif edersem yaklaşırdı, teklif yoksa aramazdı.

Böyle saçma bir soğukluk yaşadık ve çocuk öncesi cinsel hayatımızla kıyaslayınca kendimi de eşimin hareketlerini de yadırgadım. Hatta bir ara "Ya bu böyle olursa, yandık biz; çocuk sonrası cinsellik bitti diyenlerden mi olacağız?" filan diye düşünmeye başladım.

Sonra sonra bendeki isteksizlik bitti, ancak eşim "Olsa da olur, olmasa da olur" modundan çıkamadı. Bu da bana koydu açıkçası, reddedilmiyordum ama istenmiyordum da sanki. Ardından kendimi geri çekmeye karar verdim, bakalım ne zaman aklına düşeceğim diye; şaka gibi ama 15 gün aramadığı oldu :olamaz:
Konuştuk; "Farkında mısın durumun?" diye. "Farkındayım, niçin böyle bilmiyorum, sen isteyince reddetmemeye çalışıyorum ama ne bileyim, aklıma gelmiyor, neyim var bilmiyorum" filan dedi.

Hırslandım; sevgisi ve cinsellik dışında ilgisi hiçbir zaman değişmedi, dokunur, sarılır, öper, şakalar yapar; yanına yatsam saçımı okşamaya başlardı, ben de bunlara güvendim ve kendimi tamamen geri çektim.
Düzenli spor yaptım, vücudum toparlandı, o çocuklu yoğunluğun içinde saçımı başımı taradım, gözlerimi boyadım, mis gibi gezindim eteklerimi giye giye. Dili ile takılmaya başladı, laf atma babında "Ooo bu seksi kim?" filan gibisinden. Gülüp gözümü devirmek dışında hiçbir şey yapmadım. Her şeyi tam yapmayıverdim, ev işi vb. ama kendimi tamamladım; belki basit bir yemek pişirdim geçtim ama basit, salaş giyinmedim.
Daha sonra yaklaştığını gözlemledim ve art arda reddettim.

Doğumumun üzerinden bir yıl geçti, saçlarımın rengini değiştirdim, kendime yöneldim; şu an eskiye döndü diyebilirim. Bazen yenilik, tazelik arıyorlar sanırım bazı erkekler. Esasen bu yenilenme, biz kadınlar için gerekli; "Çocukluyum, anneyim ama buradayım ve kadınım mis gibi kadın!" vurgusunu önce kendimiz hissetmeli, kendimize güvenimizle alt etmeliyiz.

Siz de böyle bir deneyin derim; ancak "Sapık mısın?" deyip arkasını dönmeleri, sizi reddetmeleri vs. bunlar cidden zedeleyici şeyler. Sizi kıran, bencil hareketler. Bir bakın bakalım, bir uzaklaşın, kendinize yönelin; bastığınız yer titresin, sözle çağırmayın, vücut diliniz çağırsın ve sözleriniz reddetsin, yaşatın bi ona size yaşattığını, gelirse tıpış tıpış gelir. Umarım gelir.
 
Çok ayıp ya "Sapık mısın?" nedir ya; sapıklık görmemiş sizinki, neyse ben kendimi ele vermeyeyim iyice :KK53:

Yaşadığınız uzaklaşma sürecini, çoğu kişi yaşıyor inanın bana. Biz de yaşadık. Bir faydası olacaksa anlatayım üzerinden:
Hamilelik döneminde ben fazla pimpirikliydim, ufak bir sorun da yaşadığım için iyiden iyiye uzak kalmıştık. Doğum sonrası ilk bir buçuk ay, istek gelmedi bana gariptir ki, ben gibi libidosu gözlerinden akan kadın... Uzaklaştım.
Eşime de her hava hoştu o sıra; teklif edersem yaklaşırdı, teklif yoksa aramazdı.

Böyle saçma bir soğukluk yaşadık ve çocuk öncesi cinsel hayatımızla kıyaslayınca kendimi de eşimin hareketlerini de yadırgadım. Hatta bir ara "Ya bu böyle olursa, yandık biz; çocuk sonrası cinsellik bitti diyenlerden mi olacağız?" filan diye düşünmeye başladım.

Sonra sonra bendeki isteksizlik bitti, ancak eşim "Olsa da olur, olmasa da olur" modundan çıkamadı. Bu da bana koydu açıkçası, reddedilmiyordum ama istenmiyordum da sanki. Ardından kendimi geri çekmeye karar verdim, bakalım ne zaman aklına düşeceğim diye; şaka gibi ama 15 gün aramadığı oldu :olamaz:
Konuştuk; "Farkında mısın durumun?" diye. "Farkındayım, niçin böyle bilmiyorum, sen isteyince reddetmemeye çalışıyorum ama ne bileyim, aklıma gelmiyor, neyim var bilmiyorum" filan dedi.

Hırslandım; sevgisi ve cinsellik dışında ilgisi hiçbir zaman değişmedi, dokunur, sarılır, öper, şakalar yapar; yanına yatsam saçımı okşamaya başlardı, ben de bunlara güvendim ve kendimi tamamen geri çektim.
Düzenli spor yaptım, vücudum toparlandı, o çocuklu yoğunluğun içinde saçımı başımı taradım, gözlerimi boyadım, mis gibi gezindim eteklerimi giye giye. Dili ile takılmaya başladı, laf atma babında "Ooo bu seksi kim?" filan gibisinden. Gülüp gözümü devirmek dışında hiçbir şey yapmadım. Her şeyi tam yapmayıverdim, ev işi vb. ama kendimi tamamladım; belki basit bir yemek pişirdim geçtim ama basit, salaş giyinmedim.
Daha sonra yaklaştığını gözlemledim ve art arda reddettim.

Doğumumun üzerinden bir yıl geçti, saçlarımın rengini değiştirdim, kendime yöneldim; şu an eskiye döndü diyebilirim. Bazen yenilik, tazelik arıyorlar sanırım bazı erkekler. Esasen bu yenilenme, biz kadınlar için gerekli; "Çocukluyum, anneyim ama buradayım ve kadınım mis gibi kadın!" vurgusunu önce kendimiz hissetmeli, kendimize güvenimizle alt etmeliyiz.

Siz de böyle bir deneyin derim; ancak "Sapık mısın?" deyip arkasını dönmeleri, sizi reddetmeleri vs. bunlar cidden zedeleyici şeyler. Sizi kıran, bencil hareketler. Bir bakın bakalım, bir uzaklaşın, kendinize yönelin; bastığınız yer titresin, sözle çağırmayın, vücut diliniz çağırsın ve sözleriniz reddetsin, yaşatın bi ona size yaşattığını, gelirse tıpış tıpış gelir. Umarım gelir.
İşe yarar mı bilmiyorum ama denemekte fayda var. Teşekkür ederim paylaşımınız için.
 
Siz de yaklaşmayın ne demek sapık mısın ? Kocasını isteyen her kadın sapık mı oluyor. Bu erkeklere de yaranılmıyor bir türlü. Ben de aynı dertten muzdaribim hamileligim boyunca hiç bir sorun olmadığı halde benden uzaklaştı hep isteyen taraf ben oldum. Simdi doguma az bi süre kaldı ve biz nerdeyse 20 gündür ayri uyuyoruz hem sıcaklardan hemde karnım büyüdüğü icin beni rahatsiz etmek istemiyormuş ! Hic orali olmuyorum muhtemelen lohusalik döneminde de ayrı uyuycaz ama kendinden iyice soguttu lohusalik bittikten sonra da ben isteyecegimi sanmıyorum. Yani ne hali varsa görsün demek gerekiyor bazen..
 
Yokuspokus Yokuspokus size katılıyorum...öyle yapmak lazım sürekli, pozitif düşünmek lazım...sizde onun kusurlarını söyleyin...

Kusur söylemekten ziyade "Görmüyorum seni" gibi takılmak esasen. En bilindik olay "Kaçan kovalanır" taktiği... Yeniden o avcı dürtülerini harekete geçirmek gerekiyor sanırım. "Çocuk da oldu, tamamlandı, benimdir, kopmaz bir bağ oluştu, işim bitti" gibi bir rahatlığı vermemek gerekiyor ellerine. "Senin değilim, sadece çocuğumuzu doğurdum, ben hala o özgür, çekici kadınım, istemezsen sen bilirsin, arzulayan birileri hep var olacak bu kadını" özgüveni lazım duruşumuzda.

İlla her an full süslü gezemeyiz elbette, annelik gibi bir görev, sorumluluk bindi omuzlarımıza, tıpkı onların da babalık sorumluluğu gibi. Ancak onların üzerinden tüm sorumlulukları alıp, her şeye yetişmeye çalıştığımızda "Anne-hizmetçi" arası bir şeye dönüşüyoruz gözlerinde.

Yakın bir arkadaşım da benzer sorunu yaşadı; çalışan bir kadındı, derli topluydu ama kendinden çok ödün veriyordu. O kaşlarını vb. düzenli aldıran kadın gitti, yerine saçını yıkama uzun zaman almasın diye kısacık kestirip, kilolarını bombol giysilerle kapatmaya çalışan, kaşlarının şekli dağılmış bir kadın gelmişti. Dertleştiğimiz bir sıra bu konuyu da konuştuk, dost acı söyler misali "Kızım şu haline bir bak Allah aşkına? Neredesin sen, sen kadın mısın? Sen 7-24 annesin ya hu" demiştim.

Toparladı kendini ve bu sorunu aştılar.
Kiminde işe yarıyor, kiminde yaramıyor da. Bu yüzden, erkek için değil, önce kendimiz için yapmamız gerekiyor, kendimizi silkelemek gerekiyor, abartmamak gerekiyor bu annelik işini. Yanlış anlaşılmasın, çocuğun hakkından çalmak değil bu, sadece kendinin hakkını vermek.
 
Çok ayıp ya "Sapık mısın?" nedir ya; sapıklık görmemiş sizinki, neyse ben kendimi ele vermeyeyim iyice :KK53:

Yaşadığınız uzaklaşma sürecini, çoğu kişi yaşıyor inanın bana. Biz de yaşadık. Bir faydası olacaksa anlatayım üzerinden:
Hamilelik döneminde ben fazla pimpirikliydim, ufak bir sorun da yaşadığım için iyiden iyiye uzak kalmıştık. Doğum sonrası ilk bir buçuk ay, istek gelmedi bana gariptir ki, ben gibi libidosu gözlerinden akan kadın... Uzaklaştım.
Eşime de her hava hoştu o sıra; teklif edersem yaklaşırdı, teklif yoksa aramazdı.

Böyle saçma bir soğukluk yaşadık ve çocuk öncesi cinsel hayatımızla kıyaslayınca kendimi de eşimin hareketlerini de yadırgadım. Hatta bir ara "Ya bu böyle olursa, yandık biz; çocuk sonrası cinsellik bitti diyenlerden mi olacağız?" filan diye düşünmeye başladım.

Sonra sonra bendeki isteksizlik bitti, ancak eşim "Olsa da olur, olmasa da olur" modundan çıkamadı. Bu da bana koydu açıkçası, reddedilmiyordum ama istenmiyordum da sanki. Ardından kendimi geri çekmeye karar verdim, bakalım ne zaman aklına düşeceğim diye; şaka gibi ama 15 gün aramadığı oldu :olamaz:
Konuştuk; "Farkında mısın durumun?" diye. "Farkındayım, niçin böyle bilmiyorum, sen isteyince reddetmemeye çalışıyorum ama ne bileyim, aklıma gelmiyor, neyim var bilmiyorum" filan dedi.

Hırslandım; sevgisi ve cinsellik dışında ilgisi hiçbir zaman değişmedi, dokunur, sarılır, öper, şakalar yapar; yanına yatsam saçımı okşamaya başlardı, ben de bunlara güvendim ve kendimi tamamen geri çektim.
Düzenli spor yaptım, vücudum toparlandı, o çocuklu yoğunluğun içinde saçımı başımı taradım, gözlerimi boyadım, mis gibi gezindim eteklerimi giye giye. Dili ile takılmaya başladı, laf atma babında "Ooo bu seksi kim?" filan gibisinden. Gülüp gözümü devirmek dışında hiçbir şey yapmadım. Her şeyi tam yapmayıverdim, ev işi vb. ama kendimi tamamladım; belki basit bir yemek pişirdim geçtim ama basit, salaş giyinmedim.
Daha sonra yaklaştığını gözlemledim ve art arda reddettim.

Doğumumun üzerinden bir yıl geçti, saçlarımın rengini değiştirdim, kendime yöneldim; şu an eskiye döndü diyebilirim. Bazen yenilik, tazelik arıyorlar sanırım bazı erkekler. Esasen bu yenilenme, biz kadınlar için gerekli; "Çocukluyum, anneyim ama buradayım ve kadınım mis gibi kadın!" vurgusunu önce kendimiz hissetmeli, kendimize güvenimizle alt etmeliyiz.

Siz de böyle bir deneyin derim; ancak "Sapık mısın?" deyip arkasını dönmeleri, sizi reddetmeleri vs. bunlar cidden zedeleyici şeyler. Sizi kıran, bencil hareketler. Bir bakın bakalım, bir uzaklaşın, kendinize yönelin; bastığınız yer titresin, sözle çağırmayın, vücut diliniz çağırsın ve sözleriniz reddetsin, yaşatın bi ona size yaşattığını, gelirse tıpış tıpış gelir. Umarım gelir.
:KK9:Helal olsun
 
Heee sapığım senin sapığınım gel lan buraya deseydin :KK53::KK53: Tövbe Yarabbim , valla bu aralar benimki de yorgun geliyor hesapladım 2 aydır 3 4 kere yapmışız , bi moralim bozuldu bi komplekse girdim, ama o bir dinlensin , süründürcem onu görür o:63::63:
Beni sesli güldürdünüz vallahi, çok yaşayın
 
Kendisinin bu anlamda bir problemi olabilir mi, erken bosalma, isteksizlik vs. .. Cunku boyle bir problem olunca kendi iclerine kapanip uzak duruyorlar
 
Back
X